Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
AYIPTIR SORMASI M E R T A L I B A Ş A R I R MEHMET ÇETİN ALP Istanbul Trafik Denetleme Şube Müdürü I kı yıldır Istanbul Trafik Denetleme Şube Müdurü olan Mehmet Çetin Alp (50) ıle Maslak taki makamında başlayıp kendisinfn kullandığı arabada seyir halinde sürdürüyoruz "Ayıptır Sorması" için konuşmamızı. Mehmet Çetin Alp, gerek personeli gerekse üstleri tarafından çok sevildiği gibi Babıâli ıle ilişkilerinı de çok sıcak tutmayı başaran bir polis müdürü. Alp, dıreksiyonun başına geçiyor. Ben yanına oturuyorum Arka koltukta Alp'in makam.şoförü Zeki Bahara, Sivıl Ekıpler Amiri Başkomiser ismet Demirel ve foto muhabırı arkadaşımız Erdoğan Köseoğlu var. Alp marşa basıp aynayı düzeltiyor Yavaş yavaş kalkıyoruz. Mehmet Çetin Alp sınava giren bir sürücü adayı gibi hayli tedirgin. En sağ şeritte seyrediyoruz. Alp.memur olduğu dönemde Taksim Mey•dam'nda ve Karaköy Kavşağı'nda birer yıl çalıştığını söylüyor. Sol şeritten gıden otobusü sağ şeride aldıran Istanbul trafiğinin hâkimi, bu kez Kemeraltı Caddesi'nde yine sol şeritten tıngır mıngır giden bir iş makinesini yakalıyor. Arabadan inip yanına gidiyoruz. Gerekli fırçalan attıktan sonra Alp, sürücüden belgelerini istiyor. Belgelerinin yanında olmadığını açıklayan operatöre Başkomiser ismet Demirel "gerekli işlemleri" yapıyor. "Uygulama" yapa yapa Aksaray'a gelmış durumdayız. Otobüs durağının önünde yolcu indirip bindirmeye çalışan 34 M 2246 ve 34 M 1240 plakalı minibüslerin şoförleri, "Ceza geliyorum demez" sözüyle henüz karşılaşmış değiller. Mehmet Çetin Alp ile minibüsçülerin yanına yaklaşıyoruz. Trafik Müdürü oldukça sinirli bir tonda, "Burada ne halt ediyorsunuz? Sizin duraklarınız ayrı" diye çıkışıyor. Minibüsçülere dönüp, "Bu beyin kim olduğunu biliyor musunuz?" diye soruyoruz. Aldığımız yanıt "Herhalde mühim biri", şeklinde... Alp söze girip, "Ben Trafik Şube Müdürü Mehmet Çetin Alp" diyor. Minibüs şoförlerini unce bir yutkunma alıyor. Ardından titrek bir sesle, "Hoşgeldin abi" diyebiliyorlar. Çezaları kesildikten sonra yönumüz Tarlabaşı. Yolun sağında bir trafik çekicisi önümüzde durunca acı bir fren yapıyoruz. Daha sonra çekicinin şoförü eliyle, "Geçin" işareti yapıyor, trafik müdürünün klakson çalmasını, selektör yapmasını umursamıyor bilem. Arabadan hep birlikte iniyoruz. Bu vesile ile özel trafik çekicisi de Istanbul Trafik Şube Müdürü ile tanışmış oluyor. Alp'in vilayette toplantısı olduğu için uygulamaya son verip makama dönüyoruz. Arabadan inerken Mehmet Çetin Alp makam şoförüne dönüp, "Her zaman sen benim şoförlüğümü yapıyordun. Bugün de ben senin şoförlüğünü yaptım" diyor. 4 Her aracın geçiş üstünlüğüne sahip olduğu, taşıtların kaldınmda, yayaların yollarda scyretli gi, al arabalarıyla, el arabaları arasında kamyonlann dingildedigi, otobüslerin birbirlerini körüklediği, minibüslerin ^attaşlarını marizledigi tslanhııl kentinde "Trafik Denetleme Şube Miidüriı" olmak nasıl bir şey! Istanbul Trafik Müdürlüğü, 1989yılında "tescıl fubesi" ve "denetleme şubesi" olarak ikiye ayrıldı. Tescil şubesi daha çok ruhsal ve ehliyel işlenyle ilgileniyor. Biz de yol açma, denetleme, eskort gibi konulara bakıyoruz. Yaklaşık 10 milyonluk bir nüfusun yaşadığı 700 bine yakın aracın olduğu bir ilde, ister istemez büyük problemler çıkıyor. Aynı zamandu diğer şehirler gibi yol açma ımkânlan kısıtlı. Bu yüzden mevcut yollarda yUrütmeye çalışıyoruz trafiği. Trafik kazası diyoruz; ama biz bunu biraz alışkanlık haline getirmişiz. Şimdiye kadar trafik kazasında yilip giden insanlarımı/daıı kav kent oluşurdu? örneğin 1988 senesinde ölen vatandaşlarıımz, Çatalca ılçesı kadar. Yani hemen hemen bir Çatuka ilçesi yok olmuş oluyor. Sizce trafikte demokrasiye ne zaman geçilecek? Her yerde, her işte olduğu gibi bu bir eğıtim sorunu. Trafikte sorumluluk duygusunun geliştirilmesi icap eder. Sürücünün kendi vaktinin kıymetli olduğunu bilmesi kadar, trafikteki diğer insanlann da zamanınm değerli olduğunu idrak etmesi, başkalarının haklarına tecavüz etmemesi lazım gelir. Sizce neden kadın sürüculer daha dikkatli? Çünkü korkmasını biliyorlar. Hemen hemen bir ayda, bir kadın sürücü kaza yapıyor. O da başkaları onlara vurduğu için... Sizce ışıkları neden sevmiyoruz? Trafik Şube Müdürü olduğum zaman, kırmızı ışıklara yüzde 5060 arası riayet görüyordum. Hiç ara vermeden, ısrarla kırmızı ışıklar üzerinde çalıştım. Bugün kırmızı ışığa riayet yüzde 98'e çıktı. Sizin günde kaç saatiniz trafikte geçiyor? Ben sabah saat 07.00'de yola çıkıyorum; akşam eve döndüğümde saat 22.3023.00 arası oluyor. Kaç yıldır ehliyet sahibisiniz; ehliyetinizi kaçıncı girişte almıştınız? Polisliğimden beri ehliyet sahibiyim. Ben ehliyet alırken 20 saat ders gördüm. Bu 20 saatten sonra ehliyet verdiler. Sizce, trafik kurallarını cigneyen bir trafik otosuna ne yapmak gerekir? Şahsen benim şoförüm kırmızı ışıkta geçti, kafasını koparırım. Böyle bir otoyu gördüğümde de aynen normal vatandaşa yazdığım cezayı yazarım. Trafik kazalanna neden olan sürüculer kaç yıllık? Bir ayrım yapamıyoruz; bu eski şofördür, bu yeni şofördür diyemiyoruz. Bakıyorsunuz, 30 senelik bir şoför her an en ufak bir kazaya sebebiyet verebiliyor ya da kazaya karşı taraf neden oluyor. Trafikte kayıtlı araç sayısıyla park yeri sayısını karşılaştırır mısınız? Esasında, vatandaşlar mevcut park yerlerini kullansalar kâfi gelecek. Sürüculer belki fiyatları fazla buluyor, bu yüzden park yerleri boş... tstanbul'da toplam 64 adet 16.726 araç kapasiteli park yeri bulunuyor. Bunun 16 tanesi kapalı otopark, 48 tanesi ise açık park yeri şeklinde. Dolayısıyla bir araçlık park yerine 41 araç düşüyor. Trafik Kanunu'nun 72. maddesi çerçevesinde yasaklanmış olan havalı kornalardan kaç adet söktürdünüz müdürlügünüz döneminde? Neredeyse beş bin tane... Bu konuda vatandaştan gelen tüm ihbarları da değerlendihyoruz. C U M H U R İ Y E T D E R B İ 16 H A Z İ R A N 1 9 9 1 S A Y I 2 7 S 16