Katalog

4 10 HAZİRAN 2009 ÇARŞAMBA GEMİ TURİZMİ Şapkasız çıkmayın atil yaklaşıyor… Deniz ve güneşi, kış boyunca hayal ettik. Güneşin zararlı etkinlerinden öncelikle çocukların korunması gerekiyor. Peki sıcak yaz günlerinin bir kabusa dönüşmemesi için ne gibi koruyucu önlemler almak gerekiyor? Memorial Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Hülya Caner, çocukları güneş ve denizin zararlı etkilerinden korumak için alınması gereken önlemler hakkında bilgi verdi. Günümüzde, incelen ozon tabakası nedeniyle güneş ışınlarının zararlı etkileri her geçen gün artıyor. Güneş ışınları içinde en önemli ikisi; uva ve uvb. Her iki uv dalgası da kansere davetiye çıkarıyor. Uva ozon tabakası tarafından emilmediğinden derinin derinliklerine kadar ilerler ve erken yaşlanmaya, bağışıklık sisteminin baskılanmasına neden olur. Çocuklarda cildin koruma işlevi henüz olgunlaş T madığından aynı zamanda çocukların ve ergenlik çağında olan çocukların yetişkinlere oranla yazın dışarıda kalma süreleri uzun olduğundan, güneşin zararlı etkilerine daha çok maruz kalmaktadırlar. Bu nedenle güneşin zararlı bu etkilerinden çocukları korumanın önemi çok büyüktür. Çocukların hassas ciltlerini ve gözlerini güneş ışınlarından korumaya özellikle önem verilmelidir. Çünkü çocukluk çağında korunmadan sürekli güneşin zararlı etkilerine maruz kalınması, sık sık güneş yanıklarının ortaya çıkması ileri yaşlarda cilt kanseri gelişme riskini artırmakta, benzer şekilde gözlerde de retina tabakasında hasarlara neden olmaktadır. Güneş ışınlarının en etkili olduğu 10.00 16.00 saatleri arası çocukların güneşe çıkarılmamaları çok önemli. Koruyucu kremler, güneşe çıkmadan 30 dakika önce vücuda sürülmeli, kuruması beklenmeli, dolayısıyla terle kayıp gitmesi önlenmelidir. ? Ege kıyılarında turist gemileri limanlara yanaşmaya başlayınca şehirler hareketlenir, insanların içleri canlanır. Erguvan çiçekleri dallarda uzun süre kalmaz. Ancak, son aylarda binlerce kişinin işini kaybettiği turizm sektöründe gemilerden beklentilerimiz ise hiç bitmez. Son yıllarda ilginin hızla arttığı gemi seyahatleri, engin denizlerde mavibeyaz bir rüya... Ah o gemide ben de olsaydım Bülent DEMİRDURAK ünyaya Amerikalılar’ın armağan ettiği gemi turu anlayışı aslında incelenmesi gereken bir konudur. Bu gemilerin ilk sıradaki hedef yolcusu hep Amerikalılar oldu. Çünkü Amerikalı gittiği yabancı ülkelerde evindeki yaşam koşullarını arar. Bunu iyi bilen Amerikalı kruz yatırımcıları da yolcularının isteklerini yerine geti D rebilmek için, son derece konforlu kamaralara sahip gemileri, alışveriş merkezleri, çiçekçiler, sinemalar, oyun salonları, eğlence ve spor alanlarıyla zenginleştirerek denize indirmeyi gerçekleştirdi.. Ancak bu sektörde de kârlılık rekabeti doğurarak, çok sayıda yatırımcının birbirinden büyük ve lüks gemileri dünya denizlerini dolaşmaya başladı. Bu yüzen otellerin kamaralarının her ülkede, her tarihte ve her rezervasyon anında fiyatla rı değişir. Boş kalan kabinlere hareket günü yaklaştıkça inanılmaz indirimler uygulanır. Çünkü geminin bütün kabinlerini doldurarak yola çıkması ilk hedeftir. Geminin hareket günü pasaportunuzu resepsiyona emanet ederken, aynı zamanda kredi kartı numaranızı ve servis personeli hizmetleri için belirlenmiş bahşişleri de bırakmanız gerekir. Geminin salonlarından birindeki toplantıda size yolculuğunuzla ilgi li başlangıç bilgilerini verirler. Geminin hangi katında yürüyüş yapabileceğinizi, sinemanın nerede olduğunu, gemiden iniş biniş koşullarını, acil durum halinde neler yapmanız gerektiğini öğrendikten sonra kamaranıza yerleşebilirsiniz. Kamaralarda her şey vardır, seyahat süresince her sabah iç ve dış hoparlörden geminin etkinlik programı ve duracağı limanlardaki varış – kalkış saatleri anons edilir. Yüzen cennette yok yok kşam yemeklerini yiyeceğiniz saatler baştan belirlenir. Mönüler çeşitli, zengin ve doyurucudur. Okyanus aşırı gemilerde eşinize, sevgilinize arkadaşınıza çiçek bile gönderebilirsiniz. Gemi yolculuğu boyunca düzenlenen turnuvalara, müzayedelere katılabilir, yüzme havuzu, fitness gibi sporların yanı sıra bazı gemilerde golf bile oynayabilirsiniz. Sayısız barda zaman geçirebilir, bazı gemilerde kumar oynayabilir ve mağazalarda alışveriş yapabilirsiniz. Ayrıca geminin duracağı limanlardaki kültür gezilerine de katılabilirsiniz. Gemilerde doktor, hemşire düşünülmüştür. Hatta acil durumlarda küçük cerrahi müdahaleler bile yapılabilir. A www.bdemirdurak.com.tr C MY B C MY B Bu gemilerdeki ilk hedef, yolcunun kendini evinde gibi hissetmesi, ikinci hedef de yolcunun bu hizmetleri ödemesidir. Geminin barlarında yalnızca oturanları pek sevmezler. Şovlarda film çekilmesine izin vermezler. Mağazalardan alışveriş yapılmasını, turlara katılımı, ekstra hizmetlerin unutulmamasını beklerler. Her şeye karşın tura çıkmak isteyenler için son yıllarda yerli seyahat acenteleri arasındaki fiyat rekabeti tam anlamıyla tavan yapmıştır. Üstelik limanlardaki mağazalar, restoranlar, seyyar satıcılar, taksi şoförleri başta olmak üzere sayısız insan da gemiden ineceklerin yolunu gözler. Neticede eskiye oranla çok düşük fiyatlarla bu gemilere binen turistlerden herkesin beklentisi farklıdır. İstanbul ve Kuşadası’na ilave olarak son senelerde Antalya, Bodrum, Marmaris, Dikili, Çanakkale ve hatta bazı Karadeniz limanları da bu gemileri ağırlamaya başladılar. Çünkü İstanbul ve Efes’i görmüş ama bir kere daha bu gemilere geri dönmüş yolcular için farklı alternatifler oluşturmak gerekliydi. Gerek gemilerde yolculardan beklenen kişi başı gelirler, gerekse limanlarda saatler uzayınca artan vergiler, gerekse internetin hayatımıza armağan ettiği hizmet alternatifleri, gemilerin mola verdiği limanlardaki esnafın beklentilerini her yıl bir öncekine göre daha olumsuz yönde etkilemektedir. Birkaç saatte binlerce insanı Efes’e, Aspendos’a, Sultanahmet’e götürüp getirmeyle elde edilen kazancın tarihi mirasımızı tahrip etmeye değip değmediği ise bir başka detaydır. Gemilerin limanlara getirdiği turistlerin, şehirlerde geçireceği saatlerinin çoğalması ve verimli olabilmesinin olmazsa olmaz tek kuralı artık derli toplu ve rahatça gezilip dolaşılacak beldelere sahip olmamız gerçeğini görmeliyiz. Bu iş, “gemiler şehirde kalmıyor, esnaf turizmden para kazanmıyor” sızlanmalarıyla çözüme ulaşmaz. Biz şartlarımızı ve konumumuzu doğru değerlendirebilirsek kruvaziyer turizmini de ülkemiz ve insanları için çok verimli hale getirebiliriz. Yapabilir miyiz? Niye yapamayalım...