Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 25 Aralık 2012 Salı İzmir Gaziemir'deki nükleer çöplüğün geçmişi 4 yıl öncesine dayanıyor. Yaşananlar film senaryosu gibi... Bu kadar umursamazlık sadece Türkiye'de olur ? OZAN YAYMAN İzmir'in merkezinde, “nükleer çöplük” yönündeki haberler üzerine, ülkede konuyla ilgili yetkili tek kurum olan “Türkiye Atom Enerjisi Kurumu” (TAEK) hızlı biçimde geldiği İzmir'den yine hızlı ayrıldı. TAEK yetkilileri alanda 30 dakika kalarak, kapsamlı bir inceleme yaptılar! TAEK'in, beyaz kıyafetler giymiş üç bilim insanı, ellerindeki dedektörlerle arazi üzerinde bir oraya, bir buraya yürüdüler ve 30 dakika sonunda bölgeden ayrıldılar. Ayrılmadan önce, “Radyasyona bulaşmış malzeme var” demeyi ihmal etmediler. Ertesi gün TAEK’in beklenen kapsamlı açıklaması geldi ve “Kimyasal kirlilik” denildi. Bu da kamuoyu tarafından yeterli bulunmadı. Bunun üzerine TAEK 2. kapsamlı açıklamayı “Gaziemir'de daha ayrıltılı araştırma yapılması gerekiyor. Gömülü atıkların türüyle ilgili araştırma yapılmalı. Fabrika alanından, dışarıya kirlilik veren unsur kimyasal atıklardır” diye yaptı. Ve 70 dönümlük fabrika arazisinin sadece giriş kapısına, radyasyon ölçüm aleti konuldu. devrede. Orada mobil radyasyon ölçüm yapan alet var, sonuçlar internete de veriliyor. Verinin ne olduğuna bakabilirsiniz. İzmir ortalamasının da altında. Toprak altındaki atıklarla ilgili ekipler çalışmalarını yürütüyor. Atom Enerjisi Kurumu, ne yapılması gerektiğiyle ilgili bir rapor verdi. O rapor çerçevesinde gereğini yapıyoruz. 1940'tan beri faaliyet gösteren bir binaya ilk defa 2007 yılında ceza kesilmiş. 2010 yılından beri de faaliyeti yok'' dedi. “Türkiyenin ilk nükleer çöplüğü” Gaziemir'de, atıl durumda bulunan bir kurşun fabrikasının arazisi üzerinde ve altında radyoaktif madde bulaşmış atık olduğu TAEK'in, 2008 tarihli raporuna yansıdı. Raporda, “Fabrika bünyesindeki kapalı istif alanının hiçbir şekilde kullanılmaması, kurumumuz bilgisi dışında hiçbir tasarrufta bulunulmaması çevre ve insan sağlığı açısından büyük önem taşımaktadır” vurgusu yapıldı. TAEK'in, 2007’deki incelemesinın ve 2008 tarihli raporunun üzerinden 4 yıl geçti. Sene oldu 2012 ve bir gün bir gazetede, “Türkiye'nin ilk nükleer çöplüğü” başlıklı bir haber yer aldı. Ardından, 4 yıldan bu yana konuyla ilgili hiçbir girişimde bulunmayan ne kadar ilgili kurum, kuruluş varsa Gaziemir'deki atıl kurşun fabrikasına odaklandı. 4 yıl boyunca hiçbir önlemin alınmadığı, fabrika alanının kaderine terk edildiği, arazinin hemen yanı başındaki yaşam alanlarının sahipsiz bırakıldığı gerçeği gün yüzüne çıktı. Gelişmeler üzerine TAEK, hemen İzmir'e bir ekip gönderdi. Tamamen kamuoyunda oluşan tepkiyi dindirmek ve konu unutulmazdan önce basına poz vermek üzere gerçekleştirildiği her halinden belli olan araştırma toplam 30 dakika sürdü. TAEK'in üç bilim insanı özel kıyafetlerini giydi, atıl durumdaki fabrika arazisini ellerindeki dedektörlerle şöyle baştan aşağı bir dolaştılar ve alandan ayrıldılar. Gaziemir Kaymakamlığı'na geçtiler. Ekip, kaymakamlıktan çıkışta gazetecilerin ısrarlı sorularını yanıtsız bıraktı. Sadece içlerinden biri, “Ayrıltılı açıklamayı TAEK merkezi yapacak ancak şunu söyleyebilirim alanda sadece radyasyona bulaşmış malzeme var”. Yıl 2007: TAEK'in beyaz kıyafetler giymiş üç bilim insanı, ellerindeki dedektörlerle arazi üzerinde bir oraya, bir buraya yürüdü ve 30 dakika sonunda bölgeden ayrıldı. Ayrılmazdan önce de, “Radyasyona bulaşmış malzeme var” demeyi de ihmal etmediler. Yıl 2012: TAEK, hemen İzmir'e bir ekip gönderdi. 3 bilim insanı özel kıyafetlerini giydi, atıl durumdaki fabrika arazisini ellerindeki dedektörlerle şöyle baştan aşağı bir dolaştı ve alandan ayrıldı. Ama tüm bu gelişmeler artık kapalı olan Gaziemir'deki kurşun üreten bir fabrikanın, atıklarının halen fabrika sahasında olduğu ve arazinin hemen bitişiğinde binlerce kişinin yaşadığı gerçeğini gözardı edemedi. Fabrika üzerindeki toprakların yandığı gerçeği de değişmedi. Ve en önemlisi TAEK'in, 2008 yılındaki raporu ardından hiçbir ilgili kurumun, konuyla ilgili hiçbir somut adım atmadığı gerçeği de, olumlu yöne evrilemedi. İzmir Valisi Cahit Kıraç, konuyla ilgili sürdürdüğü sessizliğini geçenlerde bozdu. Vali Kıraç konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: ''Türkiye Atom Enerjisi Kurumu ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Toplam atık 100 bin tonun üzerinde Yönetmelikler tesis içinde en fazla 6 ton atık bulunabileceğine işaret ediyor. Ancak Gaziemir'deki fabrika alanında, sadece yüzeydeki atıkların miktarının binlerce ton olduğu belirtiliyor. Yeraltında kaç ton atık olduğunu ise bilen yok. Fabrikada atıkların bulunduğu yerlerde radyasyon aletleri sinyal veriyor. Akü ve kurşun kalıntıları rüzgarla etrafa savruluyor. Fabrika içinde görünen atıkların toplam miktarının 100 bin tonun üzerinde olduğu tahmin ediliyor. Fabrika arazisi, yer yer yarıklardan oluşan tel örgüyle çevrilmiş durumda. Çevredeki evlerde yaşayan çocuklar tehlike saçan fabrika arazisine kolaylıkla giriş çıkış yapabiliyorlar. Mahalleli gelişmelere tepkili. Uzun yıllardan bu yana zehir soluduklarını vurguluyorlar ve yetkililerin harekete geçmek için neyi beklediğini sorguluyorlar. Mahalle Sakinlerinden Ayşen Nemutlu, keskin bir koku ile yaşamaya mecbur bırakıldıklarını söyleyerek, “Bu fabrikanın burada bu şekilde durmasına izin verenler gelsin de burada yaşasınlar bakalım. Ya bizleri buradan taşısınlar ya da bu fabrika alanını temizlesinler” diyor. Uzun yıllardan bu yana Aydın Mahallesi'nde oturduğunu beliren Hadi Gezer, fabrikanın 1940'lı yıllardan bu yana açık olduğunu son iki yıldır üretim yapılmadığını söyleyerek, “3040 yıl önce buradaki fabrikada mahkumları çalıştırıyorlardı. O zaman da, ortalığa dumanlar yükseliyor, pis kokular yayılıyordu. Fabrika şimdi kapatıldı ama çöpü miras kaldı. Arazideki toprak yanıyor, üzerinden dumanlar çıkıyor. Dayanılmaz bir koku var.” diyor. Gaziemir Belediye Başkanı Halil İbrahim Şenol, “Beş yıldır haberdarız ancak sorunun çözümü yerel bir yönetimin insiyatifini fersaf fersah aşıyor” diyerek merkezi hükümetin söz konusu soruna odaklanması gerektiğini belirtiyor.