Katalog

Ç EPEÇEV R E 0 K T A Y E K I N C I bul'da gözlenen kaçak inşaat patlamasında, hiç kuşkusuz hemer» tüm adayların gecekondulara karşı "sevgi ve saygı beslemelerinin" büyük payı bulunuyor. DYP'nin adayı Bedrettin Dalan> "gecekonduları villa yapacağım" dedikten sonra, şunları ekliyor: "Sözen'in izin verdiklerini ben niye yıkayım?.." ANAP'ın adayı Kesici de aynı şekilde yıkımdan yana değil. "Yapılanları imar n planlarına kavuşturacağız diyor ve herkesin "hemfikir" olduğu, ancak ger^ çekleşmesı kısa vadede olası görülmeyen bir "koşulu", önlem olarak öne çıkartıyor: Refah Partili hemen tüm başkan adaylan ise "ruhsat" diye bir formaliteyi zaten kabul etmiyorlar. Onlara göre, herkes arsasına istediği binayı yapabilmeli; ev yapmak"kutsalbirhak". veriyor; "şimdiye kadar yapılanlara bir çeki düzen verilecek, ancak bundan sonra artık göz yumulmayacak" diyen adaylar arasında yer alıyor. SHP adayı Zülfü Livaneli de ılk günkü demeçlerinde aslında yeterince "ipucu" "Istanbul'a göç,durdurulmalıdır...." / 'Geçmiş'kötüöpnek Istanbul'da kaçak yapıların sayısı yasal olanlan gaçtl. On mllyonluk yahrin har gOn nur topu glbl yanl bir mahallaal oluyor... Yağmakonduların 'büyük taarruzu' başladı. İSTANBUL DÜŞTÜ, DÜŞECEK... Yerel seçimlere doğru tümüyle özgür bırakılan gecekondulaşma, adayların bağışlama sözleriyle birlikte îstanbul 'uyıkmaya başladı... ir imar affı çıkmayacaktır. Herkes ayağını denk alsın. Yapacağınız her şey ruhsatsız olur. Gecekondular için yıkım işleminin derhal gerçekleştirümesi yasa gereğidir..." Bayındırlık Bakanı Onur Kumbaracıbaşı'nın bu uyarısı 10 Ocak 1994 günü yayımlanan Cumhuriyet gazetesinde yer alırken, yine aynı gün Beykoz Adliyesi'nin arka yamaçlarındaki 'Boğaz'a nazır' tepelere doğru bakıyorum. Boğaziçı'nin 'kesin imar yasağı' bulunan öngörünüm bölgesine giren yerleri buraları. "Yeni yapılaşma", üst üste binen inşaatlarla "tam gaz" sürüyor. Sadece beşon dakıkalık bır "gözlemle" bile, inşaatı sü Ne var ki, lstanbul'un başına tam şu sıralarda ne geliyorsa, işte bu "şimdiye kadar yapılanları afletme" anlayışından geliyor. Çünkü, o "şimdi"nin ne zaman olduğu belli değil. 28 Mart olacağı varsayılsa bile, konducuların önünde daha "bir inşaatlık zaman" yeterince var demektir... Hükümet "dikey izln" söylemlerini çıkartırken, adaylar da açıkça "yıkmayacağız" diyerek şirın görünmeye çahşırlarken, "üçbeş haftalık süreleri kalan" belediyeler de zaten işın peşinı çoktan bırakmışlar, "bekliyorlar". Böylesi bır "özgür ve denetimsiz" ortamda ise, gecekondulaşma süreci tam bir "yağmakondu" furyasına dönüşüyor. Denebilir ki Îstanbul artık, sözcüğün tam anlamıyla"kanundışı"kentleşiyor... 1940'lardabaşlaımştı... Îstanbul ve Ankara için, gecekondularla tanışmanın ve giderek "kucaklaşmanın", neredeyse "yarım yüzyıllık" bir geçmişi var. Gecekondu deyimı de bir o kadar eski ve ta 1940'larda yazıya, çiziye girmeye başlamış. örneğin, o yıllann ünlü mizah dergisi Marko Paşa'da, 19 Kasım 1948 tarihli say ısında yer alan bir öykü şöy le başlıyor: "Bir pazar günü başımı alıp gezeyim dedim. Adayı, Moda'yı efendilerimize bıraktığımız için, gecekonduların arasından geçip Topkapı dışına çıktım..." Demek kı '48' lerde "efendilerin" semtleriyle, gecekondu semtleri çoktan ayrılmış. Gecekondular ise eski Istanbul'da surlara yakın yerlerde yoğunlaşmış. Marko Paşa'nın aynı sayısında, "Ankara gecekondularından" da söz ediliyor, iD E R G İ 6 Ş U B A T 1 9 9 4 S A Y I 4 1 1 B ren ona yakın bina hernen saptanabiliyor. Üstelik her biri üçer, dörder katlı "betonarme" binalar. Ruhsatlı olmaları ise olanaksız; çünkü, dediğim gibi, "imar verilmeyen" bölgelerde yükseliyorlar... Tarıh; 15 Ocak 1994. Bu kez yine Cumhuriyet'de, hükümetin "gecekondulara dikey izin" vermeye hazırlandığı haberi çıkıyor. Ankara'dan Nursun Erel'in bildirdiğine göre, "üzerinde gecekondu bulunan" hazine arazilerine yüksek yoğunluklu imar planlan yapılması tasarlanıyor. Böylece gecekon du sahipleri "çok katlı imar haklarına" kavuşacaklar. tşgal ettikleri hazine arazilerini devletten "seve seve" satın aldıktan sonra, gecekondulannı "kat karşılığında" müteahhitlere verecekler. Sonuçta hem devlet, hem gecekonducular, hem "mafya", hem de müteahhitler kazanmış olacaklar. Ama, Îstanbul yine plansız kentleşecek ve yine o kaybetmiş olacak... Negam!... Tüm adaylar "bağış lıyor" Aslında, Onur Kumbaracıbaşf nın "kaçak inşaata af yok" dıye çırpınmasını boşa çıkartan, salt hükümetin diğer kesimlerindekibutür"hazırlıklar" değil elbette. Özellikle yılbaşından bu yana Istan C U M H U f l l Y E T