19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

C GÜNEY DOĞU Haftanın Fotoğrafı Kıraathanede sigaranın zararları anlatıldı ? GAZİANTEP(Cumhuriyet) Gaziantep'te, “Tütün mamullerinin zararlarının önlenmesi hakkında kanun hükümleri”nin uygulanması amacıyla kıraathanelerde de slayt gösterisi eşliğinde bilgilendirme toplantısı yapldı. GaziantepKilis Tabipler Odası Başkanı Uzman Dr. Fethi Albayram sunumdan sonra yaptığı açıklamada, sigara kullanımının önlenmesi amacıyla halkla el ele vererek çalışmalar yapılması gerektiğini söyledi. Bir kişinin de olsa sigara kullanmaktan vazgeçirilmesinin çok büyük bir başarı olabileceğini belirten Albayram, kentteki diğer kıraathanelerde de sunumlar yaparak çalışmalarına devam edeceklerini söyledi. Adana’daki turnuvaya Sihay ve Bayraktar ikilisi soluk veriyor (Fotoğraf: SİNA COŞKUN) Gümüşat 22 yıldır aralıksız koşuyor SAVAŞ KÜRKLÜ ADANA Ülkemizde hangi festival, hangi turnuva, daha doğrusu kaç etkinlik vardır 22 yıldır aralıksız, aksaksız süregelsin? Kim, hangi kurum ve kuruluş böyle bir yükün altına girip onu taşımaya cesaret edebilir ki? İşte Adana'da iki cesur adam, iki gönüllü bu işi öyle bir sürükleyip götürüyor ki, inanması bile zor. Aydın Sihay ve Vedat Bayraktar kendileri gibi gönüllüler olan Cemil Toplar ve şimdilerde Erkan Bayrak ile birlikte spora, daha çok gönül verdikleri satranca öyle bir sarılmışlar ki, dünyaları olmuş adeta. Ama kendilerine yetmemiş bu sevda, bu dünya. Kolları sıvamışlar, Gümüşat için. Bu yıl 22.si yapıldı Gümüşat Satranç Turnuvası'nın. Evet dile kolay tam 22 yıl. Sihay 37, Bayraktar 35 yaşındaymış turnuvanın başında. Ne onlar ara vermiş, ne de gedikli katılımcılar. Kimler geldi kimler geçti örneği kopanlar, aralarından ayrılanlar olmuş Peyami Safa Maracı, Bekir Kara ve daha geçtiğimiz yıl turnuvaya katılan Durmuş Sevenler gibi. Ama yeniler katılmış. Turnuvanın başladığı günlerde doğanlar, taşları yerinden oynatmış, eskilere bile kafa tutup, “Şahmat” diyerek saf dışı etmeye başlamışlar keyif vererek. İşte Sihay'a göre, “Zor ama zevkli” olan turnuvanın bu yılki ayağı koşuldu yine aynı hız, aynı heyecan ve ÇARDAKTAKİ KIZ ÇOCUKLARI Doğal imgelerin uzağına düşen yaşam tarzlarına pek aldırmadıkları anlaşılıyor... Objektif kölesi olmamış arıduru bir yüzle birine, bir şeye ya da bir yere bakışları ele veriyor bunu... Bakışlarını çelen şeye öyle kaptırmışlar ki kendilerini, yanaklarına ilişen gonca gülümsemesinin farkında bile değiller... Her şeyleriyle epritilmemiş bir sabahı yaşıyorlar... Kırsalda bir köy evinde olmalılar... Çardağa sığmayan yaşam coşkuları gözlerinde çıngılanıyor... Yoksulluklarının da, varsıllıklarının da ayırtında değilmiş gibi görünüyorlar... Birinin saçına vurduğu özensiz toka, öbürünün başına öylesine geçiriverdiği çemberden çok, terlik kaçkını kirli, minicik bir topuk vuruyor damgasını, onların umursamazlıklarına... (CumhuriyetAdana) Mersin’de 3 bin çocuk sokakta çalışıyor ABİDİN YAĞMUR MERSİN Mersin Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Dr. Mehmet Güngör’ün yaptığı bir araştırma ilginç sonuç lar or ta ya çı kar dı. Güngör’ün, “Mersin’de Sokakta Yaşayan ve Çalışan Çocuklar” adlı kitabında yer alan araştırma sonuçlarına göre, 3 binden fazla çocuk sokaklarda çalışıyor. Bu çocuklardan yüzde 10’u en az bir gün sokakta uyuyor. Güngör’e göre, çocukları sokakta çalışmaya ya da yaşamaya iten etmenler arasında ailenin işsizliği, ekonomik sıkıntıları gibi etmenlerin yanı sıra ailenin olumsuz tavırları, aile içi şiddet, cinsel taciz, tecavüz, ailenin parçalanması, denetimsiz oyun salonları da yer alıyor. Güngör’ün 517 çocukla yaptığı araştırmaya göre, sokakta ça lışan/yaşayan çocukların yüzde 53’ünü Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerinden göç eden ailelerin çocukları oluşturuyor. Çocukların yüzde 71’i zorunlu eğitim çağında ve yaş ortalaması 13, yüzde 28’inin babası işsiz, yüzde 15’ininki ise düzenli bir işi olmayan serbest meslek sahibi. Yine sokakta çalışan/yaşayan çocukların annebabalarının eğitim düzeyinin düşüklüğünü de ön planda. Bu çocukların yüzde 22’sinin babası okuma yazma bilmiyor. Yüzde 36’sı okuryazar, 33’ü ise ilkokul mezunu. Annelerin eğitim düzeyinde ise okuryazar olmayanların oranı yüzde 71’i buluyor. Araş tır ma da ki bir diğer dikkat çe ki ci nok ta ise madde bağımlılığı. Gruptaki çocukların yüzde 24’ü madde kullandığını,12’si bir defa da olsa evden kaçtığını belirtmiş. Evden kaçma nedenlerinin başında ise yüzde 75 ile dayak, yüzde 4 oranıyla da taciz geliyor. Polis ve zabıta kötü davranıyor Sokakta çalışan çocukların yüzde 31.2’si ailelerine katkı sağlamak, 38’inin ise okul masraflarını karşılamak için çalıştığını ireleyen araştırmaya göre, çocukların satıcılık yerine, giderek çöp toplayıcılığına yöneldikleri görülüyor. Bu çocuklara kazandıkları paraları nasıl değerlendirdikleri sorusuna ise, çocukların yüzde 44.3’ü kazandığı paranın tamamını ailesine verdiğini söylüyor. Bir kısmını kendine ayırıp geriye kalanı ailesine verenlerin oranı ise yüzde 35.2. Çocuklardan yüzde 27.6’sı pa ra sı na el ko nul ma sın dan, 22.4’ü kü für ve ha ka ret ten, 10.2’si dayaktan şikayet ederken, bunların hepsini birden yaşadığını söyleyen çocukların oranı yüzde 16.2’yi buluyor. Çocukların yüzde 32.6’sı zabıta ve polisten şiddet gördüğünü belirtmesi ise toplumun iyileşmeyen yarası olarak bir kez daha karşımıza çıkıyor. Güngör’ün araştır ma gru bun da yer alan çocukların, geleceğe dair yorumlarıyla başarı algıları da dikkat çekiyor. Araştırmaya katılan çocukların yüzde 7’si, ülkemizde başarılı olabilmek için devleti dolandırmanın, hırsızlık yapmanın ve başkalarını dolandırmanın şart olduğuna inanıyor. Buna karşılık çocukların yüzde 53.’’i okumanın ve eğitim almanın önemine vurgu yapabiliyor. Türkiye’nin geleceğini iyi görenler yüzde 39, kötü görenlerin 24 olarak kendini gösterdiği araştırmada, çocukların yüzde 65,3’ü devletin eğitim ve iş olanağı sağlamasını, 6.9’u barınacak yer vermesini, 6.7’si de kendisini çalışmaktan kurtarmasını istiyor. sporun ruhuna yakışır centilmenlikle yine Gümüşat Kafe'de. “Doğru adımların atılması halinde başarı kaçınılmazdır” sözünü anımsatarak yola çıktıklarını söyleyen Sihay şöyle anlattı bize 22 yılın özetini: “Yıllar önce böyle bir adım attığımızda gerçekten bugünleri görme şansımız yoktu. Biraz ilgi, biraz sevgi ile başladık. Sanırım doğru adımı atmışız ki bu gün 22. yaşımıza ulaştık Çocuklarımız büyüdü, turnuvanın oyuncusu oldular. Ülkemizde, Adana'da böyle bir turnuvayı 22 yıl boyunca düzenlemenin çok zor olduğunu söylemeye gerek yok diye düşünüyorum. Ama bazı dostların ve satranca gönül verenlerin yardımıyla biz bunu başardık. Şimdi ileriyi daha rahat konuşabiliyoruz. Hedefimiz önce 30 ardından 40 ve 50 yılı tamamlamak.” Gümüşat'ın 22. yılında da yine ül ke nin önemli oyuncularının masaya oturduğunu vurgulayan Bayraktar ise, turnuvayı en çok kazanan Süleyman Yalım (3), Burak Ta ner (3) ve En gin Ya şar Işık'ın (3) bu yıl da usta rakiplerini ekarte ederek renk kat tık la rı karşılaşmalarla ilgili şunları söyledi: “Turnuvaya bu yıl da Adana'dan ve çevre illerden güçlü satranççılar katıldı. Dolayısıyla tur nu va 'Us ta lar Turnuvası' özelliğini korudu. Bu bize ayrı bir mutluluk ve güç veriyor. Adana'da satrancın gelişmesine önemli katkılar yaptığımız kanısındayım. Satranç artık okullara bile girdi. Bugünlerde Cemil Sa bahi, Engin Yaşar Işık ve Menderes Çoban gibi turnuvanın gediklisi isimlerin kurduğu satranç kulüpleri bu sporun geldiği aşamanın bir göstergesi. Çoban'ın 'Truva' adındaki satranç kulübünün bugün kentimizi birinci ligde temsil etmesi de bizi gururlandırıyor.” Turnuvayla ilgili bilgileri ise sac ayağının üçüncü üyesi Bayrak veriyor. Bu yıl 40 sporcunun derece için karşı karşıya geldiğini anımsatan Bayrak, bu yıl hiç bayan sporcunun katılmaması nedeniyle buruk olduklarını ifade etti, şunları söyledi: “Geçtiğimiz yıllarda 35 bayan sporcu karşılaşmalara renk katıyordu. Bu yıl ilgi göstermemeleri bizi üzdü. Ancak, yeni genç oyuncuların aramıza katılması bu üzüntüyü azalttı. Turnuvada bu yıl da FIDE (Uluslararası Satranç Federasyonu) kuralları geçerli oldu. 9 turlu İsviçre yön teminde, ‘Giyotin’ sistemini uyguladık, puanlarda eşitlik durumunda, ‘Median’, ‘Solkof’ ve ‘Berger’ eşitlik bozma sistemlerini devreye soktuk. Hakemlikleri ise Aydın Sihay, Cemil Toplar, Cemil Sabahi ve Engin Y. Işık yaptı.” Tüm bunları dinleyip, gördükten sonra, “Ülkemizde satrançın olması gereken yerde bulunduğunu söylemek zor ama, Adana'da bu işi çok iyi yapanlar” var demekten kendini alamıyor insan. Kolay değil Gümüşat gibi bir turnuvayı 22. yıl taşımak, kolay değil 22 yıl Gümüşat'ı koşturmak. Ama bunu iki kişi başarıyor Adana'da. Hem de mütevaziliği elden bırakmadan, Erdal Tunca, Yusuf Aydoğmuş, Haluk Bugay, Cemil Toplar gibi isimlerden büyük destek gördüklerini, her zaman yanlarında görmekten mutlu olup, cesaret aldıklarını belirtmeyi söyleyecek kadar mütevazi, işin yorgunluğuna, maddi manevi yüküne karşın onu daha bir 10, 20 yıl götürmeyi, koşturmayı severek üstleneceklerini söyleyecek kadar cesur. Ne diyelim, “Nice yıllara Gümüşat” demek de bize düşmüş olsun. İşsiz sayısı artıyor ADANA(Cumhuriyet Bürosu) Türkiye İş Kurumu Adana İl Müdürü Haşim Meydan, bölgelerinde 52 bin işsizin iş beklediğini açıkladı. Kendilerine müracaat eden çoğu kimsenin mesleki eğitimden yoksun olduğunu bildiren Meydan, “Onlar tornacı istiyor, meslek lisesinden mezun olan birini gönderiyoruz. İş yapamıyor. Bu da büyük bir sıkıntıya neden oluyor” dedi. Bu yıl 52 bin kişinin iş için kurumlarına başvuruda bulunduğunu lında 42 bin kişinin iş başvurusunda bulunduğunu hatırlatan Meydan, “Bu yıl ise şimdiye kadar 52 bin kişi iş başvurusu yaptı. Bunlardan 6 bin kadarını bir işe yerleştirebildik. Yüksekokul, lise, ortaokul mezunları ‘nasıl olsa iş bulamam’ diye başvuru bile yapmıyor. Nitelikli işgücünü yetiştirmek ve bunları istihdam etmek durumundayız” diye konuştu. Gaziantep sofrası kitapta toplandı BEKİR ŞAHİN GAZİANTEP Gaziantep'in ünlü fıstıklı baklavası ve zengin mutfağının birbirinden güzel örnekleri ikinci kez bir kitapta toplandı. Kentin damak tadını farklı kültürlere aktarmak amacıyla Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'nin, “Gaziantep Yöresel Yemekler 2” adıyla hazırlayıp yayınladığı kitapta, baklava çeşitlerinin yanı sıra yöreye özgü 50 yemek tarifi de yer alıyor. Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Meslek Eğitimi Kursları (GAMEK) kapsamında geçtiğimiz yıl çıkarılan, benzer konu ve çalışmaları içeren birinci yemek kitabını da kapsayan ikinci kitapta, çok sayıda tatlı ve yemeğin tarifi yer alıyor. Gaziantep mutfağına ilgi duyan, ancak tatlı ve yemekleri yapmakta zorlanan kişilere yardımcı olmanın yanı sıra, yöre mutfağını tanıtım amacı güden ikinci kitabın daha büyük ilgi göreceğini umduklarını belirten yetkililer, kitapla ilgili şunları söyledi. “Gaziantep'in fıstıklı baklava çeşitleri ve zengin mutfak kültürünün, ülkemizin her yöresinde daha yi bilinmesi ve tanınması için ikinci bir çalışma yaptık. Kadın ve erkeğin mutfaktaki birlikteliğinin ve paylaşımcılığının zengin mutfak kültürünün temelini oluşturduğuna inandığımız için böyle bir çalışma yaptık. Gaziantepliler, yemek yapmaktan, yedirmekten ve yemekten zevk alan insanlardır. Soframız oldukça zengin, misafire hürmette ise oldukça duyarlıyız. Bu zevk o kadar fazladır ki dört duvarı aşıp piknik yerle ri ne taşmıştır.” belirten Meydan, iş bekleyenlerin yüzde 10’unu 4 yıllık üniversite mezunlarının oluşturduğunu vurguladı. 2008 yı C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle