Katalog

Sayfa 8 Eylül 2013 Pazar a2 SİNEMA VE HAYAT Haldun Armağan Kültür Sanat Kent Anakent Belediyesi’nin Karan l 2 Sokak’taki uygulaması yaklaşık 1 hafta önce başladı... info@haldunarmagan.com Karanfil 2 de otoparka teslim! SELDA GÜNEYSU Ankara’nın en işlek sokaklarından olan Karanfil 2 Sokak da otoparka teslim oldu. Anakent Belediyesi, daracık sokağın bir yanını otopark yaptı. Ankaralı yurttaşlar, kafeleriyle, kitapçılarla dizili sokaktaki herhangi bir yere gidebilmek için artık sıra sıra dizili arabaları aşmak zorunda. Ankara Anakent Belediyesi, 2011 yılında “kentin vitrini” kabul edilen Tunalı Hilmi Caddesi’ni boydan boya otopark haline getirmişti. Cadde boyunca kurulan otoparkın işletmesi de özel bir şirkete verilmişti. Yurttaşlar, cadde üzerinde 5 dakikalığına da olsa, aracını bıraktığı zaman otopark ücreti olarak 5 TL ödemek zorunda kalmıştı. Belediyenin bu uygulaması o zaman büyük tepki çekmesine karşın, bir sonuç elde edilememişti. Tunalı Hilmi Caddesi bugün hâlâ otoparka teslim. Cadde ve sokaklara otopark kurmak ısrarından bir türlü vazgeçmeyen Melih Gökçek yönetimindeki Ankara Anakent Belediyesi, bu kez de sıra sıra kafelerin yer aldığı ve en çok üniversite gençliğinin müdavimi İnsanı İnsana Kırdırma Siyaseti ulaşılabilir kılarak bizleri zenginleştirdi. Belki tuhaf gelecek ama kitlesel iletişimin gücü sayesinde değer verdiğimiz ne kadar çok kurum veya kavramın aslında içinin ne kadar boş olduğunu gördük. Hemen her şeyin bir oyun ve yalandan ibaret olduğunu anlamak da bizi bir bakıma fakirleştirdi. Bunların başında politikanın “çoklu yalanlar” formatından ibaret olduğunun ortaya çıkması geliyor ki sinemanın bu konuda söyleyecek sözü var: “The Purge” filmi, yakın bir gelecekte siyaset eliyle insanların birbirine kırdırılacağını öngörüyor. Çok uzak olmayan bir tarihte geçen hikâyede Amerika Birleşik Devletleri’nin farklı bir siyaset anlayışıyla yeniden kurulduğunu anlıyoruz. Yeni bir anayasa yazılmış ve tarihi miras bir kenara bırakılarak yeni kurucu liderlerin felsefesi hâkim kılınmıştır. Yeni Amerikan düzeninde tüketim boyutunda değişen bir şey olmamakla birlikte siyasetin bütün oyunları “güvenlik” paranoyası üzerinden kurgulanır. Artan nüfus, yoksulluk ve işsizlik gibi büyüyen sorunlara karşı hükümetin bulduğu temel çözüm “anayasal bir hak” olarak kayda geçirdiği “arınma” gecesidir. Arınma gecesi, yılda bir gün akşam 7’den sabah 7’ye kadar cinayet başta olmak üzere her türlü suç işlemenin serbest bırakılmasıdır; yani insanlar 12 saat boyunca kimi istiyorsa öldürecek ancak herhangi bir ceza görmeyecektir. Ambulans ve polis hizmetleri tamamen devre dışı bırakılacaktır. Canının istediğini yok etme serbestliği elbette siyasetin yönetici kısmına uğramaz. Herkes arınma kapsamındadır ama devlet adamı ve bürokratlar dışında! Ekonomi de bu siyasete paralel biçimde gelişir: Varlıklı kesim güvenlik sistemleriyle donatılmış sitelerde korunaklı biçimde yaşarken, “hayatta kalma şansını artırmak” üzere yoksullara son model güvenlik sistemleri satılır. “The Purge” bunu bir metafor olarak da kullanır: Yaşadığı zengin çevrenin aslında kendisine en büyük tehdit olduğunu sonradan fark eden James Sandin (Ethan Hawke) başarılı bir güvenlik sistemleri pazarlayıcısıdır. “Bir millet nasıl rahatlıkla birbirini öldürmeyi içine sindirebilir?” gibi bir soru aklınıza geliyorsa yanıtı sinemanın hayal gücüne gerek kalmayacak kadar açık. “The Purge” filminin bir sahnesinde kamera odadaki televizyona odaklanır. Ekrandan konuşan bir toplumbilimcidir ve bilimsel bir eda ile “arınma” uygulaması sayesinde insanlarda biriken öfke, şiddet ve her türlü olumsuzluğun atılarak, toplumun nasıl daha sağlıklı bir hale geldiğini anlatır. Bu sahneyi izlerken elimde olmadan, her gün televizyonlara çıkıp Suriye’de topyekün bir savaş çıkartılmasının ne kadar ciddi bir gereklilik olduğunu izah edenleri hatırladım! James DeMonaco’nun yazıp yönettiği “The Purge” filmi, “Arınma Gecesi” ismiyle 13 Eylül’den itibaren sinemalarda. odern çağın imkânları hayata kattığı pek Mçok yeniliğin yanı sıra bilgiyi herkes için olduğu Karanfil 2 Sokak’ta da Tunalı Hilmi Caddesi’ndeki gibi bir uygulamaya imza attı. Zaten dar olan ve yurttaşların yürümekte zorlandığı sokağın bir yanını “otopark” yaptı. Artık bu sokakta da araç park etmenin bedeli 5 TL. ‘5 TL kimin cebine gidiyor?’ Karanfil 2 Sokak’taki uygulama yaklaşık 1 hafta önce başladı. Sokağın esnafı da uygulamadan dertli. Sokakta kafe işleten ve adını vermek istemeyen bir esnaf, uygulamaya tepkisini şöyle dile getirdi: “Burası Ankara’nın en renkli sokaklarından biri. Yurttaşlar buraya gelirler, araçları varsa bir, iki saatliğine park ederler, sonra giderlerdi. Park ücreti de ödemezdi. Şimdi buraya gelen yurttaşlar, park ücreti ödemeye başlarlarsa, gelmezler ki. Kentin her yanına açılan alışveriş merkezlerini tercih edecekler, çünkü alışveriş merkezlerinin otoparkları ücretsiz. Anakent Belediyesi’nin bu hareketi, Kızılay’ı cazibe merkezi olmaktan çıkarmaya yöneliktir. Sokağın rengini bozmak içindir. Şimdi bu sokakta ‘değnekçi’ diye tabir edilen kişiler dolaşıyor. Kavgamız gürültümüz de bundan böyle eksik olmayacak. Sokağın otopark yapıldığı ilk gün zaten yurttaşlarla değnekçiler arasında kavga yaşandı. Ayrıca burası Çankaya Belediyesi’nin sınırlarında yer alan bir sokak. Anakent’in değil. Biz, esnaf olarak Çankaya Belediye Başkan Yardımcısı ile görüştük, kendisi böyle bir uygulamadan haberinin olmadığını söyledi. Tüm bunların yanında yurttaşlardan 5 TL kesiliyor. Bu para kimin cebine giriyor? Karşılığında makbuz da vermiyorlar.” Şahin Turgut iddiası Sokaktaki başka bir esnaf da geçen aylarda “çıkar amaçlı suç örgütü kurmak” amacıyla Ankara Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şubesi’nce başlatılan operasyonda gözaltına alınan “Kürt Ahmet” lakaplı Ahmet Turgut’un yeğeni Şahin Turgut’un otoparkı işlettiğini iddia etti. Esnaf, “Ankara kimlere emanet? Yetkililer, bize gelen bu türlü duyumlara bir yanıt verecek mi?” diye sordu. Ankaralı sanatçılar ‘barış’ istiyor ankaya Belediyesi Galeri Uray’ın ev Ç sahipliğinde “barış” konulu serginin açılışı gerçekleştirildi. Birleşmiş Ressamlar ve Heykeltraşlar Derneği Başkanı Mehmet Ali Doğan ve Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık’ın açılışını yaptığı sergide, 44 sanatçının “barış” konulu resim, fotoğraf ve heykellerinden oluşan eserleri yer alıyor. Galeri Uray’ın açılış sergisine, galeri önüne yerleştirilen ve “direniş ve özgürlük tutkusu”nu simgeleyen heykelin sanatçısı Metin Yurdanur da katıldı. Serginin açılış konuşmasında Birleşmiş Ressamlar ve Heykeltraşlar Derneği Başkanı Mehmet Ali Doğan, Zafer Çarşısı altında bulunan Güzel Sanatlar Galerisi’nin yok edilmesinden sonra Kızılay’ın sanatsal etkinlikler anlamında giderek kuraklaşmaya başladığını söyledi. O yıllardan bugüne Ankaralı sanatçıların Kızılay’da sanat merkezi özlemi çektiklerini belirten Doğan, “Sanatçıların ve sanatseverlerin bu özlemini gideren Çankaya Belediye Başkanı Tanık’a, tüm sanatçı ve sanatsever dostlar adına teşekkür ediyorum” dedi. Konuşmasına Galeri Uray adının ne anlama geldiğini açıklayarak başlayan Bülent Tanık ise “uray” sözcüğünün 1930’lu yıllardaki öztürkçeleştirme çabaları sırasında sıklıkla kullanılan ve “belediye” anlamına gelen bir sözcük olduğu bilgisini verdi. Çöküntüye uğrayan Kızılay’ı yeniden ayağa kaldırmaya çalıştıklarını belirten Tanık, bu açıdan Kızılay’ı sanat merkezi haline getirmenin özel bir önem taşıdığını söyledi. Çankaya Belediyesi’nin bu amaç doğrultusunda son bir kaç yıl içinde Kızılay’da üç önemli sanat merkezini hizmete açtığına dikkat çeken Tanık, Çankaya Belediyesi Emek Hizmet binasının ilk üç katındaki pek çok alanı da sanatsal çalışmalar ve sergiler için kullanacaklarının bilgisini verdi. Ankara’nın sanatçı yetiştiren bir kent olmakla tanındığını belirten Tanık, “Son 20 yıl içinde Ankara’nın bu kimliği ciddi bir saldırı altında. Ankara’nın aydınlık yurttaşlarının bu gidişata dur diyecek bir birikimde olduğuna inanıyorum. Çankaya Belediyesi olarak bu sanatsal direnişe bir katkı sunabilmek amacındayız. Sunabiliyorsak ne mutlu bize” diye konuştu. Sergi, 29 Eylül’e dek, 10.0019.00 saatleri arasında, Çankaya Belediyesi Emek Hizmet Binası altındaki Galeri Uray’da görülebilir. Editör Sayfa Editörü Reklam Müdürü Satış Koordinasyon : Sertaç EŞ : Okan AKYÜREK : Kerim TAŞKAN : Osman ÖZER İŞ ARAYANLAR ERYAMAN’da kendi evimde tercübeli referanslı çocuk bakımı 0533 718 36 71 çekleştiriyor. AŞTİ’nin uzman personelinin kullandığı ve Türkiye’de ilk kez AŞTİ’de hizmet veren liftlere binen temizlik ve bakım personeli 16 metre yüksekliğindeki AŞTİ tavanlarına kolaylıkla ulaşabiliyor. AŞTİ çalışanlarının “örümcek” diye tanımladığı BOM’lu lift, 21 metre yüksekliğe kadar yükselebiliyor. Uzaktan kumanda ile kullanılan lift, cam silme, boya, lamba değiştirme, afiş asma, tavan tadilatı gibi görevlerde personelin en büyük yardımcısı olarak görev yapıyor. Türkiye’deki otobüs terminalleri içinde ilk kez Ankara’da kullanılan BOM’lu lift, AŞTİ’ye gelen yolcuların ve çocukların da ilgisini çekiyor. “Tavşan” ve “kaplumbağa” hızlarında kullanılabilen BOM’lu lift, AŞTİ’nin tavan yüksekliğine uyan çok fonksiyonlu yapısı sayesinde çevresine zarar vermeden çalışıyor. AŞTİ’de temizlik ve bakım çalışmalarında personelin en büyük yardımcısı olan bir diğer lift ise “makaslı” olarak adlandırılıyor. “Makaslı lift”, “örümcek”in giremediği yerlere ulaşıyor ve 10 metrelik yüksekliğe kadar çıkabiliyor. Üzerindeki kumanda paneli ile çalıştırılan “makaslı lift” de tıpkı “örümcek” gibi “tavşan” ve “kaplumbağa” hızlarında kullanılabiliyor. AŞTİ’yi robotlar temizliyor nakent Belediyesi, AŞTİ’nin yüksek tavanlarındaki temizlik, bakım ve onarım A çalışmalarını yüksek teknolojili liftlerle ger 8 Eylül 2013 Pazar : Cumhuriyet Vakfı adına Orhan ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni : İbrahim YILDIZ Ankara Temsilcisi : Utku ÇAKIRÖZER Sorumlu Müdür : Aykut KÜÇÜKKAYA Sahibi Yazışma Adresi : Cumhuriyet Gazetesi Ankara Yayımlayan : Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Bürosu, Ahmet Rasim Sok. No:14 Basıldığı Yer : DPC Doğan Medya Tesisleri 06550 Çankaya Dağıtım : YAYSAT Telefon : 0312 442 30 50 Yerel ve süreli yayın Eposta : ankcum@cumhuriyet.com.tr C MY B