Katalog

BASKEIU M Ü Ş E R R E F GÜNLERİ H E K İ M O Ğ L U leyecek, içinde bir mü/e Anadolu uygarlıklanndan mezar taşlan, eteğinde bir tiyatro, bir buz putcni, ortasında akan sular donmuş gibi, o sular bir diskoteğin doğal dekorunu da oluşturuyor. Mehmet Aksoy, taşımiza, toprağımıza, tarihimize, kültür varlıklanmıza yaraşır bir proje yaratmış gerçekten. O proje gerçekleşinceye kadar yaşamak özlemiyle aynldım Halkbank galerisinden! Son günlerde boynum bükük, kalbim kırıktı biraz, çelişik çizgiler görmekten yorulmuş, güvcndiğim dağlann buzlandığını hissederek hayli üşümüştüm. Orhan Taylan'ın resimlerinde solmayan renkleri, kararlı çizgileri, Mehmet Aksoy'un heykellerinde mermeri biçimlendiren ellerin direnişini gördüm. Çelişik ve kararsız çizgilere gülümsedim yenidenl Perşembe akşamlan Alpay'ın nostaljik şarkılanyla geçmişe geziler yapıyor kimi başkentliler. Geçmiş yıllara dönüyorlar, o şarkılarla dans ettikleri gecelere, o şarkılann esintisiyle sanldıkları sevgilileri anımsıyordekorladığı bir gece kulübünü düşünüyorlar. Bembcyaz duvarlar, dans edenlerin gölgeleri resimleniyor, Alpay'ın şarkılarıyla çınlıyor. Alpay yıllann eskitemediği bir şarkıcımız. Dinlemektcn çok hoşlanınm, ama heniiz olanak bulamadım. Geçmişe bir geziyi | Turkuaz galerisinde, 2Leynep Toppak Ana ve baskentliler aşkent galerilcrindc patlama var. Gündc beş sergi birden açılıyor! Kimi günlcr şaşınyor insan, ncrdcn başlamalı, seçim yapmak güç geliyor, tümünc yetişmek de kolay dcğil. Geçen hafta bir akşam dört sergiyc gittim. Gözbebeklerime yerleşen kimi tablolan unutmak istcr gibi, birinden ötekine. Unuttum mu bilmem, ama güzel bir soluk aldım. Başkent galerilerinin sayısını da şaşırdım artık. Giderek çoğalıyor. Bilge vc Ertan Mesci'nin kulaklan çınlıyor mu acaba. Başkent galericiliğindc büyük rolleri, emekleri var. Cinnah'ın başında küçük bir bodrum kalından kimlcr geldi, kimler geçti! Orhan Pekcr'i, Avni Arbaş'ı, Fikret Mualla'yı, Selim'i ilk kez o küçük galeride seyretti baskentliler. Duvarda resimler, rallarda seramikler, Kütahyalı çini uslası Sıtkı Olçar'ın kuşlan kanatlanıp uçacak gibi. Sonra dünyaya uçtu o kuşlar. Geçen gün konuştum Cenevre'de ö/el bir sergi açmaya hazırlanıyor. Arti/an, galerinin ötesinde güzel bir olaydı bcnce. Akşam saatlerinde bir dost uğrağı. Mimarlar, ressamlar, sanatçılar orada bulıışur, tablolar önünde söyleşiler yapar, bakırları, çinileri okşarlar, Bilge Mesci'nin elbiselerini gözdcn geçirirler, rcnkli camlara dokunarak günün yorgunluğıınu aşarlar. Onca yoğun olay o küçük yere sığmadı, Cinnah'ın orlasında geniş bir yere taşındılar sonra. Ö/enle dekorladılar. Ancak uzun sürmedi, ver elini İstanbul. Sanirım Ankara'yı unutmadılar, unutamazlar, öylesine gü/el, sıcak bir diyalog kolay unutulma/. B dans etmek istiyor. tsteği oldu. Dora ve Erol Giincy (şimdi Israil'in en büyük ga/elesinde yazar, o zaman AFP'nin teınsilciliğinde çahşıyor), Doçent Balıri Savcı ve ben Gar gazinosuna gittik. Bahri Savcı ile Erol Güney soluk soluğa, ama Eren Eyüboğlu kadifeler, dantcller içinde uçuyor pistte. Kanatlannın gücü tükenmiyor. Gar gazinosunun yerinde THY'nin terminali var şimdi. Ama sanatçılar dans etmekten geri kalmıyor. Urart galerisinin yöneticisi Nuran Terzioğlu da yılda bir kez dansa ça ral1ın yönetliği ARS Galcri'de açtı sergisini. Hafif karlı bir akşam, hava kurşun gibi ağır ama galeride güzel bir soluk aldı konuklar. Bir özlcmi dindirir gibi! Tablolarda da ressamın özlemi var. Hatta ressam sigarasının dunıanıyla, yanm kalmış bir kadchle, fırçasında bir parça boyayla resmiıı sürdüğünü, sanatçıyla bir kavuşmayı hissediyor insan. Sevginin güzelliğini, dünyaya sevgiyle bakanlann sıcaklığını duyuyor. Orhan Taylan'ı teşekkürle kucakladım, bıyıklannı kesmiş, daha genç ve yakı lar. Vedat Dalokay'ın Eski baskentliler değcrli nıimar Selçuk Milar'ın galerisini de hatırlar sanınm. Kumrular sokağında, mimarının kişiliğine, düzeyine yaraşır bir galeri. Bedri Rahmi'leri, Abidin'lcri orada sey suluboya çalışmalannı seyrederek yaptım ben. Yine o karlı akşam, Enda'da Orhan Mehmet Aksoy sanatçı dostları ile birliktc bir yapıtının önünde. Soldan sağa; Slbel Gürsoy, Nuran Terzioğlu, Müşerrof Heklmoğlu, Tosun Terzloğlu, Mehmet Aksoy ve Fatoç özcan. Sarıoğlu'nun rettik ilk kcz. Sonra Hclikon'u hatırlıyorum, bir dernek lokali, güzel konserİer verilir akşam saatlerinde, Eren EyüboğlıTnun sergisi de bir resim olayı yaşattı başkentlilcrc. Hiç unutmam, Eren elinde çekiç ve çiviler tablolannı asıyor duvarlara, ağır bir işçi gibi çahşıyor. Akşam olunca ne beklersiniz? Erol Güney'lerc gidecek, yıkanacak, dinlenecek, ama hayır! Gidip dans etmek, eğlenmek istiyor. Eren Eyüboğlu'nu yeni tanıyorum o zaman, Hclikon derneğinin duvarlarındaki gebe kadınlannı hayran seyrediyor, kocaman kannlannda ne sancılar var, nelere gebeler, neler dciğuracaklar diye düşünüyorum. Eren Eyüboğlu'nun gücüne de şaşınyorum. Âkşanıa kadar elinde çekiç kocaman tablolan asıyor, akşam olunca ğınyor dostlannı. Ünlü sanatçılanmızı dans ederkcn görmek çok hoş! Başkent galerilerinde kadın yöneticilerin ağırlığı var. Bu işi güzel başanyorlar doğrusu. Nuran Terzioğlu çok mutlu son günlerde. Urart'ta ilk sergisini açan ressamlar başka galerilerde yeni sergiler açıyor. Aynca Urart'ta ilk sergisini açan bir sanatçımız, Gündüz Doğan Ekşioğlu, Nevv Yorker Dergisi'ne kapak oluyor. SHP lideri Erdal Inönü ve eşi de bu habere çok scvinecck sanınm. Ekşioğlu'ndan dört tablo var evlerinde. SHP'liler arasmda resim sevenler az değil galiba. Sergilerde dc en çok onlara rastlıyorum. Orhan Taylan'm sergisini de gözleri parlayarak seyrettiler. Değerli sanatçımız bu kez Ahter Kı şıkh görünüyor, badem bıyıklara tepki mi acaba? Galeri ARS'tan çok güzel duygularla aynldım, dışarda yine kar, ama bu kez bahar çiçcklerini kokluyorum kar tanelerinde.. Sonra mermerin sıcaklığını hissettim ellerimde. Mehmet Aksoy'un heykellerini, toprak anayı seyrettim. Murat Karayalçın birden hastalanmış, ama Anakent Belediyesi'nin Genel Sekreteri Timur Berkman ve arkadaşlan başkentlilerin coşkusunu hissetti sanınm. Karayalçın'ın ikibinli yıllarda bölgenin en güzel başkentini gerçekleştirmek karannı da içtcn destekliyor başkentliler. Toprak ana güzel bir proje, Ankara'ya girişte doksansekiz metre yükseklikte bir tepeye kurulacak, Anadolu'yu sergi nnı seyrettikten sonra. Zeynep Sanoğlu Göztepeli bir genç kadın, sergisini gezerken sevdiğim sokaklara daldım birden, Yeşilbahar sokağma, Ethem Efendi caddesine, Tüccarbaşı sokağına, o sokaklan güzelleştiren tahta köşklerin bahçelerine girdim, havada leylak kokusu, hanımelleri, yaseminler.. Bir köşkün balkonunda tanıdık bir yüz. O köşkün yerinde apartman var şimdi. Bahçesinde bir site neredeysc! Bahçeler parsellendi, köşkler, yalılar bctonlaştı giderek. Genç kuşaklar bu tablolan bendeki çağnşımlarla seyretmiyor kuşkusuz. Belki de hayal bir kentin hayal evleri gibi düşünüyorlar. Benim kuşağım daha mutlu sanınm, tstanbul'un gerçck güzelliğini de yaşa Çetinkaya'nın tablola dık. < C U M H U R İ Y E T DEROİ 22 M A R T 1992 SAYI 31 S