Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 30 Ekim 2012 Salı Sürdürülebilir iş dünyasının yol haritası Yeşil İş 2012’de masaya yatırıldı Kirletmeden büyümek mümkün mü ? ÖZLEM YÜZAK er türlü sorunun çözümünün ekonomik büyümeden geçtiğine dair üretilen efsane uzun yıllar boyu aldı başını gitti. Kontrolsüz ekonomik büyümenin hem doğaya hem de insanlığa verdiği zarar daima hasır altı edilmeye çalışıldı. Dere yataklarına inşa edilen konutlar, hesapsızca yok edilen Amazon ormanları, kontrolsüz kentleşme, nükleer felaketler ve daha sayısız niceleri bugün artık telafi edilmesi mümkün olmayan sonuçlarla dünyayı karşı karşıya bıraktı. Öyle bir noktaya gelindi ki; her şeyi ticarileştirip metalaştıran bir büyüme anlaşıyı içinde doğayı ve insanlığı tahrip etmeden sürdürülebilir bir geleceğe ulaşmanın mümkün olmadığı artık anlaşıldı. Ekonomik büyüme “kalkınma” anlamına gelmiyor. Peki o halde ortak geleceğimiz sürdürülebilir kalkınma ile mümkün mü? Ve bir soru daha: Önce kirletip sonra mı temizleyeceğiz? Sürdürülebilir kalkınma ancak hükümetlerin, iş dünyasının ve sivil toplum örgütlerinin ortak hareket etmesiyle sağlanabilecek bir olgu. 1819 ekim tarihlerinde İstanbul’da düzenlenen “Yeşil İş 2012”de sürdürülebilir bir iş dünyasının inşası için ihtiyaç duyulan yaklaşımlar masaya yatırıldı. Sürdürülebilirlik Akademisi tarafından düzenlenen konferans kurumlarda karbon yönetimi, yenilenebilir enerji, yeşil istihdam, sürdürülebilir kentler, sürdürülebilir tüketim sürdürülebilir tarım, enerji verimliliği yönetimi gibi birçok önemli alt başlığı da gündeme getirdi. Şimdi sıra bu tüm konuşulanların havada kalmamasında.. Sürdürülebilirlik Akademisi’nin Yönetim Kurulu Üyesi Murat Sungur Bursa’nın dediği gibi “sürdürülebilirlik kavramı çevre ve sosyal sorumluluğun ötesinde bir üst kavram olarak iş dünyasının gündeminde olmalı”. Tamam ciddi bir farkındalık var ancak görüyoruz daha daha alınacak epey yol var. Küresel Denge Derneği Başkanı Dr. Nuran Talu’nun ‘’dünyada 700’ün üzerinde çevre ile ilgili anlaşma ve protokol var. Belli ki demekle olmuyor yapmakla oluyor. Yasaları koymak değil onları uygulanabilir hale getirmek önemli” sözleri bu yüzden dikkate alınmalı. Sürdürülebilir kalkınmadan bahsediyoruz. Ancak küresel açlık sorununda bile arpa boyu yol alamıyoruz. 2008’de dünyada toplam silahlanma/savaş harcamaları 1473 milyar dolardı. Bunun 711 milyar doları ABD tarafından gerçekleştirildi. Oysa Birleşmiş Milletler Örgütü, dünyadaki açlığın üstesinde gelmek için yılda 80 milyar dolarlık bir harcamanın yeterli olacağını ileri sürüyor Talu hükümetözel sektör ve STK’lar arasındaki sorumluluklara da dikkat çekerek “Hükümetin ensesinde olmamız yetmez başkaları da bizim ensemizde olmalı” diyor.. H ? Jeremy Leggett “Yeşil enerji henüz bir google çıkaramadı” Y ‘Karbon salınımını azaltmak için fazla zamanımız yok’ Küresel tehditlerin içinde en önemlilerinden biri de karbon salınımının azaltılması. Bu konuda fazla zaman kalmadığını belirten Schneider Electric Genel Müdür Yardımcısı Bora Tuncer özel sektöre büyük iş düştüğünü vurgulayarak “Şirketler bir yandan şirketlerindeki enerji ihtiyacını tasarruflarla dengelerken, diğer yandan da tüketicileri bilinçlendirmek için çabalamalı” diyor. Son kullanıcıların enerji kullanımının düşürülmesi gerektiğini ifade eden Tuncer, evde yapılacak 1 birimlik tasarrufun, 3 birimlik petrol tasarrufuna denk geldiğini söyledi. Tuncer, şöyle devam etti: “Çevre bilincinin artırılması gerekiyor. Bu konudaki ArGe çalışmaları da yapılıyor. Türk ekonomisi açısından yüzde 20’lik enerji tasarrufu demek ülke ekonomisi için 60 milyar dolarlık tasarruf demek.” eşil İş Konferansı’nın yana kullandığını ve başta güneş konuşmacılarından biri de olmak üzere, yeşil enerji Solarcentury, SolarAid Başkanı ve şirketlerine kredi verilmediğini aynı zamanda ABD İklim vurguladı. Dünyada birçok yatırımcının Enstitüsü Ödülü sahibi Jeremy Leggett idi. yeşil enerji firmasına yatırım Leggett “Bizim yeşil alana yaptığını ama para geçmemiz gerekiyor. Tamamen kazanamadıklarını ve iflas yenilenebilir enerjinin kullanıldığı etmekle karşı karşıya kaldığını bir dünya kurabiliriz. aktaran Legget, Leggett’e göre yenilenebilir Ve bu yeşil enerji enerjinin yaygınlaşmasına dünyaya alanının bir ulaşabilmek geleneksel enerji şirketleri ile Google çıkaramadığını için, 2030’da bu şirketleri destekleyen bizim kaydetti. hükümetler engel oluyor. teknolojiyi Özellikle mobilize güneş etmemiz enerjisinde fiyatların stabilize olmaya gerekiyor” dedi. Yenilenebilir enerjinin başladığını dile getirerek, yaygınlaşmasında geleneksel geleneksel enerjiyle enerji şirketleri ile bu şirketleri kıyaslandığında maliyetlerinin destekleyen hükümetlerin engel çok daha düşük olduğunu olduklarını ifade eden Legett, belirten Leggett, Türkiye’nin de bankaların da içinde olduğu mali içinde bulunduğu birçok ülkede kuruluşların tercih haklarını önümüzdeki dönemlerde ‘yeşil geleneksel enerji yönteminden atılım’ olacağını söyledi.