Katalog

14 MAYIS 2010 CUMA SAYFA 5 Çelikcan hukuk dinlemiyor ? Baştarafı 1. Sayfada doğuracağından yürütülmesinin durdurulmasına oy birliği ile karar verildi” diye karar açıkladı. Ancak bu karara karşın Çelikcan'ın, “7 gün hukuki sürem var” diyerek koltukta oturması da hukukçular tarafından eleştirildi. CHP’li kadınlardan çocuklara yardım ADANA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Çukurova İlçe Kadın Kolu Başkanı Zühal Kuleaşan ile yönetim kurulu üyesi ve partili kadınlar, ekonomik sıkıntı içinde olan yoksul ailelere ve çocuklarına giysi yardımı yaptı. Çukurova İlçe Sekreteri Hamdullah Kesilmiş koordinatörlüğünde, CHP’li gönüllü kadınların hazırladığı giysilerin, Belediyeevleri mahallesinde oturan ihtiyaç sahiplerine verildiğini behirten Kuleaşan yapılan giysi yardımıyla ilgili şunları söyledi: KORKU İMPARATORLUĞU GÜNEYDOĞU’YU VURUR ÇETİN YİĞENOĞLU Deniz Baykal’ın istifasının ardından çok şey yazıldı, çizildi, söylendi, ama bir şey konuşulmadı, üzerinde pek durulmadı... Bu da, ‘Telekulak’ skandallarından sonra sıradan bir yurttaşın ‘acaba dinleniyor muyum’ kaygısıyla huzursuz olduğu bir ülkede, ana muhalefet partisi genel başkanının bile yatak odası görüntüsü gibi mahrem yaşamı izleniyorsa hiç kimsenin güvende olamayacağı duygusunun toplumu sardığıydı. Belki de bu olayın en önemli yanı toplumda yol açtığı bu korku ve paranoyadır... Telefon dinlemeleriyle, gizli kamera çekimleriyle bilinçle “hepiniz gözleniyorsunuz, hiç kimse güvende değil” duygusu yaratıldı. Adeta George Orwell’in 1984 romanı senaryolaştırılarak Türkiye’de sahnelendi. Bu olayın Winston’u da ne Deniz Baykal, ne de Julia’sı Nesrin Baytok’tur, herkes, hepimiz, bütünüyle Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarıdır. Kuşkusuz, bu görüntüler şu ya da bu biçimde elde edilebilir. Bir kamu kurumunun Uzanlar’ın kasasında elkoyduğu savlanan şantaj kasetleri de olabilir... Ortam soğudukça bir yenisi ortaya çıkartılarak toplumdaki korku ve panik havası sürdürülebilir... Telefon dinlemek, ortam dinlemek, görüntü kaydetmek, sahte belge düzenlemek Türk toplumunu hedef alan güç odaklarının yürüttüğü psikolojik savaşın bir parçasıdır. Amaç bir korku cumhuriyeti yaratmaktır. Yeni Osmanlıcılık, yeni padişahlık, Ortadoğu ve Kafkaslar’a dönük emperyal düşler ekseninde yaşananlar 16. yüzyılın ilk yarısında yaşamış olan Fransız Jean Calvin’in Cenevre’de kurduğu ve literatüre “Kalvinizm” diye geçen terör yönetimini akla getiriyor... Calvin’in yönetimde halkın manevi yaşamı bile sıkı denetim altındaydı... Hoşgörü yoktu... Yönetimin “suçlu” saydığı insanlar casuslar tarafından izleniyor, “bozguncu” hükmü verilenler ise aforoz ediliyordu. Herkesin yaşamı en ince ayrıntısına dek biliniyor, herkes yakından gözleniyordu. “Dine saygısızlık edenler” işkencelerden geçiriliyor, suçun niteliğine göre idam bile ediliyordu. Calvin’in dikta yönetimindeki kişisel sadizm Katolitik Engizisyonunun yaptıklarından daha dehşet verici bulunuyordu... Calvin’in kurduğu yönetimde sadece “seçilmiş kutsal kimlikler” ayrıcalıklıydı. Bizde bir süredir ortalıkta görünen ve bakar bakmaz bir tarikat ve cemaat mensubu olduğu anlaşılan tipler gibi... O tipler, 4x4’lere binen başlarındaki statü göstergesi türbanları, ojeli tırnaklarıyla Jean Calvin’in “seçilmişleri”ne öyle benziyorlar ki... Ergenekon gibi uydurma ucube davalarla muhaliflerin, muhalif görülen masum insanların cezaevlerine atılması, sıradan insanın bile telekulak, telegöz kuşatmasıyla izleniyormuş duygusuna kapılması da Calvin’in Cenevresini anımsatıyor... Bu İslamokalvinist yapılanma en çok ülkenin güneydoğusunu vuracak gibi görünüyor. Uygulanan politikalarla ulus devlet yok edilirken belirli bir coğrafyada halkları birleştirmenin sihirli formülünü dinde arayan bizim Kalvinistler dinsel örgütlenme, cemaat yapılanmasıyla ülkenin en sancılı bölgesini daha çok etkilemeye yöneldi... Toplumu zapturapt altında tutmak için şiddetin tek yöntem olarak bilindiği Güneydoğu’da bundan böyle Calvinist bir yönetim oluşturma çabasına tanık olunur ve buna da Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir hakkında uydurulmuş görüntüler paylaşım sitelerine servis edilerek başlanırsa hiç kimse şaşırmasın! Prof.Dr. Odman; “Bırakmazsa suç işlemiş olur” Hukukçuların dışında hemen herkesin kendine göre yorumladığı ‘yürütmeyi durdurma’ kararını Çağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi, kamu hukuku uzmanı Prof.Dr. M.Tevfik Odman, Çelikcan’ın mahkeme kararına uyması gerektiğine vurgu yaparak, “Belediyede yaşanan gelişmeleri televizyonlardan takip ettim. Mahkemenin verdiği yürütmeyi durdurma kararına riayet etmesi gerekiyor. Etmezse ‘görevi suistimal’ suçu işlemiş oluyor. Ama bunlar hakkında idarenin yargılama izni vermesi gerekiyor. Vermediği için de hiç birşey olmuyor. Normalde hemen görevi bırakması gerekiyor. Yürütmenin durdurulması budur. Mahkeme kararları anayasaya göre hemen uygulanır. İcra edilebilir bir karardır. Görevi bırakması gerekiyor” dedi. Toplum büyük sıkıntıda “Toplumun büyük bölümü ekonomik sıkıntı içinde. Ülkede uygulanan ekonomi politikaları sonucu binlerce insanın işini kaybetmesi sonucudur. Adana ekonomisinin dinamiği olan büyük sanayi kuruluşlarının kapısına kilit vurulunca kentteki işsizler ordusu da büyüdü. CHP’li kadınlar olarak, maddi zorluk çeken ailelere küçük de olsa des tek vermek istedik.” Olup bitenleri üzüntüyle izlemek yerine maddi durumu iyi olan herkesin, “Bir şeyler yapmalıyız” ya da “Ne yapabiliriz” diye düşünmesi gerektiğini vurgulayan Kuleaşan, yardım çalışmalarına destek veren bütün gönüllü kadınlara teşekkür etti. Erbek; “Kararlar yok hükmündedir” Adana Barosu Başkanı Aziz Erbek de İdare Mahkemesi’nin ya da Danıştay’ın İdari Yargılama Usulü Kanunu’na göre verdiği yürütmeyi durdurma kararlarının tebliği ile birlikte uygulanması gerektiğine dikkat çekti. Uygulanmaması halinde hukuki ve cezai sorumluluğun bulunduğunu kaydeden Erbek şöyle konuştu: “Örneğin bir binanın yıkılmasına dair verilen belediye kararına ilişkin ‘yürütmenin durdurulması’ kararı verilmişse, bina hangi haldeyse o şekilde bırakılacaktır. Yürütmenin durdurulması kararı verilmesiyle birlikte idari işleme konu olan vekalet görevi o anda sona erer. O nedenle, ondan sonra yapılacak her işlem yok hükmünde olacaktır. Zira vekaleti düzenleyen işlemin yürütmesi durdurulmuştur. Bu andan itibaren yapılan işlemler yok hükmündedir ve bu şekilde mahkeme kararına uymadan işlem yapanlar hukuki ve cezai müeyyideye maruz kalırlar. Görevi kötüye kullanmaktan ceza alabilecekleri gibi doğacak mali yükümlülüklerden şahsen sorumlu olurlar. Bunların talimatlarına uyanlar da aynı şekilde sorumluluk altında kalırlar.” CHP Çukurova İlçe Kadın Kolu üyelerinin Belediye Evleri mahallesindeki giysi yardımı çocukları ve ailelerini sevindirdi. Mardin’de sünnet sezonu MARDİN (Cumhuriyet) Mardin Belediyesi geçen yıl bünyesinde oluşturduğu, Sünnet Sağlık Ekibi ile bu yılda sünnet hizmeti vermeye başladı. Sezonun açılmasıyla ilk iki gün ailelerince getirilen 18 çocuk kabinde sünnet edildi. Belediyenin Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü’ne bağlı biriminde görev yapan sağlık ekibinin gerçekleştirdiği sünnetler sırasında aileleri ve çocukları yalnız bırakmayan Mardin Belediye Başkanı Mehmet Beşir Ayanoğlu, sezonun ilk sünnetlerine katıldı, çocuklarla sohbet edip, çeşitli hediyeler verdi. “İlaçta oyun halkı vurur” ? Baştarafı 1. Sayfada kolaylaştırıcı yöntemin gelme şansı kalmadı. Hatırlarsınız 2010 yılında hükümet global bütçeye geçtiğini söyledi. Yani bu yılın içerisinde ilaca ödenecek bedel ortada. Yani 16 milyar doların altına düşürmek için bir tür çabanın içinde hatta bu rakamlara 6. 7. aylarda ulaşırsa sektörden yeni iskonto ve başka taleplerde bulunacaklar. Ama bir taraftan da biz eczacılar yaşantımızı devam ettirmek zorundayız. İlaç fiyatları düşerken, her yıl bin eczacı mezun oluyor. Bunun 800’e yakını serbest eczacılık yapıyor. Aynı pazar giderek daralıyor. Yeni açılan eczaneler, bir taraftan da tabiî ki meslek odaları, meslek örgütleri olarak buna karşı ilacın vatandaşa ulaşmasının engellenmesine karşı politika olarak elimizden geldiğince karşı çıkıyoruz. Ama diğer taraftan da iki önemli sorumluluk çıkıyor. Bir tanesi bizim en fazla sıkıntı duyduğumuz hani bizim pratikte yaşadığımız uzmanlık alanımızı gösteremediğimiz konu. Biz ilaç dışı ürünlerde bildiğimizin tam aksine bu güne kadar öğrendiğimizin tam aksine uzmanlık alanımızı gösterme fırsatı bulacağız. Yani ilaç bizim işimiz diye söylüyorum. İnsanların daha iyi yaşamak adına destekleyici ürünler almasını sağlayan kozmetik dediğimiz ürünlerde eczacı uzmanlığını konuşturacak. Çünkü bu konuda eğitim almış tek meslek dalı eczacılardır. İkinci hususta inanılmaz kirlilik var. Özellikle zayıflama ürünlerinde yeni ürün pompalanıyor. Reklamlarla bu ürünler neredeyse bulunmaz hint kumaşı gibi lanse ediliyor. Neredeyse iki tane alınca tüm kilolardan arınacakmışsınız gibi reklamlarla bu ürünler satılıyor. Hemde internet yoluyla satılıyor. Vücutta bu tür reaksiyon veren ürünlerin yan etkisi yoktur diyemezsiniz. Hele hele ‘Bitkisel ürün zarar vermez’ düşüncesi ciddi yanılgıdır. Bu ürünler doğru denetimlerle piyasaya sürülmeli, eczanelerde kalmalı, ekonomik getirisinin yanında sorumluluğu da bize düşüyor. Çünkü eczacılar farklıdır. Eczacı eğitim almıştır. Internetten alınan üründen kaynaklı sorun olduğunda muhatap yoktur. Ama eczacının diploması var, sağlık mensubu insanlardır. Bu sektör bileşenleri el birliği ile hem doğru ürünlerin vatandaşa ulaşmasını sağlamada hem de eczane ekonomisini güçlendirmek açısından bir işbirliği gerekiyor. Biz Eczacı Odası olarak katkı vermeye devam edeceğiz.” Her çocuk sünnet edilecektir Geçtiğimiz yıl 500’e yakın çocuğun sünnet edildiğini anımsatan Başkan Ayanoğlu, “Geçim zorluğu çeken ailelerin bütçesine bir nebze olsa bu şekilde katkıda bulunmak istedik. Özellikle dar gelirli ailelerin çocuklarının sünnetlerini burada yapıyoruz. Sünnet için başvuran hiçbir aileyi geri çevirmiyoruz. Bu arada hiçbir ücret almadan çocukların sünnetini gerçekleştiren Kadın Belediye Başkanı Ayanoğlu sünnetleri yerinde izledi, çocuklara hediye verdi. Doğum ve Çocuk Hastanesi Müdürü Mehmet Sait Uçar’a da halkımız adına teşekkür ediyorum” dedi. Sünnet sezonunun açılmasıyla hizmet vermeye başlayan sağlık ekibinin Cuma günleri hizmet verdiğini kaydeden yetkililer, Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü’ne başvuran ailelerin çocuklarının bizzat Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Müdürü Mehmet Sait Uçar tarafından sünnet edildiğini anımsattılar. Mersin SMMMO Genel Kurulu yarın MERSİN (Cumhuriyet) Mersin Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası (SMMMO) genel kurulu yarın toplanıyor. Genel kurulda, mevcut başkan Dursun Göktaş başkanlığındaki, ‘Çağdaş Demokrat Muhasebeciler’ grubu ile İbrahim Öngü başkanlığındaki ‘Meslekte Demokratik Yapılanma’ grubu yarışacak. Mersin SMMMO’nun genel kurulu, yarın yönetim kurulu ve denetim kurulu raporlarının okunup oylanacağı oturumla başlayacak. Genel kurulun Pazar günü yapılacak ikinci oturumunda ise seçimler yapılacak. Oda Başkanı Dursun Göktaş, yarınki genel kurulda da aday olarak yarışacak. ‘Çağdaş Demokrat Muhasebeciler’ grubu adı altında liste çıkaracak olan Göktaş, “Sosyal sorumluluk açısından sivil toplum örgütleri ile sağlıklı, kalıcı ve eşit ilişkiler kurulması, başta tüm yöneticileri ve üyeleri olmak üzere yukarıdan aşağıya doğru takım çalışması kültürünü oluşturmuş duyarlı ve yenilikçi bir oda anlayışını egemen kılmaya devam etmek vizyonumuz olacaktır” dedi. Seçimlere ‘Meslekte Demokratik Yapılanma’ grubu adı altında başkan adayı olarak katılacağını açıklayan İbrahim Öngü de mevcut yönetime eleştirilerde bulundu. Oda yönetiminin ücret tarifesini 100 liradan sattığını, adres değiştiren üyelerden 90 lira aldığını belirten Öngü, Adana, Kahramanmaraş, Hatay ve Kayseri’de 150 lira olan aidatların Mersin’de 240 lira olduğunu kaydetti. Oda yöneticiliğinin meslek haline getirildiğini ileri süren Öngü, mevcut başkan Dursun Göktaş’ın 12 yıldır oda başkanı olduğunu anımsattı. DSP Genel Başkanı Başkanı Masum Türker’in TÜRMOB Başkanlığı’ndan istifa etmemesi nedeniyle doğan tepkilere, odanın duyarsız kalmasını da eleştiren Öngü, oda yönetimine gelmeleri durumunda ilçe temsilciliklerinin seçimle belirlenmesi ve bütçeden pay alması, aidat barışı sağlanması, meslek mensuplarının haklarının yeminli mali müşavirler karşısında korunması, odaya bağlı çalışan muhasebecilerin ihmal edilmemesi gibi yeniliklere imza atacaklarını söyledi. Üniversitelilere Silifke tanıtımı SİLİFKE (Cumhuriyet)Selçuk Üniversitesi SilifkeTaşucu Meslek Yüksek Okulu öğrencileri, Silifke Belediye Başkanı Bayram Ali Öngel’i ziyaret ederek, belediye çalışmaları, projeleri, mali yapısı ve yatırım programları ile ilgili bilgiler aldı. Öğretim Görevlisi Ali Çerçi ve Şamil Şen ile yaklaşık 40 öğrenciyi Belediye Meclis Salonunda karşılayan Başkan Öngel, birim amirlerinin de katıldığı toplantıda, belediye çalışmalarıyla ilgili bilgi verdi. Belediye Bilgi İşlem Müdürü Çiğdem Sağında tarafından hazırlanan performans programı da sinevizyondan izleyen öğrencilere daha sonra Başkan Öngel bilgi aktardı, soruları yanıtladı ve şunları söyledi: Gençlik Merkezi, Sayağzı Düğün Salonu, kültür merkezi iç ve dış dizaynı, parklar, yeşil alanların oluşturulması, Engelliler ve Yaşlılar Danışma Merkezi, Mürüvvet Hanım Konağı restorasyonu, alt yapı çalışmaları ve bulvar, yol, sokak ve caddelerin bakımı ve yeniden düzenlenmesi, modernize edilmesi faaliyetlerimiz arasında yer alıyor.” Selçuk Üniversitesi SilifkeTaşucu Meslek Yüksek Okulu öğrencilerinin ziyareti Göksu Otel, Huzurevi ve atıksu arıtma tesisinin gezilmesiyle son buldu. Kalıcı hizmetlere öncelik veriliyor “Belediye olarak ilçemize ve halkımıza hizmetlerimiz sürüyor. Belediye kaynaklarımızın hizmete dönüştürülmesi konusunda da çok hassas davranıyoruz. Kısıtlı imkanlarımıza rağmen halkın acil ihtiyaç duyduğu büyük ve kalıcı hizmetlere öncelik verdik. Eğitim, spor, kültür ve sosyal belediyecilik konusunda verdiğimiz destekler ise devam ediyor. Göksu Otel, Huzurevi, Arıtma Tesisi, Otogar, kapalı pazar yeri ve Cumhuriyet Alanı, Faruk Özdüzenciler Silifke Belediye Başkanı Öngel’i ziyaret eden öğrenciler kent ve çalışmalarla ilgili bilgi aldı. Türkiye Suriye İlişkileri Merkezi GAZİANTEP (Cumhuriyet) Gaziantep Üniversitesi Rektörlüğüne bağlı Gaziantep Üniversitesi TürkiyeSuriye İlişkileri Uygulama ve Araştırma Merkezi kuruldu. Uygulama ve Araştırma Merkezi, üniversite ile Suriye’deki üniversiteler arasında işbirliğini geliştirecek, üniversite öğrencilerinin istihdamlarına yönelik kendilerini geliştirmelerine katkı koyacak, merkez aracılığıyla yürütülen faaliyetler, getirtilen konuşmacılar ve araştırmacılar ile Arap Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencilerinin akademik gelişimlerine katkı sağlayacak. Merkez ayrıca, SuriyeTürkiye Bölgelerarası İşbirliği Geliştirme Programı kapsamında yürütülmekte olan projelerin koordinasyonunda ve Suriye’de bulunan Halep Üniversitesi ile Gaziantep Üniversitesi arasındaki işbirliği protokolünün hayata geçirilmesinde etkin rol oynayacak. Proje kapsamında başlatılan Arapça Öğretim Merkezi projesinin Merkez koordinatörlüğünde devam etmesi için gerekli uygulamaları planlayacak ve yürütecek. Tel: 0532 602 31 03 C MY B C MY B Bir gazete için Reklam Servisi’nde primle çalışacak reklampazarlama elemanı aranıyor