Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
31 Temmuz 2010 Cumartesi 5 Özel sektörün iştahını kabartan yeni iş alanı: KAMU SEKTÖRÜ J AYŞEN EREN Endüstri Yüksek Müh. Sürdürülebilir Yaşam Danışmanı ayseneren@yahoo.com www.surdurulebiliryasam.blogspot.com . Avrupa Sosyal Forumu 1 4 Temmuz 2010 tarihlerinde İstanbul’da yapıldı. Kapitalizmin ve emperyalizmin yaşamlarımızı ve tüm dünyayı bir kıskaç içine almaya çalıştığı günümüzde, buna karşı mücadele yürütenleri bir araya getiren bu büyük kitlesel etkinliğin sloganı "Başka Bir Dünya Mümkün, Başka Bir Avrupa Mümkün" idi. Forumda toplam 260 adet seminer, çalıştay ve atölye düzenlendi, konserlerin yanı sıra yürüyüşler yapıldı. Avrupa Sosyal Forumu, sadece Avrupa’dan değil, dünyanın farklı kıtalarındaki pek çok ülkeden gelen Ayşen Eren konukların katılımlarıyla zenginleşti. Almanya, Macaristan ve Türkiye’den milletvekilleri konuşmacı ve izleyici olarak katıldı. Avrupa Sosyal Forumu’nda irdelenen konulardan birisi Kamu Yönetimi idi. “Yeni Kamu Yönetimi Anlayışının Arkasındaki Şirket Çıkarları” konulu toplantı bu bağlamda ilginç ve ufuk açıcı oldu. “Campaign for the Welfare State” isimli Norveçli STK’de çalışan Helene Bank, 1980’lerden itibaren Kamu Yönetimi ve Kamusal Malların özel sektöre devredilmeye başlandığını, devletlerin oluşturduğu politikalar ile zaman içinde adım adım bu yönde ilerlendiğini açıkladı. İlk adım olarak, “Pazar Piyasası” yönetsin savıyla kamu hizmetleri ve kurumları özelleştirilmeye, kamu hizmetleri taşeron firmalara devredilmeye başlandı. 1991’den itibaren Yeni Kamu Yönetimi adı altında yapılan reformları ile işçi sendikaları baskı altına alındı, aldatıldı ve giderek güçsüzleştirildi. Önce ürün ve hizmet pazarında, sonra emek gücü sektöründe ve en son olarak finansal sektörde reformlar yapıldı. VI ikinci plana atan çarpık bir vizyon ve anlayışa sahipler. Yeni Kamu Yönetiminin, profesyonel etiği, sadakat ve dayanışmayı özendirmeyen ve bunlara karşı inançsızlık geliştiren bir yanı vardır. Yukarıdan aşağıya, hiyerarşik ve dayatmacı yönetim anlayışına, artan kısıtlama ve kontrollere sahiptir ve günümüzün ihtiyaçlarına cevap vermeyen endüstriyel toplu üretim sistemlerinden kalmış eski yönetim sistemlerini kullanmaktadır. Yeni Kamu Yönetimi; 1. Sosyal yardımlaşmayı yatırım değil masraf olarak gören, 2. Maaş ve sosyal hakları ile çalışma koşullarını rekabete sokan, 3. Kullandığı kamu muhasebe sistemini, Kameral’dan özel sektörün kullandığı kârzarar, gelirgider esaslı finansal muhasebe sistemine değiştiren, 4. Bürokratik kontrol uygulamaları koyan, 5. Kamu görevlileri, işçiler ve halk arasında güvensizlik yaratan bir anlayışla çalışan, özel şirketleri koruyan, işçi sendikalarını güçsüzleştiren, danışmanlar için bir cennet yaratan beş başlı Medusa’ya benzetilebilir. Yeni Kamu Yönetimi yerine farklı bir Kamu Yönetimi anlayışı geliştirmek gerekir. Bunun ilkeleri; Kamu hizmetlerinin kalitesini, bu hizmetleri özelleştirmeden ve taşeron firmalara devretmeden yükseltmek, Araştırma ve değerlendirme sonrasında kamu yönetim politikalarının belirlemek, Kamu hizmetleri için kalite ve süreç göstergelerinin belirlemek ve izlemek, Tabandan yukarıya işleyen bir hizmet anlayışı geliştirmek, Kamu personelinin yaptığı işten gurur ve onur duyması sağlamak, Para ve finans sektörlerini demokratik olarak kontrol etmek, Gerçek ekonomiyi korumak, Üretim ile tüketim arasında, sosyal ve ekolojik sürdürülebilirliği sağlayan bir denge kurmak, Zengin ile fakir, özel sektör ile kamu sektörü arasında, adil ve dürüst paylaşım sağlayan bir ticari ve finansal sistem oluşturmak, olarak sıralanabilir. Kısacası, Kamu Yönetim Sistemi halkın yanında olmalı ve halk için çalışmalıdır. Bütün bunların başarılabilmesi için vatandaşların, kamusal hizmetlerini kullananların ve kamu çalışanlarının, Kamu Yönetimini demokratik olarak kontrol etmeleri sağlanmalıdır. Yeni Kamu Yönetiminin iki temel amacı var. 1. İşçi sendikalarını zayıflatmak. 2. Kamusal malları özelleştirerek, kamu bütçelerini yani vergileri ve kamu gelirlerini özel sektöre devretmek. Aynı bağlamda, kamu personeli de, kişisel çıkarlarını ön plana alan, halkın ihtiyaçlarını