Katalog

10 SİNEMA CUMHURİYETDERGİ 1%4'te Beyrut'ta doğan sanatçının adı "serin dağ rüzgan" anlamına geliyor. Babası ÇinliHawaili, annesi Ingiliz olan Keanu son derece duygusal ve çabuk incınen bir kişiliğe sahip. Babasının görevı gereği dünyanın pek çok dcgişik kentinde yaşamış. En sonunda Avustralya'dan ABD'yc gelen Rccvcs ailesi New York'ta ycrleşmcye karar vermiş. Bir söyleşidc Reeves çocukluğuna ılişkin şu değerlendirmeyi yapıyor: "Galiba aılemın çok bohem bir yaşantısı vardı. Babanıın ailesi çok zengındi. Dolayısıyla annem ılc babam istedikleri gibı seyahat edebilıyorlardı." Reeves'in anne ve babası sanatçı 13 yaşmdayken boşanıyor. (Babası bu yılın başında uyuşturucu kaçakçılığından anayurdu Hawaı'de 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı.) Bunun ardından annesi oğlunu alıp Toronto'ya yerleşiyor. Keanu okul yıllarının pek keyıtli geçmediğini, hatta beden eğitimi derslerinden hep kaldığını anlatıyor. 17 yaşında ikcn Los Angeles'e göç ederek bugüne dek devam eden oyunculuk serüvenine adım atıyor. Reeves Hollywood'da önceleri "Point Break" gibi gençlık fılmlerinde oynuyor. Sonralan "My Own Private Idaho" türündcn eğitici ve tümüylc yetişkinleri ilgilendiren fllmlere geçiyor. "Dangerous Liaisons", Cappola'nın yönettiği "Dracula" ve Bertolucci'nin "Little BuddhaKüçük Buda"sında küçük ancak çarpıcı rolleri başarı ile canlandmyor. Adı Keanu ya da "Serin Dağ Rüzgârı". Sıcak, büyük, etkileyici bir tebessümü var. Sinemanın son süperstarı yakışıklı ama yumuşak başlı. Hareketli fılmlerin yeni kahramanı olarak ortaya çıkan Reeves fılmlerinde her işi şiddetsiz çözüyor. Beyrut doğumlu bir melez peedHız" adlı fılm Keanu Reeves'in yaşamını bir anda değiştirdi. Bu fılmle sinemanın en son süperstan konumuna giren Reeves, şimdi ünlü olmanın sancılarını çekiyor. Bu beklenmeyen şöhretin başını döndürmesinden korkan sanatçı, kaygılannı şöylc dile getiriyor:"Aptalca bir yaşantım olsun istemiyorum. Ne yazık ki bu kadarçok ilgiden şımarmamak elde dcğil. Bu galiba benim kaderirn. Ama en azından kendi kendimi hizaya sokup, çok şapşalca şeyler yapmamayaçabalıyorum." Reeves kendini Toronto'dan gelen sıradan bir burjuva çocuğu olarak tanımlasa da sıradan bir insan olmadığının farkında. Üç yıl önce 27 yaşında ikcn adı, Amerika'nın en seksı 10 erkeği arasında anılıyordu. Ayrıca Reeves sıradan bir sanatçı dadeğil. Okul sıralarından beri konuşma yeteneği ile dikkatleri üzerine çekmiş. Kenneth Branagh'ın yönettiöi "Much Ado About Nothing" adlı oyunda Ingilizaksanı ile konuşan bir Shakespeare karakterini canlandınrken, "Dangcrous LiaisonsTehlikeli llişkiler" adlf filmde gcnç aşık Şövalye Dancency rolündc Amerikan aksanı ile konuşuyordu. Reeves sahne yaşantısına Toronto'da sahneye konan "Romeo ve Julıet" oyununda Mercutio rolü ile başladı. Shakespeare'in oyunlarında rol almak için can atan sanatçı, eğer Ingiltere'ye yerleşirse kesinlikle bir Shakespeare oyuncusu olacağını söylüyor. Yüz çizgilerini ve ses tonunu son derece ustalıkla kullanan sanatçı, Romeo ve Juliet'teki oyunu ile eleştirmenlerin büyük begenisini kazandı. Reeves bu kadar kısa sürede ünlenmesini bir anlamda dcğışik yüz hatlarına borçlu. Bulunduğu her ortamda, her yaştan kadının ilgisini çekmekte zorlanmayan sanatçı, kendisi ile bir söyleşi yapan bir kadın gazetecinin tanımlamasına göre "Dünyanın en çekici erkeği. Uzun, koyu renk saçlar, sıcak ve geniş bir tebessüm, köşeli ancak orantılı bir çene. Her bakımdan seksi. Ve müthiş yakışıklı." Aynı gazeteci Reevcs'i bıraz daha yakından tanıdıktan sonra ılk izlenimlerinde bir takım düzeltmeler yapma ıhtiyacı duyuyor. Dünyada tanıdığı bu en çekici erkeğin bir kuzu kadar yumuşak başlı ve duyarlı olduğunu ilave etmektegecikmıyor. Kamera önüne Cola ile çıkıyor Reeves ilk kez kamera önüne Coca Cola reklamları ile geçiyor ve ne yazık ki kimsenin dikkatini çekmiyor. 1985'te "Babes ın ToylandOyuncak Ülkesınde Bebekler" adlı TV oyunundaki rolü de ses getirmıyor. Ne zanıan kı "Bill and Tcd's Excellent AdventureBill ve Ted'in harikulade Maccralan" adlı filmdc boy gösterince bir anda gcnçlcrin gözdcsi oluveriyor. "Specd" filmi Reeves'in hareketli film kahramanları arasına girmesine yol açıyor. Kadınlar ve eşcinseller bu filmi izledikten sonra kapısının önündcn aynlmaz oluyor. "Spced"i çevirmeden önce vücut geliştirme çalışmaları yapmak zorunda kalan Reeves çok kısa bir zamanda 15 kilo alıyor. Kadınlar Reeves'in bu yenı görünümünü de hiç yadırgamıyor, hatta daha çekici buluyor. Bu filmde Reeves, Schwarzeneger veya Stallone gibi diğer "actıon hero"larla özdeşleşen şiddet eylemlerine kesinlikle başvurmuyor. Koskoca bir kenti ve bir otobüs dolusu yolcuyu kurtarmaya çalışırken kimseyi incitmemeye gayret ediyor. O eski zaman şövalyelerinin ruhunu taşıyor. tlgilendiği kızı maço tavırlanyla cezbetmeye uğraşmıyor; kas kuvveti kendisini robotlaştırmıyor; onunda herkes gibi ilgiye ve şefkate gereksinimi olduğunu gizlemiyor. "Speed", harket yüklü bir gerilim filmi. tntikam hırsıyla gözü dönmüş bir manyagın otobüse yerleştirdiği bomba, aracın hızı saatte 80 kilometrenin altına düştüğü anda patlayacaktır. Polis Jack Traven (Keanu Reeves) otobüsteki yolculardan Annie'nin (Sandra Bullock) yardımı ile bu bcladan hem yolcuları hem de Los Angeles kentini kurtaracaktır. Los Angeles kentinin sokaklarında çekilen bu çılgın kovalamaca, fılm boyunca seyirciye soluk aldırmaz. "Speed" Jan de Bont'un yönetmen olarak ilk filmi. Daha önce "Die HardZor Ölüm", "Lethal NVeapon 3", "Hunt Babası ÇinliHawaili, annesiIngiliz. Keanu Reeves maço tavırluragirmeden, robotlaşmadan oynuyor. Şefkategereksiniminigizlemiyor.