Katalog

4 30 EYLÜL 2009 ÇARŞAMBA KENYA Varan’dan ekonomik rekâbet V aranbus adıyla yeni bir marka oluşturan Varan Turizm, memur ve öğrenciye yönelerek yolcu sayısını yüzde 45 artırdı. Genel Müdür Yardımcısı Bertan Söğüt, “Artık lüks seferleri azaltarak ekonomik seferlere ağırlık vereceğiz” dedi. Varan Turizm, uçak seferlerinin ekonomik fiyatlarıyla rekabet edebilmek için oluşturduğu ikinci markası Varanbus’tan memnun. Lüks taşımacılığı geri plana çekerek Varanbus markasıyla ekonomik taşımacılığa yönelen Varan, memur ve öğrenciye de hitap ederek yolcu sayısını yüzde 45 artırdı. Varan Turizm Genel Müdür Yardımcısı Bertan Söğüt, otobüs işletmecilerinin hükümetin üvey evladı haline geldiğini belirterek, “Rekabet çok yoğun. Varanbus otobüslerimizin sayısını önümüzdeki dönemde yüzde 20 daha artıracağız” dedi. Swahili dilinde ‘yolculuk’ Yazı ve fotoğraflar Magic Life çevre şampiyonu ünya seyahat pazarının liderlerinden TUI’nin her yıl gerçekleştirdiği Çevre Şampiyonluğu sonuçlandı. Çevreye duyarlı 10 Magic Life kulübü çevre şampiyonu sertifikalarını almaya hak kazandı. Magic Life’ın 10 kulübü dünyanın en çevreci tesisleri arasında yerini aldı. Çevreye duyarlı ve geleceğe yönelik kaliteye dayalı yönetim anlayışından dolayı ilk 100’e giren otel ve tatil köylerini seçen TUI, tesisleri çevre şampiyonu sertifikalarıyla ödüllendirdi. TUI Çevre Kontrol Listesi ve çevre ile ilgili misafir memnuniyeti anketinden elde edilen sonuçlara göre yapılan puanlamada Magic Life’ın Türkiye’deki yedi kulübünün tamamı TUI Çevre Şampiyonu olarak ilan edildi. Magic Life’ın Tunus ve Mısır’daki 3 kulübü de TUI Çevre Şampiyonluğu ödülüne layık görüldü. D Cem POLATOĞLU bama’nın ülkesi Kenya’daki ilk durağımız başkent Nairobi, kendi adını taşıyan nehrin kenarında kurulmuş. Şehrin dört milyon nüfusu var ama görülecek bir şey yok. Beş benzemez çarpıkçurpuk, sağlıksız binalar, eski arabalar, trafik kargaşası, pek de temiz olmayan sokaklar... Kentteki, üniforma giymiş, hemen hepsi İngilizce konuşan ilk, orta ve lise öğrencileri... Annelerin kucağında birbirinden şirin, iri gözlü, kalın dudaklı, bembeyaz dişli bebekler... İş merkezlerinde ise hızlı adımlarla yürüyen birbirinden şık beyazlar, beyazlarla aşık atan modern giysili siyahlar... Dükkanlar ve iyi restoranlar; Hint, Pakistan asıllıların, turizm; İsviçre ve Fransızların, büyük ticaret; Amerika ve İngilizlerin elinde. Sanayi yok gibi ama montaj da olsa bu sektör de hakimiyet, İngiliz ve Hollandalıların. Kenyalılar sadece sigorta, kola, bira gibi yurtdışı kaynaklı şirketlerin temsilciliklerinde varlar, bir de bakkal, kasap, seyyar satıcılık gibi ufak esnaflıkta... Eğer toprak sahibi değiller ise veya devletten nemalanmıyorlarsa (rüşvet gani), çok zengin Kenyalı göremezsiniz. Yabancılar genellikle kent dışındaki “getto”larında yaşıyorlar. Kendilerine ait okulları, kreşleri, restoranları, sinema salonları, özel kulüpleri, barları hatta kiliseleri var. Nairobi’den bir gece kalıp ayrılmadan önce dünyanın en ünlü 50 restoranı arasında bulunan, “Carnivore Restaurant”ta yemek molası verip zürafa, zebra, timsah, kara O ca ve devekuşu eti tadıyoruz. Karaca, devekuşu güzel, timsah taş gibi, zürafa, zebra yenmese de olur. Kenya; bir yanda görkemli manzaralar eşliğinde, doğal yaşamın hüküm sürdüğü milli parklarıyla dünyanın bence tek safari cenneti, diğer yanda Hint Okyanusu’nun yabancıl kıyılarında kilometrelerce uzanan el değmemiş sahilleri, sıcak tropik suyu, eşsiz güzellikteki mercan kayalıkları ile de muhteşem bir ülke. Mombasa ise ülkenin ikinci büyük kenti. Bembeyaz Efes’i 214 bin kişi gezdi İ zmir’deki ören yerleri ve müzeleri Ağustos ayında yaklaşık 325 bin kişi ziyaret etti. Selçuk’taki Efes Antik Kenti’ni 214 bin 767 kişi gezdi. Efes Antik Kenti’ni müze kart ile 13 bin 120, biletle 52 bin 222, indirimli grup tarifesinden faydalanan 132 bin 698 kişi ziyaret ederken, antik kentin 16 bin 727 ücretsiz ziyaretçisi oldu. OTİ’den dostluk turnuvası TI Holding, Rusya ve Türkiye’den genç raketleri Antalya’da dostluk turnuvasında buluşturuyor. OTI Holding markalarından ODEON Tours sponsorluğunda gerçekleşen organizasyonda, Shamil Tarpischev International Children Tennis Academy ve Antalya Tenis İhtisas Kulübü (ATİK) ‘in yetenekli Türk ve Rus sporcuları “ODEON Tours Genç Raketler Projesi” ile buluşuyor. OTI Holding, yaşları 912 arasında değişen ve Shamil Tarpischev International Children Tennis Academy’de lisanslı olarak tenis oynamakta olan, ulusal sıralamaları yüksek 12 genç sporcu ile, aralarında Rus Milli Takım Kondüsyoneri Marina Mosykova ‘nın da bulunduğu 4 antrenör ve 1 üst düzey yöneticiyi 15 Ekim tarihleri arasında Antalya’da ağırlayacak. Tenis akademisine ismini veren Shamil Tarpishev, Rus Milli Tenis Takımı kaptanlığı ve koçluğunun yanı sıra, Rusya Tenis Federasyonu Başkan’lığı ve SOCHI 2014 Uluslararası Olimpiyat Komitesi üyeliği görevlerini de yürütüyor. Her biri önemli başarılara imza atmış ve ülke çapında dereceye girmiş genç sporcular ile beraberindeki heyet OTI Holding markası ODEON Tours tarafından beş gün boyunca OTIUM Hotel Art’da ağırlanacak. O kumsalları ise Kenya turunu uzatmak isteyen turistler için son durak. Barları ve kumarhaneleri ile gece yaşantısı canlı olan bir kent. Görülecek en önemli yeri ise Portekizliler tarafından yapılmış olan Jesus Kale’si. DÜNYANIN SAFARİ CENNETİ Kenya’ya gerçek gidiş nedenimiz elbette safari, Swahili dilinde ‘yolculuk’ demek bu. İlk durağımız pembe flamingoların vatanı Lake Nakuru. Bu gölde izlediğimiz manzara bizi büyülüyor. Gölde konuşlanmış veya gökyüzünde slalom yapan milyonlarca zarif, pembe flamingo Lake Nakuru’yu pes pembe bir cennete dönüştürmüş. Akşam güneşin batışını izlemek üzere “lodge” denilen, vadilerin ortasında yer alan vahşi hayvanlara karşı elektrikli tellerle korumalı otelimize varıyoruz. Odamız tam korumalı, klimalı lüks bir çadır. Tek derdi, gık desen komşu duyar. Akşam yemeği için yakılan ateşin etrafında, çevrilen geyik etini ellerimizle yerken, şarabın da etkisi ile olsa gerek, yıldızların elimizi uzatıp alacak kadar yakınlaştığını hissediyoruz. Duyduklarımız sadece ateşin, vahşi hayvanların ve kuşların sesi. Seyahat arkadaşım 20 yıllık dostum Erman Toroğlu. Elbette hocamla beraber terminoloji de biraz değişiyor. Kenya seyahatimiz, ülkenin güneybatısında bulunan ve çalılıklar kümesi anlamına gelen Massai Mara tarafına doğru devam ediyor. Modern yaşamı reddeden, çok az sayıdaki kabileden biri olan Masai kabilesi, görülmesi gereken renkli giysileri ve dansları ile görsel bir şölen oluşturup, sizi Masai köylerinde ‘konuk’ olarak ağırlıyorlar, 20 dolar karşılığı ziyaret ettiğimiz Massai kabilesi bunlardan biriydi. Bizi köyün girişinde kendi geleneklerine göre ilkel müzik aletleri ile yaptıkları ritmik danslarla karşıladılar. Tahta çubuklarla ateş yaktılar. Kabilede yaşam, bir veya iki odalı, ufak pencereli, kapısız, içinde odun ateşiyle yemek pişirilen, elektriğin olmadığı evlerde geçiyor. Sosyal yaşam şöyle; öyle bildiğimiz evlilik kurumu falan yok. Evlerin veya çadırların sahipleri kadınlar. Erkek eğer sürekli anlaştığı bir kadını yok ise elindeki mızrağı çadırdan veya evin kapısından içeri uzatıyor, eğer kadın isterse adamı, mızrağın ucundan tutup içeri alıyor. Çocukların kimden olduğu önemli değil, o artık kabilenin çocuğu. Köyde dolaşırken ayaklarımız bileklerimize kadar çamura batıyor, sanıyoruz ama değil. Hayvan pisliği bu. Çocukların yüzü sinekten görünmüyor. İyi ki gelirken sarı humma ve hepatit aşılarını olmuşuz. Turumuzu tamamladıktan sonra hediyelik eşya satışı bölümüne geçiyoruz. Fiyatlar oteldeki dükkandan yüksek. Yine de yardım olsun diye üçbeş bir şeyler alıyoruz. Sonra kabile reisi bizi köyün okuluna götürüyor. Derslere giriyoruz. Öğrencilerle, öğretmenlerle görüşüyoruz. Dertlerini, sıkıntılarını anlatıyorlar. Uzunca bir yolculuktan sonra ‘lodge’muza varıp güneş batmadan yola çıkıyoruz. Safari araçları genelde çatısı modife edilip açılır hale gelen dörtçeker minibüsler. Şans daha ilk safaride yü zümüze gülüyor. Dakika bir, aslan bir. Hatta çoluk çocuk aile bunlar. Burunlarının dibine kadar yaklaşıyoruz. Neden kaçmadıklarını soruyorum rehbere, yoksa burası “çakma” safarilerden mi? Hayır diyor; hayvanlar, arabaları da ormanın bir üyesi sanıyorlarmış. Hatta hayvanların alıştığı cins olsun diye safari arabaları ikiüç çeşidi ve rengi geçmiyormuş. Ama arabadan aşağı inmek yok tabi. Burada “Big 5” denilen aslan, leopar, gergedan, manda ve fil dışında çita, zürafa, impala ve Mara nehrinde su aygırı ve timsah da sıklıkla görebildiğimiz hayvanlar. Erman hocamla ben herkesin görmediklerini görmeye çalışıyoruz. Örneğin bir dişi Zebra, kendisi ile çiftleşmesi için erkek cinslerine kur yapıyor. Yüz vermeyen erkeklere de çifteyi basıyor... Zürafaların gönül ilişkileri ise çok romantik. Bacaklarını birbirine doluyorlar, yüzlerini birbirlerine sürtüyorlar. Maymunlar sınırsız hayal peşinde, dallarda gördüklerimizi burada anlatamam. Bazen komşu köyün kızını gözlerine kestirenler köyün erkekleri tarafından meydan dayağı yiyorlar. Su aygırları sık çiftleşen bir ırk ve ancak çiftleşirken görülebiliyorlar. Detaylar: Ülkenin resmi adı; Kenya Cumhuriyeti, eski adı; İngiltere Doğu Afrika’sı, başkent; Nairobi. GSMH; 1,035 Dolar, , AIDS hastalıklarından ölenlerin sayısı 450 bin (2008 verileri), ortalama hayat süresi 50 yıl. [email protected] TURİZMİN LOKOMOTİFLERİ feri ile konuklarına yüksek kalitede tatil imkanı sunmayı hedefliyor.Yüksek konforun yanı sıra misafirlere gösterilen özen, misafir odaklı düşünme ve mükemmeliyetçi hizmet anlayışı, gün geçtikçe artan, “devamlı misafirçok ödülle kanıtlıyor. Barut Otellerinin Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Barut aynı zaman Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Yönetim Kurulu Başkanı olup müşteri hizmetlerine titizliği ile örnek bir turizmci. Otellerinin dörtte üç müşterisi özellikle Alman. Ve bugüne dek otelleri ödül üstüne ödül almış. En son aldığı ödül TUİ Holly ödülleri. (12 Eylül 2009) Almanya’nın en başta gelen tur operatörü TUI’nin müşteri bazında anketi sonucu dünyada en iyi 100 otel arasından 20 Türk oteli de ye aldı. Yılda 10 bin otel işletmecisinin katıldığı bu yarışmada Barut Otelleri de 20 otel arasında Antalya’da yapılan törenle ödülünü aldı. Barut Otellerinin ödüller listesi kabarık. Kısaca 1994’ten bu yana aldığı ödüllerin sayısı toplam 39 dersek bir aile şirketi olan Barut Grubu otelleri butik anlamda huzur verici bir klasik konaklama zinciridir. Barut Oteller grubu Cumhuriyet Turizm Barut Oteller zincirinin ilk gözağrısı Side’deki Cennet Otel. 1971 Yılında Side’deki Cennet Otel ile Ali Barut tarafından kurulan aile şirketine; 1987 yılında Acanthus Otel eklendi. 90’lı yıllarda Hemera ve Arum otellerini de bünyesine katan Barut ailesi, Nisan 2005’te Antalya şehir merkezine 12 kilometre uzaklıktaki Lara bölgesinde Lara Resort Spa&Suites’i hizmete açtı. Daha sonra da sırasıyla 2007 ve 2008 yıllarında Sunwing Resort & Spa ve Labada, Barut grubunun 6. ve 7. halkasını oluşturdular. 2009 yaz sezonunda dünyadaki en büyük ekonomik krize rağmen bütçe hedeflerine ulaşıldı ve yedi konaklama tesisinde yaz döneminde ortalama yüzde 80, kış döneminde ise yüzde 50 civarı doluluk oranları sağlandı. Zinciri oluşturan yedi otelin ortalama kapasitesi bin 763 konaklama ünitesi olup, yaz sezonunda dolulukların en yüksek olduğu dönemde tesislerde yaklaşık toplam bin 475 personel çalışmakta olup bu her turiste hizmet kalitesinin ne denli yüksek olduğunun sayısal bir ifadesidir. Barut Oteller Grubu, kendine özgü turizm anlayışı, çevre düzenlemeleri, cennet gibi bahçeleri ve doğayla bütünleşen atmos lerin” temel sebebidir. Bugün turizm sektöründe en önemli zincir otellerden biri olarak kabul gören Barut Otelleri bu haklı unvanını uluslararası tur operatörlerinin, üstün hizmet sebebiyle verdiği bir C MY B C MY B