Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
PAZARIN PEIMCERESİNDEIM evi istanbul'da bulunduğu halde 19. yüzyılda başlayan yaşamım 21. yüzyıla kadar sürdürebildiği ıçın kutsamış oluyorum. Akşama doğru Büyükada'nın İskele Meydanı'ndaki ünlü fırınından çörek, unlular aldım. Sonra mezeciden Karadeniz somonu, Akdeniz tonbalığı konservesi, manavdan da Antalya avokadosu vc Bitlis brokolisi aldım. Geçenlerde Istanbul'un fabrika atıklarının ve lağım sularının biyolojik arıtılmaları için 1992'den bu yana yürütülen çalışmalar sonunda artık Marmara'dan yenilebilecek balık çıkmaya başladığını duymuş, belediye sağlık örgütlerinin yaptırdıkları incelcmeler sonunda birkaç aydır bu deniz.de yeniden yakalanmaya başlanan pisi balıklarında ve ıstakozlarda bulunan kurşun ve civanın miktarlarının uluslararası normların altına düştüğünü okumuştum; ancak yine de ihtiyatlı davranıp bir sürc daha başka denizlerden gelen balıklar tercihedeceğim. Gece onbirde sofraya oturduk: Televizyonda parti liderlerinin 21. yüzyıla girerken verdikleri demeçler yayımlandı. Hepsi tutarlı, hepsi ipe sapa gelen sözler söylediler. Sonra Nobel ödüllü bir Türk yazarı ve geçen yıl Dünya Satranç Şampiyonu olan yurttaşımızı da konuştular.' Saat 12.00'decumhurbaşkanının mesajı okundu... Sonra televizyonu kapattım, ışıkları söndürüp bir sedire uzandım. Yaşamımın geride bıraktığım önemli bir bölümünü kapsayan 20. yüzve 21. yüzyılın yol açtığı ümitli gelecek konusunda düşündüm... Uzunca bir süre uykum gelmedi. Başucumda birkaç kitabım duruyordu. Almanya'da yaşayan bir öykücümüzün bu güzel yapıtını alıp okumaya başladım. Sabah ezanı tam 5.25'te okundu: Türk dilinde okunan bu ezanı dinlemek içime, bambaşka bir fcrahlık verdi, sular serpti... Huzur içinde uykuya daldım. 1999 sonunda yılbası Gece onbirde sofraya oturduk: Televizyonda parti liderlerinin 21. yüzyıla girerken verdikleri demeçler yayımlandı. Hepsi tutarlı, hepsi ipe sapa gelen sözler söylediler. Sonra Nobel ödüllii bir Türk yazarı ve geçen yıl Dünya Satranç Şampiyonu olan yurttaşımızı da konuştular. S i/c 2000 yılında başarı ve nıutluluklardilerim! Bu yılbaşında bütüıı dostlarıma bu mesajı içeren kartlar yolla dım. İki aya yakın bir zamandır bu sene yilbaşını neredc ve nasıl geçireceğimi düşünüyordum. Ömriimde göreceğim tek yüzyıl dönümü olacaktı 1999 sonu... Bu aktanmı ciddiye almanın gerekliliğine, onıın bugüne kadar görüp geçirdiğimiz yılbaşılarından çok farklı olduğunıı kavrayıp, adım attığımız yüzyıl konusunda aynntılı bir şekilde düşünmck için bir ncdcn oluşturması geıektiğine inanıyordum. I999'u bilirip 2000 yılına başlayacağıını/ anın bu olağunüstülüğü dışında, bu büyük geçişin anakentte yol açabileceği gümbürtü ve şamatanın akıllarda bırakacağı izin, yeni bir yüzyıla girdiğimi/.de söylenen en mantıklı sö/leri bile bastıracağından da korkuyordum. Bunu andıran nedenlerle lig maçlarında Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray gibi takınıları değil, Bursaspor, Malatyaspor, Adanasporgibi Anadolu lakımlannı tutar, bi/im kcntin takımlarını değil bu takımların şampiyon olmalarını dilerim. Çünkü Konstantiniyeli ya da bu kentte taral'tarı çok olan Trabzonspor gibi takımlar >ampiyon olduğunda koparılan gürültüden, arabalarının klaksonlanndun ellerini çekmcden sabaha kadar şehirturu atanlardan kaçıp kıırtulmak, uyuyabilmek imkâhsızlaşır. öncc "Neredc kullamalı?" sorusunun cevabım bııldunı Büyükada'da Ni/.am'da bıı ahb.ıbımın evinde geçirmeye karar verdım yılbaşını. Doğuın u/nıanı olmasaydım kışlarımı hep Büyükada'da. yı/hıııını da aıuıkenlin ııygun bir yerindegeçıııtdim... Bunu, ancak emekli oldıığum zanıan yapabileceğim... I999'u 2()00'e bağlayan gecenin bcnim açımdan bir öııcmi daha vardı. Enıekli liğimle ilgili bu hayalimin gcçerliliğini bir ucundan sınamış olacaktım. Yıllarca önce Columbia Üniversitesi'ndeki hocam Prof. Hovvard Taylor'u emckli olduktan sonra ziyaret etmiştim. Nevv England'daki, çağdaş Amerikan mimarisinin en gü/el örneklerinden biri sayılan o nefis evini birakıp Nevv York'un göbeğinde ycr alan bir apartmana taşındığını görünce şaşırmıştım. "lnsanın benim yaşımda o kadar uzakta yaşaması doğru değildir!" demişti. "Ya eııfarktüs, ya beyin kanaması gcçirsem nc olur? Burada bir tıp merkezinden iki sokak ötede otururkcn böyle bir şey «lursa kurtulabilme şansım coğalır!" Tabii bu varsayım bizim için u/un yıllar geçerli olmadı, olamadı: Herhangi bir büyük hastanemizin karşısmda kat tutup otursam bile kazaya uğradığım da nöbetçi asistanın beni kurtarabilme şansının Büyükada Hükümet Tabibi'ninkınden fazla olduğunu öyle kuvvetle savunaeak halde değildim. Ama I999'a yaklaşırken "koşullar azıcık değişmiş, hastanclerimiz bir a/ daha örgütlenip donanmış, YÖK sisteminin getirdiği kalitesizlik biraz daha giderilip tıp fakülteleri mc/unlarının daha bilgili ve becerikli olmaları sağlanmıştır!" diye düşünmekteyim. 1999'u 2000'e bağlayan geceyi baba dostum Eli Agnidis'in misafiri olarak geçireceğim. Agnidisler'in Malulgazi Caddesi'ndeki eski evlerinden bahsetmiyorum. O David Efendi'den kalma, Art Neavcau köşk çoktan satıldı. Tavanlarındaki 19. yy.'dan kalma desenlerin ve resimlerin üstüne yağlıboya çekilip binayı içi değiştirilebilecek bir eski ev sınıfına indirgendiğini, Anıtlar Kurulu'nun da bunu onayladığını duyduğunuzu söylüyorsunuz... Benim yılbaşını geçireceğim ev orası değil; yine eski, ama hamdolsun henüz böyle bir hışıma uğramamış, rezil edilmemiş, saygın ve asil mimarisinin tüm niteliklerini günümüze onurla taşımış bir ev... Ben, bu yılbaşında bira/. da bu 22 C U M H U R İ Y E T DEflGi 2 9 A R A L I K 1 9 9 1 S A Y I 3 0 3