Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Antikçağın gezgini Strabon, "Tanrılar insana uzun yaşam vermek isterse onu burada yeryüzüne getirir" diyor. Knidos kitabının yazarı Oktay Sönmez anlatıyor. ARKEOLOJİ ranrıların mekanı... ı Birliği ve daha sonra da Atina'nın oluşduğu Delos Birliği'nin o günkü AB diim en zengin üyesi oldu. Temelinde ;lü bir ekonominın de yer aldığı Kni;'ta insan yaratıcılığı da kolaylıkla ve hız;elişiyor, kentin her yanı eşsiz yapılar, 'keller, tapınaklar ve mimarı harikaiarla latılıyordu. Knidos böylece MÖ )/300 arasında dünyanın en önemli linı, en zengin kent devletlerınden biri rak ünlenmişti. Dünyanın yedi harikadan bıri olan antik tskenderiye Fenein mimarı Sostratos da bır Knidos yerliii. Ama Knidos'un dünyayı tutan ünü o Tropion kayalıklarının karşısında, e limanın doğu kıyılarından Akropol'e »ru yükselen terasların Arşıpel Maviin en doyulmaz gorüntusune sahip bir :tasında duran tarihin ilk çıplak kadın ıtusundan kaynaklanıyordu. Yontu saın ın unutulmaz ustası Praxiteles hi ç ekıeyen ününü özellikle bu yapıtından aJtır. Knidos Afrodit'i. Söylenceleregöre xi her sabah Tropion'dan o Tanrısal /iye çıplak olarak dalan tapınaktaki göhlerden bir kadına âşık olmuş ve onu del olarak kullanmıştır. levresinde 18 dorik sütun yıikselen yulak bir tapınağın tam merkezinde yeşil •merden bir blok üzerinde aşk ve güzelliğintanrıçası"AfroditEuploia"yani"Denizcilerin Afrodit'i" olarak ilgiliyazılarda yer almış "Knidos Afrodit"ı duruyordu. Akdeniz'in en uzak ülkelerinden insanlar Mekke'ye ya da Jerusalem 'e gider gibı Kni dos'a akıyor, bu güzelliğe hayran binlerce ınsan her gün tapınağının adak yerine çiçekler, kutsal bıtkiler koyuyor, oradan güvercınler havalandırıyorlardı Sadece beyazgüvercınler. Çünkü Afrodıt, diğertanrılarınaksinesunakyerlerindekan.kurban istemezdi. Yüzyıllar boyu Mısır'dan Doğu Akdenız ülkelerinden, Roma'dan, Yunan anakarasından (Hellas), Girit dahil tüm Ege adalarından, deva bulamayan hastalar, karşılıksız ya da çaresız aşkların acı çekenleri, çocuğu olmayanlar, daha nice ilginç dertlerle yollara düşenler ve en onemlısi güzellik, özellikle kadın güzelliğı tutkunları Knidos'a aktı durdu. Bu kuşkusuz, buyük ve sürekli bir zenginlikti. Dünyanın en usta gemicileri Knıdos'tan çıkar gemiler en iyi orada donatılı r ve gemiciler lıman olarak en çok Knidos'u severlerdi. Çünkü Knidos'un kızlarmın her biri Afroditkadargüzeldilerve "Knidos Şarabı"nın ünü dünyayı tutmuştu. Bu yüzden Knidos'a uğramamış gemiye gemi, Knidos'u görmemiş gemicıye gemici de denmezdi. Gün geldı şarap, Knidos'un zenginlık ve muduluğunda en büyük payı olan bir ticaret kaynağı oldu. Hıpokrates'in ülkesi Kos'un tam karşısında Knidos Tıp Okulu antik çağın en ünlü rakıp bir tıp merkezi olarak yer alıyordu. Knidoskı ünlü cerrah Ksetias Pers Kralı Artakserses'in yıllarcayanından ayırmadığı Knidos Okulu doktorlarından biriydi. Antikçağın ünlü gezgin ve coğrafyacısı Strabon Knidos'un en ucunda yer aldığı Datça ya da Reşadiye Yarımadası için "Tanrılar insana uzun yaşam vermek isterse onu burada yeryüzüne getirir" diyor. Yıllarca yağmalanıp yok edilmedi mi ? En son yıkımı anlatahm. Knidos akropolüne çıkan yol üzerındeki büyük Helenistık tıyatronun bir mermer taş ocağı olarak kullanılmışmermersıralarının.sahnenin, podyumun, süslemelerin, heykellerin, yazıtların hıçbirparçasını bırakmamacasına Mısır Valisi Kavalah Mehmet Ali Paşa'nın Kahire'de yaptırdığı sarayın inşaatında kullanılmaküzereyıllar boyu yüzlerce gemi iletaşınmıştı. Bugün Istanbul'daki Dolmabahçe Sarayı'nın yapılışında da büyük ölçude Knidos'un mermerleri kullanılmıştı. Kazılar ne zaman başladı ? 1840'larda Ingiliz hazine arayıcısı Charles Nevvton'dan sonra Knidos'ta ilk bilimsel kazı işlemi 1967 'de Amerikalı Prof. Iris Love ekibi ile başladı. 1977 'ye kadar süren ve 200 kişinin çalıştığı bu dönemde Knidos ilk kez binlerce yıllık uykusundan, gün ışığına çıkarıldı. Yıkıma yüz tutan denız kıyısındaki küçük tiyatro (yukan teraslardaki Büyük Tiyatro zaten çok daha önceden tümüyleyokedilmiş),Dıyonısos, Apollo, Korinth tapınaklan ile 1969'da Afrodit kült'ünün mekânı olan yuvarlak tapınak, Bouletorion ve DoğuBatı Caddesi gibi geniş alanların dışında daha bırçok buluntu gün ışığına kavuştu. Bu çaLşmanın başarılı olmasının ardında Prof. Irıs Love'ın kazı ışlcmı ıçin Amerika'daki birçok kuruluş ve vakıftan sağladığı parasal destek vardı. 1988'de Knidos'ta minyon kadrosu ile yeni bir ekip kazıya başlıyor. Konya Unıversitesi'nden Prof. Ramazan Özgan ve meslektaşı olan eşi Christina Özgan, zamanla kıymetli dostlarım olan bu bilim savaşçılan, yardımcıları Mustafa Şahin, Ertekın Doksanaltı ve bir avuç arkeolojı öğren cisi. Öyle vakıflardan bağış, devletten yardım, sponsorluk gibı desteklerin hiçbiri yok. Cesaret vericı ya da koruyucu yasal bir düzenleme, kolaylık falan da yok. Knidos'a doğru dürüst yol yok. Su yok. Elektrik yok. Ama bu insanların gözlerinde her yaratışın kaynağı olan bir ışık, içlenndeyürek var. . •