26 Aralık 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SAYFA 2 11 ŞUBAT 2011 CUMA N e d o rel e ğ r re u Dünya Sevgililer ve Öykü Günü’nde kadınlardan anlamlı yapıt; “…Ve Tanrı Aşkı Yarattı.” MEHMET ALİ SOLAK Köy Enstütülü Yıldız'ın “Aydınlanma Devrimi” yayınlandı Bugün ülkemizde ne ekonominin, ne toplumsal yaşamın, ne de siyasi gelişmelerin iyi gittiğinden söz edemeyiz elbet. Türkiye hızla gericiliğin ve karanlığın kucağına itilmeye çalışıyor. Türkiye'nin içinde bulunduğu duruma dikkat çekmek ya da bu durumdan çıkmak için mücadele eden birçok duyarlı insan var elbette. Bu insanlardan biri de Tarsus'ta yaşayan emekli öğretmen Mehmet Yıldız'dır. O, bir köşeye çekilip yaşlılığın tadını çıkartmaya çalışmayan ya da yalnızlığına gömülmek yerine üretmeyi seçmiş bir aydın. Yıldız, 1933 yılında doğduğu Silifke'nin Akdere köyünde ilkokul eğitimini tamamladıktan sonra Adana Düziçi Köy Enstitüsü'nü bitirir. Hakkari'den başlayarak Adana ve Mersin'e bağlı çeşitli köy okullarında 25 yıl eğitim emekçisi olarak görev yapar. Bu süreçte Türkiye öğretmen hareketinin örgütlenme mücadelesi içerisinde yer alır ve 1969 yılındaki öğretmen boykotuna fiilen katılır. Bunlar sadece Yıldız öğretmenin yaşamından kısa bir bölüm. Mehmet öğretmen Tarsus'ta yaşayan gerçek aydınlardan biri. İlerleyen yaşı ve sağlık sorunlarına karşın üreten, yazan, çizen ve bir aydın sorumluluğuyla içinde yaşadığı toplumu aydınlatma savaşımını onurla sürdürüyor. Doğum yeri olan köyünde de, Akdere Ortaokul Yaptırma ve Yaşatma Derneği'nin kurulmasına öncülük yapan odur. 1980 yılında emekli olmasına karşın eğitimden, kültürden uzaklaşmayan Yıldız öğretmen, okumayı seven, kitaba tutkulu bir kişidir. Evinde çok sayıda kitabı barındıran bir kütüphanesi vardır. Bu okuma ve kitap sevgisi bugüne dek üç değerli kitap yazmasına da yol açmıştır. 'Felsefeden Esintiler' adlı ilk kitabından sonra, 'Düşünbilim Olarak İnsan Felsefesi'ni yazıp yayınlayan Yıldız öğretmen, gericilere ve onlara cesaret veren iktidarın ülkeyi karanlığa çekmeye taşıma çabasına inat, kendi çaba ve maddi olanaklarıyla bu kez, 'Aydınlanma Devrimi' adıyla geçtiğimiz Ekim ayında 3. kitabını yayınladı. Okunması gereken kitaplar olarak önerebileceğimiz Mehmet Yıldız'ın 77 yıllık ömrüne sığdırdığı kitaplarının, bu ülkenin ve toplumun geleceğine karşı sorumluluk duygusuyla yazılıp yayınlandığı kesin. İlerleyen yaşına karşın ışıl ışıl parlayan, yürekleri aydınlatan bu değerli aydınımız, 'Aydınlanma Devrimi' kitabında; 'aydın' ve 'aydınlanma' kavramlarının sorgulanmasından yola çıkarak ideoloji bilincini ele alıyor, ezilen sınıfların aydınına, oradan da aydınlanma çağına ve aklın egemenliği ile Batı'daki gelişmenin düşünsel boyutlarını inceliyor, Fransız devrimini anlatıyor. Orta Çağ karanlığını işlerken dinlerin geriliğini ve insanın ilerleme ve aydınlanmasının önünde nasıl bir engel olduğunu ortaya koymaya çalışan Yıldız, bir başka başlıkta ise, Kemalist devrime değiniyor. Kitabın sonlarında aydınlanmanın devrimcileri olarak Nazım Hikmet, Aziz Nesin, Yaşar Kemal, Hasan Ali Yücel, Turan Dursun ve Türkan Saylan anılıyor. Aydınlanma devriminin kazanımlarıyla son bulan kitap sosyalist bir dünya görüşü ile ele alınmış ve bu topraklardaki aydınlanma çabalarıyla de örneklendirilmiş. UĞUR PİŞMANLIK İSK'den geziseverlere Bozağaç ören yerleri İçel Sanat Kulübü'nün, 'Arkeoloji, Çevre ve Doğa Yürüyüşü' adlı gezi programında bu hafta Bozağaç ören yerleri var. Pazar sabahı başlayacak gezide, Tarsus'un Toros Dağları'na yakın kuzey bölgesindeki tarihi kent kalıntılarının bulunduğu BozağaçEskişehir ören yerleri gezilecek. İSK gezi sorumlularının günübirlik geziye katılacaklara önerisi, iyi bir yürüyüş ayakkabısı giymeleri ve yanlarına yeterli kumanya almaları. (0324 2381088) ANTAKYA 14 Şubat Sevgililer Günü ve Dünya Öykü Günü dolayısıyla biraraya gelen 23 Hataylı kadın, aşk üzerine yazdıkları öykülerinin yer aldığı kitaplarını tanıttı. Şiddetin her türüne karşı pozitif ayrımcılığı savunduklarını belirten yazarlar, aşkı ve sevgiyi anlatan öyküleriyle ‘barış’ çağrısı yaptıklarını belirtti. Antakya Yazı Atölyesi’nin katkılarıyla hazırlanan 23 aşk öyküsünün yer aldığı, ‘…Ve Tanrı Aşkı Yarattı’ kitabı, “Sevgililer Günü” ve “Dünya Öykü Günü”nün kısa anlatımı ve “aşkından ölenlere ithaf olunur” yazısıyla başlıyor. Kitapla ilgili bilgi verirken, kitapta anlatılmaya çalışılan, “Öykü ve Aşk” temasının önemine değinen Antakya Yazı Atölyesi Proje Koordinatörü Antakyalı kadınlar kendi pencerelerinden gördükleri aşkı anlattı. Dursaliye Şahan şunları söyledi: “İnsan sevgi demekse eğer, öykü de insanı ve sevgiyi anlatan yazım sanatıdır. Bu gün yeryüzünde bir yanımız şiddete, savaşlara bulanmış görünse de, yüzümüz barışa dönük. İnsani duygularımız şiddetin karşısında dimdik ayakta. Savaşlardan korkmuyoruz! Çünkü inanıyoruz ki, dünyaya barışın ve sevginin hâkim olması uzak değil. İnsan, geçmişini hikâyeleri ile saklayıp, geleceğe öyküleriyle uzanıyorsa, bizlerde barışa ve sev giye doğru bir arpa boyu yol katetmek için; ‘zorunlu savaşlar’da dâhil yeryüzündeki bütün şiddet türlerine ‘dur’ demek için, sevgiye inanan öykülerimizi kaleme aldık. Her öykü barışa bir damla su olsun istedik. 14 Şubat Sevgililer Gününüz ve Dünya Öykü Gününüz kutlu olsun.” “… Ve Tanrı Aşkı Yarattı” kitabında Alev Öksüz Sağaltıcı, Ayda Bercis Kırbeci, Ayten Storry, Bircan Ünver, Dürsaliye Şahan, Esra Ünal, Fatma Çetin Kabadayı, Gülnaz Kavvas, Hatice Elveren Peköz, İkbal Kaynar, İlknur Bektaş, Leyla Fidanay, Necla Karataş, Nevra Çağlayan, Nurhan Sağlar, Oya Tekin, Sevim Bergin Salmanoğlu, Sevim Yunus Habip, Sibel Unur Özdemir, Süha Kıyak, Süreyya Köle, Şahnaz Yılmaz ve Zeynep Alanç’ıon öyküleri yer alıyor. Bitlis Kayak Merkezi Bitlis Kayak Merkezi kentin kuzey batısında yer almaktadır. Halen kullanılmakta olan pist, kuzeydoğu yönüne bakmaktadır. Eğim ve güneşlenme açısından kayak sporuna çok uygun olduğundan büyük ilgi görmesine karşın, pist boyunun kısa olması (600700 m.) ve pist sonunda yerleşme alanlarının bulunması kayak merkezindeki pisti dezavantajlı duruma getirmiştir. ANIT AĞAÇLARIMIZI TANIYALIM... Makam Camiindeki kazı çalışmalarında başka mezarlar bulundu Yerel Adı: Porsuk, Ağılıileden Latince Adı: Taxus baccata L. Yaşı: 500 Boyu : 7 m Yaşadığı Yer: Mersin'in Tömük beldesi Küçükfındık Köyü, Pınarbaşı mevki. Bereket Peygamberi Danyal Tarsus’un Mevlanası olacak TARSUS (Cumhuriyet) M.Ö. 4 ve 5. yüzyıllarda yaşadığı bilinen ve “Bereket Peygamberi” olarak tanımlanan Danyal (Daniel) Peygamber’in mezarının bulunduğu, Tarsus’taki Makam Camiinde yeniden başlatılan kazı çalışmaları sırasında bir seri mezar daha bulundu. Mezarların 1900’lü yılların başında camiye gömülenlere ait olabileceğini belirten yetkililer, “bu mezarların buradan taşınması için girişimlerde bulunuldu. Gereği yapılacak” dedi. Kazının Akademik Danışmanı, Cumhuriyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi bölümü Öğretim Üyesi Dr. Erdal Eser, 4’ü öğrenci olmak üzere 14 kişiden oluşan bir ekiple yürüttükleri bilimsel kazı çalışmaları sırasında bulunan ve 1900’lü yılların başında gömülenlere ait olduğu sanılan 5 ayrı mezarla ilgili, “Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Bölge Koruma Kurulu’na bu mezarların içindeki insan kemiklerinin başka mezarlığa kaldırılması gerektiğini bildirdik. Mezarların 2 kaide üzerinde ve zaman içerisinde üst bölümleri hasar görmüş. Caminin haziresinde (gömütlük) devam edecek olan kazı çalışmalarımızı Şubat sonuna kadar tamamlamak istiyoruz. Bunun için de personel sayısının arttırılmasını istedik” diye konuştu. Danyal Peygamber’in mezarının bulunduğu caminin önemli bir yer olduğunu irdeleyen Eser, kazının yol seviyesinden 4 metre aşağıya kadar ineceğini kaydettitikten sonra şöyle devam etti: “Geçen yıl yaptığımız kazı çalışmalarında ortaya çıkan yapının işlevini tam olarak anlayamadığımız ‘Su Yapısı’nın bir bölümüyle diğer işlevleri anlayabil Kazı çalışmaları büyük bir titizlikle yürütüldü, ortaya çıkarılan mezarlar taşınacak. KOCA PORSUK Tömük ve çevresinde yaşayanların, “Koca Porsuk” adıyla bildiği anıt ağacın 500 yaşında olduğu söylenegelir. Çok gezip görenlerin bile bugüne dek pek rastlayamadığı ya da ender rastladığı bir ağaçtır, Koca Porsuk... Adını duyanların onu görmeye gelmeleri biraz da bundan olsa gerek... Tömük'ten uzun, virajı bol bir yoldan sonra Küçükfındık Köyü'ne ulaşabilirsiniz... Ancak, Mayıs ayında bile çok soğuk, genelde yağışlı olan Pınarbaşı mevkiinde, yayla olarak kullanılan bölgede yaz ayları dışında pek kimseyi göremeyebilirsiniz... Ama Koca Porsuk hep oradadır... Sizi bekler gibi bir duygu verir karşılaştığınızda... İnsana, insan izine ender rastlanan bölgede görüp sorduklarımızın verdiği bilgiye göre, çevre köylüleri ve yaylacılar porsuk ağacının buradaki adını Ağılıileden (Ağılı İnleten) olarak biliyor. Ağaca bu adın verilmesi, “Ağacın yaprak ya da meyvesini yiyen hayvanların ölmesinden kaynaklanıyor. Özellikle merkeplerin porsuğun meyvesini yer yemez öldüğü anlatılıyor. Yöredeki söylentilerin tersine çok ama çok porsuk ağacı görebilirsiniz. Yaşlarının birbirine yakın olduğunu düşündüren porsuklardan en yaşlısı, eski taştan örülü bir yayla evinin önünde bulunuyor. Boyu 7 metreyi bulan ağacın bazı dalları kopmuş. Ama, buna karşın ağaç görkemli ve bir o kadar da sevimli... Gidin, aynı güzellikleri siz de görün, farklı duygulanımların frekanslarında gezinin... memiz için, çalışmalarımıza yardım edecek verilere ulaşabilmeyi umut ediyoruz. Yapı içinde ve dışında duvar ve derzlerin onarılma çalışmaları da bu arada sürüyor. 2006 yılında Cami zemininden 6.5 metre derinlikte bulunan Danyal Peygamberin mezarının muhafazası olan Horasan mozaiği ile kubbenin tavanında kök boya ile yapılmış olan bitkisel kompozisyonlar ortaya çıktı. Bunları da günışına çıkarma çalışmaları yapılacak.” Bu arada, 2010 yılının Ağustos ayında ihalesi yapılan “Uygulama Projesi” kapsamında, çevrede yapılacak yeni düzenlemenin ardından caminin önümüzdeki yıl yerli ve yabancı turistlerin ziyaretine açılmasının planlandığı, bu arada Kuradacı Pasajı olarak bilinen işyerlerinin de kamulaştırılacağı öğrenildi. Bayram Top’dan “Vapurlar” ADANA (Cumhuriyet Bürosu) Fotoğraf sanatçısı Bayram Top’un, “Vapurlar” adlı sergisi bugün Adana Kültür Sanat Merkezi’nde açılıyor. Çok sayıda SiyahBeyaz fotoğrafın yer alacağı sergisinin açılışı öncesinde sergiyle ilgili bilgi veren Top, 1996’da Adana Fotoğraf Amatörleri Derneği (AFAD) üyesi oldu. AFAD’da ortak karikatür sergisi açan, birçok karma fotoğraf sergisine katılan Top, ilk kişisel fotoğraf sergisini, “Sokak Lambaları” adıyla 2008’de, ilk karikatür sergisini de “Fotoğraf” adıyla yine aynı yıl açtı. Karikatürleri, AFADSUNU, ADANALİFE ve Altın Şehir ADANA dergilerinde yayınlanan Top’un bugün 18.30’da açılacak “Vapurlar” sergisinde daha çok İstanbul görüntüleri yer alıyor. Tiyatro Özgün’den “Arkadaşım Cancan” ADANA (Cumhuriyet Bürosu) Adana’da yeni kurulan Tiyatro Özgün, ilk oyunu, “Arkadaşım Cancan” ile tiyatroseverlerin karşısına çıkıyor. Bir süredir hazırlık çalışmalarını yaptıkları ilk oyunlarıyla ilgili bilgi veren, “Arkadaşım Cancan”ın yazarı ve yönetmeni olan Ahmet Eldek şunları söyledi: “Klişeleşmişliğin dışında hevesli, istekli değil, neyi, niçin yaptığını bilen bir topluluk olmak arzusundayız. Amacımız emeğimizin patronu olarak yaptığımız işin hakkını verebilmek. Bunu da öncelikle küçük tiyatroseverlere yansıtmak, onların tepkilerini almak istedik. ‘Arkadaşım Cancan’ müzik ve danslarıyla olduğu kadar eğitim amaçlı içeriğiyle de beğenileceğini umduğumuz bir oyun.” Eldek, Pazar günü 13.30’da Adana Kültür Merkezi’nde sahneleyecekleri dekorunu Y. İnanç Güneş’in, kostümlerini Hülya sağlık’ın yaptığı oyunda, Mustafa Dağlı, Leyla Dönderici, Zeynep Ak, Ahmet Eldek, Burak Ceran ve Burcu Portakaldalı’nın rolleri paylaştıklarını anımsattı. (0546 5798061) C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle