01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

18 AĞUSTOS 2010 ÇARŞAMBA 3 Roma’da her şey güzel Romeo ve Juliet’i ziyaret edin HİLAL KÖSE vlilik, kimilerinin, hayatları boyunca kaçtıkları bir ilişki biçimi. Düğün ise zaman zaman stresli bir etkinliğe dönüşebiliyor. Bu ürkütücü tabloya karşı, kolayca evet dedirten bazı başlangıçlar da var. İtalya, hem unutulmaz bir düğün için hem de dolu dolu bir tatil için son derece isabetli bir tercih. İyi bir rehber eşliğinde yapılacak “Klasik İtalya” turları, kısa zamana çok şey sığdırma fırsatı sunuyor. E İtalya’da dopdolu bir gezi Yeni evli çiftin düğün ve balaylarını sığdırdıkları “Klasik İtalya” turu, İtalya’ya ilk kez gidecek olanlara tavsiye ediliyor. Roma’da başlayan 7 gece 8 günlük gezi programı hızlıca geçerken yorgunluğun lafı bile edilmiyor. Gezinin ilk durağı olan Roma’da, üç günlük konaklama sürenizi bağımsız bir programla değerlendirebilirsiniz. İsterseniz ekstra ücret ödeyerek bir gününüzü Napoli’ye ya da Pompei’ye yapılan gezeyi ayırabilirsiniz. Roma’yı birkaç güne sığdırmak imkânsız olsa bile İspanyol merdivenlerinde dondurma yiyebilir, Trevi Çeşmesi’ne Roma’ya bir kez daha gelebilmek için para atıp Vatikan’ın ünlü müzelerini ve San Pietro Meydanı’nı ziyaret edebilirsiniz. Antik Roma kalıntıla urun altıncı günü Venedik’te, yedinci günü ise Verona’da tamamlanıyor. Venedik’te Gondol’a binip San Marco meydanında soluklandıktan sonra, daracık sokaklarda kaybolabilirsiniz. Rialto Köprüsü ise Venedik’in bildik manzarasına arkasını dönüp fotoğraf çektirmek isteyenlerin sıra beklediği turistik mekânlardan yalnızca biri. Programın en sıradan güzergâhı gibi görünen Verona’da, Romeo ve Juliet’in evleri ziyaret ediliyor. Juliet’in evi turistlerin daha çok ilgisini çekiyor. Evin avlusunda Juliet’in heykeli yer alıyor. Juliet’in sol memesine dokunmanın uğur getirdiği söyleniyor. Juliet’in Romeo’yu beklediği balkona düşük bir ücret veren çıkabiliyor. Evin merdivenleri ziyaretçilerin notları ile dolu. T rında tarihe yolculuk yaparken ilk önemli durağınız, MS 80 yılında inşası biten Gladyatör dövüşlerinin yapıldığı arena yani Kolezyum olacak. İnsanların yıllardır aynı sokakları, evleri, kiliseleri hiç mi hiç değiştirmeden kullanmaya devam ettiklerini görmek tuhaf ama etkileyici. Erkenden otobüslere... Roma’daki son geceyi ışıl ışıl meydanlardan Navona’da ya da Fiori de şarapla rınızı yudumlayarak değerlendirdikten sonra otele dönünce üşenmeden valizleri hazırlamak gerekiyor. Çünkü ertesi gün erken saatlerde Floransa’ya doğru yollara düşülecek. Otobüsün kalkacağı saatte hazır olmak, tura katılan herkes için büyük kolaylık sağlıyor. Gezi programını, yoğun olması nedeniyle, 510 dakikalık gecikmeler bile etkileyebiliyor. Rönesansın başkenti Floransa’da geçirilen bir günün ardından, ekstra ücret karşılığında, Toskana bölgesindeki iki ünlü kente yapılan turlar var. Pizza Kulesi’nin olduğu Pisa şehri ve tepenin üstüne kurulmuş güneş batarkenki kızıllığı ile ünlü ortaçağ kenti Siena. Siena’ya ziyaret turun sürprizlerinden biri. Etrafı surlarla çevrili bu kentte zamanda yolculuk gerçek oluyor. Kentin tarihi dokusu gerçekten hiç bozulmamış. İnsanların yıllardır aynı sokakları, evleri, kiliseleri hiç mi hiç değiştirmeden kullanmaya devam ettiklerini görmek tuhaf ama etkileyici. Siena’yı keşfettikten sonra kentin en büyük meydanı olan Del Campo’da yorgunluk atmak, gün batımında kızıllığı izlemek mutlaka yapılması gerekenler arasında. Palio yarışları da 1347 yılında oluşturulan bu meydanda yapılıyor. Meydandaki kuleye çıkıp şehri üstten görmek de heyecan verici bir deneyim olabilir. ÇIĞLIKLAR ARASINDA NTV muhabiri Ergün Güven ile TRT spikeri ve oyun yazarı Gülşah Banda, 7 Haziran 2010’da filmlerdeki gibi bir düğünle Roma’da evlendiler. Türkiye’nin Roma Büyükelçiliği’ndeki nikâh törenine çiftin yakın arkadaşları katıldı. Gazeteci Erdem Öztürk ve haber kameramanı Filiz Çakmak’ın şahitliğinde kıyılan nikâh sonrasında, elçilik binasının bahçesinde bir kokteyl düzenlendi. Düğün, fotoğraf çekimi için yaya olarak yapılan kısa Roma turu nedeniyle sokaklara taşındı. Gelin ve damat, her köşesi açık hava müzesi olan şehirde turistlerden de yoğun ilgi gördü. Düğünün en romantik anlarından biri de İspanyol Merdivenleri’nde yaşandı. Damat gelini kucağına alınca, merdivenlerde oturan onlarca kişiden çığlıklar ve alkış koptu. Yeni çift, bir eğlence mekânında sona eren düğünün ertesi günü, Prontotour ile İtalya gezisine devam etti. 1910’ların konağı şimdi butik otel 1910’lardan kalma tarihi Belediye Konağı kentin turizmdeki kararlılığının ilk örneği. 24 Ağustos 1925 tarihinde Mustafa Kemal Atatürk’ün, Anadolu’da da benzerlerine kolay kolay rastlanmayan, birbirinden farklı 18 odalı konağın 205 nolu odasında kaldığı belirtiliyor. HAYRİ ARSLAN arihi ve kültürel zenginlikleri olan Kastamonu doğal güzellikleri ile de önemli illerimizin başında geliyor. Dünyanın en güzel köşelerinden biri olan, kanyonları, sık orman örtüsü göl ve akarsuları, denizi ve yeşili ile çok sayıda alternatif sunan Kastamonu, yerli ve yabancı turistleri ağırlamayı sürdürüyor. 19. yüzyıl sonlarında Kastamonu Belediye Binası olarak inşa edilen ve 1910’lardan 2010 yılına kadar ayakta kalmayı başaran tarihi Osmanlı Sarayı Oteli, oturaklı ve ihtiyar bir delikanlı gibi tüm heybetiyle ziyaretçilerini karşılıyor. Tarihi Arabapazarı Hamamı’nın tam karşısındaki Osmanlı Sarayı Oteli, Kastamonu ilinin tarihi ve kültürel değerlerine sadık kalınarak restore edilmiş, ve yıllardır butik bir otel olarak hizmet veriyor. Osmanlı Sarayı Oteli, güzel ve estetik, dört beş metreye yakın renkli tavan, dengeli duruşu, çarpıcı süslemeleri ile el oymacılığından örnekler göze çarpıyor. Kastamonu’da konaklamayı oldukça cazip hale getiren, 1910’lardan kalma tarihi Belediye Konağı kentin turizmdeki kararlılığının ilk örneği. Otel müdürü Serdar Altay, 24 Ağustos 1925 tarihinde Mustafa Kemal Atatürk’ün, Anadolu’da da benzerlerine kolay kolay rastlanmayan, birbirinden farklı 18 odalı konağın 205 nolu odasında kaldığını söylüyor. Kısa bir süre önce el değiştiren Osmanlı Sarayı’nın işletmeciliğini Çetinoğlu ailesi yapıyor. Elif Çetinoğlu Kastamonu’ya turizm alanında yatırım yapma sevdasını şu sözlerle anlatıyor: “Küresel ısınmayla birlikte, Karadeniz’in gelecek yıllarda çok önemli bir turizm bölgesi olacağını düşündük. Ailemizin Akdeniz’de yazlıkları var. Yemek yerken bile gökyüzünden kum yağıyor. Buralarda kum değil, yağmur yağıyor, tabiat ana var. Ağacı seviyoruz. Orman var. Kastamonu’nun kendine has mistik bir havası ve coğrafyası var. Yaylaları var. Kanyonları, tarih, kültür ve turizm için her şey var. Biz Çetinoğlu ailesi olarak, Kastamonu turizmine elimizden gelen her türlü destek ve yatırımlarımızı yapmak için geldik. Bizim bu samimi istihdama yönelik yatırımlarımıza Kastamonu’nun asil insanlarının da destek vereceklerinden hiç kuşku duymuyorum. Bu kentin bizi mutlu edeceğine inanıyorum. İnsanları güler yüzlü, Osmanlı Sarayı otel işletmesini, gelen misafirlerimizin rahat edebilecekleri, her zaman memnuniyetlerini dile getirecekleri bir işletmeye dönüştüreceğiz.” T Bilgi için: 90 366 214 84 08 366 214 84 09 www.osmanlisarayi.tr.cx C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle