01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

2 18 AĞUSTOS 2010 ÇARŞAMBA Şarap renkli akşamlar OLCAY AKDENİZ ÜLLÜK Hiçbir yer, deniz insanların yaşamını, karakterini bu kadar etkilemiş midir? Balıklarla, efsanelerle böylesine harman olmuş mudur? Güllük’te insanlar denizle, deniz balıklarla, balıklar efsanelerle sarmaş dolaş bütünleşmiştir. Akşamın alacası inmeye başladığında Ege’nin lacivert ufuklarında güneş, geride şarap renkli akşamlar bırakır. Güllük’te akşam ise sofralarda akşamcıların asla “imansız” gitmesine izin vermedikleri ve dünya tersine dönse de “imansız” gitmesine asla izin vermeyecekleri lezzetli balıklar demektir. Balıklarla insanların muhabbeti ise bu sularda yüzlerce, binlerce yıl geriye uzanır. Ege Denizi’nin koy olup, bük olup, lagün olup, dalyan olup Güneybatı Anadolu topraklarının koynuna uzandığı Mandalya ya da başka bir deyişle Güllük Körfezi’nde, isterseniz günümüzden 2 bin 400 yıl öncesine uzanalım. Derler ki; İasos’ta çocuklar her sabah okullarında günlük eğitimlerini tamamladıktan sonra doğruca denize koşarlar ve kendilerini Mandalya Körfezi’nin sularına bırakırlar, güle oynaya şakalaşıp yıkanırlarmış. Bu çocuklardan Hermias ise nasıl olmuşsa olmuş, Ege Denizi’nde kendileri gibi özgür, neşeli ve çocuksu coşkularla dolaşan bir yunus balığı ile arkadaş olmuş. Yunus balığı her gün Hermias’ı sırtına bindirir açık denizlere götürür, gezdirip dolaştırır, getirip yine İasos kıyısına bırakırmış. Bir gün nasıl olmuşsa olmuş, Hermias yine yunus balığının sırtına binip denize açıldığında, balığın yüzgeçleri onun ayak bileklerini kesmiş. Deniz suyunun içinde bunun farkına varamayan Hermia, bir süre sonra kan kaybından ölmüş. Çok üzülen yunus onu yine İasos kıyısına getirip bırakmış. Kendisi de karaya vurup ölmüş. Bu olaydan çok etkilenen İasoslular da Hermias ile yunus balığının arkadaşlığını bastırdıkları sikkelerde yaşatmışlar. Ancak kimi anlatıcılar, Hermias ile yunus balığının bu hüzünlü dostluğunun böyle üzücü bir sonla bitmesini istememiş olacaklar ki, bu söylenceye başka bir son yakıştırmışlar. Onlara göre İasos’ta yaşayan ve denizde yunus balıklarıyla oynaşan Hermias’ın ünü ta Büyük İskender’in kulağına kadar gitmiş. O da Karia ülkesine geldiğinde Hermias’ı yanına alıp Babil’e götürmüş ve burada Deniz Tanrısı Poseidon’un tapınağına rahip yapmış. Bizden anlatması. Siz, Hermias ve yunus balığı söylencesinin dilediğiniz sonunu kabul edebilirsiniz. Dilerseniz hüzünlü sonu yeğler “böyle bir son böyle bir söylenceye daha uygun” diye düşünüp o hüzne ortak olabilirsiniz. Dilerseniz de “mutlu son”u yeğler Hermias’ı Ege’nin mavi sularından alıp götürür Babil’in tuğla tapınaklarında rahip yapar, onu düşleyebilirsiniz. Ama unutmayın onun arkadaşları yunuslar hâlâ Ege’de, İasos’ta… Yakamozların Dans Ettiği Belde: Güllük Aytunç Kayrakçı Güllük Belediye Başkanı Baştarafı 1. Sayfada Çünkü Güllük, belki de yöremizin en kolay ulaşılabilen turizm beldesidir. Güllük’e ister hemen 8 kilometre ötemizdeki Uluslararası BodrumMilas Havalimanı’yla, ister BodrumMilas karayolunun Havalimanı kavşağından 8 kilometre saparak, isterseniz de deniz yoluyla ulaşabilirsiniz. Ulaşımı son derece kolay olan Güllük, aynı zamanda doğa tutkunlarının, tarih meraklılarının ve huzurlu tatil isteyenlerin de mekânıdır. Güllük beldesinin karşısında yer alan ve deniz yoluyla sadece 15 dakikada ulaşabileceğiniz tarihi İasos kenti de beldemiz için ayrı bir zenginliktir. Burada yıllardır sürdürülen kazılarda ortaya çıkarılan tarihi şehir kalıntıları görenleri hayran bırakır güzelliktedir. Düzenli olarak günlük yapılan tekne turlarıyla ulaşılabilinen İasos’a karadan gitmek de mümkündür. Güllük Körfezi’nin birbirinden güzel koylarına yapılan tekne turları ise denizin ve doğanın tadına varmak isteyenler için eşsiz güzelliktedir. Camgöbeği sularda kulaç atmak isteyenler, zeytinlerle ve çam ağaçlarıyla süslü koylarda denize girmek isteyenler için Güllük güzel bir seçenektir. Güllük’ün en önemli özelliklerinden birisi de sahip olduğu konaklama yeri çeşitliliğidir. Deniz kenarındaki mütevazı pansiyonlardan, lüks otel kalitesini aratmayan küçük otellerden çok yıldızlı büyük ve lüks otellere kadar çeşitli seçenekler Güllük’te, birbirinden hiç de uzak olmayan mesafelerdedir. Konaklamadaki bu çeşitlilik Güllük’e gelenler için ayrı bir avantaj olarak ortaya çıkmaktadır. Bu kadar farklı özelliklerinin yanı sıra Güllük’te en çok öne çıkan özellik ise balıkçılığıdır. Dalyan’dan, doğal üreme ve yaşama alanlarından elde edilen balıkların yanı sıra Güllük çok önemli bir kültür balıkçılığı merkezidir. Güllük açıklarındaki havuzlarda yetiştirilen çipura ve levrek türü balıklar birçok Avrupa ülkesinde sofraları süslemektedir. Bu anlamda Avrupa’nın birçok şehrinde yiyeceğiniz balığın yüzde 90’ının Güllük’ten gittiğini söyleyebiliriz. Sıcakkanlı Güllük insanı dostluğunu, arkadaşlığını cömertçe sunmasıyla tanınmıştır. Kolayca dostluk kurabileceğiniz Güllüklüler size hiç kuşkunuz olmasın ki, turist gözüyle değil yakın bir komşu, eski bir arkadaş gözüyle bakacaklardır. Bu da Güllük’e gelenlerin her zaman kendilerini kendi evlerindeymiş gibi rahat hissetmelerini sağlayan ayrıcalıklı bir özelliktir. Güllük, son zamanlarda yöremizde İngilizlerin de en çok ilgi gösterdiği yerlerin başında gelmektedir. Birçok İngiliz, Güllük’te ev alarak hemşerimiz olmuştur. Bu da Güllük’ün gelişmesinde önemli bir etmen olarak ortaya çıkmaktadır. Bol yakamozlu deniziyle, temiz ve bol oksijenli havasıyla Güllük huzurlu bir turizm beldemizdir. Güllük’ün turizmde varabileceği yerin farkında ve bilincinde olan belediyemiz, beldemize gelecek konuklarımızın rahatı ve huzuru için yoğun ve titiz bir çalışma yürütmektedir. Her yıl düzenli olarak yapılmakta olan Hermias Deniz Şenliğimiz ise Güllük halkıyla, konuklarımızla, sanatçılarımızla bir dostluk ortamının oluşmasına yol açmaktadır. Birbirinden değerli sanatçıların katıldığı şenliklerimiz bile Güllük’ü görmek için önemli bir bahaneniz olabilir. Güllük’e gelmek sizden, sizi ağırlamak ve memnun etmek bizden. G Hermias’ın kenti... odrum’da bir kaçamak yapıp Güllük’e gelin. Orada, koy koy dolaşarak günlük deniz gezisi yapan teknelere atlayın ve Hermias ile yunusun izini sürün. Bakarsınız apansız karşınıza çıkıverirler, kim bilir? Sonra o tekneyle İasos’a da uğrayın. Güllük ile İasos’un arası ne ki? Tekneyle 20 dakika… İtalyan arkeologların bu yıl 50. yılını kutlayacakları arkeolojik kazılarda ortaya çıkardıkları Hermias’ın kentini görün ve gezin. Bakarsınız orada Strabon bu yörenin insanlarının denizle ve balıkla olan ilişkilerini çok hoş bir şekilde yansıtan ilginç bir söylenceyi kulağınıza fısıldayıverir... Gerçekten de Güllük’ten yüzerek bile geçebileceğiniz uzaklıktakı İasos’un antik çağlardaki tüm yapısı deniz ve balık üzerine kurulmuştur. Hatta Atinalılara yardım ettikleri için Ispartalılar ve Persler tarafından, şehrin yakınlarındaki, Sarıçay ağzındaki içdenizde balık avlamaları yasaklanır. Oysa onlar burada yakaladıkları balıkları ve karidesleri tüm Ege adalarına ve hatta Atina’ya bile ihraç ederek çok paralar kazanıyormış… Yıllarca süren ve kenti yoksullaştıran bu yasak, Büyük İskender’in büyük Doğu seferine kadar sürer. Ordusunda yararlıklar göstererek onun güvenini kazanan iki İasoslu kardeşi ödüllendirmek isteyen İskender onlara ne istediklerini sorar. Gorgos ve Minnion adlı kardeşler de İasosluların içdenizde balık avlama yasağının kaldırılmasını isterler. Böylece bu yasak kalkar. İasoslular da iki kardeşi hiç vergi ödememek ve tiyatronun en ön sırasındaki koltuklara oturabilme hakkı tanıyarak ödüllendirirler. İasoslulardan Güllüklülere yadigâr kalan balıkçılık geleneği yıllarca Güllük Dalyanı’nda sürdürüldü ve yaşatıldı. Dalyan’dan elde edilen lezzetli levrekler, çipuralar ve kefaller, körfezde avlanan lüferler Güllüklülerin ve Güllük’ün dinginliğini yaşamak isteyen konuklarının sofralarından eksik olmadı. Hele Dalyan’ın derya kuzuları kefaller… B Balık denince Güllük efal deyip de geçmeyin. Sanırım balığın lezzetini bilenler başka yerlerde kefali tercih etmezler. Oysa Güllük Dalyanı’nın, hemen yakınındaki Tuzla Lagünü’nün kefalini tadanlar ise ondan sonra başka bir balık yemezler... Hele Dalyan’da kefalden elde edilen balık yumurtalarının lezzeti hiçbir yerle kıyaslanmaz. Bu arada yılanbalıklarını da unutmayalım. Taa Meksika Körfezi’nden yumurtlamak için Güneybatı Anadolu kıyılarına gelen yılanbalıkları da Güllük mutfaklarından, lokantalarından eksik olmaz. Güllüklülerin çok sevdiği yılanbalığı lezzeti, kısa sürede Güllük’e yolu düşmüş olanların da damak zevkinde ayrı bir yer edinir. Günümüzde Dalyan, Güllüklülerin kurdukları ve yıllardır işlettikleri koope K ratifin elinden alınmış durumda. Sanki Güllüklüler, Ispartalıların ve Perslerin koyduğu içdenizde balık avlama yasağını günümüzde yine yaşıyorlar. Ancak Dalyanlarına el konulmasıyla birlikte Güllüklüler için balıkçılık bitmiş değil. Çünkü artık Güllük’te, gerek açık denizlerdeki ağ havuzlarda, gerekse karada oluşturulan toprak havuzlarda levrek ve çipura balığı yetiştiriliyor. Kültür balıkçılığı artık yörenin temel sektörü haline gelmiş durumda. Öyle ki, Türkiye’de üretilen kültür balığının yüzde 70’i Muğla’da, Muğla’da üretilen kültür balığının yüzde 90’ı da Güllük kıyılarında üretiliyor. Bu yüzden Güllüklüler, İasoslular kadar şanssız değiller. Ah bir de turizmden hak ettiklerine inandıkları payı alabilseler... ‘Turizmde biz de varız’ erçekten BodrumMilas Havalimanı’na sadece 8 dakikalık bir uzaklıkta olmak, Bodrum şehir merkezine yalnızca 30 kilometre uzaklıkta olmak Güllüklüleri turizm yönünden çok heyecanlandırıyor. Hele, daha düne kadar Güllük’ün içindeki iskeleden yapılan maden ihracatının şehrin oldukça uzağında yeni yapılan iskeleye kaydırılması, umutlarını daha da arttırıyor. İskelenin deniz ulaşımı için kullanılabilir hale getirilmesini isteyen Güllüklüler sahip oldukları mütevazı pansiyon ve otellerle, panoramik körfez manzaralı çok yıldızlı otelleriyle altyapılarını çoktan tamamlamışlar. Bodrum’un ve BodrumMilas Havalimanı’nın burnunun dibinde iken turizmden yeterince pay alamadıklarına inanan Güllüklülerin turiste yönelik beklentileri ve heyecanı, diğer turistik yörelerin turiste ve turizme doymuş, ilgisi alışkanlığa dönüşmüş turizmcilerin yanında farklı ve önemli bir avantaj olarak ortaya çıkıyor. Güllüklüler de bu avantajlarını kullanma konusunda çok hevesliler. Şarap rengi akşamlarda, asla imansız gitmeyen lezzetli balık sofralarıyla ve hevesli, heyecanlı turizmcileriyle Güllük, Bodrum’un yanı başında huzurun ve dinginliğin mekânı. Güllük, aynı zamanda efsanelerle, hüzünlü söylencelerle gizemli bir belde. En azından denemeye değer... G İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Sorumlu Yazıişleri Müdürü: Miyase İlknur Görsel yönetmen: Hayri Arslan Yayınlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Yönetim Yeri: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No.2 Şişliİstanbul Tel: 0 212 343 72 74, Fax: 0 212 343 72 64 Reklam: Cumhuriyet Reklam, Genel Müdür: Özlem Ayden, Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal, Reklam Koordinatörü: Neşe Yazıcı Reklam Müdürü: Onur Çeliköz Tel: 0 212 251 98 7475 Ege Reklam Sorumlusu: Zuhal Altungüneş Tel: 0 232 441 12 20 Rezervasyon Yönetmeni: Onur Tunalı Cumhuriyet gazetesinin ekidir. Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle