Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Siemens özel çalışmasıdır Siemens özel çalışmasıdır İstanbul 2023 G örme yeteneğini yıllar önce kaybetmiş olmasaydı, Feride şimdi koca bir tarla dolusu laleyi görebilecekti. Gerçekten, o ne muhteşem bir manzaraydı! Asya tarafında, Boğaz’ın tepelerinde oturduğu kafeden Boğaziçi Köprüsü’nün yakınlarındaki yeni köprü büsbütün görülebiliyordu. Köprü kısa süre önce tamamlanmış, 2023 yılındaki Cumhuriyet’in 100. yılı kutlamalarına yetişmişti. Feride ağzına bir parça baklava attı. Torunu Emir için yeni köprü öylesine doğal bir şeydi ki, sanki hep oradaydı. Son zamanlarda Emir’in ve okul arkadaşlarının popüler buluşma mekânı haline gelmişti bu köprü. Peyzaj mimarları yeni köprünün üst kısmını büyük bir itinayla tasarlamıştı. Üst kısımdan sadece yayalar, bisikletliler ve atlı polisler geçebiliyordu. Köprünün üzerindeki ağaçlar güneşten kaçanların sığınabileceği gölgelik alanlar yaratıyordu. Aşağıda, köprünün ikinci katında hızlı trenler vızır vızır işliyor, yalnız köprünün tam ortasındaki durakta duruyorlardı. Durakta inenler çevredeki dükkânlara, kafelere ve çocuk parklarına kolayca ulaşabiliyordu. Köprünün en alt katı, günün her saati köprüden hızla geçen elektrikli motorsikletler dahil, her türlü elektrikli araca açık bir yoldan ibaretti. Trafik sıkışıklığı denen şey daha çok Boğaziçi Köprüsü’nde yaşanıyordu. “Bu köprünün bir gün yapılabileceğini hayal bile edemezdim. Özellikle de on yıl önce bu köprünün yapımına ilişkin planlar ilk kez tartışılmaya başladığında o kadar inanılmaz gelmişti ki,” dedi Feride çayından bir yudum alarak. “Sonra, yıl 2013’tü sanırım, değil mi? Bütün tartışma, yeni köprüde benzinli araç geçişine izin verilip verilmeyeceğine odaklanmıştı.” Benzinli araçlara yasak olan köprü Yeni köprüde benzinli araçları yasaklama kararı, o dönemde pek çok kişiyi şaşırtmıştı. Ama yeni köprüdeki ve İstanbul’un pek çok merkezindeki (hem Avrupa hem Asya yakasında) geniş alanlarda uygulanan yasağa rağmen, benzinli araçlar hâlâ İstanbul’un en büyük sorunu olarak görülüyordu. Çoğu zaman Boğaziçi Köprüsü’nün sonu gelmez trafik kargaşasında tıkanıp kalıyorlardı. Tıpkı 15 yıl önce olduğu gibi. Eski model benzin tüketen araçlarla seyahat edenlere verilen ağır para cezaları, trafik sıkışıklığına bir derece çözüm olabildiyse de, gerçek değişiklik, sürücüleri araçlarını geniş demiryolu ağının duraklarından birinin yakınlarına park etmeye “Türkiye’nin kalkınması sonsuz fırsatlar demektir” Türkiye 2017 yılında kurulan “Uluslararası Gelişmiş Ekonomiler Ligi”nin önde gelen üyelerinden biri olmuş, İstanbul da Avrupa ve Orta Doğu’yu bağlayan bir global ticaret merkezi olarak ün kazanmıştı. İstanbul’a bu ünü kazandıran, güçlü büyüme ve çevreci teknoloji başta olmak üzere, yenilikçi sanayiler olmuştu. Feride’nin çocukluğunda İstanbul sokaklarının dört bir yanını çevreleyen “Türkiye’nin kalkınması sonsuz fırsatlar demektir” sloganının doğruluğu kanıtlanmıştı. Emir’in hayali, annesi gibi devasa rüzgâr türbinleri inşa etmekti. Türbinlerin tepesinde durup, günün her saatinde üzerinde uçakların dolanıp durduğu İstanbul’a bakacaktı. Ne yazık ki, şehrin üç kalabalık havaalanından hiçbirinde iniş için sıra bekleme sorunu bir türlü çözülememişti. Ama en azından, havaalanlarına ulaşım bugünlerde daha az zahmetliydi, hatta 2027’de daha da kolay hale gelecekti. Hızlı trenlerden oluşan bir ring seferi bu üç havaalanını tek bir merkeze bağlayacak ve havaalanları arasında hızlı ulaşıma imkân verecekti. yönlendiren modern trafik yönetiminin ve daha fazla tren ve raylı sistemin devreye girmesiyle yaşandı. Raylı sistem, mevcut yer İstanbul’da 2023 yılında üstü hatlarda yapılan iyileştirmeler de dahil olmak üzere, son derece hızlı bir şekilde neler değişmiş olacak? 1923 genişletildi ve eklenen yeni yeraltı hatlarıyla yılında doğmuş bir birlikte toplamda 618 kilometre uzunluğa hanımefendiyi ve ailesini ulaştı. Bugünlerde Bakırköy’den Emirgan’a konu alan bu kurgusal öykü, yolculuk sadece 25 dakika sürüyordu. Şimdi Emir’i ne trenler ne de çiçekler cezbediyordu. sizlere 2023 yılının Emir’in tutkusu arabalardı. En çok da yerel İstanbul’undan bir kesit yarış pistinde benzinli araçların yerini alan sunuyor. hızlı elektrikli arabalar. Oturdukları kafeden, İstanbul’un batısındaki, rüzgâr esintisinin özellikle güçlü olduğu bölgelerde bulunan rüzgâr türbinleri Yeni köprünün yakınlarındaki devasa görülebiliyordu. Türkiye, enerji üretimini hidrolik türbinlerde elektrik üretimi için eskiden ithal ettiği fosil yakıtlarından Boğaz’daki su akıntısı kullanılıyordu. Bir süre yenilenebilir enerji kaynaklarına kaydırarak önce piyasaya sunulan yeni elektrikli çeşitlendirmeyi başarmıştı. Artık batıda vapurların bir kısmına elektrik buradan rüzgâr, güneyde güneş enerjisini ve ülkenin sağlanmaktaydı. Gece olunca vapurların dev dağlık bölgesindeki su kaynaklarından ürettiği aküleri rüzgâr gücünden üretilen elektrikle yönelik IT sistemleri optimizasyonu yapıyor, enerjiyi yurtdışına da satıyordu. Türkiye bu şarj oluyordu. Talebin yüksek olduğu geçimini bundan sağlıyordu. Kurtköy şekilde Desertec girişiminin ayrılmaz bir dönemlerde, gemiler sık sık depoladıkları yakınlarında etkileyici bir gökdelen grubu parçası haline gelebilmişti. enerji fazlasını satıp buradan gelir elde inşa edilmişti. Binaların duvarlarındaki ince Bu arada da Emir’in annesi Zeynep, ediyordu. Türkiye’de son yıllarda evrim film fotovoltaik paneller enerji üretirken, elektrikli arabasını rüzgâr, güneş ve sudan geçiren akıllı elektrik şebekesi sistemi, şirket genelindeki yeni uygulamaya göre, elde edilen çevreci enerjiyle şarj etmek üzere elektrikteki bu küçük alışverişleri özel çalışanların garajda park edilmiş olan civardaki garajlardan birine park edip konutlar için bile mümkün kılıyordu. arabalarının akülerinin şarjı boşaltılıyor, bu yanlarına gelmişti. Zeynep’in şapkası başından enerjiyle hem çalışanlar hem banka uçtu, Emir de şapkanın peşinden koştu, Akıllı elektrik şebekesi sistemi kazanıyordu. Enerji tüketiminin tepe yakalayıp masaya getirdi. Zeynep’in keyfi Zeynep’in eşi Can enerji alışverişlerine noktasında olduğu saatlerde akülerdeki enerji yerindeydi. Otomatik pilot, arabayı boşaltılarak akıllı şebekeye yüksek fiyatla kullanıp park ederken o da yolda enerji sağlanıyor ve arabalarda sadece eve haberleri izlemişti. Haberler iyiydi: dönüş için gerekli olacak kadar elektrik İstanbul’da 2023 yılında neler değişmiş Yakın gelecekte Türkiye’de depolama olacak? İstanbul çöküşün eşiğinde bir mega bırakılıyordu. Uygulamaya katılanlar için amaçlı pompalı hidrolik santrallerde yeni kârlı bir anlaşmaydı bu. Çünkü geceleri, kapasite oluşturulacak ve bu da şehir mi, yoksa sakinlerine etkin bir altyapı en yeni Boğaz vapurları gibi, Can ve Türkiye’nin akıllı elektrik şebekesine sunan sürdürülebilir ve modern bir şehir mi çalışma arkadaşları da evlerinde ucuza dahil edebileceği rüzgâr enerjisi enerji dolumu yapabiliyordu. olacak? Gelin İstanbul’un geleceğini miktarını artıracaktı. Ne yazık ki Zeynep masadaki gruba “Yeni birlikte hayal edelim. İstanbul’un geleceğini yenilenebilir enerji kapasitesi sınırlıydı. köprüye gidelim mi artık?” diye sordu. Sonuçta hava her zaman güneşli hayal ederken bazen çok cesur davranabilir, Burada işinden trenle dönen eşiyle olmayabilir, rüzgâr da her daim bazen de yeterince cesur olamayabiliriz. buluşacaklardı. Oturdukları kafeden esmeyebilirdi. İşte bu yüzden, tüketimin köprüye kadar olan kısa mesafeyi trenle Şehrin yaşayacağı değişimin boyutunu tepe noktasında olduğu zamanlar için gitmek üzere masadan kalktıklarında doğru tahmin edemeyebilir veya değişimin ciddi miktarda depolanmış enerji hesap otomatik olarak elektronik bulunması gerekliydi. Pompalı depolama yaşanacağı alan konusunda yanlış ortamda kesilmişti bile. santrallerinin kapasitesi ne kadar yüksek değerlendirmeler yapabiliriz. Ama Çevreci enerji kullanarak aydınlatılan olursa, Zeynep’in işvereninin potansiyel Ayasofya’nın nefes kesen manzarasının unutmamak gerek: Bu sadece bir hayal. rüzgâr projelerinin sayısı da aynı görülebildiği köprünün diğer tarafına derecede fazla olurdu. Doğrusu, Hayaller, bize esin kaynağı oluşturmak ve geçerlerken Feride durdu ve dikkatlice yenilenebilir enerji alanındaki rekabet ilerleyecek cesareti vermek için vardır. eğildi. 100 yıllık yaşamın verdiği rahatsız edici boyutlara ulaşmaya yorgunlukla artık biraz eğilerek Yapmamız gerektiğini bildiğimiz başlamıştı. Petrol ve benzin fiyatları yürüyordu. El yordamıyla bir lale kopardı değişiklikler konusunda bizlere cesaret yıllardır yükselirken, gerçekleştirilen ve görmeyen gözlerini kapatarak lalenin yenilikler yeşil enerji üretiminin verir ve doğrudan kontrol edemediğimiz belli belirsiz kokusunu duymaya çalıştı. maliyetlerini aşağıya çekmişti. Buraya değişikliklere kendimizi hazırlamamızı Bir yandan da, Ayasofya’nın görüntüsünü kadar her şey çok güzeldi. Ama şimdi, hatırlamaya uğraşıyordu. Emir ve sağlarlar. Gerçek ne olursa olsun, bizler Türkiye apaçık bir enerji ihracatçısı Zeynep’in koluna giren Feride, rüzgâr İstanbul’un geleceğini daha yeşil ve daha haline geldiğinden, yurda pek çok beyaz saçlarını tararken korkuluklara yabancı yatırım girmiş, rüzgâr veya güneş sürdürülebilir hale getirmeye kararlıyız. doğru birkaç adım daha attı. Bunca enerjisi üretiminde kullanılabilecek geniş İstanbul, kuşkusuz dünyanın en muhteşem kargaşaya yol açan, ama bu şehrin tam da arazilerin fiyatı yükselmişti. Enerji buraya inşa edilmesinin de tek nedeni şehirlerinden biri. Bu muhteşem şehir, üretimi de eski zamanlardaki merkezine, olan ve İstanbul’u ikiye bölen devasa yani şehrin daha içlerine doğru kaymıştı. ileride de yaşanabilir bir şehir olmak kanalın üzerinde, orada öylece Feride o günleri çok iyi hatırlıyordu: zorunda ve olabilecek durumda. 1923 duruyordu. Kolunu kaldırdı, kısa bir süre “Silahtarağa’daki, kömürle çalışan yılında doğmuş bir hanımefendiyi ve ailesini çiçeği yukarıda tuttu ve sonra Boğaz’ın elektrik santrali ben doğmadan on yıl serin sularına doğru bıraktı. Emir ve konu alan bu kurgusal öykü, sizlere 2023 önce faaliyete girmiş, dün gibi Zeynep onu iki elinden tuttular. Feride hatırlıyorum oradaki elektrik santralini. yılının İstanbul’undan bir kesit sunuyor. artık eve dönüp dinlenmeliydi. Ne de olsa Çok uzun zaman önce büyük bir enerji Geleceğe hoş geldiniz. yarın 100. yaş gününü kutlayacaktı. kaynağıydı kömür,” dedi.