Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
TURİZM C 20 EKİM 2010 ÇARŞAMBA 3 Trabzon’un tarihi kalbi turizmle yeniden atacak TRABZON (AA) Yerli ve yabancı turistlerin son yıllarda büyük ilgi gösterdiği Trabzon’da, bu yıl ilk 9 ayında müze ve ören yerlerini 451 bin turist ziyaret etti. Avrupa ile Asya’nın İpek Yolu üzerindeki en önemli irtibat noktalarından olan, bu öneminden dolayı tarih boyunca birçok uygarlığa ev sahipliği yapan Trabzon’da yer alan onlarca tarihi ve turistik mekân yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı oluyor. Trabzon’da Sümela Manastırı başta olmak üzere Ayasofya Müzesi, Kızlar Manastırı, Kuştul ve Vazeleon Manastırı gibi Bizans dönemi yapılarının yanı sıra Gülbaharhatun Cami, İskenderpaşa Cami, Cephanelik, Trabzon Müzesi ve Atatürk Köşkü gibi Osmanlı dönemi eserleri yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken başlıca mekânlar arasında bulunuyor. lışmalarının aralıksız sürdüğünü belirten Kızılcık, şöyle devam etti: “Kış turizmi konusunda birçok proje, yakın bir zamanda hayata geçirilecektir. Trabzon, artık hem turizm hem de ticari açıdan bir merkez olmaktadır. Dünyada yaşanan küresel ısınmayla birlikte Doğu Karadeniz’in önemi de her geçen gün artmaktadır. Bütün bu etkenlerle birlikte Trabzon, Türkiye’nin ve bölgenin en önemli turizm merkezlerinden biri haline gelecektir.” Mavilik ve Sessizlik... MELİHA COŞKUN Ekim ayının son akşam yemeğini Akdeniz Palamutbükü deniz kenarında yedim. Geceyi rüzgâra ayak uydurmuş bir o yana bir bu yana sallanan ılgın ağacının altında, güneşin deniz üzerinde bıraktığı yansımaları seyrederek geçirdim. Yaz sonunun getirdiği rehavete kapılmış sessiz sakin sahil kıyıları yazın geçirilen gürültü ve patırtılı mış gibi tatillere inat maviliği ve sessizliği ile bizi bekliyordu. Bu mevsimde her taraf bomboş, sahilde emekli birkaç çift ve bizden başka hiç kimse yok. Kafanı ve kendini dinlemenin tam zamanı. Okuldan arkadaşım Deniz on gün önce telefonla aradığında kışlıkları çıkarmakla meşguldüm. Datça Palamutbükü’nde açılan uluslararası Knidos Kültür ve Sanat Akademisi’nde çalıştay olduğunu, katılıp katılamayacağını sorunca hemen kabul ettim. Marmaris’ten Datça’ya doğru giderken Knidos diye yazan levhayı takip ettiğinizde sahile inmeden yaka köyünün hemen girişinde heykelleri gördüğünüzde Akademi’ye geldiğinizi hemen anlarsınız... Okul çok yeni olmasına rağmen kısa zamanda birçok mekânı tamamlanmış... sanatçılar kış ve yaz çalışmak için buraya geldiklerinde atölyelerde istedikleri malzemeyle çalışma imkânını bulup akşam okulun yatakhanesinde kalabiliyorlar. Akademinin yöneticisi Oğuz Bey, eşi Zeynep ve sevgili Ümit canla başla konukların ihtiyaçlarını sağlamak için büyük bir özveriyle çalışıyorlar. Heykeltıraşlar, ressamlar, seramik sanatçıları burada eserlerini üretip işlerini okulun hemen yanındaki galeride sergiliyorlar. Köyün yerlileri akademiyi çok benimsemişler. Zaman zaman akademiye gelip çalışmalara katılıyorlar. Özellikle çocuklar, Ümit’in okulda düzenlediği seramik kurslarına katılıp kendilerine sunulan olanakları sonuna kadar kullanıyorlar... Akademi önümüzdeki yıllarda birçok etkinliğe imza atacak. İKİ PROJE UYGULAMAYA BAŞLANDI Trabzon’da, turizmin önemli ayağını oluşturan kültür turizmi sayesinde kente önemli ekonomik girdi sağlandığını da ifade eden Kızılcık, şunları vurguladı: BİR LİMAN KENTİ... Büyük bir liman kenti olan antik Knidos kenti MÖ 4000 yıllarında kurulmuş. Zamanın da şiddetli bir deprem geçirmiş olmasına rağmen gün yüzüne çıkartılan kalıntılarından kentin ihtişamını görebiliyorsunuz. Knidos liman kenti bilim ve sanatla da ilgili bir kent... Ticarette oldukça gelişmiş. Ressam Polygnotos ile matematikçi Eudoksos burada yaşamış... Limanın girişinde tepede bir kaidenin üzerinde İlk çıplak Afrodit heykeli çok uzaklardan görülecek bir şekilde yerleştirilmiş. Dünyanın her tarafından insanlar bu heykeli görmek için Knidos’a gelirmiş. Kaidesi hâlâ yerinde duruyor. Afrodit heykeli henüz bulunamamış ya da bir koleksiyonerin kapalı dolapları arasında bulunmayı bekliyor. Keçi boynuzundan yapılmış kurabiyeleri, katıksız insanın genzini yakmayan balı, zeytinyağı ve bademi ile Palamutbükü eylül ve ekim ayında tatil yapmak isteyenler için bulunmaz bir fırsat. Deniz ve güneşin dışında canınız sıkılırsa akademi de değişik etkinliklere katılıp, gününüzü farklı alternatiflerle de doldurabilirsiniz... Müzeler, manastırlar, camiler, türbeler, hanlar, hamamlar, bedesten ve kenti çevreleyen surlar, sivil mimari örnekleri ili gezmeye gelen turistleri adeta büyülerken gösterilen ilgi son yıllarda istatistiki rakamlara da yansıyor. Trabzon’da bulunan müze ve ören yerlerini eylül ayı sonu itibarıyla 406 bin 453 yerli, 44 bin 977 yabancı olmak üzere toplam 451 bin 430 turist ziyaret ederken bu rakam 2009 yılının aynı döneminde ise 263 bin 387 yerli ve 35 bin 457 yabancı turist olmak üzere toplam 298 bin 844 olarak gerçekleşmişti. ‘TRABZON CAZİBE MERKEZİ OLACAK’ Trabzon Valisi Recep Kızılcık yaptığı açıklamada, tarihi İpek Yolu üzerinde yer alan ve son derece önemli bir jeopolitik bir merkez olan Trabzon’un bölgede, dünyada gelişen globalleşmeyle birlikte hem Türkiye’nin hem de Kafkaslar’ın merkezi olmaya başladığını vurguladı. Kızılcık, Trabzon’un 4 bin yıllık tarihi geçmişi bulunduğunu ifade ederek “Trabzon’un kökleri çok eskiye gitmektedir. Bu kökler nedeniyle bünyesinde birçok farklı medeniyet ve kültürün tarihi eserlerini barındıran Trabzon, doğal güzellikleriyle de bir cazibe merkezi olmaya başlamıştır” dedi. Trabzon’da sadece yaz turizminin değil, kış turizminin de yaygınlaştırılması yönünde ça “Trabzon’un tarihi ve kültürel dokusunu ortaya çıkarmak üzere uzun zamandan beri konuşulan ve tartışılan iki proje uygulanmaya başlandı. Bunlardan biri Ortahisar Mahallesi Turistik Amaçlı Özel Planlama Alanı projesi. Trabzon kentinin kurulduğu yer olan ve tarihi dokusu nedeniyle kentsel sit alanı olarak tescillenen Ortahisar Mahallesi’nde Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca kamulaştırılan 10 bin metrekarelik alan, Turistik Amaçlı Özel Planlama Alanı olarak yeniden fonksiyonlandırılmak üzere çevre düzenlemesi ve restorasyon projeleri ihalesi yapıldı. Bu alan üzerinde, Etnografik Müze ile birlikte Kanuni Evi, Anfora Müzesi, yöresel el sanatlarının yapım ve satışının yer aldığı mekânlar ile Trabzon mutfak kültürünün tanıtımına yönelik mekânlara projede yer verilmiştir. İkinci önemli proje ise Zağnos ve Tabakhane Vadileri Kentsel Dönüşüm projesidir. Eski kent merkezi olan Ortahisar mahallesinin iki yanından geçen derin vadilerdeki yapılaşmanın tamamen kaldırılarak yeniden tarihsel konumuna uygun şekilde yeşillendirilmesi amaçlanmaktadır. Başbakanlık Toplu Konut İdaresi’nce yürütülen proje tamamlandığında kentin imajı değişecek ve turizm potansiyeli de artacaktır.” Karadeniz’de bir hafta sonu... MUSTAFA DOĞAN Bir pazar sabahı 16 yıldır görmediğim asker arkadaşım Selçuk’un daveti üzerine 5 kişi erkenden yola koyulduk. Rotamız Kandıra, Kefken ve Kerpe’ydi. İki saatlik bir yolculuktan sonra Kandıra’nın Bağırgan köyüne vardığımızda asker arkadaşım bizi karşıladı. Çok sevinmişti, hep birlikte koyu bir sohbete daldık. Arkadaşım balıktan yeni geldiğini ve bizlere balık ikram etmek istediğini söylediğinde buraya gelmenin ne kadar isabetli bir karar olduğunu anladık. Çünkü balık sezonu açılmasına karşın İstanbul’da hâlâ palamut yoktu. Bizi evin kapısında Mahmut adını taktıkları dev bir horoz bekliyordu, bizi içeri sokmak istemiyordu. Arkadaşımın araya girmesiyle bahçeye geçtik. Bahçedeki yemek faslı daha doğrusu palamut ziyafeti lüks bir restoranı aratmayacak denli olağanüstüydü. Büyük kentlerin aksine burada dostluklar hâlâ varlığını korumaya devam ediyor. Palamut ziyafeti sırasında bizi yalnız bırakmayan komşularının ve arkadaşlarının yakın ilgisi ne kadar satıldıktan sonra, dinlenmek için herkes evlerine çekiliyormuş, Bilmem yanılıyor muyum, yorucu, bir o kadar keyifli bir iş gibi geldi bana. Güzel sohbetin, lezzetli balıkların ardından asker arkadaşım Selçuk’u yanımıza alarak Kerpe ve Kefken’e doğru yola çıkıyoruz. Gördüklerimi kelimelerle anlatmak zor, görmek gerek. Uzun kumsallı koylar, labirenti andıran doğanın inci gibi işlediği kayalıklar insanın aklını başından alıyor. Bu arada şunu da söylemeden edemeyeceğim. Kandıra ilçesi altyapısıyla, yollarıyla, bakımsızlığıyla gerçekten elden geçirilmesi gereken bir ilçemiz. Belediye başkanını göreve çağırıyoruz. Biz buraları çok beğendik, hayran kaldık. Dediğim gibi kelimelerle anlatmak zor, gerçekten görmek gerek. Yolunuz düşmese de siz düşürün. Bir gün çıkın yola ve buraları görün. Tabii ki bir günün buraları gezmeye yetmediğini de söylemeden geçmeyelim. Fotoğraflar: HASAN farklı bir atmosferde olduğumuzu kanıtladı. Yıllardır özlemini çektiğimiz misafirperverlik ve sıcak ilgi hepimizi derinden etkiledi. Palamut ziyafeti sırasında arkadaşım buradaki balıkçılıktan biraz söz etti. Akşam üzeri ağlar kontrol edildikten, eksikler tamamlandıktan sonra vira bismillah deyip Karadeniz’in hırçın sularına doğru yol alıyorlarmış. Dalgalara, ka AYAN ERARSLAN ranlığa ve soğuğa karşın sabaha kadar Karadeniz’in hırçın sularıyla boğuştuktan sonra limana dönüyorlarmış. Bu zorlu yolculuğun sonunda iş, tuttukları balıkları pazarlamaya kalıyormuş. Burada tam bir imece yaşandığını anlatıyor arkadaşım. Balıklar ağlardan temizlenirken, teknelerden indirilirken, kasalara istif edilirken herkes bir dayanışma içindeymiş. Neyse, kısa keselim. Tutulan balıklar TURİZM C MY B C MY B İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Yayın Yönetmeni: Hayri Arslan Sorumlu Yazıişleri Müdürü: Miyase İlknur Yayınlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Yönetim Yeri: Prof. C Nurettin Mazhar Öktel Sk. No.2 Şişliİstanbul Tel: 0 212 343 72 74, Fax: 0 212 343 72 64 Reklam: Cumhuriyet Reklam, Genel Müdür: Özlem Ayden, Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal, Reklam Koordinatörü: Neşe Yazıcı Reklam Müdürü: Onur Çeliköz Tel: 0 212 251 98 7475 Ege Reklam Sorumlusu: Zuhal Altungüneş Tel: 0 232 441 12 20 Rezervasyon Yönetmeni: Onur Tunalı Cumhuriyet gazetesinin ekidir. Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri.