Katalog

6 başlamışlar. Tam gece yarısı iki çıplak cüce girmiş içeri. Cüceler ayakkabıcının tezgâhına geçip oturmuşlar, kesilmiş derileri önlerine almışlar ve başlamışlar minicik parmaklarıyla şimşek hızıyla delmeye, dikmeye, çekiçle vurmaya... Ayakkabıcı bu acayip olay karşısında o kadar şaşırmış ki, gözlerini onlardan bir saniye bile ayıramamış. Cüceler bütün ayakkabılar bitip tezgâha dizilmeden işlerine ara vermemişler, hepsini bitirince de hızla çekip gitmişler. Ertesi sabah kadın, “Bu cüceler bizi zengin etti,” demiş, “onlara teşekkür borçluyuz. Üstlerinde giysileri bile yok, çıplak dolaşıyorlar, soğuktan donuyorlardır. Biliyor musun ne yapalım! Ben onlara birer gömlek, ceket, yelek ve pantolon dikeyim, sen de birer küçük ayakkabı yap!” Adam, “Çok iyi olur,” demiş. Akşamleyin her şey hazır olunca, tezgâhın üzerine kesilmiş deriler yerine bu hediyeleri koymuşlar, sonra da cücelerin ne yapacağını görmek için tekrar saklanmışlar. Gece yarısı cüceler çıkagelmişler ve hemen işe koyulmak istemişler. Ama tezgâhta derilerin yerine bu küçücük giysileri bulunca önce şaşırmışlar, sonra da müthiş bir sevince kapılmışlar.