24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SAYFA 4 11 ŞUBAT 2011 CUMA Palancılık ve semercilik de teknolojiye yenik düştü KONUK YAZAR SAADET PESEN Eşkıya 1996 yılıydı.Neredeyse konuşulan tek filmdi. Hemen her sinemada, günde birkaç kez izleniyor, izlettiriyordu. Bir kez izleyen bir daha izlemek için sıra bekliyordu. Film, izlenme rekoruna koşuyordu. Aslında, 'Rekor' olmak ya da rekoru almak değildi amaç… Nefesler tutulmuş, mutlaka izlemek neredeyse 'Görev' olmuştu. 199697 sezonunda 2 milyon 568 bin 339 kişi tarafından izlenerek Türk Sineması'nda gişe rekoru kırmıştı. 'Çok iyi anımsıyoruz Eşkiya Filmini' diyen sesinizi duyuyorum. *** Bizim bildiğimiz eşkiyalar dağlarda olurdu. Ve yoksuldan yana… Ve zenginden alarak olmayana veren… Ve anlaşmazlıkları çözen… Ve paylaştıran… Sonra, şehirlere indi eşkiyalar ve nitelik değiştirerek… 'Mafya' diyorlar adına Hiç uyuşur mu eşkiyalık ile mafya? Bülent Esinoğlu'nun dediği gibi; Eşkiya direnir, Mafya saldırır. *** Anayasa Meclis Komisyonu'nda görev yaparlarken; baskıya, tahakküme, 'Ben yaptım oldu'culuğa, hukuksuzluğa karşı çıkan ve 'Bu bir karşı devrim sürecidir. Dikta özlemidir…Halkı direnişe çağırıyorum…' diyen CHP Mersin Milletvekili İsa Gök ve daha sonra milleti aynı etkinliğe davet eden CHP Milletvekilleri için Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) Eşbaşkanı olduğunu söyleyen R T Erdoğan; 'Eşkiya' tanımını kullanmıştır. Başkent'in ayazlı aylarında; çadırlarda evlerinden, çocuklarından, eşlerinden ayrı ve işlerinden atılmış ve atılacaklar olarak eylem yapan TEKEL işçileri mi eşkiya? Yıllarca dirsek çürütüp mezun olduktan sonra KPSS denilen kendinden menkul ölçümle 'Ataması yapılmayan öğretmenler mi' eylemlilikleriyle Eşkiya olmakta? Okulları birer ticarethane haline getiren anlayışa karşı; kamucu eğitimöğretim isteyen öğrenciöğretmenveli mi eşkıya? Araştırma incelemegeliştirme olanakları ve sorumlulukları bir kenara itilerek, neredeyse 'Parça başı' örneği hasta bakmaları istenen ve 'Sağlık ile oynanamaz' diye yurt çapında eylemlilikler sürdüren hekimler mi eşkiya? İşi ve aşı olmadığı için intihara yeltenen ya da intihar eden, cinnet geçiren ve toplu kıyımlar yapan (Her ne kadar doğru değil desek de…) yurttaşlar mı eşkıya? Smokinini giyinen ve müzik aletini yanına alarak konsere gitmek üzere yola çıkan, ancak TGB'li olması nedeniyle, konser bitimine kadar gözaltında tutulan öğrenci mi eşkıya? Uzatmayalım ve diğer yöne dönelim… Öğrenmek istiyorum; 'Anamız ağladı, ürünümüz para etmiyor…' diyen ve Başbakan'dan talepte bulunan köylüye; 'Ananı da al git lan…' demek ne oluyor acaba? BOP Eşbaşkanı olduğunu söyleyen R T Erdoğan'ı, Denizli'de protesto edecekler önyargısı ve korkusuyla TGB'li gençleri ve basın açıklaması yapacak olan İşçi Partili üyeleri gözaltına almak ne oluyor acaba? Yolsuzluk yapanların telefon görüşmelerini açığa çıkaran gazetecilerin Silivri'ye gönderilmeleri ne oluyor acaba? Ülkeyi parçalama antlaşmalarının Türk Milleti'nden gizlenerek imzalanmalarına ne demeliyiz acaba? Tek tek yazmaya kalkışırsak ne satırlar yeter ne okuyucunun sabrı…. Ne söylendiği değil, ne anlaşıldığı önemlidir. Direnmek en doğal yurttaşlık hakkımız ise direneceğiz! Mazlumlara yeniden örnek olmak için… Saadet05@yahoo.com KİLİS (Cumhuriyet) Kilis 7 Aralık Üniversitesi’nde, olası doğal afetlerde ilk müdahaleyi yapmak için oluşturulan Arama Kurtarma Ekibi ilk tatbikatını gerçekleştirdi. Üniversite yerleşkesindeki arazide yapılan tatbikata ekip üyeleri tam teçhizat ve ekipmanlarla katıldı. 16 kişiden oluşan Arama Kurtarma Ekibi’nin liderliğini yapan Fen Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Hikmet Yeter Çoğun, İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü ile koordineli olarak yapılan tatbikatın ardından önümüzdeki günlerde başlatılacak eğitim çalışmalarında da ekibe ilkyardım, yangın söndürme, sivil savunma, doğal afetler ve hafif arama kurtarma konularında uzman kişiler tarafından eğitimler verileceğini söyledi. Kilis 7 Aralık’ta kurtarma tatbikatı “Palancı Yaşar” da gidiyor SELAHATTİN ÖZBOZKURT TARSUS Bir zamanların en önemli ve gözde mesleklerinden palancılık ve semercilik de teknolojiye yenik düştü. Tarsus’ta palancılık ve semerciliğin son ustası olan Yaşar Işın (78), dedesinden babasının devraldığı, kendisinin de ilkokul döneminde çırak olarak başladığı işinin, birçok meslek dalında olduğu gibi yok olmaya, tarihe karışmaya yüz tuttuğunu söyledi. Yaklaşık 67 yıldır ata mesleği semercilikle geçimini sağlamaya çalıştığını, bu yüzden çevresinde, “Palancı Yaşar” olarak tanınıdığını belirten Yaşar usta, 25 palancı ve semercinin iş yaptığı Tarsus’ta tek kalmasının mesleğin yok olmasının işareti olduğunu vurguladı, üzüntüsünü şöyle dile getirdi: “Yaşım ilerledi. Eşimi yaklaşık 5 yıl önce kaybettim. Tek başıma yaşıyorum ve iş yapacak takatim da kalmadı. Dedem Rüstem Mehmet Işın’ın 100 yıl önce yapmakta olduğu, babamın sürdürdüğü ve benim devraldığım palancılık ve semercilik 2025 yıl öncesine kadar revaçtaydı. Ancak günümüzde ilgi azaldı. Palan ve semer kullanan sayısı yok denecek kadar azaldı. Samandan ya da kıldan yaptığımız minder ve yastıkları kullanan neredeyse kalmadı. 67 yıldır bu işi yapıyorum. Yıllarca bu işten ekm e k yene motorlu araçları tercih etmeye başladı. Bunun sonucunda da bizim mesleğimiz bitti. Eskiden palan yapmaya yetişemezdik, şimdi yılda birkaç köylü ya da yaylacı soruyor. Zaten mesleği yapan da kalmadı.” Palan ve semer yaparak 4 kız ve bir erkek çocuk büyütüp okuttuğunu, bu yüzden mesleğine saygı duyduğunu vurgulayan Palancı Yaşar, yıllardır sürdürdüğü çulları 1015, yastıkları ise 1520 liradan satmaya çalışıyorum. Bir semerin 2, palanın ise bir günde yapılabildiğini düşünürseniz, bu fiyatların ucuz olduğunu görürsünüz. Üstelik bunlar Şark Köşelerinin vazgeçilmezleri ama artık Şark köşesi yapan da yok demek ki.” Son dönemlerde, Alparslan Türkeş Bulvarı üzerindeki işyerinin kirasını bile ödemekte güçlük çektiğini kaydeden Yaşar usta sözlerini şöyle tamamladı: “Aslında artık para kazandığım da yok ama gönlüm de bu mesleğin yaşamasından yana. Şimdiye kadar hiçbir yetkili bu mesleğin yaşatılması için bir çalışma yapmadı. Yıllar önce köylerden gelen müşterilerimiz sabah namazında işyerimizin önünde kuyrukta beklerdi. Bugün ise senede birkaç tane palan ve semer ile çul ve yastık satabiliyoruz. Yıllar önce bu mesleğin yok olacağını söyleselerdi inanmazdım. Bugün ise kira parasını ödemekte sıkıntı yaşıyoruz.” Tarsus’ta palancılık ve semerciliğin son ustası olan 78 yaşındaki Yaşar Işın dedesinden kalma mesleği bırakıyor. Tenis’te “Güz Turnuvası” kupaları sahiplerini buldu TARSUS (Cumhuriyet) Tarsus Tenis Kulübü tarafından düzenlenen, “Güz Turnuvası” finalleri sonrasında düzenlenen törenle dereceye girenlere kupaları verildi. Tarsus Tenis Kulübü kortlarında geçtiğimiz Kasım ayında başlayan ve 90 sprocunun katılımıyla gerçekleşen turnuvada, Master erkeklerde Ali Koçkar birinci, Levent Alpaltaş ikinci, erkekler A kategorisinde Ahmet Atakan birinci, Bilgehan Yaşa ikinci, erkekler B kategorisinde Cengiz Özkardeşler birinci, Alper Aksoy ikinci, erkekler Teşvik kategorisinde Özgür Kaya birinci, Evren Can ikinci, Mix’de LeventElvan Alpaltaş ikilisi birinci, Cengiz ÖzkardeşlerFeraz Akyılmaz ikilisi ikinci oldu. Bayanlar master finalinde Yeşim Cerrahoğlu birinci, Feray Akyılmaz ikinci, A kategorisinde Özlem Bahçeci birinci, Ruhset Türker ikinci, B kategorisinde ise Kader İnan birinci, Meral Akgöz ikinciliği elde etti. dik, evim i z i geçindirdik. Ama artık semercilik ve palancılık ne yazık ki tarihe karışıyor. Köydeki, yayladaki insanlar bile artık at ve eşek yeri mesleğini yaşı ve sağlık koşulları nedeniyle daha fazla devam ettirmesinin zor olduğunu belirterek, el emeği, göz nuru dökerek yaptığı eşyaların fiyatlarıyla ilgili de şu bilgileri verdi: “Palanları 100, semerleri 300, ş ADD’nin dayanışma etkinlikleri sürüyor ADANA (Cumhuriyet Bürosu) Atatürkçü Düşünce Derneği’nin, “Birlik, Beraberlik ve Kaynaşma Gecesi” adı altında başlattığı dayanışma etkinliklerinin ikincisi coşku içinde gerçekleşti. ADD üyelerinin biraraya geldiği, çeşitli okullarda görev yapan çok sayıda öğretmen ve doktor grubu, Akdeniz Sosyal Dayanışma Eğitim Sağlık ve Kültür Vakfı Başkan, yönetici ve üyeleri ile Eğitimİş yönetici ve üyelerinin katıldığı gecede kısa bir konuşma yapan ADD Şube Başkanı Süleyman Özkan, “Çeşitli baskı ve sindirme girişimlerine rağmen ikincisini düzenlediğimiz birlik, beraberlik ve kaynaşma gecemize katılım gösteren tüm aydın, demokrat ve Atatürkçü arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Sizler ilgi gösterip, destek verdiğiniz sürece dayanışma etkinliklerimizde çoğalarak buluşacağız.” Konuşmasında, Haziran ayında yapılacak genel seçimlere de değinen ADD Başkanı Özkan’ın, “Bu seçim ülkemiz ve bizler için çok önemli. AKP’nin kurduğu baskı, yarattığı korku ve tek adam diktasını demokratik yolla ortadan kaldırabilmek için mutlaka oy kullanmalıyız ve sandığa sahip çıkmalıyız” demezinin ardından, geceye renk katan sanatçılar Feridun Dalgınlı ile Zafer Hallaçoğlu birbirinden güzel şarkı ve türkülerle katılımcıların coşkusuna coşku kattılar. Yeşiltepe’de Drenaj kanallarının temeli atıldı MALATYA (Cumhuriyet) Yeşiltepe bölgesinde yapımı planlanan 13 kilometre uzunluğundaki yağmursuyu drenaj kanallarının temeli atıldı. Kuzey Kuşak Yolu girişinde düzenlenen yağmursuyu drenaj kanalı temel atma törenine belediye yetkilileri, bölgedeki mahalle muhtarları, bazı üreticiler ile çevre sakinleri katıldı. Ergenekon köprüsünü Kuzey Kuşak Yolu’na bağlayan kavşakta yapılan genişletme ve düzenleme çalışmaları ve drenaj kanallarıyla ilgili bilgi veren Belediye Başkanı Ahmet Çakır, “Yaş Sebze ve Meyve Hali başta olmak üzere hizmet gruplarına giden araçlar buradaki trafiği yoğunlaştırıyordu. Köprü kavşağının genişletilmesi için 20 kadar ev kamulaştırıldı. Burada yaptığınız genişletme çalışmaları ile birlikte trafik rahatlayacak” dedi. Öğrenciler, Defne sabununu inceledi ANTAKYA (Cumhuriyet) UNESCO’nun bölgede uygulamaya koyduğu, “SEMEPGüneydoğu Akdeniz Çevre Projesi” kapsamında bu yıl 6.sı düzenlenen, “Sürdürülebilirlik İçin Bilim Yoluyla Kültürler Arası Uzlaşma” konulu çalışması içinde yer alan İstek Özel Bilge Kağan Okulları, bu yıl ki konu başlığını, “Defne Sabunu Yapımı” olarak belirledi. Defne Sabunu Yapımı konu başlığı altında ilk çalışmalara başlayan İstek Özel Bilge Kağan Okulları öğretmenlerinden Senem Orak ve Özlem İstanbullu, aynı okulun öğrencilerinden Zeynep Su İstanbullu ve Çağatay Pehlivan, Hatay’da Antioch’s Verdaa şirketinden defne bitkisi ve defne sabunu yapımı hakkında bilgi aldılar. Okul yöneticileri ve öğrenciler, Hatay’da kaldıkları süre içerisinde defne bitkisi ve defne sabunu yapımını izleyip bilgi aldıktan sonra gösterdikleri ilgi dolayısıyla Gülteks Dış Ticaret Şirketi (Antioch’s Verdaa) Genel Müdürü Gülay Gül’e plaket sunarken, Gülay Gül de, ürettikleri ürünlerden armağanlar verdi. Atatürkçü Düşünce Derneği’nin, “Birlik, Beraberlik ve Kaynaşma Gecesi” coşkuyla gerçekleşti. “Cumhuriyet Halk Evleri” Mardin’de ADNAN AVUKA Silifke’de parklara isim SİLİFKE (Cumhuriyet) Silifke Belediye Meclisi, bazı mahallelerde yapımı tamamlanan 6 parkı isimlendirdi. Belediye Başkanı Bayram Ali Öngel’in başkanlık ettiği oturumda, yapımı tamamlanan 6 parka isim verilmesini görüşen meclis üyelerinin oy birliğiyle aldıkları karara göre, Toros mahallesindeki bir parka, “Karayolları Parkı”, diğerine “Köşem Parkı”, Göksu mahallesindeki parka, “Tayyar Uğuz Parkı”, Sarıcalar mahallesindeki Kerkük parka, yerini bağışlayan ve ilçede bulunan Tosmurlu köyü halkının merkeze gelerek yerleşmesine öncülük eden “İhsan Çavuş”un adının verilmesi kararlaştırıldı. Bu arada, mahalledeki diger parka ise “Hakan Çınar” adının, Camikebir mahallesindeki parka da, “Kale Önü Parkı” adının verilmesi kabul edildi. MARDİN Türkiye genelinde giderek yaygınlaşan, “Cumhuriyet Halk Evleri” Mardin’de de şube açıyor. Kentte çalışmalara başlayan Genel Koordinatör Benan Baykal, Yenişehir ve Yukarı Mardin’de yer bulduklarını ancak hangi semte yerleşeceklerine kesin karar vermediklerini söyledi. Aydın, Söke, Nazilli, Denizli, Kağıthane, Maltepe, Tuzla ve Pendik şubelerini açtıklarını anımsatan Baykal, “Amaç, çağdaş eğitim ve sosyal yaşamı bir çatı altında toplamak” dedi. Bugüne değin hiçbir siyasi örgüte ve harekete katılmamış olmanın olmalarına karşın, ülkede gelinen noktanın kendilerine misyon yüklediğini kaydeden Baykal şöyle konuştu: “Tehlikeyi fark etmiş bireyler olarak, gelinen bu noktada sorumluluğumuz olduğunu düşünen ve biraraya gelirsek ürkütücü gidişatı değiştirebileceğine inanan bir grubuz. Amacımız, Cumhuriyet Halk Evleri’nde okuma yazma, temel bilgisayar, bilgisayarlı muhasebe, grafik tasarım, çocuk bakımı, hasta bakımı, ev hizmetleri, ev ekonomisi, pratik bilgiler, güzel konuşma ve diksiyon, girişimcilik, İngilizce, el becerileri, sanat, sağlık, aile planlaması gibi konularda eğitimler vermek.” Tüm bu çalışmaları yaparken hiç kimseden para talep edilmeyeceğini sözlerine ekleyen Baykal şöyle devam etti: “Bu eğitimleri gönüllülerimizle gerçekleştireceğiz. 81 ilde ve ilçelerinde kuracağımız şubelerde çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız. Şu anda faal olan şubelerimizdeki danışmanlık hizmetlerinde hukuk, psikoloji, sağlık hizmetleri de yürütülmektedir. Temel yurtaşlık, tüketici hakları, çevre ve afet bilinci, aile içi sağlık, anne çocuk sağlığı, iletişim becerileri, öğrenci destek programları ve eğitimleri ile okul başarısını artırmaya yönelik çalışmalar da programımızda var.” C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle