Katalog

“Muhteşem bir şey bu!” demiş herkes; bülbülü getiren adama da, “İmparatorluk BaşBülbülTaşıyıcısı” unvanı verilmiş hemen. “Şimdi ikisi birlikte ötsünler bakalım!” demişler. “Pek keyifli olacak!” Böylece ikisi birlikte ötmüşler, ama pek bir şeye benzememiş bu... Çünkü hakiki bülbül kendi tarzında öterken, yapma kuş, bir silindirin üzerinde kayıtlı olan melodiyi çalıyormuş. Tam otuz üç kere kurmuşlar yapma bülbülü ve her seferinde de, bıkmadan usanmadan aynı parçayı çalmış; davetliler tekrar dinlemek istemişlerse de, imparator artık sıranın hakiki bülbülde olduğunu söylemiş... Ama hakiki bülbülü koydunsa bul! Onun açık pencereden süzülüp doğruca yeşil ormanına uçtuğunu, hiç kimse fark etmemiş. Yapma kuş, ipek bir yastık üzerine yerleştirilip, imparatorun yatağının yanı başına konmuş. Aradan bir yıl geçmiş. Bir