26 Aralık 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SAYFA 2 9 TEMMUZ 2010 CUMA Ceviz kabuğuna onlarca figür işleyen Heykeltıraş H. Doğan Tatay “Sanat satmak için yapılmaz” Ne r do elere ğr u İSK’den zirve yürüyüşü çel Sanat Kulübü’nün (İSK) “Doğa Turizmi” etkinlikleri kapsamında bu hafta sonu “Zirve Yürüyüşü” gerçekleşecek. Pazar günü, “Çiniligöl – Karagöl – Meydan Yaylası 3. Zirve Yürüyüşü” adı altında yapılacak geziye Kutlu Çelik ve Ali Mavi öncülük edecek. Niğde‘nin güneyinde Şekerpınarı ve Darboğaz’a uğramalı çevre, yürüyüş ve kültür gezisine katılacakların iyi bir yürüyüş ayakkabısı kullanmalarını öneren Çelik ve Mavi, yeterli kumanyayı da yanlarında bulundurmalarını salık verdi. Günübirlik gezinin 08.00’da Kilise ya da Tevfik sırrı Gür Stadı yanından hareketle başlayacağı, 22.00 gibi Mersin’e dönüş olacağı anımsatıldı. (0324 2381088 2338701) İ MERSİN (Cumhuriyet) Heykeltıraş Hasan Doğan Tatay, eşi zor bulunur, tanımı, anlatımı zor bir sanatçı, bir karakter... Ama o kendisini sadece “Hobist” diye tanımlıyor... Arkadaşları ise “Ceviz Kurdu” diyor... Neredeyse çoğu kişinin paraya taptığı bir dönemde inanılmaz çabalarla ürettiği eserlerini ise satmak için yapmadığını belirtmesi üzerine yönelttiğimiz “Peki, o zaman sanat niçin yapılır?” sorusunu “Sanat üretmek için yapılır, satmak için değil” diyerek yanıtlıyor. Tatay’ın sanat serüveni 1940’lı yıllarda daha ilkokuldayken kara tahtanın kenarında küçülen tebeşirlerden çakısıyla büstler yontmasıyla başlamış. İlk kez bu nedenle öğretmeninden “Put yapıyorsun” diye dayak bile yemiş, ama içindeki yontu arzusu hiç dinmemiş. Tatay, o günleri bakın nasıl özetliyor: Merzeci ile yine Karadeniz erzeci Turizm ve Seyahat Acentası, Karadeniz turlarını sürdürüyor. 10 Temmuz Cumartesi günü (yarın) başlayacak 5 gece konaklamalı “Doğu Karadeniz Kültür Turu”nda yine Erzurum, Tortum, Artvin, Hopa, Ayder, Zilkale, Rize, Uzungöl, Trabzon, Sümela, Ayasofya, Giresun, Ordu, Samsun, Amasya, Çorum, Ayder ve Uzungöl konaklamalı gezilecek. Tura katılan konuklara uğranılan her kentte tarihi ve turistik yerlerin tanıtımı yanında güvenli, rahat, konforlu, eğlenceli, huzurlu ve ekonomik bir tatil yaptırma ilkesiyle yola çıkacaklarını belirten gezi koçu Ali Murat Merzeci, doğa ve yeşili sevenlere birlikte bolca da yürüyerek tarihi yerleri görme olanağı sunduklarını söyledi. (0324 2313156 2377579) M “Elime ne geçerse taş, ahşap, kemik, boynuz fırsat buldukça hep yonttum. Bir Avrupa ülkesinde olsaydım kuşkusuz, elimden tutulur, olanaklar sunulurdu. Yıllar yılı kendi içgüdüm, o yaşlarda bilmediğim sanat sevgimin itici gücüyle heykel yapma isteğim oluştu. Neler yapmadım ki. Heykellerinde marabaların yaşantısını, kardeşliği, hayvanları, insanların hemen hemen her halini, işkenceyi, savaşları, aşkı, seksi, sevgiyi, açlığı, eski ve yeni eşkıyayı, siyasiyi, nevruzu, tabuları, ayak altındakileri daha neler neler.” Tatay, bu sözleriyle bir anlamda yaşamını, deneyimlerini anlatıyor kısaca... Montaigne’nin çocuklarına bıraktığı deneyimlerini, yaşanmışlıklarını o da heykellerine yansıtmış bir bakıma. Her heykeli bir şeyler anlatıyor çünkü, adeta sizinle konuşuyor. Yontunun büyük, büyük olduğu denli kendini gizlemeyi yeğlemiş bu alçakgünüllü emekçisi, kimseden bir eğitim almamış, yılların verdiği, hayatın doldurduğu birikim ve kendine özgü ironik bakış açısıyla bizimlendirmiş yontularını. Üstad, yapıtlarıyla tam bir naif görüntüsü veriyor. Kendi tarzını kendisi geliştirmiş. O tamamen bir realist, modern tarzda hiç bir eseri yok. İçel Sanat Kulübü’nün kıdemli üyelerinden. Ayrıca sıkı bir Cumhuriyetci. Ona arkadaşları tarafından takılan “Ceviz kurdu” lakabı ise tam işiyle ilintili. Haksız da değiller. Kim hangi sabırla bir kabuklu cevizin içini boşaltarak kabuğuna 30’dan fazla insan figürü işler ki? Hele yaşı 77 ise... Hele hele gittikçe bozulan gözleri zaman zaman böyle bir çalışmaya izin vermiyorsa... İşte Doğan Tatay böyle bir sanatçı. Dahası o, “Sanat yapacaksan önce kendin için yapacaksın, başkaları için değil”, “Sanat üretmek için yapılır, satmak için değil” diyen biriyse önünde eğilinir sadece... Tatay’ın otuzdan fazla figür işledigi ceviz yontularından biri. Tarsuslu ressam Mehmet Bal’ın sergisine ilgi büyüyor Süslü camlar görücüye çıktı MEHMET ALİ SOLAK “Yeşilçam’da 20 Yıl, 250 Afiş” TARSUS (Cumhuriyet) Türk sinemasına 20 yıl afiş çalışmalarıyla hizmet eden Tarsuslu ressam Mehmet Bal’ın, “Yeşilçam’da 20 Yıl 250 Afiş” sergisi büyük ilgi görüyor. Mehmet Bal’ın kendi adını taşıyan Sanat Galerisi’nde düzenlediği sergi açılışına katılan ve bir konuşma yapan Tarsus Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, kentin değerleri arasında yer alan sanatçıların bu tür etkinliklerle Tarsus’a çok şeyler verdiklerini söyledi, “Sanatçımızın ‘Yeşilçam’da 20 yıl 250 Afiş’ adlı sergisinde yer alan sinema afişleri tüm Türkiye’de görüldü, beğeniyle izlendi, iş yaptı. Tarsus’un yetiştirdiği çok sayıda işadamı, bilim adamı ve sanatçı var. Ancak çoğu topraklarını terketti. Oysa burada yetişmiş olanların Tarsus’a dönerek ömürlerinin son yıllarını doğdukları kente kültür ve sanat adına bir şeyler vererek geçirmesi gönlümüzden geçiyor. Tarsusluların gurur duyduğu Mehmet Bal da bunlardan Bal, sergiyi gezenlere afiş çalışmalarıyla ilgili bilgi verdi. biri. Döndüğüne çok sevindik” dedi. işlerini Amerikan filmlerinin afişlerine Mehmet Bal ise, tabelacılıkla başladıbenzettim. Beyaz zemin üzerine artis resimlerini ve isimlerini çizdim. İlk film afiğı sanat yaşamında önce filmlerin bez afşi ise 1953 yılında başrollerini Ahmet Meişlerini yaptığını, daha sonra Fitaş Film takin, Ayşen Ay ve Ali Şen gibi sanatçılarafından İstanbul’a davet edilerek, Yerın paylaştığı ‘’Atatürk’ün Fedaisi Topal şilçam filmlerinin afişlerini çizmeye başOsman’’ filmine yaptığım afişti. Bunu hiç ladığını belirtti, şunları söyledi: unutamam.” “Gerçekten 20 yılda 250’den fazla Bal, serginin 31 ağustos 2010 tarihine film afişi çizdim. Amerikan ve İtalyan afdek izlenime açık tutulacağını anımsattı. işlerinden etkilendim. Türk filmlerinin af Ressam Bal’ın sergisine sanatseverler büyük ilgi gösterdi. ANTAKYA Hatay Halk Eğitim Merkezi’nin düzenlediği “Cam Süsleme Kursu” sonunda, el emeği göz nuruyla üretilen süslü cam eşyalar görücüye çıktı. Hatay Valisi M. Celalettin Lekesiz ve eşi Zehra Lekesiz, Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Şerefittin Canda, Vali Yardımcısı Kadim Doğan, Hatay İl Milli Eğitim Müdürü Vekili Halil Osmanoğlu, kurs öğretmenleri, kursiyerler ve çok sayıda ziyaretçi katıldı. Serginin açılışında konuşan Halk Eğitim Merkezi Müdürü Hidayet Şişkin, en büyük hedeflerinin meslek sahibi olmayanlara bir şeyler öğretmek olduğunu belirtti, “Bunu gerçekleştirmek amacıyla 20092010 eğitim öğretim yılında 67 dalda 488 kurs açarak, 4 bin 732 erkek, 6 bin 454 bayan toplam 11 bin 186 kişiye eğitim verdik. ‘AnaKız Okuldayız’ kampanyası kapsamında 3 bin 724 kişiyi de sistem içerisine alarak hedefin başarıya ulaşmasını sağladık” dedi. Çalışmaların önümüzdeki yıllarda da devam edeceğini vurgulayan Şişkin, “Hedefimiz, her aileden en az kişinin merkezimize kursiyer olarak katılmasını sağlamak” diye konuştu. Açılış kurdelasını kestikten sonra, ürünleri tek tek inceleyen Hatay Valisi Lekesiz de, yıl boyunca kurdele nakışı, cam süsleme, ebru, ahşap boyama, rölyef ve takı tasarım kurslarında ortaya çıkarmış olan ürünlerin önemine değindi, bu tür kursların çok sayıda yurttaşa ekonomik getiri sağlayacak olanak sunacağını söyledi. Vali Duruer’le konukları kentin tarihi yerlerini gezdi. C MY B C MY B Mardin’in tarihi evleri eğlence mekanı oluyor MARDİN (Cumhuriyet) “Tarihin tanığı” ve “Medeniyetlere ışık tutan yer” olarak bilinen Mardin’de son bir ay içinde 150 bin turistin ağırlandığı belirtildi. Kentteki “Kiraz Festivali” ve sık sık düzenlenen etkinliklerdeki Reyhani oyunlarıyla şenlenen kentte tek sıkıntının yerli ve yabancı turistlerin kalabileceği tesis yetersizliği olduğu gözlendi. Özellikle uzak Avrupa ülkelerinden gelen yabancı turistlerin otellerde yer kalmadığı için Diyarbakır iline dek giderek orada geceledikleri ve yeniden tarihi kentin güzelliklerini görmek için Mardin’e dönmek zorunda kalmaları turizm firmalarının da tepkisini çekti. Kentteki Erdaba, Artuklu Kervansaray Tatlıdede konağı, Büyük Mardin Oteli, Yay Grand Otel ve Zinciriye Oteli’nden sonra şu anda üç otelin inşaatının sürdüğü kentteyakında bu sıkıntının ortadan kalkacağını vurgulayan Vali Ha san Duruer, kentin yeni yerleşim alanlarında oturan Mardinlilere, “Yukarı Mardin’in birçok evleri boş durmaktadır. Kültür Turizm Müdürlüğü’ne başvuranların evlerinin birer pansiyon olması için ça lışmalar yapılıyor. Tarihi evler boş kalacağına pansiyon olarak hizmet versin. Hem sizler ek gelir elde edin, hem de kentimize gelen turisti iyi ağırlamış olalım.” diye çağrı yaptı. Yukarı Mardin yerleşim alanlarında bulunan bazı evlerin damlarının kiralanıp yazlık eğlence mekanı yapılmaya başlandığı kentte, daha önce boş ve hiçbir işe yaramayan bu damların aylık kirasının 5 bin TL’ye kadar kiralandığı öğrenildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle