20 Haziran 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

14 O sırada kral, yanında bizim kont ve prensesle birlikte yoluna devam ediyormuş; gide gide çayırlığa varmışlar. Kral, “Bu ot balyaları kimin?” diye sormuş. Adamlar kedinin söylediği gibi, “Kont hazretlerinin,” diye bağrışmışlar. “Çok güzel bir araziniz var sayın kont,” demiş kral. Ardından mısır tarlasına gelmişler. Kral, “Bu mısırlar kimin?” diye sormuş. “Kont hazretlerinin!” demişler. “Sayın kont, ne kadar büyük arazileriniz var,” demiş kral. Az sonra da ormana varmışlar. Kral, “Bu odunlar kimin?” diye sormuş. “Kont hazretlerinin,” demişler. Kral, “Siz çok zengin biri olmalısınız sayın kont,” demiş, “böyle muhteşem bir ormana sahip olduğunuza inanamıyorum.” Nihayet şatoya varmışlar. Kedi şatonun merdivenlerinde bekliyormuş. Arabanın geldiğini görünce hemen fırlayıp kapıyı açmış: “Hoş geldiniz majesteleri,” demiş, “efendim kont hazretlerinin şatosunu onurlandırdınız! Bu onur efendime ömür boyu mutluluk verecektir!” Kral arabadan inmiş... Bu görkemli şato karşısında gözleri kamaşmış; şato kendi sarayından bile daha büyük, daha güzelmiş. Bizim kont ise, prensesi elinden tutup merdivenlerden çıkarmış, göz kamaştırıcı altınlarla, değerli taşlarla bezenmiş salona götürmüş. Böylece prenses kontla nişanlanmış... Kralın ölümünden sonra kont tahta çıkmış, çizmeli kediyi de başbakanı yapmış.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle