Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CIJMIHJRİYETDERGİ ri var, kabadayıları varamahırsızları yok. Ay için dünyadaki en güzel yaratık, hırsızlarının, katillerinin dışında insan. Ona görc her insan da birçiçek. Bu hoşgörünün kaynağı ne? Bunu, annesinden duyduğu bir öyküylc anlatıyor? "Ermişin bıri mcdrcscsinde konferansını vermiş, sandalınabinmışgerı dönüyor. Yolda çişi gclmiş. Sandalı kıyıya çektnış. Tam çışinı yaparken bakmış, on üç on dört yaşlannda küçük birçoban, "Hcy benım güzel Allahım" diyerckbirçiçeğisevıyor. Izlemiş, çoban, koyunlannı da, kelebeklerıni dc aynı sözcüklerle övüyor. "Neden"diye sormuş, "Böyle scvıyorsun her şeyi?" (,'ocuk, kendisi için her şcyinTann olduğunu söylemiş. Ermiş karşı çıkmış. Allah'a böyle erişilemeyeceğini, onun için günde beş vakit nama/ kılması,duaetmesi,bilmillahdemesigcrcktiğini anlatmış. Çocuk da "Olur" demiş. Ermiş, sandalına binip yeniden yola koyulmuş ki bakmış arkasından şap şap biri geliyor. Dönmüş o çoban, derenın üzcrindc yürüyor." Afedersiniz"dıyc sormuş çoban, "Günde kaç kez namaz kılacaktım'.'" Ermiş, "Git oğlum" diye söylenmiş,"Senzatcnermişsin"... Ismct Ay'ın inancı da böyle ışte. Ona görc insan istersc Tanrı'yı her yerde bulabilır. Güzel bir kadında, güzel bir crkekte.doğada... Bugünler de sık sık dost mezarlarını ziyaret ediyorAy."Bclkideyakınlaştığımdandır"diyorbuziyaretleri içinde. Dostlarını.akrabalannı ziyaretediyor,Sonku'yu, Melahat Içli'yı, Güner Sümer' ı... Huzur buluyor orada, kendini parka gitmış gibi hissediyor. Kendı mczar taşını da yaptırmış. Üzerinde "Ismet Ay, Doğum tarihi:l923" yazıyor Ölüm tarihını ise genyekalanlaryazdıracak... Şehir Tiyatrolan 'nda Muhsin Ertuğrul döneminde başlaytp Gencay Cürün V kadar sahnelenen pek çok oyuna onun rolünün rengi sindL nun sonunda aslında konuşabildiği ve casus olduğuanlaşılacak. lsmi ise Vu... Sahne açılıyor, Sami Ayanoğlu sesleniyor: Vu...Vu...Vu... Vu'dan bir kahve isteyecek ama o ortalıkta yok. Tuluat yapmaya başlıyor, işte Çinliler şöyle olur, esrar içerler, eroin kullanırlar, onlaragüvenolmaz... Ayanoğlu ter içinde. Birileri o arada koyu sohbetc daltnış Ay'ın yanına koşturuyor, "Allah kahretsin, antreyi kaçırdın." Bu kcz tcr içinde kalan Ay. Çin makyajlı gözlcri kocaman kocaman olmuş koşturuyor. Dekoru nasıl âştığının farkında bile değil, sahneye çıkıyor. Ayanoğlu, soruyor, "Hayvanoğlu hayvan neredesin?" Yanıtlıyor Ay, "Abdurrahman'lakonuşuyordumefendim". Bir anda boşalıyor sahne, perde kapanıyor. Muhsin Ertuğrul, Ay'ı iki ay maaş vermeyerekcezalandınyor. Bir de turne anısı var Ay'ın unutamadıği. Beş yıl önce Dormen Tiyatrosu'yla birlikte Diyarbakır'a gidiliyor. Oyun bitip geri dönüş için otobüslere binildiğinde, yirmiyirmi beş yaşlannda iki delikanlı ellerine sarılıyor, "Ne olur abiler, bizi yalnız bırakmay ın. Biz burada çok yalnıziz." Otobüse bindiklerinde bütün ekipağlıyor... Peki, Ay'ın oynamak isteyip de oynayamadığı bir rol var mı? Var, Shakespeare'in VenedikTaciri'ndekişairi... Tiyatro dışında neler yapıyor? lyi bir müzik dinleyicisiveokuyucu. Birderesimtoplayıcısı. Şeker Ahmet Paşa haricinde modern Türk ressamlarının tabloları süslüyor Şilc'deki evinin duvarlarını. Konu resim ve müzik olunca yine sinirleniyor Ay. Sinirlenme nedeni bu kez Aspendos ve Efes'te, Aya Irini'de verilen konserler. Oralarda lbrahim Tatlıses'in, Zeki Müren'in, yabancı gruplann konser vermelerine, güzellik yarışmalan düzenlenmesine kızıyor. Soruyor, "Senin caminde güzellik yanşması yapmalar, hoş mubu?" sevdiği kadar kimseyi sevmediğini söylüyor. Anne sevgisi yaratmış onda kadına karşı o "muazzam" sevgi ve saygıyı. En iyı arkadaşlan kadın. Cahide Sonku, Melahat Içli, Hümeyra... Bir de Suna Pekuysal delisı olarak adlandınyor kendini. Belki psikolojik bir eğilim bu, kadınlara daha yakın; ama bugüne kadar evlenmemiş. Bunun nedeni ise babasının annesine karşı tutumu. Dünyanın en espritücl adamı sayılabilecek Mehmet Ay, eve girdiginde bir izmandut, bir şaki ve haydut, tsmet Ay'ın anlatımıyla. Bütün bunlan görünce onda evlilik müessesesine karşı iğrcnme duygusu oluşmuş. Ama, daha sonra gördüğü güzel birliktelikler de yetmemişevlenmesine. Hoşlandığıkadınlarbellibir tarzı, seviyesi, kültürü olanlar. Bundan burjuva ya da aristokratlar anlaşılmasın. Kafası işleyen, günün endişelerini taşıyan kadınlar hoşlandıklan, dostluk kurdukları... Bu özellikleri taşıyan her kadın onun için sevgili... Erkek arkadaşlanyla da iyi geçiniyor. Aralarında eşcinselleri var, normalleri var, evlile Arkeologluk özlemi Gcriye dönüp pişmanlık duyduğu bir şey var mı Ay'ın? Var. O bir arkeologolmak istermış. Türkiye'dc Güneydoğu hariç bütün arkeolojik yerleri görmüş. Gezerken kendinden geçiyor, sarhoş oluyor. Ve düşünüyor, "Acaba ben önceki hayatımda Sofokles zamanındamıyaşadım"... Belki bir ressam belki de yontucu olduğunu düşünüyor. Yann? Elleriyle boşluğu gösterip "Artık orası" diyor. Ama kendisi için biçtiği ne yatakta, nc cvde, ne de hastanede bir ölüm. O son noktayısahnedekoymakistiyor... ^ Ve kadınlar.. ve erkekler... Ama önce kadınlar... Ismel Ay, annesini TATİLCİLERIN KÖŞESİ TEL: 512 05 05'TEN (20 HAT) 475 Ogzala 29 EKİM CUMARTESİ Özel Şehir Horlcm Vapuru'nda CUMHURİYET BALOSU v e FENER ALAYI 282930 Ekim (Cumhurlyet Bayramıj TP. 1500 000 T l En güzel zamanında YedıgMler ve d^et Bokı Gollen (Olel konaklama) YEDİGÖLLER ve BOLU GÖLLERİ İLİMBEY ENEZ SONBAHARDA TREKKING GÜNÜBİRLİK DOĞA YÜRÜYÜŞÜ 23 Ekim Pazar Nüzhetiye BİSİKLET 23 Ekim Pazar Nüzhetiye GEZİ 28 29 30 Ekim Bolu, Yedigöller, Yaylalar Günbatmadan Turizm: 245 60 35 • 293 04 38 23 EKİM 1994 PAZAR SÜLÜKLÜGÖT günüblrlik doğa yürüyüşü. ^Ulaşım. yemek ve ıkramlar dahıl 450.000,T > 30 EKİM 1994 YEDİGÖLLER DE KAMP^ 6 Kasıtn AbO 000 T l Insanek deimemgj alermi v»r«n tw dere boyunca yüıüyüf 1213 Kasım Tarih, gSçmen kuştaı ve gOzel birgfll... 13 Kasım Tanıdık bir paıtturda kı&a merhaba Y.P. 1.250.000 TL BALLIKAYALAR kamplı doğa yürüyüşü. Ulaşım, yamek ve ıkramlar dahıl 1.250.000.TL 450000 TL • Dıa ve Kısa Fılm gosterileri başlıyor. • Broşurumuz ıçm bir lelefonunuz yeterlj. Vals, tango, dans, fasıl, ud, ney, sllr, İstanbul boğazı, balık... EÖLENMEK, DÜŞUNMEK, HISSETMEK VE ANIMSAMAK İÇİN GOnbatmadan Tunım Ud şıl Zambak Sokak No 15Kat 3/A Beyoulu T«l 10312) 245 60 35 293 04 3» Tcırsab Belga No C ?747 OGZALA TURIZM TANıTıM LıMıTED IBEKAR SOK. NO.16/4 BEYOCLU/ISTANBUU| A R NI K A 245 1 5 93245 29 76 TEL: (0.212) 252 30 39