Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Mavi yolculuk notları * Azra Frhat, Mulikurnus Balıkçısmı (18861973) anma toplantılarından birindc, Balıkçının "Mavi Siirgün" adlı kıtabında anlattığı Çakır Ayşe'yi görıııck ü/crc kısa bir Mavi ge/i tertipler. Balıkçı'nın dostları, Bodrum yakınlarındaki Çökertmc köyüne gider Çakır Ayşe'yi ziyaret ederler. *l96ü'lı yıllarda yapılan Mavi yolcıılııklardaki lekneler oldukva güç koşullar altında yaşamayı gerektiriyordu. Örneğin "Hürriyet" teknesinde kamara yoktu. Tuvalct ihtiyacı ise Ali Fuat Kaptan'ın tckncnin kıç tarafına yaptıği üç tarafı çevrili kabinde gideriliyordıı. Tuvaletten çıkmca hemen oradaki kovayla denizden su alıp kabini temizlemck gerekiyordu. Fakat yolcular tckne hareket halindcyken kovayı suya atınca ellerinden kuriulup gidiyordu. Ali Fual kaptan yedek kovayı çıkarıyor ama bir siire sonra o da denize gidiyordu. Sonunda çözümü buldu kaptan. Kovanın ipine bir fırdöndü bağladı! * Yine o yıllarda tcknedeki ycmekler yolcular tarafından sırayla yapılıyor, bulaşıklar da aynı şekilde yıkanıyordu. Yenıek neyse de bulaşık sevimsiz bir işli. Bir gezide gece gcç saatlcre kadar yemck yenir, içki içilir. Saat sabahın üçü olmuştur. Bulaşıkların yıkanması gerckmektedir. Sofranın keyfini çıkaran "ınutfak nöbetçi"lerinden biri şöyle der: "Biz bıı bulaşığı yıkamayacağı/. (,'ünkü saat 03.00 . Bugünün nöbetçileri kımlcrsc onlar yıkasın! * Bir bulaşık anısı daha: Yinc Hürriyet teknesinde gecenin geç bir saatıdir. Ycmck yenmiş, içki içilmiş herkese bir yorgımluk çökmüştür. Bulaşıklar erlesi gıine bırakılır. Sabah tekne hareket ederken bulaşıklar bir çuvala doldurulup suya atılır, kalın bir sicimle kıç tarala bağlanır. Bu ycni bulaşık yıkama yontemini icat eden kişi, "Almanlar çam, altmışallı bükü vc daha nicc yerleri. "Hadi cocuklar bir yerlere gidelim" ıledi mi, ya İda dağlarında, ya Sedir Adalan'nda ya da Kekova'daki güzellikler paylaşılacaktır demektı. "Ilyada" ve "()dysseia"sını A. Kadir'le birlikte; Hesiodos'un "Thcogonia" ve "Işler ve Ciünler"ini Sabahattin Fyuboğlu'yla birlikte çevirdikten sonra, kökleşmesini maşırlarını Ikinci Dünya Savaşı sırasında böyle yıkıyorlarmış, bulaşık nedcn olmasın" demektedir. Hareket edilir. Yarım mil kadar yol alınır, çuval parçalanır ve yenıek takımı tencere tava ve çatal bıçaklarıyla denizi boylar. Derinlik yaklaşık 80 metredir. Rota değişir en yakın limandan yeni mutfak takımı düzülür. * Bir anı da benden. 6 kişilik bir grupla mavi yolculuklayız. Kaptanlara başından tembih ettiğimi/ için hiç bir yerleşim birimine uğramayacağız. Issız koylarda dolaşacağız. Yolculuğun 9. gününde geziye yalnız katılan bir arkadaş, "şimdi anlıyorum" dedi. "Neyi?" dedim. "Denizcilcrin neden dcniz kızı gördüklerini"! * Şimdiki Mavi yolculuklarda kullanılan teknclcrde ikişer kişilik kamaralar var ve duşluvaletler ayrı ayn. Ahçılar var, evdeki gibi sofralar kurabiliyorsunuz. Kaptan, ahçı ya da mieo'dan biri her gün dalıyor balık tutuyorlar. Turlar 7 ve 15 günlük olarak yapılıyor. Fiyatlar sezon başında dolar ya da mark olarak belirleniyor. Bu yaz 7 günlük bir tur (içki hariç) 250 dolardı. istediği hümanizma inancını "Ecce Homo" (Işte insan)da bclgelcmişti. Bu kitaplar ondan bize kalan değerli yapıtlar. Ama bana sorarsanız Azra'nım'dan kalan güzelliklere iki şey daha eklenmeli: Mavi düşlcr ve sevinçler. Azra'nım mavi yolculuksuz düşünülcmez. Halikarnas Balıkçısı, Sabahattin Eyuboğlu, Bedri Rahmi F.yuboğlu da öyle. Onlann bu serüvenlerinin cn yakın tanıkları "Hürriyet" teknesinin kaptanları Ali ve Ali Fuat Froğlu'dur. 1960'ın 27 Mayıs'ında denize indiği için "Hürriyet" adını alan bu tekne şimdi yaşlı bir tirhandil olarak mavi yolculııklarını sürdürüyor. Fethiye Körfezi'ndeki Taşyaka koyu'nda, kaya mezarlarının hemen altındaki düzlükte çakıl taşlarıyla Dcnizin rengi insam davet edcr nitcliktc. Mavi yolaılııkta bu rcıi}>e duyuyur iasan 'sol iistte). Hürriyet tckne«inin Ali Kaptanı (üsttc sağda). Akdcniz'in sakin koylarından birinde nıı/lı nav'ı sü/ülen lcknc, fotoğrafçılar için keyifli bir ınal/emc kaynağı (yanda). yapılmış kocaman bir göz resmi var, üstünde de şıı dizeler: "S<'ni düşüniirken içinide bin vakıltaşı ısınır" Bedri Rahmı Eyuboğlu'nun dizelerini, 1981 yılının Mavi Yolcuları yazmış oraya. Şimdi horhalde Akdeniz, Azra'nım için dalgalarıyla aynı dizeleri tekrarlıyordur. M CUMHURİYET0ER0İ6EYLUL1992SAYI337