Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17 Cahide 'Kleopatra mıydı? Cahide Sonku, yaşamının iki ayrı döneminde, kendi hakkında anlatılan ilginç öyküleri, farklı yargıları nasıl yanıtlamıştı?.. Haldun Taner'e göre, "Bir kralice hayalıdır yaşadıgı. Sigaralarını allın bir tabakada taşır, onlan zümriıllcrle süslenmiş çakmaklarla yakar. Cahide Hanım, Kleopalra gibi sii! banyo.su yapar. Kendine hediye gelcn en pahalı Parls parfümlcrtni kahkahalar atarak başından vücuduna boca eder..." Zeki Müren'e görc, "Melahat İçli'nin yazıhanesinde oturuyoruz. Bir yere filnı cekmcye gldcceğiz. Kleklrik leknisyenini, 'Vay efendim niye yanlı$ ayarlamış ışığı' diye, o sivri, şık, allın suyuna balmış lopuklu rugan papuçlarımn burnu ile diz kemiginin altından lekmeledi." urk sinemasıiKİa bir doneıııiıı 'cfsane kudını1, ılk büyuk 'star'ımız, 'zirveden halaga duşen kadın' t'ilıı dcği^ık nıleleııdırnıelerle anılan Cahide Sonku'nun (19161981) yaşanıından csinlcnilerek hazırlanmış IV dizisiniıı ilk bölümu, geeen pa/ar ckranlarımızdaydı... Iabii Cahide Sonku hakkında kinıın tıe düMindıığü dc dizinin lanılım yazılarıyla birlikle gazctc sıltunlarında gözükmeye ba^ladı... Bız, "Kimdi Cahide" sorusunun yamllaı ıııı yinc gecmişte arnştııalım istcdik ve Agâh Özgıir'ün kısa bır süre sonra yayımlanacak hiyografik çalışmasından da yararlanarak Cahide Sunkıı hakkında, "Cahide'nin >a>aalı dönemlerinde" cevrrsiııdcki l'arklı kişiler tarafından dile getırilmiş yargı ve diışıınceleri bir araya getirmeye calıştık... Istanbul'da konservatuvara giden, I932'de Şehır Tiyalrosu'na girdikten .sonra, once operetlerde, sonra diğer oyunlaıda da rol alaıı Cahide Sonku, 1948'c dck "liyalronun en buyıık yıldm" idi. 4O'lı ve 50'li yıllarda ecvirdigı f'ilmİerle dc "büyiik bir hayraıt kitlesi ediııen" Cahide Sonku, 1950'de "Sonku I ilm"ı kurarak yapımcılığı ve yönetınenliği de dencıni>(i. Çevıesindeki gcniş "hayranlık halesi" ile yaşayan bir efsane sayılaıı Cahide Sonku içın kapıcısı Miçu, "Pahuclarındaki parlak laşlıır hilc yalancı değil, gerrek pırlantadır. Dikkal edin..." divordu. ca Uüandırmış, igrendirınişti!" Şimdi yine Agah Özgüç'ün "Cahide Sonkunun Son Giinleri" araşlıımasına dönelim: "Parlak dönemlerinde evine gelen Reisicumhur Celal Bayar'ın yanına 'Rol ezberliyorum,' diye çıkmadığı, yürüdUğu /aman ayaklaııııın altına halılar serildiği, tabakasından sigara çıkarınca birbirleriyle yarışırcasına bej elin birdcn yakmak için uzandığı; düşüş döneminde ise esrardan kurtulması için akıl hastanesinc yatırılıp oradan kaçtığı anlatılan Cahide Sonku'ya bunları hep sormıışumdur. Ne var ki rivayetlerin çoğuna kar^ı çıkıyordu Cahide Sonku. 'Çoğu abartma', diyordu üzerine basa basa... 'O yıllarda erkekler ayakkabıma şampanya dökerlermif. Ben pavyon kadıııı degiliın. Onları küçiimsemiyorıım ama... Ayakkabılarınıda pırlanta taşlar varmış... /iynel ayııga indirilmez. Kiiltiiriim ve uile (erbiyem buna müsaade elmez. Sigaramı yakmak için bc$ cakmak uzandığı laman onlan bozardım. Çiinkü dalkavukluğa lahammiilüm yoklıır.' Ayrıca ona, 'Çok kiblrli kadın. Karşısındaki insanı rahalsız ediyor' diyenler dc vardı. Ve bu konuya değindiğinde ise verdiği yanıt şöyle olııyordu: 'Hayır... Kibirli falan degilim. Onu söyleyenler halt etmiş. Kibirli olmadım da hiç... Ben yıllar önte lagım çukurlan üstıınde akrabalarımı aradım..." Zengin ve görkemli bir ya^aının ardından, Beyoğlu'nun arka sokaklarındaki nıeyhaneleıde, ölümünden kısa bir süre önte, hakkında söylenenleri böyle yanıtlıyordu "efsane kadın" Cahide... D 5 T Melahal içli'ye göre, "Bu karı giiniin birinde sıırıınıır... Niye siiriınür biliyor musun! Behzat Bui'ak,yaşgunıınde bu hanıma çok kıymetli biı Jıaıiii/ paılumü hediye etti! 'Behzat Bey rica edcrim, bıınıı Paıis'te lıİ7meteiler kullanıyor...' cevabını verdi. Bulak da dedi ki, 'Kızım bir gun mavi ispiılo bile Inıl;1 iiayacaksın'..." lunı bu dıle gctirilcnler, gerv'ektcn "şaşaalı" bir doneınin, laıklı ve ilgiııv yargıları... Ancak 1958'do, bır yungınla tüm f'ilm arşivi yok olan ve 1%0'laıda, Cahil Irgal ile evlenip lıyalroya donen "clsaııe kadın" 1970'lerde de "tiimiiyle alkole lıılsak" olıır. Artık Beyoğlu'nun arka sokaklarındadır. I^te o dftnemin Cahide Sonku' su iciıı ya/ılanlardun bir ünıek: Selim lleri anlatıyoı: "Üc dorl yd once, yine Beyoğlu'nun arka sokaklarında, hayli geç saul ve bir ıncyhane çıkışında: üradaydı Cahide Sonku. Yiiziinün çizgileri lıâlu incecik, ama leni paralanmışcasına. Sag elinde mavi ispirlo şişesi vardı. Sol eliyle de dııdakları arutındaki bckVi düdügüniı tutuyordu. Birkac ° kr/ ıı/ıııı ıızadıya caldı o diidiiğü. Sahaha karşı kiını Mskniyordu, nt>e isyan cdiyordu, onu, ne ya da neler (oplum yaşamından bun Yıl 1935: Cahide Sonku, kendlnl üne ula*tıran "Aysel, Bataklı Damın Kuı" fllmlnl çevlrdlği günlerde... Oaha sonraları Haldun Taner, onun "Blr krallçe hayatı" yaşadığını yazacak, Sonku'yu Kleopatra'ya benzetecektl... Gazete haberlerinde ve polis kayıtlarında Ölmeden öldürülen biryıldız Sabah gazetelennin bırıncı sayfalarında bir haber vardı: "Cahide Sonku'nun parçalanmış elblseleri ve evrakı Ayasofya Meydam'nda bulundu. Polfs blr cinayet ihtimall üzerinde duruyor." Ve haberin altında sanatçının kocaman fotoğrafları. Oysa Cahide Sonku daha ölmemıştı Yalnızca bu son günlerınde, yaşayan bir ölüden farkı yoktu Ve öldüğü ya da öldürüldüğü yazılan Cahide Sonku, Pendik'te bir ahbabının evinde istirahat edıyordu "Pendık'tfi Suzan Hanım'ın evinde kalıyordum Galıba sokız rjun kadar mısafır olarak kalmıatım. Bıfgün bır ds baktım gazate şoylo ya/ıyor Cahide Sonku beyaz zehirden komaya gırdl...' Ve be yaz zehir aldığım ıçın savcılığa ıhbar edılmişim. Bu ihbar olayından sonra savcı, bırkaç kışıyle birlikte evimin kapısını kırıp içerı gırmışler içerıde cesedımı arıyorlar Evı yeni tuttuğum için elektnğı açtırmamıştım Cesedimi, karanlıkta mum yakarak aramışlar. Gazetedeki haberden sonra kızım benı canlı görsün diye Arnavutköy'e gitmek üzere evden çıktım. Pendik'te bır Irene bıniyorum. Yağmurlu bır gün . Bu arada polis Pendik'teki eve gelıyor Suzan Hanım, 'Cahide Hanım sağ, şlmdl evden çıktı' diyor polislere Ve onu alıp götürüyorlar Ben de Haydarpaşa'dan trenden ıner ınmez bır ses duyuyorum arkamdan Cahide Hanım, Cahide Hanım... Polisler bırden önümü kesıyorlar. Bakıyorlar kı, gerçekten yaşıyo ahide Sonku, yaşarken ıkı kez "öldürülüyor"... Şımdı notlarınCöykülerını, Cahide Sonku'nun ağzından Agah Özgüç'ün bu ölüm dan okuyalım: rum, hayattayım... Polıslerden bırı boynuma sarılıp, göğsume yatıyor Gözyaşlarını tutamayarak iyi ki ölmedln. Blz seni allece severlz, dıyor işte görüyorsunuz, daha ölmedim... Ve bir süre sonra polisler benı görevleri ıcabı emniyete teslim ediyorlar. Sonku, bu ara susup, votka kadehını dudaklarına götürdükten sonra, "dur daha bltmedl" diyerek konuşmasını sürdürüyor: "Ismot Pd^a'rıifi olumunden on bfts cjun oncuydı Ankara, Yenıma h.ıllu 'Besmcı Durak'ta bır ev tuttul" Anneın, 'evde yalnızken sakın kapıyı kimseye açma1 domıştı O gun, zırr diye bırden kapı calmdı Dısarıya baklım Asarjıda jiyah bır araba vardı Dnrkpn, pat pat diye ayak sosluıı riuyriunı Sonra camı artırn bnklım Bın Bu sivil polislz...' dedı Cahide Hanım'ın cenazesini almaya geldik Ölmüş zavallı... Saşırmıstım Hüviyetinizı gosterın,1 düdıtrı Polis hüviyetini çıkardı. Hıç unutmanı polisın adı Uustafa Topsoy'du. 'Ben daha ölmedim. İşte görüyorsunuz, karşınızdayım...' 'Hüviyetlnlzl Ispat edln. Çünkü emir gereğince rapor yazmamız gerekir.' Yılların ardından, yorgun bir Cahide Sonku, 1981'de, kendı efsanesını Huvıyetımı gosterdım Boylece olmedığımı ıspat etmış oldum " yargılayanlara karşı çıkıyordu. . Analılanların çoğunun abartılı ve yanlış llgınçtı Cahıdo'yı olrnnden ölduruyorlardı olduğunu söyluyoruu