25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

21 ARAL1K2OO3. SAYİ926 MEDYA Cumhuriyet döneminde, îstanbul'da en çok satılan gazeteler Rumcaydı. Bugün geriye iki gazete kaldı, Apoyevmatini ve îho... Apoyevmatini'nin sahibi, Mihail Vasiliadis, azınlıktan birinin başına gelebilecek en sıkıntı verici çelişkiyi yaşadı; Türkiye'de Yunan, Yunanistan'da Türk yanlısı olmakla suçlandı... Oysa yaptığı sadece gazetecilikti... İho'nun sorıımlusıı Anclrea Rombopıılos. Halbııki tercüme benim yazımın ruhunu vermiyordıı. Meselayazımda "soydaş" olarak tercüme edilehilecekkelime, "ırkımız" olarak tercüme edilmişti.Tercümeyiyapana baktım. Adı Ahmet bilmem ne... Savunmamda yargıca şöyle dedim: Şu anda Ahmet Bey'le benim aramdaki farkı saptamak için ona Türk, bana Rum dediniz.Sizinbunu söylerken ki amacınız nekadar milli birliği bozmak ise, benimkisi de o kadardır. Birsonuçverdi mi? Negezer... Dava.ertelenipdurdu. Daha sonramahkemedenberaatkararı çıktı. Biz sanık olarak iki kişiydik. Öbür kişi Atina'daydı.Onunberaatıkabuledipetmediğini teyit etmesi gerekiyormuş. O da cevap vermeyince, beraat kararı bozuldu! Işin kötü yanı Atina'daki kişi ceza verilsin istiyordu. Çünkü bu halde oradaki karizması artacaktı, bakın" Beni TC 'de mahkum et tiler" diye! Son kez beraat kararı verilince bıkmıştım zaten. ÇıktımYunanistan'agittim. Yunanistan'da neler yaptınız ? Eptalofos (Yedi Tepe) adındabirgazete çıkardım. O dönem, iki ülke dostluğunu destekleyen tek kişi bendim. Tabii sonra mahkemelikoldum. Yunan mahkemesinde, iftirada bulunmak ve Türk yanlısı olmakla suçlandım. Beraat ettim. Çünkü suçlamalan asılsızdı. Sözün kısası, orada Türk, burada Yunan yanlısı olarak mahkemeye çıktım! Apoyevmatini'ye gelelim... Gazetenin yayın poli tikasını anlatır mısınız ? Bazıları bizim, Amerikan karşıtı olduğumuzu söylüyor. Ama ben bu fikrekatılmıyorum. Belki biraz Bush karşıtıolabiliriz. Gazetenin yayın politikasına dönersek; gerçekbirdemokrasininsağlanması.farkhetnikkökendeninsanların kardeşçebir aradayaşamasıiçinçalışanveyazanbirgazete. Türk basınını nasıl değerlendiriyorsunuz? Şimdi öyle bir soru ki bu! Pilavı sever misin ? Kimi var, lapa lapa yapar, kimi yapar tamkıvamında! Peki öyleyse, beğendiğiniz gazeteler hangileri? Radikal, Yeni Şafak ve Zaman... îho (EkoYankı)Gazetesi Rumca yayımlanan diğer gazete ise îho (Yankı). 1977 yılında Yeniköy Rum llkokulu'nun emekli öğretmenlerinden Haralambos Rombopulos taraf ından yayın hayatına başlatılmış. Çıkarıldığı ilk dönemde haftalık olan gazete; zamanla haftada iki, üç... derken son olarak günlük çıkar olmuş. Öğlenleri çıkarılan gazete; azınlık gazetelerinin aldığı ortak karar doğrultusunda hafta sonları yayın yapmıyor. 1997 ytlından itibaren 8 sayfa olarak çıkarılan îhogazetesinin fiyatı ise 150.000 TL... tho birçok azınlık gazetesine göre daha şanslı; çünkü gazetenin kendi matbaası ve ofset sistemi var. îlk kurulduğu yıllarda 1700 adet basılan gazete şu anda ancak 500 baskıdan 400'ünüsatabiliyor. tho'nun haber konularını ise Rum Cemaatinin problemleri, aktiviteleri oluşturuyor. TürkYunan ilişkilerinin de önemli yer t uttuğu gazetede cemaatle ilgili önemli bir haber varsa, gündem yerine ona yer ayrılıyor. Köşe yazarının olmadığı gazetede dışanndanyazılmışmakalelereyerveriliyor. Îho gazetesiyle ilgili sorularımızı gazetenin sorumlusu Andrea Rombopulos cevaplandırıyor. Gazeteciliğe nasıl başladınız? Andrea Rombopulos: Aslında ben tıp okudum, anlayacağınız şimdiki mesleğimletamamenalakasız. Iho'yu babam kurdu. Ben küçükken gazeteye yardım ediyordıım. Lisedeyken sporhaberlerini yazıyordum, üniversitedeyken de Atina Haber Ajansı'nın buradaki muhabirinin yardımcısıoldum. Babam vefatedincede gazete yibenüstlendim. Okurun ilgisi nasıl? Gazetemizi Türkçe okumak isteyenl var. Rum olmayan ve gazetemizi okum; isteyen bir kitle bulunuyor. Bizim bıır yapmak için vaktimiz ve mali gücümı yok. Bizim düşüncemiz ek ya da haftal olarak Türkçe yayın yapmak. Agos örn ğinde gördük bunıı. Agos şu anda 45 b satıyor. Ama bizim tek gelir kaynağımı avantajımız kendi matbaamızın olması. Kaç çalışanınız var? Gazetemizin üç çalışanı var... Sayıa d zenini yapan, dizgiyi yapan arkadaş vel de ben! Sadece üç kişiyle habere nasıl ulaşıyo sunuz? Internet'ten sonra her şey çok kolaylaş Oradan ajanslara ulaşabiliyoruz. Gazet mizin sayf aları az olduğu için haberleri ç < uzun yapamıyoruz. Ancak kendi röport; larımız uzun oluyor. Peki gazetenizin yayın politikası... Bir gazete objektit olacaksa herhangi t siyasi akıma bağlı olmamalıdır. Voltaiere' sözü felsefemizi yansılıyor: "Dedikleriı katılmıyorum; ama senin bunu söylen hakkınısonunakadarsavunacağım". Türk basınında hangi gazete ve gazet cileri beğeniyorsunuz ? Sabah, Hürriyet, ve Radikal gazeteleri beğeniyorum. Yazarlardansa şimdi akhn gelenler; Oktay Ekşi, Ertuğrul Özkök YavuzDonat. Medyadaki son dalgalanmalard; olumlu/olumsuz etkilendiniz mi? Bizim okuyucu kitlemiz çok farklı ve b lirli olduğu için medyadaki değişimler b hiç etkilemiyor. Ülkede gündem oluşturan haberler ya tığınız olmuş muydu? Oldu... 80'li yılların başlarında büyi bir şebekenin ikona çalıp satma olayını c taya çıkardık. Zangoçlar da bu işin içinde di. Biz açığa çıkardık. Bir diğeri; son 10 y kadar Rum mezarlıklarına büyük saldırıl yapılıyordu. Bazıları da değerli eşyayı ça yordu. Sonunda Kurtuluş'un göbeğinı bir saldırı oldu. Bunu haber yaptık. Me yada da geniş yer bulmuştu.# "Noel'ler buruk geçiyor" Eski Noel'lerle bugünün Noel'leri arasında nasıl bir farklılık yaşanıyor sorusunu Apoyevmatini'nin sahibi Mihail Vasiliadis'e sorduk ve şu yanıtı aldık. Noel'in gelmesini bir simge olarak algılamak gerekiyor. Sayısı çok azalmış bir azınlık mensubuyuz artık. Eskiden Noel'de küiseler dolar, aileler bir araya gelir, okullar tatil olıırdu. Yani büyük bir olay olıırdu. () zamanlar tstanbul'un yüzde 10 12'si düzeyinde bir insan topluluğu idik. Şu anda 15 milyonıın içinde iki bin kişi bile değiliz. Kendi özelliklerini etrafa gösterebilen bir mozaik parçası olarak güzelliğimizi zaten kaybetmiş durumdayız. Bayramlar daha fazla buruklıık getiriyor beraberinde. Eskiden gençlerle dolup taşardı kiliseler evler, Şimdi iki bin kişiyiz ve ortalama yaş düzeyimiz de epey yüksek. Gençlerimiz uzaklarda. Bütün istediklerimiz, dualarımız çok büyük bir kalabalık olmasak bile daha dinamik, yaş ortalamasının düşeceği bir topluluk olabilmek. Ama bu da çok zor oluyor. Zorluklarla karşılaşıyoruz. Şu anda 2 bin kişiyle eskiden 100 120 kişinin idare ettiği, yönettiği bir kurguyu yönetmeye çalışıyoruz. Bu da çok zor oluyor. OzellikJe hem okullarda hem de vakıflarımızın yönetiminde zorluklarla kaşılaşıyoruz. Burukluğun sebebi de bu. Yeniden yapılanmamızı sağlayacak bir dinamizme sahip olabilsek, o zaman yapacak çok şeyimiz olur. Bu imkan sağlanırsa, öğretmenlerimiz atanırsa, 70 küsıır olan cemaat kiliselerini bir adete indirip daha modern biçimde yönetebilirsek çok şey olabilir. Ama bizim eski kurguya bağlı olmamız isteniyor. Kanıınlar değişmiş olduğu halde yönetmelikler değişmiyor. Victor Hugo yeni dönemler yeni görevler getirir beraberinde. Ama biz o görevlere kendimizi vermekten men edilivorıız. •
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle