Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 “Ama ben o karanlık dolaba girmek istemiyorum!” demiş küçük çoban kız. “Duyduğuma göre, dolabın içinde porselenden yapılmış on bir karısı daha varmış onun!” “Sen de on ikinci karısı olursun o halde!” demiş Çinli. “Bu gece eski dolap gıcırdayınca, düğününüz yapılacak, işte o kadar!” Bunları söyleyip başını sallamış ve uykuya dalmış. Çoban kız ağlamaya başlamış ve biricik sevdiği olan porselen baca temizleyicisine bakmış. “Ne olursun,” demiş, “gel benimle, uzaklara gidelim, burada kalamayız artık!” “Sen nasıl istersen öyle yaparız!” demiş küçük baca temizleyicisi. “Hemen gidelim; elimde mesleğim var, çalışıp sana bakabilirim!” “Hele şu masadan aşağı bir inebilseydik!” diye cevap vermiş çoban kız. “Buradan uzaklaşmadıkça huzur bulamayacağım!” Delikanlı onu teselli etmiş, sonra ona, minik ayaklarını, masa bacağının oymalı kenarlarında, yaldızlı işlemelerinde nerelere basacağını göstermiş; merdiveninin de yardımıyla hemen yere inmişler. Ama eski dolaba şöyle bir bakınca ne görsünler! Dolapta bir telaştır gidiyor! Bütün oyma geyikler