17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Okuma! Hazırlayan: Mavisel Yener Cesur, maceracı, masalcı... bu romanda buluşması çocukların masalları yeniden yaratabileceği, esas “masalcı”nın “okur” olduğu iletisini başarıyla veriyor. Kitabın pırıltılı çevirisine değinmemek haksızlık olur. Çocuk yazını alanında çeviri çocuk kitaplarının çoğalmasıyla birlikte çevirmenin sorumlulukları konusunda daha da çok düşünmeye başladık. “Çocuk kitapları çevirmenliği farklı bir alan mıdır?” sorusunu da sorarken şu görüşü belirtmekte yarar var: Çocuk kitapları yazmak çocuk gerçeğine yakın olmakla ilgiliyse, çocuk kitaplarını çevirmek de böyle bir kültürel birikim gerektirir. Çevirmenin iki dili de iyi bilmesi yetmez, kültürel değerleri de bilmesi gerekir. Belki de bu nedenledir ki, yalnızca dil öğretimi yapanlar kitap çevirisinde yetersiz kalabilirler. Çevrilecek dilin kültür ve edebiyatının derinlikli olarak incelenmiş olması, kitabın çevirisinin başarısını getirir. Tom Trueheart çevirisinde Fatih Erdoğan, özgün metne sadık kalmakla birlikte, hedef kitlenin dil gelişimini çok iyi bilen bir çevirmen olduğunun ipucunu nerdeyse her tümcede vermiştir. Çocuğun okumayı sevebilmesi, kitapla sağlıklı iletişim kurabilmesi için yıllardır çocuk ve gençlik kitapları yazarak alana emek harcamış olan Fatih Erdoğan, bir çevirmenin anadilinin gelişiminde ne denli önemli sorumluluk taşıdığının başarılı bir örneğini veriyor. Ne yazık ki, dil bilen herkesin çeviri yapabileceği gibi bir anlayışla yola çıkılan çocuk kitaplarında, çevirinin editor/ dil danışmanı tarafından denetlenmemesi, özellikle klasik eserlerin yazarlarına telif hakkı ödenme zorunluluğunun bulunmaması, çocukları “kötü” çevirilerle baş başa bırakmaktadır. Oysa çeviri, hem dilin güzelliğini ortaya koymalı, hem de seslendiği yaş grubunun kavrama özelliklerini göz önünde tutarak, ona “göre” bir dil kullanmalıdır. Tom Trueheart Masallar Diyarı’nda kitabının sayfaları arasında yolculuğa çıkan çocuk, okuduğu kitabın akışına rahatlıkla kendini bırakabilir. Okur, anlatılanların farklı bir kültüre ait olduğunu duyumsarken, iletiyi içselleştirmekte de zorluk yaşamaz. Erdoğan bu çeviride anlaşılırlığı yakalayabilmek adına çeviribilim kuramlarında anılan kimi kurallardan vazgeçmek zorunda kaldı mı bilmiyoruz ama, çocuğu iyi tanıyan bir yazarın/çevirmenin kaleminden çıkmış olması, kitabın, Ian Beck’in ve üç yüz üç sayfayı bir solukta okuyacak çocukların şansıdır. ? Cesur Maceracı Tom Trueheart Masallar Diyarında Ian Beck, Mavibulut Yayınları, 2007, 303 sayfa/ Türkçeleştiren: Fatih Erdoğan / Düzelti: Y. Bekir Yurdakul. İ ngiltere doğumlu yazar ve çizer Ian Beck’in küçük yaş grubu çocuklar için yayımlanmış ellinin üstünde kitabı var, Tom Trueheart onun ilk romanı. Trueheart ailesinin, hepsinin adı da Jack ile başlayan, Jacquot, Jacques, Jackies, Jack, Jackson ve Jake isimli, altı oğlu bugüne değin masallar diyarındaki en heyecanlı, en korkunç, en romantik, en müthiş serüvenleri yaşayan altı kardeştir. En küçükleri olan Tom, hepsi de pek heybetli, güçlü, cesur olan ağabeylerinden farklıdır. Hem adı Jack ile başlamaz, hem de dış görünüşü onlara benzemez; cılız, çelimsiz bir çocuktur. Onlara benzemeyen bir yönü daha vardır; onlar gibi cesur değildir. Masallar Ofisi’nin çalışma grubu, masal kurgucusu Ormestone, ressamlar, tasarımcılar ve muhasebecilerden oluşur. Görevleri, bir masalı başlatmak ve onu sürdürecek kahramana görevi devretmektir. Macerayı kahraman yaşar, masalın sonunu o getirir. Ancak, masalcı Ormestone, masalların sonunu ille de kendisi yazmak ister, kahramanlara pek bir şey bırakmak istemez; bu da Masallar Ofisi’nin diğer çalışanlarını rahatsız eder. Ormestone’ın dehasının ürünü olan masallara hep Trueheartlar gönderilir ve onların yönlendirdiği gibi biter masallar. Ormestone bundan mutsuzdur, onlara boyun eğmemek için yemin eder, Trueheart ailesinden bunun öcünü alacaktır. Geçmişten gelen kurala göre kahramanlara yalnızca masalların başlangıCUMHURİYET KİTAP SAYI cı verilir, onlar kimseyle konuşmadan ve dışarıdan yardım almadan masalı, kendileri yaşayarak ve karşılaştıkları güçlükleri kendileri çözümleyerek tamamlamak zorundadırlar. Yani, masal sonuçta kahramana ait bir şeydir. Ormeston’u çileden çıkaran şey de budur! Trueheart ailesinin altı oğluna altı mektup teslim edilir. Altı büyük masal başlangıcıdır. Her biri sırayla mektuplarını alıp maceralarına doğru yola çıkarlar. Ancak, üzerinden epey zaman geçmiş olmasına karşın masalların hiçbirisi sonuçlanmamıştır ve onlar dönmemişlerdir. Tom ve annesi bundan kaygı duyarlar. “Hiçbir masal bu kadar uzun sürmez, hele senin on ikinci doğum gününe ne kadar önem verdiklerini düşünürsen çoktan dönmüş olmaları gerekirdi. Bence başlarına çok ciddi bir iş geldi”(s, 31) Tom’un on ikinci doğum gününde ilginç iki şey olur. Bir karga onunla konuşur ve ona da Masallar Ofisi’nden bir mektup gelir. Görevi ağabeylerinin neden masallardan geri dönmediğini bulmak ve onların masallarını tamamlamalarını sağlamaktır. Tom, ona doğum gününde verilen bu görevden sevinç duyar ama bir o kadar da kaygılıdır. Annesi onu yolculuk için hazırlar, Tom, Masallar Diyarı’ndaki büyük macerasına küçük adımlarla başlamıştır. Romanın bundan sonrasını, ağabeylerin hangi masallarda kaybolduklarını, Tom’un nefes kesen serüvenini, onları nasıl bir sonun beklediğini elbette buraya yazacak değilim. Çok katmanlı yapısıyla, sekiz yaş üstü okurların hoşuna gittiği kadar ilk gençlik dönemi için de zevkle okunabilir bir roman. Daha önce okuduğu masallara göndermelerin yapıldığını fark eden herkes için eğlenceli bir yolculuk. Fantastik kurgu içinde metinler arası göndermelerin yapılması, romanın ivmesini artırdığı gibi, çağrışım oluşturarak okurun ilgisini çekiyor. Çok bilinen masallardaki karakterlerin 932 Mavisel Yener Cumhuriyet Çocuklarından Mektuplar! Alper Merih Bandırma M erhaba! Ben Bandırma Yamanegeli İlköğretim Okulu 4C sınıfından Alper Merih. Lütfen bunu yayımlayın. Arkadaşlarım da okusunlar. Teşekkürler! “Gülibik”, Çetin Öner, Can Yayınları’ndan çıkan bu kitabı abim verdi bana. Geçen sene okumuştum ama hâlâ unutmadım. Aynı yazarın “Piyango” kitabı da çok güzeldi. Neyse… Bu kitapta bir çocuk ile horozun arkadaşlığını anlatılıyor. Ama çok üzücü bir hikâye bu, söyleyeyim. Çocukla Gülibik, çok güzel bir dostluk kuruyorlar. Fakir oldukları için Gülibik’i satmaya karar veren babasına çocuk karşı çıkıyor. Bunu çok beğendim. Ben de öyle yapardım. Ama bir gün pazarda dolaşırlarken dövüş horozları gördükleri bölüm çok vahşiydi. Hele çocuğun babası, Gülibik’i satmaktan vazgeçip de dövüştürmeye karar verince çok kızdım. Ve en sonunda zavallı Gülibik dövüşte ölüyor zaten. Çok üzüldüm. Neden hayvanlara böyle yapıyorlar? Onlar bizim dostlarımız değil mi? Alper, armağanın yola çıktı bileeee… Çocuklar ve gençler, siz de bize yazar mısınız? o Okuduğunuz kitapta en çok hangi karakteri sevdiniz? Neden? o Öyküde sizi en çok düşündüren bölüm neresiydi? Neden? o Öyküde size alışılmadık gelen, aklınıza yatmayan yerler var mı? Neden? Mektup yazarak bize ulaşmak isteyenler için mektup adresimiz: Mavisel Yener Ata Cad. Defne Sok. No:1 D1 Balçova, İzmir Elektronik posta göndererek bize ulaşmak isteyenler için: [email protected] Anımsatma: * Mektubunuzda adresinizi, yaşınızı, okuduğunuz kitabın adını, yazarını ve yayınevini belirtmeyi unutmayın. Size bir sürprizimiz olacak! * Mektubunuzda kitabın özetini yazmayın, olur mu? Biz, anlatılanlar hakkında sizin ne düşündüğünüzü çok merak ediyoruz. SAYFA 5
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle