05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

arada Saklambaç'ın açtığı Sinema Güzeli yanşmasını kazanıyor. Yıl 1973. İlk fılmi Kara Murat, Fatih'in Fedaisi. Cüneyt Arkın'ın sevgilisini oynuyor. Bu rolü sıradan roller takip ediyor. Birdcn bire scks furyası içinde buluyor kendini. Soyunması için teklifler yağıyor. Hanım hanımcık rol vcrip fılmin diğer bölümlerine porno sahneler ekleyip adını kullanmayı teklif edenler de oluyor. Üç yıl setlerden uzak kalıyor. Eve kapanıp yabancı filmlcr izleyerek, tiplemelere dikkat ederek kendini geliştirmeyi deniyor. Sonra Maden, Kanal gibi iddiab filmlerdc rol buluyor. Ümit Utku'nun İstanbul Film Şenliği'nde ödül alıyor. Eş, dost festivalinden gelecek ödülle bir yere vanlamayacağını söyleyerek ödülü iade ediyor. Kendi deyimiyle işte o gün sinemadaki yolunu çiziyor. Yol filmi için Melike Demirağ'dan sonra Yılmaz Güney onu İzmit Cezaevi'ne çağınyor. Orhonsay'a önemli bir senaryo yazdığını, ona da rol vcrmek istediğini söylüyor. İki rol anlatıyor, bin hapisteki kocasını aldatan kadın, diğeri Diyarbakır'daki fedakâr kadın. Orhonsay ilk rolü seçiyor. Yılmaz Güney bizim seyircinin ihanet eden kadını sevmediğini, rolün zarannı göreceğini anlatarak Diyarbakırh kadını oynamasını öneriyor. Film Erden Kıral'la başlıyor, Güney bir süre sonra yönetmeni değiştirip yerine Şerif Gören'i getiriyor. Tekrar Diyarbakır'a gidiyorlar aynı sahneler yinelcniyor. Meral Orhonsay, toplumsal sorunlara cğilen fılmlerde oynamaktan gururlu. Ancak solcu geçinen bazı yönetmenlerin açık açık oyunculan sömürdüklerini, bcş kuruş vermeden atlattıklannı görünce hayal kınklığma uğramış. O dönemde yeni yeni bu tür fılmlerde oynamaya başlamış, yürcği kıpır kıpır. Anıa filmlerde işçilerin nasıl sömürüldüğünü anlatanlann kendi ckibine daha kötü davrandığına, binbir dereden su getirerek para vermediğine, telefonlara çıkmadığına şahit oltnuş, piyasayı tapımış. Sinemadan para gelmeyince bakmış olacak gibi değil, sahneyi denemeye karar vermiş. Melahat Pars'tan ders alıp gazinolarda sanat müziği söylemeye başlamış. Beş yıldır sahncde. Ama sinema hep başköşede. Ne zaman iyi bir teklif gelse sahneyc ara vcrip setlere koşuyor. İşini bitirince müziğe dönüyor. Şarkıcılığı da seviyor. Sesini güzel buluC U M H U R İ Y E T D E R O İ 1 2N . I S A N Meral Orhonsay sahno ve setlerden gerl kalan tiim zamanını altı yafindaki kıxı Bahar'a ayınyor, onunla oynuyor, resimler yapıyor. yor. Zaten güzel olmasa sırf boy göstermek için sahneye çıkmayacağını her fırsatta yineliyor. Halİcın gözünden ırak olmamak için TV dizileri çekiyor. Dizileri arasmda ilk akla gclen Hanımın Çiftliği, Kapıdaki Adam, Serçeler Göçctmez, Sevgi Çemberi ve ünlü Yorgun Savaşçı. İki yılını verdiği bu dizinin yakıldığını öğrenince çok üzülmüş, ama bir kopyasınm Sami Şckeroğlu'nda olabileceğini duyunca rahatlamış. Sincmada yaşadığı yirmi yıla dönüp baktığında setlerin içler acısı durumunda hiçbir değişiklik olmadığını söylüyor Orhonsay. Duman makinesi yerine set işçisinc kameranm yanında sigara üfletmenin ne zaman sona ereceğini merak ediyor. Pekiyi neden Yeşilçam ilerlemiyor? Meral Orhonsay'a göre yapımcılar kabahatli. Sinemadan kazandıklannı başka yerlere yatıran yapımcılar şimdi de depolanndaki filmleri milyönlarca liraya özel TV'lere satıyorlar. Ondan sonra çamuru TV'ye dizi yapan oyunculara atıyorlar, onlann sinemanın rakibinin ekmeğine yağ sürdüğünü söylü3 1 7 yorlar. Bugünlerde yaşanan durgunluğu hayli olumlu buluyor. 100 tane kalitesiz film yerine 10 tanc iyi film çekilmesini, tüccarlann sinemadan çekilmesini arzuluyor. Sinemadaki meslektaşlannın da topyekün bir değişim geçirmeleri gerektiğine inanıyor. Sinema Oyunculan Derneği'nde (SODER) çözülme olduğu günlerde Londra'da turnedeymiş. Ne olup bittiğini pek öğrenememiş, ama SODER'i aidat toplamaktan başka pek işe yaramayan bir kuruluş olarak görüyormuş. Şimdi yeni kurulan Çağdaş Sinema Oyunculan DerneğTne (ÇASOD) üye olmaya hazırlanıyor. Meral Orhonsay'la konuşurken aşağı yukan her sözünde layıkmca tanıtılamamış bir sanatçının sıkıntısını hissediyorsunuz. Sansasyondan, ekiplerin adamı olmaktan kaçarken adeta cezalandınldığını, basının sanaünı iyi değerlendiremediğini, çarkın yanlış işlediğini söylüyor. Son derece sade bir yaşamı var. Boş zamanını tümüyle altı yaşmdaki kızı Bahar'a ayınyor. Onunla oynuyor, ge ziyor, resim yapıyor. Bahar'ın resimleri evin duvarlannı süslüyor. Bir köşede Yılmaz Güney'in fotoğrafı asıb. Orhonsay için Güney hayli önemli bir sanatçı. Geçenlerde TV'de Umutsuzlar'ı seyretmiş. Güney'in gözleriyle güldüğünü, beyninle oynadığını fark etmiş birden. Orhonsay bundan sonra da aynı çizgiyi sürdürmekte kararlı. Sahneden para kazanacak, iyi rolleri kaçırmayacak ve boyalı basından uzak duracak. Dört, beş ay önce bir dergiden arayıp tekrar evlenmek isteyip istemediğini sormuşlar. Üvey babayla büyüdüğünü, kendi çocuğunun da yıpranmasmı istemediği, çocuklann yediği ycmeğin bile çoğu kez üvey babanın gözüne battığını anlatmış. Bir bakmış dergi tarafından ensest kurbanı ilan edilmiş. Işin ilginç tarafı o güne kadar ensestin ne anlama geldiğini bilmiyormuş.. Orhonsay'ın bugünlerde üzerinde çalıştığı film yabanalarla ortak bir yapım. Göç sorununu işliyor. Ne fılmin adını, ne de yönetmenini veriyor. Bu devirde böyle nitelikli film projeleri kolay kolay bulunmuyor. < 1 9 9 2 S A Y I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle