05 Aralık 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

N E YM İ Ş ABDÜLKADİR YÜCELMAN HAFTANIN SÖZÜ Adaletin bu mu? ‘’Sadece dindar olmak yetmez, adil olmak gerekir’’ Hz. İsa (İncil) ‘’Rüşvet kapıdan girince adalet pencereden kaçar’’ (Türk atasözü) B ugünlerde FIFA yetkilileriyle spordan sorumlu Bakanımız ya da onun görevlendireceği bir hukukçu masaya oturacak. Konu Türkiye özerk Futbol Federasyonu’na siyasi baskı yapılıp yapılmadığı... Bir yıl önceye dönelim. İsviçre karşılaşmasındaki olaylardan sonra FIFA’dan 6 maç ceza alan ulusal takımımız futbolun en tepesindeki yargı organı CAS’a giderken, yaptığı konuşmalarla dünya TV’lerinde Türkiye’yi rezil eden Blatter ne oldu da Haluk beyle görüşüp CAS’ın yolunu keserek Türkiye’nin cezasını 6 maçtan 3’e indiriverdi. Blatter kral mı padişah mı? Yooo. FIFA’nın yani dünya futbolunun başındaki adam. Peki ya FIFA nasıl bir kuruluş? Dernekler Yasası’na göre kurulmuş bir örgüt. Astığı astık kestiği kestik. Dilediği ülkeyi ihya eder ya da yerin dibine batırır. Ama bu dünyaya kapalı dünya kulübü içinde geçen rüşvet, avanta, daha aklınıza gelen binbir dolabın lafını eden bile olmaz. Lafını eden gazetecinin yazdığı kitaplar İsviçreye bile sokulmaz. Çünkü dünya derneği kimi ülkelerin delegelerini elinin altına almış; rüşvetle, avantayla onları dilediği gibi yönlendiren FIFA’nın verdiği rüşvet ortaya çıkınca olayı doğrulayan İsviçre pollisi bile ileriye bir adım dahi atamamıştır. Peki İsviçre neden buna göz yumar? Çünkü onun için önemli olan bankalarına yatırılan paradır. Paranın ak mı kara mı olduğu onu ilgilendirmez. Dünya Kupası’nın ticari ve yayın hakları ISL isimli bir şirkete verilmiştir. Bu şirket FIFA üst düzey yöneticilerine 10 milyon dolar göndermiş. Bu paranın nedeni ne olabilir ki? Dünya Kupası’nın 600 milyon dolara varan gelirinin yüzde 25’ ini alan ISL şirketi, elindeki bu hakkı kaçırmamak için FIFA delegelerinin Hong Kong ve Lichtenstein bankalarına yatırılan paralar da ortaya çıktığı halde FIFA it ürür, kervan yürür anlayışı içinde tezgâhını sürdürmeye devam ediyor. FIFA’nın son bir skandalı daha çıktı. 18. Dünya Kupası’ndan sonra dünya kupalarının sponsorluğunu yapan MasterCard’ı ekarte etmek için FIFA bir başka şirketle anlaşma yapmış ve Master Card’ın 2010 ve 2014 hakları bir başka şirkete devredilmiş. Avrupa’nın en büyük dergisi olan Sport Illustrated, Master Card’ın FIFA’yı mahkemeye verdiğini yazıyor. Eğer mahkeme İsviçre’deyse yandı gülüm keten helva... İşte şimdi bu FIFA Türkiye’ye hukukçularını gönderecek ve Türkiye’de futbola siyasetin karışıp karışmadığını inceleyecek. Spora siyaset her zaman karışmıştır. Yani ne spor siyasetten ne de siyaset spordan ayrı kalmıştır. Daha geçen yıl FIFA özerk Futbol Federasyonu yasasını inceleyip onay vermemiş miydi? Yasada spordan sorumlu Bakan’ın özerk Futbol Federasyonu’nun denetim ve gözetiminden sorumlu olduğu yazılmamış mıydı? Yasal yetkisine karşın spordan sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in yerine bir başkası olsaydı bu kadar sabır gösterir miydi? Hele Haluk Ulusoy’ın tehditlerine karşı yasayı anında yürürlüğe sokardı. Ama sayın Şahin medyanın tüm tahriklerine karşın sabırla bekledi. Türkiye Futbol Federasyonu, FIFA’nın kurduğu düzene ayak uyduran ve tamamen FIFA’nın istediği ve alışık olduğu yöntemlerle giden bir sistemdir. Bu nedenle de ne yasa tanıyor ne hukuk... Futbol Federasyonu kulüplerden oluşur. Bakalım FIFA temsilcileri federasyonu genel kurula çağıran kulüplerin yeterli imzaları için ne diyecek? Genel kurulun toplanmasını isteyen 100 küsur oy sahibi kulübün isteklerine yanıt vermeyen , yasaya karşı gelme dışında FIFA’nın da temel ilkesine uymayan Haluk beyin federasyonu hakkında bakalım nasıl bir hüküm verecek? Adaletin pencereden kaçmasına alışık olan FIFA’nın temsilcileri, 6 maçı kendi kafasına göre 3 e indiren başkanları Sepp Blatter’le Haluk beyin pazarlığından da acaba söz edecekler mi dersiniz? FUTBOL KOKTU V Benim FAIRPLAY adaylarım 2 kaleci B enim 2007’nin fair play adayları Yunan ve Norveç kalecileridir. Neden mi? Birisi Türk Yunan savaşını önledi, diğeri de bize umut verdi. Şaka bir yana eğri oturup doğru konuşalım mı yoksa futbolumuzun çıplak kraldan farksız olduğunu içimizde mi saklayalım? Ortaya konulan futboldan memnun olanlarımız var mı bilemem ama medyamız habire hava basıyor. Avrupa’da futbol bitti, kala kala bir İngiltere bir de İspanya Ligi kaldı. Futbolun seyircisi azaldı, naklen yayınlar eskisi kadar rağbet görmüyor, Yine de ulusal takımımızda reform yapılmaz ve hâlâ Hakan Şükür ve şürekasından medet umuyorsak yazıklar olsun... Ve helal olsun. Yunanistan maçındaki Hakan Şükür’ü gördükten sonra Norveç’e karşı yine takıma koyan ve karşılaşmanın son dakikasında dayanamayıp Hakan’ı oyundan alan Fatih Terim’in sabrına... Az daha o 1 puanı da alamayacaktık. Dua edelim Norveç kalecisine... estel Manisaspor Kulübü Başkanı Haluk Çubukçu, 2006’nın fair play ödülünü aldı. Hem Cumhuriyet’ten hem de diğer medya kuruluşlarından. Çubukçu hem sportmence davranışları hem de sözlerini tartarak konuşmasıyla bu ödüle layık görüldü. Sayın Çubukçu geçenlerde Manisa’da yaptığı bir konuşma sırasında ‘’Şampiyon olacağız derseniz sizi bitirirler’’ demiş. Gazeteler bu ciddi ve beyefendi kişinin sözlerini manşet yapmış. Bu sayın Çubukçu’nun bugüne dek söylediği ilk söz. Çubukçu gibi bir kişinin böyle bir lafı söylemesi için yaşadığı çok ilginç şeyler olmalı. Ama Vestel Manisaspor’un başkanı yine de fazla bir şey söylemek istememiş. Belki de Vestel Manisa’nın başına daha başka şeyler gelmesinden de çekinmiş olabilir. Öyle ya federasyon için bir takım laflar edenlerin başlarına ne geldiğini görmedik mi? Küme düşmek ne kelime? 2. Lig’de de tutmazlar, 3’e gönderirler. Taa ki yönetim değişip yeni gelenin el etek öpmesine dek... Çünkü fincancı katırlarını ürkütmeyeceksin, laf etmeyeceksin, aka kara karaya ak derlerse başını sallayacaksın. Hele hele hakeme asla ve asla itiraz etmeyeceksin. Gözleri üzerinizdedir, dudaklarınızdan bile anlam çıkarılır ve nasıl tepetaklak gittiğinizi bile anlayamazsınız. Ama önünüze ne konursa yerseniz para, puan, tantana hatta medya desteği bile sizindir. Sırtınız asla yere gelmez. Geçen yıl İlhan Cavcav’la Haluk bey ters düşünce Gençlerbirliği nerdeyse 2. Lig’ei düşüyordu. Daha sonra taraflar barıştılar, tokalaştılar. Gençlerbirliği de ard arda aldığı puanlarla yukarılara tırmandı. Fenerbahçe Kulübü Yöneticisi Ali Koç, kendini bildiğinden beri Fenerbahçelidir. Hem öyle bir Fenerbahçelidir ki “Ağabeyi Mustafa Koç Fenerbahçe 1907 Derneği’ni onun hatırı için kurmuştur’’ derler. Ama şu birkaç aylık yöneticilik döneminde bile ne denli huzursuz olmuş ve olaylarla karşılaşmış olmalı ki ‘’Nereden düştüm bu ateşin içine’’ dercesine dert yanmış. 20 ‘ ‘ Ahmet Nazif Zorlu (Vestel Manisaspor Onursal Başkanı) ‘’Haluk Ulusoy federasyonunun seçime gitmesi için diğer kulüplerle birlikte attığımız imzanın diyetini mi ödüyoruz?’’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle