Katalog

9 AĞUSTOS 2012 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA Kent ANKARA A3 Gökçek’inbaşkanolduktan17.5yılsonragündeme getirdiğiulaşımprotokolününakıbetibelirsiz Birlik Mahallesi 398. Sokak’a giren taksiciler iki kez düşünüyor Bu durak müşterisinden korkuyor SİNAN TARTANOĞLU Birlik Mahallesi… Gece yarısına az bir süre kalmış. Elektrik direğindeki “Oyak Birlik Taksi: 1 saniye basınız ve bekleyiniz” butonuna basıp beklemeye başlıyorum, kısa süre sonra uzakta beliren taksi ince bir kararsızlığın ardından yanıma yaklaşıyor ve duruyor. Çünkü yanımda kız arkadaşım var. Derin bir “oh” çeken taksici hemen ekliyor: “Sizi görünce rahatladım, yanınızda hanımefendi olmasaydı durmazdım...” Tabii “neden” diye başladığımız soruların ardı arkası gelmiyor, sonra taksi durağını ziyaret edip ayrıntısıyla konuşuyoruz: Neler oluyor Birlik Mahallesi’nde?... Gece yarısından sonra, her taksi şoföründe olduğu gibi, Oyak Birlik taksi şoförleri de tedirgin oluyor. Belalı bir sokak var bildikleri, 398. Sokak... Mahallenin profili son zamanlarda açılan bazı salonlar nedeniyle değişmiş. Sokakta art arda sıralanan iki butondan gelen çağrıların ardından son zamanlarda “gaspçı piyangosu” çıkmaya başlamış. Yaşanan olayların ilk kahramanı, durak çalışanlarından Kemal Pusat. Akşam saatleri... Televizyonun sesi monotonlaşmış, bir yanda çay kaynıyor... Derken o sokaktan sinyal geliyor. Pusat hemen yola çıkıyor. Çağrı noktasına ulaştığında 3 genç görüyor. “Müşterileri” alıyor ve gazlıyor. Artık onlar nereye derse, oraya... Türkiye’nin başkentinde, Türkiye’nin yönetildiği yere geliyorlar, Meclis’in önüne… “Ya paranı, ya canını” gibi bir tehditle, silah yapışıyor şakağına… Arbede, hengâme… Zor kurtarıyor şoför Pusat “hem parasını hem canını…” Taksimetreyi parasız sıfırlayıp dönmek... Kendisinin şanslı olmadığı ilk anlattıklarından belli de… Duraktaki arkadaşları da pek şanslı değillermiş, anlattığına göre… Bir arkadaşı, yine “gaspçı müşterilere takılmış”, aynı sokakta, hemen hemen aynı saatlerde. Bıçak çekmişler, hatta sağ omzundan yaralamışlar bile. Daha sonra… Hani neredeyse pazarlığa oturmuşlar… Şoför, omzundaki yaranın yanında bir de 40 TL vermiş. Kabarmış taksimetreyi de her şeye karşın ucuz kurtulmasına şükrederek sıfırlayıvermiş. Kemal Pusat bu olayın sonrasını da anlatıyor. Ekmeğinin peşindeyken mağdur olan arkadaşı, omzunda yarası karakola gidiyor. “398. Sokak’tan aldım bu adamları” diyor, bir bir sıralıyor, olanı biteni. Sonuç alınamıyor. Pusat ekliyor: “Şikâyetçi olmaktan yorulduk. Arabanın sahibi olmadığımız için, para koparmak derdinde olduğumuzu sanıp, anlattıklarımızı uydurduğumuzu, başımıza gelenleri kendi kendimize yaptığımızı düşünüyorlar. Artık şikâyetçi olmaktan vazgeçtik.” ‘Navigasyon takılsın, basınca polis yolu kessin’ Pusat, taksicilerin bu sorununa çözüm de düşünmüş. “Taksilere navigasyon cihazı takılmalıymış, şoför tehlike anında düğmeye basmalıymış, polis görmeliymiş, hemen müdahale edip, yolu kesmeliymiş.” Anlatıyor, ama olacağına kendisi de inanmıyor gibi… Hafta içi, Ramazan, gündüz saatleri, du rakta iş yok. Sohbet başlamış, televizyonsa zaten hiç susmuyor. Durağın hesap kitap işlerinin sorumlusu, aynı zamanda şoförlerinden biri Dursun Yücel… Hem kendi yaşadıklarını, hem de artık anlatmaktan vazgeçmiş arkadaşlarının başına gelenleri anlatıyor. Gece saat 2… Zil çalıyor. “Sıradaki arkadaş” sırasındaki aracına binip gidiyor. Tedirgin oluyor ama müşteriyi “gözü kesiyor.” “Yenidoğan’a” diyor müşteri. Nazik ve resmi adıyla Yenidoğan, aslında içinden geçene geçmeyene nam salan “Çinçin Bağları.” “Gecenin 2’sinde Çinçin’nde ne yapacağı belli ya” diyor ve ama taksi metreyi de açıyor. Müşteriyi istediği yere götürüyor. Müşteri inerken “Bekle” diyor. Bekliyor. Neyin peşinde olduğunu biliyor da bilmezden geliyor, müşteri “alacağını alıp, satacağını sattıktan” sonra biniyor arabaya, daha sonra aldığı yere bırakıyor. Taksi şoförü için “oraya” gidip gelmek bile sıkıntı oluyor. Zaten polis, mahalleye sık girip çıkanları sorguya çekiyor. ‘Ötede durur, aynadan izlerim’ Durak sorumlusu Yücel, aynı soruya, “belalının nasıl anlaşılacağı” sorusuna kendi deneyimlerinden bir yanıt veriyor: “Gece bir müşteriye doğru yaklaşırken, güvenli olup olmadığını anlamak için beklediği noktanın bir, bir buçuk metre ötesinde dururum. Sonra aynadan bakarım, düzgün mü yürüyor, yoksa ‘kafası iyi’ de yürüyemiyor mu? Ya da konuştururum, aynadan bakar kendimce anlamaya çalışırım. Baktım para vermeyecek, ya da ‘gece gece başıma bela olacak’ bir an önce ondan kurtulmaya çalışırım.” Ulaşım planı ne oldu? İKLİM ÖNGEL Levent Gök’ten ÖYK kararına tepki: Hoşdere ve Tevfik Fikret caddeleri Meclis gündeminde Belediye başkanlığı koltuğuna oturduktan 17.5 yıl sonra eski Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rıza Ayhan’la geçtiğimiz yıl “Ulaşım Ana Planı Protokolü” imzalayan Melih Gökçek, protokolü unuttu. İmzadan sonra bugüne kadar Ankara trafiğinde gözle görülür bir düzelme sağlanamadı. Şehir Plancıları Odası (ŞPO) Ankara Şube Başkanı Orhan Sarıaltun, “Ankara ulaşımında bir kargaşa durumu hâkim. Plandan çok plansızlık söz konusu. Metro ya da altyapı çalışmaları için kapatılan yolların hiçbirinin ulaşım ana planıyla ilgili olduğunu düşünmüyorum” dedi. Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek, geçen yıl eylül ayında dönemin, belediye başkanlığı koltuğuna oturduktan 17.5 yıl sonra, eski Gazi Üniversitesi Rektörü Rıza Ayhan’la çalışmaları 2 yıl sürecek olan “Ulaşım Ana Planı Protokolü”nü imzalamıştı. Protokolün imzalanmasının ardından Gökçek, ulaşıma ilişkin pek çok yeni projesini ortaya atmıştı. Ancak aradan geçen sürede başkent trafiğinde gözle görülür bir düzelme yaşanmadığı gibi metro çalışmaları nedeniyle birçok bölgede trafik aksadı. ŞPO Ankara Şube Başkanı Sarıaltun, protokolün imzalandığı dönem ne tür çalışmalar yapılacağı konusunda kamuoyuna net bilgiler verilme diğini anımsattı. Plana ilişkin iptal kararının alındığı ve farklı çalışmalara dönüştürüldüğü şeklinde duyumlar aldıklarını söyleyen Sarıaltun, “Ankara ulaşımında bir kargaşa durumu hâkim. Plandan çok plansızlık söz konusu. Metro ya da altyapı çalışmaları için kapatılan yolların hiçbirinin ulaşım ana planıyla ilgili olduğunu düşünmüyorum” dedi. Sarıaltun Gökçek’in, dünyanın hiçbir yerinde toplu taşıma için kullanılmayan teleferikte ısrar ettiğini belirterek, “Yapılması planlanan ŞentepeSiteler teleferik hattıyla ilgili ihale oldu. Teleferik ulaşım hizmeti verecek bir araç değilken, bir de böyle bir hattın ortaya çıkması ne bilimsel ne de ulaşım planı sonucu olabilir” diye konuştu. Ulaşım hatlarının halkın talebi ve ihtiyaçları doğrultusunda yapıldığını dile getiren Sarıaltun, “Bu hat, ilçeleri merkeze değil, iki ilçeyi bağlayan bir hat. Böyle bir talebin mümkün olma olasılığı görülmüyor. Bunun hangi araştırma sonucunda ortaya çıktığı tartışmalı” dedi. Gökçek’in her plan ya da müdahalesinde ulaşımın daha olumsuz yönde etkilendiğini savunan Sarıaltun, “Çalışmalar sağlıklı yürütülmüyor. Hiçbir plan yaya öncelikli yapılmıyor. Eskiden yalnızca merkezde olan trafik sorunu genele yayılıyor” diye konuştu. ‘Ankara’nın mağduriyeti için düğmeye basıldı’ Ankara Emniyeti’nden operasyon Ankara polisinin 7 ayrı noktaya düzenlediği operasyonda, yurtdışından kaçak yollarla ülkeye sokulan 600 adet cep telefonu ele geçirildi. Ankara Emniyeti Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, yaklaşık üç ay önce yurtdışından kaçak cep telefonu soktukları iddiasıyla bazı kişileri izlemeye aldı. Yapılan çalışmalar sonucunda düzenlenen 7 ayrı operasyonda, 12 şüpheli gözaltına alındı. 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Yasası ve 50809 Sayılı Elektronik Haberleşme Yasası’na muhalefet etmekle suçlanan zanlılar, savcılıkça serbest bırakıldı. Operasyonlarda toplam 600 adet kaçak cep telefonu, 1588 telefon bataryası, telefonların klonlanmasında kullanılan 3 bilgisayar, 300 ara bağlantı kablosu, 1063 telefon aksesuarı, 451 IMEI numarası sticker’ı ele geçirildi. Şüphelilerin cep telefonlarını, herhangi bir resmi gümrük işlemine tabi tutulmaksızın yasal olmayan yollardan yurda soktukları, daha sonra elektronik kimlik bilgilerini değiştirererek, düşük fiyatlarla piyasaya sürdüğü belirtildi. Telefonların gerçek piyasa değerinin 150 lira ile 2 bin TL arasında değiştiği öğrenildi. Hatta, bazı şüphelilerin Çin’den çok sayıda telefon parçası getirdiği, bunları evlerinde birleştirip sattığı tespit edildi. 17 TL’ye mal olan bir telefonun, piyada 150’ye satıldığı kaydedildi. Kızılay’daki pasajlarda telefon satış işiyle uğraşan bazı şüphelilerin 3 dakika gibi bir sürede, parçaları birleştirerek, bir telefon yaptığı belirlendi. Mimarlardan ‘Afet Yasası’uyarısı Mimarlar Odası Ankara Şubesi Sekreter Üyesi Tezcan Candan Ankara’daki kentsel dönüşüm projelerine dayanak oluşturan Afet Yasası’nı eleştirdi. Candan, “Afet Yasası’ndaki en çarpıcı özellik, riskli yapı olarak tespit edilen alanlarda mal sahiplerinin hiçbir hakka sahip olmamasıdır” dedi. Mimarlar Odası’nın haftalık basın toplantısında kentsel dönüşüm ve koruma kurulunun faaliyetlerine yönelik uyarılarda bulunuldu. Kent gündemine ilişkin önemli noktalara değinilen toplantıya, sekreter üye Tezcan Candan ile yönetim kurulu üyesi Bülent Batuman katıldı. Toplantıda ilk olarak kentsel dönüşüm tartışılırken Afet Yasası ile birlikte hukuksuz bir ortamın doğacağı uyarısına dikkat çekildi. Candan, “Afet Yasası’ndaki en çarpıcı özellik, riskli yapı olarak tespit edilen alanlarda mal sahiplerinin hiçbir hakka sahip olmamasıdır” dedi. Batuman ise, Afet Yasası’nı, “olağanüstü hal yasası” diye niteledi. Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun Güvenpark’a yapılması planlanan dönmedolap projesine ilk önce onay verip, sonra aynı kararı iptal etmesini de eleştiren Batuman, “Evet oyu veren yetkililerin acilen istifa etmeleri gerekiyor” diyerek eleştirdi. Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek’i de eleştiren Batuman, “Gökçek, ellerini kurulun üzerinden derhal çeksin” dedi. Tezcan Candan ise kurulun, yapılması planlanan proje ile ilgili olarak dik durmadığını dile getirdi. Kararların siyasi baskılar sonucunda değiştiğini belirten Candan, “Siyasi baskı her dönem yapılabilir ancak koruma kurulu buna karşı çıkabilmeli” dedi. Ayrıca “onay” kararı ile ilgili olarak, “Onay kararının verildiği toplantıya Gökçek’in de katıldığı bilgimiz dahilindedir” dedi. Candan toplantının sonunda, koruma kurulunun faaliyetlerini, “sıkı takipteyiz” diyerek izlediklerini belirtti. ÖYM, Başkent Dağıtım AŞ’nin, özelleştirme kapsam ve programında olmayan yüzde 20 oranındaki hissesini de özelleştirme kapsamına aldı. Konuya ilişkin ÖYK kararı önceki gün Resmi Gazete’de yayımlandı. Söz konusu hisseler başka bir işleme gerek olmadan ve bedel alınmaksızın Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na (ÖİB) devredilecek. Kararı tepki gösteren CHP’li Levent Gök, “Ankara’nın mağduriyeti için düğmeye basıldı” dedi. Gökçek’in, Başkentgaz’ın özelleştirilmesine ilişkin daha önce yapılan ihalelerden sonuç alamadığını belirten Gök, “Gökçek, bugün var, yarın yoktur. Bu özelleştirme ileride başkenti yönetecek başkanın önemli bir gelir kaynağından mahrum kalması anlamındadır” diye konuştu. ‘BOTAŞ ve metro için özelleştirilecekti’ Gök, Başkentgaz’ın Anakent Belediyesi’nin Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ’ye (BOTAŞ) olan borcunun ödenmesi ve metroya kaynak aktarılması gerekçesiyle özelleştirmeye açıldığnı anımsattı. BOTAŞ’a olan borcun ödendiğini ve metro yapımının da Ulaştırma Bakanlığı’na devredildiğini belirten Gök, “Özelleştime gerekçeleri ortadan kalkmıştır. Kanuni dayanağı kalmayan bu özelleştirme ihalesi gerçekleşirse dava açacağız. Ankara halkının çıkarları Gökçek’in ihtirasına kurban edilemez” dedi. ‘Plansızlığın farkında mısınız?’ CHP Ankara Milletvekili ve İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Levent Gök, kanal çalışması nedeniyle kazılan ve bozuk olarak bırakılan Tevfik Fikret Caddesi’ni ve Hoşdere Caddesi’nde geçen yazdan beri tamamlanmayan altyapı çalışmalarını Meclis gündemine taşıdı. CHP’li Gök, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde şunları sordu: ¦ Yatırım programlarının uygulanmasında veya keyfi plansız yatırım uygulamalarında ve arıza müdahalelerinde yaşanan plansızlığın farkında mısınız? ¦ Tevfik Fikret Caddesi’nin derhal asfaltlanması işinin daha fazla geciktirilmesini önlemek bakımından Anakent Belediye Başkanlığı’nın dikkatini çekmeyi düşünüyor musunuz? ¦ Hoşdere Caddesi’nde Çankaya Lisesi ile Mesnevi Sokak arasının ivedilikle asfaltlanması için Anakent Belediye Başkanlığı’nı uyarmayı düşünüyor musunuz? DoubleTree By Hilton’dan basına iftar DoubleTree By Hilton Ramazan ayı nedeni ile basın mensupları onuruna iftar yemeği düzenledi. DoubleTree By Hilton Ankara yöneticilerinin ev sahipliği yaptığı iftar yemeğine Ankara’da bulunan gazete, dergi, ajans yöneticileri ve çalışanları katıldı. Basın mensupları kendilerine özel hazırlanan zengin iftar mönüsü eşliğinde sohbet edip, keyifli bir gece geçirdi. DoubleTree By Hilton Ankara Genel Müdürü Levent Özaygen basın mensuplarıyla bir arada olmaktan mutluluk duyduğunu belirterek, “On bir ayın sultanı Ramazan ayında, Bahçelievler’e ‘Muhabbet Sokağı’ ? Çankaya Belediesi Bahçelievler 69. Sokak’ı ‘Muhabbet Sokağı’ haline getirecek. Muhabbet Sokağı uygulaması ile 69. Sokak’taki kaldırım, tretuvar ve asfalt dokusu yenilenirken, kent mobilyaları, aydınlatma direkleri ile yepyeni bir eğlence sokağı oluşturulacak. Özgün sokak lambaları, saksı, tabela, tente, oturma grupları, park direği gibi objelerin sokağın konseptine uygun bizi bugüne kadar hiç yalnız bırakmayan, sürekli yanımızda olan değerli basın mensubu dostlarımızı iftar yemeğimizde ağırlamaktan ve birlikte olmaktan dolayı büyük mutluluk duyuyoruz. Daha nice güzel günlerde birlikte olmak dileğiyle” temennisinde bulundu. olarak tek tip düzenlenmesine uyularak yapılacağı Muhabbet Sokağı, sponsor desteğiyle belediyeye ek bir külfet getirmeden yapılırken, sokaktaki tüm unsurlarda Çankaya Belediyesi ve Muhabbet Sokağı kimliğini yansıtan unsurların yer almasına izin verilecek. Böylece Muhabbet Sokağı, Bahçelievler ve Çankaya’ya yepyeni bir renk katacak. Yetkililer, sokağın yapımına bayram öncesi başlanmasının ve kısa süre içerisinde de tamamlanmasının hedeflendiğini bildirdiler. C M Y B C M Y B