Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Aylar
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 Üniversite Tercih Rehberi Eğitim amaçlı yurtdışına gidenlerin yüzde 55’i dil okulunda Yılda 80 bin genç yurtdışına çıkıyor 23 TEMMUZ 2019 SALI Amaç topluma fayda sağlamak Türkiye’den yurtdışına her yıl yaklaşık 80 bin öğrenci eğitim amaçlı çıkıyor. Bu öğrencilerden yüzde 55’i dil okullarına gidiyor. Lisans ve yüksek lisans eğitimi için her yıl başka ülkelerdeki üniversitelere giden öğrenci sayısı 10 bin 500’ün üzerinde. Uluslararası Eğitim Danışmanları Derneği Başkanı Aslıhan Özenç, eğitim için ABD’ye giden Türk öğrencilerle ilgili şu bilgileri verdi: “Uluslararası Eğitim Enstitüsü’nün her yıl yayımladığı ‘Open Doors’ istatistiklerine göre Amerika için 2018’de Türkiye’den giden öğrenci sayısı yüzde 0.6 düşerek 10 bin 520 olmuş. Buna göre Türkiye ABD’ye öğrenci gönderen ülkeler arasında 15. sırada yer alıyor. Türkiye geçmiş yıllarda 8. sıraya kadar yükselmişti. ABD, son yıllarda doların da yükselişi ile Türk öğrenciler gözünde özellikle uzun süreli üniversite eğitimi için cazibesini kaybediyor. Son olarak dikkat çeken bir başka husus da OPT yani eğitim bittikten sonra kullanılan çalışma izninde. Bu hakkı kullanma oranı ise yüzde 18.3 artmış. Yani eğitimini bitiren öğrencilerden daha fazlası Türkiye’ye hemen dönmektense bu haklarını kullanarak ABD’de bir süre çalışmayı tercih etmişler.” Özenç’in yurtdışına gitmek isteyen öğrencilere uyarıları şöyle: KABUL KOŞULLARI: Yurtdışındaki üniversitelerin kabul koşulları ülkeler ve hatta üniversiteler arasında farklılık gösteriyor. Bununla beraber genel olarak bakıldığında, adayın akademik geçmişi ve not ortalaması, yabancı dil seviyesi, referansları gibi başlıkların öne çıkan konular olduğu söylenebilir. Bu noktada elit okullar olarak adlandırabileceğimiz üniversiteler için şöyle bir parantez açmamız gerekebilir. Dünyanın önde gelen üniversitelerine kabul için mümkün olan en yüksek not ortalaması ve yabancı dil seviyesine sahip olmak bile tek başına yeterli olamayabilir. Bu gibi okullara kabul edilebilmek için ders ve okul dışında da mükemmel bir aday profili çizmeniz gerekmektedir. Bir bilim dalında başarılı olmanız (örne BUNLARA DİKKAT n FİRMA GÜVENİLİRLİĞİ: Yurtdışında üniversite eğitiminden en yüksek oranda memnuniyeti elde etmenin olmazsa olmaz koşulu, yurtdışındaki binlerce okul ile öğrenci arasındaki “mükemmel eşleşme”yi bulmaktan geçiyor. Öğrencilerin kalite, bilgi ve tecrübesinden emin oldukları danışmanlık şirketlerinden hizmet almaları öneriliyor. n SÖZLEŞME: Öğrencilerin, danışmanlık firmaları veya yurtdışı eğitim kurumları ile imzalayacakları sözleşmeleri dikkatli incelemeleri, özellikle iptal ve iade koşulları hakkındaki detayları iyice öğrenmeleri de gerekiyor. Yine bu noktada, okulun sunduğu hizmetler, katılacakları eğitim programı ve konaklama hakkındaki detaylar dikkatle incelenmeli. n SAĞLIK: Yurtdışında eğitim alacak kişilerin, alerji ve bunun gibi sağlık sorunları varsa mutlaka bu konularda hizmet aldıkları danışmanlık şirketi ve okul yetkililerini bilgilendirmelidirler. n ÖN ARAŞTIRMA: Tüm öğrenci ve velilerin, program, okul ve ülkenin belirlen mesinden önce, gerekli araştırmaları yapmak sureti ile gerçekleştirilmesi gereken ön hazırlık evresini iyi değerlendirmeleri öneriliyor. Yükseköğrenim programları için en az 1.5 yıl önceden hazırlıklara başlanmalı. n ÇALIŞMA İZNİ: Yurtdışında eğitim alan uluslararası öğrencilerin, sadece bazı ülkelerde ve belli sınırlarda (yarı zamanlı gibi) çalışma izinleri vardır. Öğrencilerin eğitimlerine destek amacı ile bir yandan da çalışma niyetleri varsa, bu konudaki düzenlemeleri iyi öğrenmeleri, yurtdışında bulundukları süre zarfında bunlara uymaları ve olası kazançları konusunda gerçekçi olmaları gerekir. n DENKLİK: Yükseköğrenim programlarına katılacak adaylar için önemli bir konu da denklik konusudur. Tüm öğrencilere, tanınma ve denklik konularında danışmanlarından bilgi almalarını ve başvuracakları yükseköğrenim programlarının denkliğinin olup olmadığını başvuru öncesinde, YÖK’ün denklik birimine de başvurarak kontrol etmeleri öneriliyor. ğin bilim yarışmalarında derece sahibi veya ilgi çekici proje ve/veya çalışmalarınızın olması gibi), bir spor branşı ya da sanat dalında başarılı olmanız, toplum yararına çalışmalarınızın olup olmaması gibi konular okulların başvuru ve değerlendirme kurul ve mekanizmaları tarafından dikkatle incelenir. Avrupa’da üniversite kabulu genel olarak akademik başarı ve bazı durumlarda üniversitenin kendi sınavına girmekten geçiyor. Amerika’da lisans için SAT, ACT, master için GMAT, GRE gibi sınavlar var. Her okulun talep ettiği bilgileri ülke genel bilgileri dışında kendi web sitelerinden veya Türkiye içi ve dışındaki kayıt ofislerinden elde edilmesi çok önemli. Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, üniversitenin 2020 Stratejik Planı’nda, eğitim ve araştırma odaklı bir üniversite olmanın yanında insan, toplum ve çevre bağlamında da daha iyi bir yaşamın sürdürülebilirliğine inandıklarını söyledi. Üniversite olarak ArGe, girişimcilik ve inovasyon konularına verdikleri öneme dikkat çeken Ahmet Yiğitbaşı, “TÜBİTAK tarafından her yıl açıklanan Girişimci ve Yenilikçi Üniversite listesinde sürekli yer almayı başardık. Bu yıl, listeye girebilen sadece 16 vakıf üniversitesi olduğunu düşünürsek, sürdürülebilir başarımızın önemi ortaya çıkıyor. 5. Endüstri Devrimi olarak isimlendirilen ve insanlarla robotların bir arada çalışacağı bir geleceğe doğru hızla ilerliyoruz. Bu gelecekte insanların yaptığı pek çok işi robotlar ve yazılımlar çok daha hızlı bir şekilde yapabilecek. Böyle bir ortamda fark yaratabilmeniz için; 21’inci yüzyıl becerilerine sahip olmanız gerekecek” diye konuştu. YENİ EĞİTİM MODELİ Küreselleşen dünyada alınacak eğitimin yalnızca bireye değil dünyaya da katkı sağlaması gerektiğini belirten Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M.Cemali Dinçer de gençlere şunları söyledi: “Doğru bilgiye ulaşmanın yanı sıra, akademik araştırma yöntemlerini bilmek, derlediği bilgileri rasyonel bir süzgeçten geçirerek içselleştirebilmek de gerekir. Akademik alanınız hangi disipline ilişkin olursa olsun, üniversite eğitiminiz sizi bu süreçlere en doğru şekilde hazırlayacaktır. Küreselleşen dünyamızda sağlık, çevre, gıda, eğitim gibi birçok alanda sorunlarla mücadele ederken alacağınız eğitim, size bunları yorumlama ve çözüm süreçlerine katkıda bulunma imkânı da tanıyacak; estetik ve etik değerler katacak; felsefe, psikoloji ve güzel sanatlarla entelektüel dünyanızın gelişimine katkıda bulunacaktır.”