Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 AĞUSTOS 2003. SAYI907 îlk atom silahını geliştiren ekibin üyelerinden biri olan JOSEPH ROTBLAT nükleer silahların var edilmesi uğruna beş yılını harcadı. Bir gün gerçeği fark edip grubu terk etti ve yaşamının ondan sonraki yıllarında nükleer silahların etkisiz kılınması için elinden geleni yaptı. Öyle çok çalıştı ki, 1995 yılı Nobel Barış ödülü ona verildi. düm. O sırada uranyumla nötronlann dağıtılması üzerine deneyler yapıyordum. Bu deneyler az çok Frisch ve Meitner'in iızerinde çalıştıkları şeyi andırıyordu. Bu f azladan nötronları bulmak çok zamanımı almadı. Birden bu gözlemin korkıınç boyutunu kavradım.çünküçekirdektecncrjidepolamanın yolunu açıyordu. Her bir nükleer tepkimenin yaydığı enerji miktarı çok diişüktii, ama aynı süreç hızla yinelendiğinde dev bir patlama elde etmek işten değildi. O anda bir atom bombası üretme olasılığını fark ettiysem de, bunu derhal kaf amdan atmayakararverdim." Rotblat'ın atom bombası fikrini belleğinden silmesi savaşın patlak verdiği ve bunu önce Almanların üreteceği korkusuna kapıldığı ana dek sürdü. " Hitler'in bombayı elegeçirmesi durumunda, bunu savaşta üstün gelmek için kullanacağından korkuyordum. Bu aşamada bir karar vermek zorundaydım. Hitler'in bombayı ele geçirmesi durumunda ancak bizde de bomba olduğunda ona engel olabileceğimizi düşün ABD'nin üstünlıığünu dıınyaya, özellikle de Rusya'ya kanıtlamak amacını taşıyordu. I'rojeden çekilmesi üzerine dehşete kapılan Los Alamos'taki askeri istihbarat Rotblat'ı Rus casusuolmakla suçlamış. "Benimle ilgili bir dosya hazırlanmıştı ve başım korkıınç bir belaya girebilirdi. Neyse ki, istihbaratı yapanların dosyama eklediklcri birtakım bilgiler arasında asılsız olduklarını kolaylıkla kanıtlayabileceğim bilgiler vardı. Sonundabendenözürdilediler. Ancak dosyam hiç rafa kaldınlmadı ve savaş sonrasında ABD vizesi almakta cpey zorlandım." Rotblat daha sonra nükleer f izikten elini eteğini çekip tıbbi fiziğeyöneldi. Aziz Bartholomew hastanesinde profesör olduktan sonra çalışmalarını uzmanlık konusu olan ışınım yoluyla kanser tedavisi üzerine odakladı. Komünist Polonya'ya dönmemeye kararlıydı. Bu konuda Amerikan istihbaratının ne düşündüğü umurunda değildi. Yirmi yaşlarındaykenkatıldığıbirtoplantısırasında kendisine "kafayı çalıştırmak için değil, söylenenleri dinlemek için orada olduğu" safında yer aldığı konusıındaki kuşkıılarını dile getirmekten geri kalmamiştı. (îazetede sert bir dille, " Yaklaşık 40 yıl boyıınca art arda yönetime gelen Britanya hukıımetlerinin ciış ve savunma politikasının ayağını kaydırmak için elinden geleni yaptı" deniyorvekendisinden "içleraciMsaflıktabiri" olarak söz ediliyor, ona" CN D'nin (N ükleer SilahsızlanmaKampanyası)ikonu "yaftası yapıştırılıyordu. Rotblat gerçekten de CND'nin kurııcu üyelerındendi. Ancak çokyönlülüğütekyönluliığeyeğlediğinden bir ay içinde orgutten ayrılmıştı. Saflığına gelince, siniklerin iyimserlik adını verdiklerişey tam da bu değil miydi? Rotblat, Irak'ta yaşananlara karşın, iyimserliğinikoruyor. "Benim için tek umut ışığı, yalnızca Irak'taki savaşa değil, geneldc savaşa karşı çıkan sıradan insanlar. Bu iyiye alamet ve kolay kolay yok olmayacağa ben ziyor.Savaş insanları akılsız canavarlara dönüştürür. Son derece akılcı davranan bilim insanları bile savaş patlak verdiğinde mantıklı düşünme yetisini yitiriyor. Barbarlıktan kimyasal silahlar gündeme getiriliyor. Oysa îsrail'de nükleer silah zaten var. 'Ortadoğu'da nükleer silahları ilk kullanan biz olmayacağız' diyorlar, ama herkes orada bu silahların olduğunu biliyor. Böylesi bir saçmalığa göz yuman garip bir dünyada yaşıyoruz. Genç ve hırslı bir fizikçi olan Rotblat, LiverpoolÜniversitesi'ninverdiğibirburstan yararlanarak, eğitimini nötronun bulucusu Sir James Chadwick ile sürdürmek için 1939 yılında Polonya'dan Birleşik Krallık'a gitmiş. Kendisine ayrılan ödenek yetersiz olduğundan yeni evlendiği karısı Tola'yı yanında götüremerniş. Savaş patlamak üzereyken onu almak üzcre Polonya'ya dönmüş. Ancak o sırada apandisit sorunu olduğundan doktoru Tola'nın yolculuk etmesine izin vermemiş. Almanya üzerinden Britanya'ya dönen Rotblat savaşın patlak vermesinden bir gün önceoraya varmış. Bu arada eşinin de arkadan gelmesi için gerekeni yapmış, ama birkaç gün sonra Polonya'nın işgal edilmesi yüzünden onunla bir daha görüşememiş. Rotblat titrek bir sesle, "Ona ne olduğunu hiç bir zaman öğrenemedim. Savaştan salimençıkanvebirbiçimdeburayagetirtebildiğim annemle erkek kardeşim karımın izini yitirmişlerdi. Birbakıma onu aramaktan hiç vazgeçmediğimi söyleyebilirim, çünkü başka hiç kimseyle yaşamımı birleştirmedim. Ama başına neler geldiğini hiç öğrenemcdim. Biıyiık bir olasıhkla öldü, ama hangi koşııllardan geçtiği konusıı bugün bile benim için bir giz" diyor. Aslınabakarsanız, Rotblat savaşta eşini yitirince, gönlunü barışa kaptırmış. Yaşamını da barışa adamış. Rotblat atom bombası tehlikesini Britanya'yagitmeden çoköncesezinlemişti. "1939 Şubat'ında daha Varşova'dayken Nature dergisinde bölüniim (fizyon) sürecinin FrischveMeitnertarafındanbulunmasıyla ilgili bir yazı okudum. Bu iki bilim adamı uranyum atomıınun nötronlann etkisiyle bölünümeuğradığını.ikiyebölündüğü sırada enerji yaydığını ortaya koymıışlardı. Bu yazıyı okuduğumda bilim adamlarının belirttikleri dışında bir şeyin daha meydana gelmesi gerektiğini, bu süreçte daha fazla nötronun ortaya çıkması gerektiğini düşün düm. Bugüne dek geçerli olan nükleer caydırmakavramından yola çıktım." Britanya'da Chadwick ile birlikte atom bombası uretimi üzerinde çalışan Rotblat, ABD'deki Manhattan projesinckatıldı. Bir yıl ın sonundakendi isteğiyleayrıldı. Rotblat bu projeden çekilen tek bilim insanı. "Britanya projesinin başkanı olan Chadwick, Almanların bomba üretiminden vazgeçtiklerini söyleyince ben de artık projede yer almam için bir neden kalmadığını belirttim. Amacım bu bombanın hiç kullanılmamasıydı. Almanların bu işten el çektiklerini duyunca, projenin tümden durdurulacağını umuyordum. Ama öyle olmadı." Rotblat'a göre, Japonyaya atılan bomba, söylendiğinden beri partiden sıtkı sıyrılmıştı. 1946 yılında Britanya vatandaşı oldu ve 50'lerde Bertrand Russell ile birlikte, barış ve silahsızlanma için tüm dünya bilim insanlarını bir çatıda toplamayı amaçlayan, Pugwashkonferanslarıgirişiminekatıldı. Russell özgün manifestosunda, "Insanhğını aklından çıkarma, gerisini unut" diyordu. îşte Rotblat, konferansların komünist cepheli bir örgüt olduğu yönündeki çeşitli suçlamalara karşın, o günden bu yana tam da bunu yapmaya çabşıyor. 1995 yılında Nobel Barış Ödülü'nükazanan Rotblat'a 1998 yılında şövalyelikunvanı verildi. Ne var ki, bu ikinci ödül verildiğinde Daıly Telegraph gazetesi onun kimin nefret edenler birerbarbar olup çıkıyorlar. Savaşın çılgınlığı bu îşte" diyor. Yine de her şey yitirilmiş sayılmaz. Rotblat yaşamında iki hedefi olduğunu, bunlardan kısa erimli olanının nükleer silahların yok edilmesi, uzun erimli hedefinin ise savaşın tümden ortadan kalkması olduğunu belirtiyor ve " Yıllar geçtikçe uzun erimli hedefimeulaşmakonusundakiumudumuyitirdim. Kısa erimli hedefime ulaşıp ulaşmayacağımdan da pek emin değilim. Ama bu savaşımı benden sonra gelenler sürdürecek. Bu günler elbet geçecek. Bush döneminde nükleer bir soykırımınönünegeçebilirsek, hâlâ ümit var kanısındayım " diyor.# Türkçesi:RİTAURGAN