Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Orta Avrupa’nın aristokratı... Çakıl taşlarının hikâyesi... Coğrafyalar, kentler insan kılığına bürünecek olurlarsa Viyana muhtemelen aristokrat ama sıcak, geçmişteki çok parlak günlerini vakurla yansıtan ama demode de olmayan, ince ve zarif sözcükleriyle tanımlanabilecek bir beyefendi ya da hanımefendi olurdu. ANAHİD HAZARYAN’ın yazısı 2. Sayfada Deniz dalgalarının sürüklediği kum ve çakıl, kıyıda bir set oluşturur. Bunun arkasında da sular birikerek bir göl meydana getirir. Böylece denizden ayrılmış bir kıyı gölü meydana gelir. İşte bu göle lagün ya da deniz kulağı denir. Hangisi gerçek? NİLHAN AYDIN’ın yazısı 3. Sayfada İstanbul’un rengiydiler C 15 ARALIK 2010 ÇARŞAMBA / SAYI: 45 LEYLA TAVŞANOĞLU li, 60’lı yılların İstanbul’una gidelim. İstanbul, bugünkü kimine göre 15, kimine göre 17 milyonluk megakent o yıllarda 750 bin nüfuslu. Bu nüfusun içinde Müslümanı da, Hıristiyanı da Yahudisi de yaşıyor. Suadiye’de oturuyoruz. Haftada biriki gün annemle ya Kadıköy’e, ya Beyoğlu’na, ya Sultanhamam’a iniyoruz. Kadıköy’de Altıyol Meydanı’nda sırayla dükkânlar. Birisi manifaturacı Tatsız. Sahibi bir Yahudi vatandaş. Gerçek adını bilmiyorum. Müşterileri pazarlık yapmaya yanaşmadığı için Tatsız adını takmışlar. 50’ Taş konaklar şehri 9.5 milyon turistin tercihi Antalya oldu Haberi 2. SAYFADA C MY B C MY B Mimarisi, taş konakları, kemerli geçitleri, gölgelerin dans ettiği labirent sokakları ile insanların, dinlerin ve dillerin en güzel biçimde harmanlandığı mistik kent ve hiç değişmeyen tarihi ve mimari dokusu ile zamanın içinde bir yerlerde takılıp kalmış sanki sarı kent Midyat. HAYRİ ARSLAN’ın yazısı 3. Sayfada Hemen yanındaki dükkân pliseci. Bay Yorgo işletiyor. O da bir Rum vatandaşımız. Pazarlığa daha açık. Altıyol’dan aşağı, direkli dükkânlara doğru yürüdüğünüzde sağ kolda Sezar’ın dükkânı var. Sezar o zamanlar genç bir Ermeni tuhafiyeci. Dükkânında terzi malzemesi olarak yok yok. İbrişimleri, iplikleri makarada sarmasını izlemek müthiş hoşuma gidiyor. Devamı 4. Sayfada