Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Müslüman atlet olmak Hasibe Boulmerka 1500 metre dünya kadınlar şampiyonu. Cezayirli. Başarısına rağmen geleçeği biraz kuşkulu. Nedeni: din asibe Boulmerka, Cezayirli bir kadın ve 1500 metre bayanlar dünya şampiyonu. Geçen yaz u en ^ 8 Ç kadın üne ve servete giden yolda tuhaf olaylarlakarşılaştı. Ülkesinde bazı kesimler tarafından hedefalındı. "Bunda şaşılacak ne var, herkes ülkesinde peygamber gibi karşılanmaz ya" diyebilirsiniz. Ancak olay biraz farklıydı ve yalnız Hasibe'nin hemcinslerini değil, tüm Cezayir'i, hatta belki onun da ötesini içine alacak bır devrimin ipuçlarını veriyordu. Boulmerka, geçen ağustosta Tokyo'da yapılan Dünya Atletizm Şampiyonası'nda 1500 metrede birinciliği kazanarak bu denli yüksek dcreceye sahip ikinci Arap kadını olduğunda attığı zafer çığhkları dünyanın dört bir yanında yankılandı. Genç kadın kendini, "Her Cezayirli kadının yürcğindcn çıkmış bir çığlık" olarak tanımlıyordu. Cezayir Spor Bakanı da o günlerde bir kadındı. Bayan Leila Aslaoni de duygularını, "Boulmerka'nın zaferi de tıpkı Nureddın Morccli gibi (erkeklerde 1500 metreyi kazanan atlet) Cezayir'deki her bir birey tarafından alkışlanmışlır" dıye açıklıyordu. İyi güzel de, her birey tarafından değil. Bir kahraman gibi yurda döndükten sonra her ikisi de ülkelerinin en yüksek liyakat nişanıyla onurlandırılan ilk siviller olmuşlardı Boulmerka atlctizmın Grand Prix sezonunun son Uiruna katılmaya hak kazandı. Ancak kışı geçirmek için yurda döndü ve bir ay sonra tepkiler ortaya çıkmaya başladı. İslami Selamct Cephesi'ne (FIS) bağlı imamlar vc din adamları, bir cuma tüm camilerde onu reddettiklerini belirten açıklamalar yaptılar. Bu aforozun asıl nedeni, Boulmerka'nın dünyanın gözleri önünde şortu 18 Hasibe Boulmerka (en Ustte) belkl de peçe ve çars^fla koşmak zorunda kalacak. Cezayirli bazı din adamlan Haslbe'nin şorlla yansması giinah dlye vaaz verlyoriar (Ustte). veatletiyleyarıçıplakkoşmasıydı.Ulusal ödül töreni sırasında onu almndan öperek kutlayan Devlet Başkanı Şadli Binccdid bile bunu yaptığı için eleştiriliyordu. Boulmerka utangaçlık zırhma gizlenmedi. O içi kaynayan, dışa dönük konuşmasını bilen bir kadındı. imamlar onun daha geleneksel gıysılerle koşmasını istiyorlarsa tozlukların ve çarşafın koşma biçimine uygun hale getirilmesi gerekliydi. Bu kez de aralık başlarında Cezayir spor basını için düzenlenen bir toplantıda en yakın arkadaşı, Tokyo'da heptatlonda beşinci olan Yasmina Azzizi şunları söylüyordu: "Son derece düş kırıkhğına uğradı. Kim uğranıaz ki? Dünya çapında bir unvan eldc cdeeeksin ve karşı tepkiier alacaksın. Sanmayın ki bu tepkiyi gösterenler yalnızca bir avuç insan." Spor Bakanı ayyuka çıkan bu olayı örtbas etmeyc çalıştı. "Bunu yapanlar küçük bir azınlık. Her zaman eleştirilcrlc karşı tepkilerlc karşılaşabilirsiniz", "Ve ne olursa olsun, o bunun üstesinden gelecek, çünkü o bir savaşçı." Diğer Arap ülkelerindeki kadar bir özgürlüğe sahip olan aydınlar ve yağdanlık basın, imamların açıklamalarına rahmet okutacak bir sertlikle yayhm atffşine başladılar. Bu arada Sporda Kadın başlıklı bir seminerde, konuşmacılardan biri, Cezayir toplumunun kadın bedenine bakış açısında sorunlar bulunduğunu ve bu tür spor yarışmalarının politikaya alet edildiğini söyledi. Bir savaş ilanıydı bu kuşku yok! Ülke yaz boyunca süren ayaklanmalar nedcniyle yapılamayıp ertelenen seçimlerin eşiğindeydi. önceki yıl yerel seçimlerde yüzde 40'ın üzerinde başkanlık koltuğu kapan FIS genel seçimlerde de iktidarın en güçlü adayi görünüyordu. Her şey parti politikasına uygun halc getiriliyordu. Islamcı oyların çokluğu düşünülürse, sözümona lıberal Bayan Aslaoni bile, Salman Rüşdü olayı ile ilgili olarak, "Eğer Rüşdi, peygamberi küçük düşürdüyse sonuçlarına da katlanmalıdır" deyip gericilerin gözüne girmeye çalışmıştı. İslami Selamet Cephesi, toplam nüfusun yarısından biraz fazlasının katıldığı seçimlerin ilk turunda oylann büyük bölümünü toparladı. Sonunda olanlar oldu. Demokratik biçimde seçilen ilk Islamcı hükümet adayı ordunun yönetime cl koymasıyla göreve bile başlayamadı. Devlet başkanı istifa etti, tslami Cephe lideri Hasani tutuklandı. Yönetim şimdi Yüksek Devlet Komitesi'nin elinde ve bu komite lslamcılann tüm eylemlerini engelle C U M H U R İ Y E T DERGİ 23 Ş U B A T 1992 SAYI 311