02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

İlki yarın havaya düşüyor, su ve toprak sırada KONUK YAZAR PROF. DR. ERMAN ARTUN * SAVAŞ KÜRKLÜ ADANA Soğuk kış günlerinin geride kalacağının habercisi, heryeri bir başka renk ve kokuya büründürmeye hazırlanan İlkbahar’ın müjdecisi cemrelerden ilki yarın havaya düşüyor. Su ve toprak ise sırasını bekliyor. Eskilerin deyimiyle, “Tabiat Ana’nın güleç yüzünü gösterdiği, toprağa bereket, canlılara hareket getiren, kurtları, kuşları, börtü böcekleri canlandıran cemrelerin ikincisi 26’sında suya, üçüncüsü ise 6 Mart’ta toprağa düşecek. Bu arada doğanın renkten renge bürüneceği, adeta gelinlik giyip, güzel yüzünü göstereceği, “Nevruz” ise, geceyle gündüzün eşitleneceği, 21 22 Mart günleri tüm dünyada ilkbaharın başlangıcı olarak bir kez daha kutlanacak. Bu yıl soğuk geçen ve son yılların en karlı ve yağışlı günlerini yaşadığımız şu günlerde, havaların ısınması, doğanın renklenip süslenmesi, canlanması olarak bilinen ve havaya düşen ilk cemre olan Cemrei Ula ya da “Filhava”nın ardından, Cemrei Saniye veya “Filma” olarak bilineni önümüzdeki hafta suya, Cemrei Salis diğer adıyla “Fittürab” ise yine bir hafta arayla toprağa düşecek. Cemrelerin ardından ise ilkbaharın asıl müjdecisi Nevruz’a gelecek sıra. Eskilerin, 186’şar günden hesap ladığı, “Kasım ve Hızır” olarak ayırdığı yıla, Kasım günlerine miladi takvimin 8 Kasım günü girilirdi. Kasım’ın 46. günü, “40 gün” anlamına gelen “Erbain”e, 86. günü ise 50 gün anlamına gelen “Hamsin”e girilirdi. Böylece kış mevsiminin en soğuk günleri sayılan 90 gün geçmiş sayılırdı. Eskilerin, cemreleri, nevruzu karşılarken çeşitli deyişler ve maniler de söylediği aylardan Kasım ayının 90. günü “Kantar ağdı” olarak adlandırılır, 100. günü geldiğinde, “Geldik yüze, çıktık düze” diyerek soğukların bittiği, 150. günde ise, “Yüz elli, yaz belli” sözleriyle baharın bitip, sıcak yaz aylarına girildiği anlatılırdı. Ülkemizde yörelere göre tanımlanan, özellikle Doğu ve Güneydoğu’da odun ateşleri yakılarak bir başka karşılanan nevruz, güneşin Koç burcuna girdiği 22 Mart’ta, “Gündönümü Fırtınası”yla kendini gösterir. Nevruz öncesi fırtına, doğaya yaydığı renklerle birlikte, bereket ve güzel havanın muştusunu da verir insaoğluna. “Nevruz 2011” konulu yarışma sonuçlandı MALATYA (Cumhuriyet) İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün öğrenciler arasında düzenlediği, “Nevruz 2011” konulu yarışmanın sonuçları açıklandı. Yarışmaya gönderilen eserlerin jüri tarafından değerlendirildiğini belirten İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü yetkililerinin açıklamasına göre, dereceye girenlerin isimleri şöyle: “Resim dalında Türkiyem İlköğretim Okulu’ndan Umur Cem Tunçdemir birinci, Alparslan İlköğretim Okulu’ndan Şule Çelik ikinci, yine Türkiyem İlköğretim Okulu’ndan Evlin Keleş üçüncü. Olurken, şiir dalında Polis Amca İlköğretim Okulu’ndan Tuğçe Yılmaz, Selçuk İlköğretim Okulu’ndan Sümeyye Atmış ve Polis Amca İlköğretim Okulu’ndan Ahmet Tolik ilk üç sırayı aldı. Kompozisyon dalında ise Orgeneral Eşref Bitlis Anadolu Lisesi’nden Ceyda Tanrıtanır birinci, Kuluncak Lisesi’nden Nurhayat Altıkulaç ikinci ve Anadolu İmam Hatip Lisesi’nden Ayşe Demirkol ise üçüncü oldular. Yetkililer, yarışmada dereceye giren öğrencilere ödüllerinin Nevruz töreninde verileceğini anımsattı. Fotoğraf: AFAD ARŞİVİ Baharın habercisi cemreler geliyor Halk Meteorolojisi ve Cemreler Meteoroloji, atmosfer tabakası içinde oluşan tüm olayları ve bunlarla ilgili değişmeleri konu edinen bilim dalıdır. ‘Halk Meteorolojisi’ ise geleneksel yöntemlerle hava tahmini yapılmasıdır. Meteoroloji biliminden önce insanlar hava olaylarını geleneksel yöntemlerle tahmin etmekteydi. Atmosfer olayları yalnızca insanları değil, hayvanları, bitkileri de etkilemektedir. Halk, hava tahminlerini gök cisimlerine, hayvanların hareketlerine, bitkilerin durumlarına ve insanların davranışlarına bakarak yapar. Çağlar boyu, tarım ve hayvancılıkla, denizcilikle vb. uğraşan insanlar hava tahmini yapmış, çoğu zaman günlük işlerini bu tahminlerine göre ayarlamışlardır. Uzun süreli deneyim ve bilgi birikiminin ürünü olan halk hava tahminlerinde yanılgının az olduğunu görüyoruz. İnsanların yaşamlarını düzenlemesinde hava koşullarının çok büyük bir önemi vardır. Yola, bağa, bahçeye, tarlaya, çeşitli ziyaretlere gidecek olan veya çeşitli işleri olan insanlarımız, bu işleriyle ilgili planlamalarını yaparken mutlaka hava şartlarını göz önünde bulundurur. Teknik ve teknolojik yetersizlik içindeki toplumlarda, yüzyıllara dayalı yerel deneyim, görgü ve tahminlerle, atmosfer olaylarını önceden bilme oranı yüksektir. Bu tür toplumlar, çoğunlukla atalardan öğrendikleri hava tahmini yöntemleriyle işlerini yaparlar. Yaşama savaşının verildiği toplumlarda doğa acımasız ve yıkıcı olabilmektedir. Bu nedenle geleneksel yapılı toplumlarda, doğa karşısındaki yetersizliğin, zayıflığın giderilebilmesi, havayı önceden tahmin etmekle olmaktadır. Meteorolojik olarak ısınma sıralaması havasutoprak şeklindedir. Cemre her ne kadar folklorik bir inanış olsa da, cemreler arasındaki günlerde hava sıcaklığında az da olsa düşüşler yaşansa da, cemre tarihlerinde ısınma meydana gelmektedir. Cemrenin kelime anlamı, ‘kor halindeki ateş’tir. İlkbahar başlamadan önce birer hafta aralıklarla havaya, suya ve toprağa düştüğüne ve onları ısıttığına inanılır. Birinci cemre, Hamsin’in 23. veya 25. günü, eski Kasım’ın 105 günü yani tahminen 1920 Şubat günü havaya düşer, havayı ısıtır. İkinci cemre birincisinden bir hafta sonra eski Kasım’ın 112 günüdür. Yani 2627 Şubat günü suya düşer. Suya düşen cemre suyu ısıtır, çoğalmasını sağlar. Üçüncü cemre de ikinci cemreden bir hafta sonra eski Kasım’ın 120 günü yani 56 Mart’ta toprağa düşer. O’da toprağın ısınmasını sağlar. Cemreler Türk dünyasının kültür ve edebiyatına da konu olmuşlardır. Örneğin, divan şairlerinin cemrelerin ardından baharın yaklaşması dolayısıyla önemli kişiler için yazdıkları övgü şiirlerine ‘Cemreviye’ denilir. Eskiler 365 günlük yılı ‘Kasım’ ve ‘Hızır’ günleri olarak ikiye ayırmışlardır. Kasım 179, Hızır ise 186 gündür. Yılın Kasım kısmı yani kış devresi 8 Kasım’da başlar, 6 Mayıs’a dek sürer. 6 Mayıs’ta da Hıdrellez ile birlikte yaz devresi, Hızır günleri başlar. ‘Halk Meteorolojisi’ dediğimiz hava tahminlerinden bazı örnekler vermek gerekirse şunları sıralayabiliriz: “8 Ocak gününde Zemheri fırtınası yaşanır. 1125 Ocak günleri arasında çok şiddetli soğuklar olur. 18 Ocak günü fırtına, 5 Şubat’ta şiddetli soğuklar oluşur, ancak aynı zamanda ağaç dikme zamanıdır. 28 Şubat’ta leylekler gelmeye başlar. 67 Mart günleri ağaçlara su yürümeye başlar. 9 Mart bağ budama ve kalem aşısı zamanıdır. 17 Mart’ta kırlangıçlar uçuşmaya başlar, 18 Mart ise ‘kırlangıç fırtınası’nın günüdür. * ÇÜ Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi sıcağın yaşandığı Sarı cemrelerin düşmesi,Çukurova’da özellikle tarımla uğraşan halk arasında ise bir başka tanımlanır. “Kurtların, kuşların, yılanların, börtü böceklerin kış uykusundan uyanıp, doğayı şenlendirdiği, renklendirdiği dö nem olarak tanımlanan cemrelerin düşmesi önce havayı, ardından su ve toprağı ısıtır sırayla. Hemen ardından gelen baharın son ve büyük müjdecisi nevruz ise tam anlamıyla doğaya rengarenk giysiler giydirir. (Fotoğraf: SİNA ÇOŞKUN) Orman İşletme Müdürü Fulin bir milyon 500 bin fidan dikileceğini söyledi Tarsus daha yeşil olacak SELAHATTİN ÖZBOZKURT TARSUS Orman İşletme Müdürü Mehmet Fulin, bu yıl içerisinde bir milyon 500 bin fidan üretimi yapılarak yeni oluşturulan rehabilitasyon bölgelerine dikileceğini açıkladı. Tarsus’ta 101 bin hektar ormanlık alan bulunduğunu, müni söyleyen Fulin şunları söyledi: “Bu yılın Sonbahar aylarından başlayarak, yeni tesis edilen 7 orman şefliğimize bağlı rehabilitasyon sahaları ile daha önceden düzenlenen 20 bin dekarlık alana da dikim çalışması yapacağız. Bu arada, ormana, özellikle çamlara zarar veren çamkese böceklerine karşı mekanik mücadele çalışması başlattık. Halen 3 bin hektar alanda bu mücadele sürdürülüyor. Sıklık bakım çalışması kapsamında ferahlandırma ve ayıklama ile 1520 yaşları arasındaki ağaçların yangına karşı ve daha hızlı gelişmelerini sağlamak için bin hektarlık sahada da çalışma yürütülüyor.” Fulin, Gülek, Çamlıyayla, Çamalan, Buladan ve Tarsus Karabucak Orman şefliklerinde 245 hektar alanda ise kızılçam ve okaliptüs gençleştirme çalışması yapıldığını da anımsattı. “Kitreli’de ağaçsız yer kalmayacak” NİĞDE (Cumhuriyet) Çiftlik ilçesine bağlı Kitreli beldesinde ağaçlandırma çalışmaları sürüyor. Belediye Başkanı Aptullah Şener, ağaçlandırma çalışmalarının yeni alanlarda da süreceğini belirtti, “Kitreli’nin her yeri yeşil olacak” dedi. Kitreli’de değişim başladığını vurgulayan Başkan Şener, ağaçlandırma çalışmalarıyla ilgili şunları söyledi: “Kitreli, sahip olduğu tarihi özellikleri ve doğal güzelliklerinin yanı sıra, bölgede en geniş alanlara sahip bir belde. Belediye olarak kent merkezimizde ve kente girişçıkış yollarında ağaçlandırma çalışmaları yapmıştık. Bu kez, kendi olanaklarımızla, göletten çıkartılan mil ve çevreden getirilen toprak ile göletin ön kısmını da doldurarak düzeltme, düzenleme çalışmaları yaptık. Bu alanda çam ağaçları diktik. Göletin ön kısmına ise Akasya dikip çimlendireceğiz. Oturma gurupları ve göletin yan tarafındaki Pınar suyunu da su hattı çekerek buraları halkın piknik yapabileceği duruma getireceğiz. Kısacası Kitreli’de her yer yeşil olacak.” Belediye Başkanı Şener Kitreli için hazırlanan fidanların ekileceğini belirtti. dürlük olarak Çamlıyayla’nın Çakırlığı Deposu ile Karabucak Ormanlığı’nda 1 milyon 500 bin sedir, kızılçam, karaçam, fıstık çamı, harnup, dişbudak ve akçaağaç fidanı yetiştirdikleri Orman İşletme Müdürü Fulin, orman şefliklerinde binlerce fidanın ekileceğini söyledi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle