Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 O sırada kral, yanında bizim kont ve prensesle birlikte yoluna devam ediyormuş; gide gide çayırlığa varmışlar. Kral, “Bu ot balyaları kimin?” diye sormuş. Adamlar kedinin söylediği gibi, “Kont hazretlerinin,” diye bağrışmışlar. “Çok güzel bir araziniz var sayın kont,” demiş kral. Ardından mısır tarlasına gelmişler. Kral, “Bu mısırlar kimin?” diye sormuş. “Kont hazretlerinin!” demişler. “Sayın kont, ne kadar büyük arazileriniz var,” demiş kral. Az sonra da ormana varmışlar. Kral, “Bu odunlar kimin?” diye sormuş. “Kont hazretlerinin,” demişler. Kral, “Siz çok zengin biri olmalısınız sayın kont,” demiş, “böyle muhteşem bir ormana sahip olduğunuza inanamıyorum.” Nihayet şatoya varmışlar. Kedi şatonun merdivenlerinde bekliyormuş. Arabanın geldiğini görünce hemen fırlayıp kapıyı açmış: “Hoş geldiniz majesteleri,” demiş, “efendim kont hazretlerinin şatosunu onurlandırdınız! Bu onur efendime ömür boyu mutluluk verecektir!” Kral arabadan inmiş... Bu görkemli şato karşısında gözleri kamaşmış; şato kendi sarayından bile daha büyük, daha güzelmiş. Bizim kont ise, prensesi elinden tutup merdivenlerden çıkarmış, göz kamaştırıcı altınlarla, değerli taşlarla bezenmiş salona götürmüş. Böylece prenses kontla nişanlanmış... Kralın ölümünden sonra kont tahta çıkmış, çizmeli kediyi de başbakanı yapmış.