Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 31 AĞUSTOS 2012 CUMA A2 ANKARALI KİTAPLAR SAVAŞ SÖNMEZ CUMHURİYET’İN ÜTOPYASI: ANKARA Haz. Funda Şenol Cantek, Ankara Üniversitesi Yayınevi, Mayıs 2012, Ankara, 688 sayfa AÜSBF Kadın Çalışmaları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi olan Cantek, hazırladığı kitabın önsözünde “Ankara’nın kurumları, iklimi, mimari biçimleri, yaşam tarzları, kültürel ve sanatsal birikimi, resmi ve sivil mimarisi, gelenekleri, inanç sistemleri, sportif etkinlikleri ve önemli kişileriyle ele alındığını” belirtiyor. Kitapta, 43 yazar “çok değişik Ankaralar” işledikleri yazılarında sanki “Ankara’yı neden sevdiklerini” açıklıyorlar. İlginç bilgi, belge, bulgu ve fotoğrafların da yer aldığı kitap, yazarların kısa özgeçmişlerinin verilmesiyle son buluyor. Sayın Cantek’in benzer yeni yazıları toparlayarak, Ankara’ya ilgisini yeni kitaplarda sürdürmesini diliyoruz. ANKARA Kültür Sanat TÜRKSOYUluslararasıGençlikOdaOrkestrası,yenirepertuvarıylabaşkentte Ve Perde... Eren AYSAN aysaneren@hotmail.com Tarihi mekânda tarihi konser Genç sanatçılardan oluşan TÜRKSOY Uluslararası Gençlik Oda Orkestrası yepyeni bir repertuvarla yeniden başkentte. Orkestra, Ankara’nın tarihi mekânı Ankara Devlet Resim Heykel Müzesi’nde bugün konser verecek. TÜRKOY Uluslararası Gençlik Oda Orkestrası, başkentte konuk olacak. Orkestra, bugün Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi’nde, yarın da Anatolium AVM’de konser verecek. Orkestra daha sonra, 2 Eylül’de Antalya Side’ye, 5 ve 6 Eylül tarihlerinde ise Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne konuk olacak. TÜRKSOY’a üye sekiz Türk Cumhuriyeti; Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkiye, Özbekistan, Rusya Federasyonu’na bağlı Başkurdistan ve Tataristan cumhuriyetlerinden gelen genç sanatçıların konseri ise ücretsiz. Konserde sınırlı sayıda yer bulunduğu için katılmak isteyenler 491 01 00 numaralı telefonu arayarak yerlerini ayırtabilirler. ‘Dertler Derya Olmuş!’ ünlerdir yeni eğitim sistemine ilişkin tartışma G programları beyazcamda... Evin küçük bireyleri, Şölen ve Duru, kulak misafiri oldukları duyumlar yüzünden sıkıntıda. En sonunda Şölen, büyümüş de küçülmüş bir ifadeyle, “4+4+4, dert + dert + dert oldu” deyip işin içinden çıkıveriyor. Dokuz yaşındaki çocuğun söylediklerine koskoca adamlar itibar eder mi? Eğitim sistemimiz yıllardır evlere şenlik. Yetmişli yıllardan günümüze sinemaya uyarlanıp, döne döne izlenen, Rıfat Ilgaz’ın unutulmaz eseri, “Hababam Sınıfı”nı hatırlamayan yoktur. Ne acı ki, “Hababam Sınıfı” akla gelince çift dikiş okuyan öğrenciler, havada uçuşan kopyalar, dersi asmalardan söz açılıverir. Oysa yapıtta, bir özel okul patronun para hevesi, kapitalizmle eğitim anlayışının Mahmut Hoca üzerinden tartışılması, genç öğretmenlerin idealizminin süreç içinde budanması vardır. Rıfat Ilgaz 2 Temmuz 1993’e, Sıvas Katliamı’na dayanamayarak vefat etti. Son sözleri, Asım Bezirci ve babam Behçet Aysan üzerineydi. Hayatta olsaydı yeni yapıtında, mahalle aralarında pıtrak gibi çoğalan özel okulları, öğretim ve dini cemaatlerin ilişkisini, parasız eğitim talebiyle cezaevine giren iki binin üzerindeki öğrenciyi de yazmak zorunda kalırdı. 1996’da paralı eğitime karşı bir grup öğrenci, TBMM’de pankart açtığında üniversitede okuyordum. O dönemde tutuklanan öğrenciler için yapılan eylemlerin tanığıyım. Üstelik cezaevini boylayan öğrencilerden ikisiyle sonradan tanıştım. Bugün, iktidar partisi üniversitede harçların kaldırılması kararına imza attı. O gençlerin ellerinde, üniversiteye dönme hakkını elde etmek için mücadeleleri, gereksiz tutuklulukları, acı, kırgınlık ve hüzün kaldı. Peki yeni düzenleme ne anlama geliyor? Hababam Sınıfı filminden bir kare... Ortada bir hakkın iade edilmesi var. Ama gün geçtikçe çoğalan özel okullar düşünüldüğünde, yakın gelecekte, “yalnız parası olanlar için eğitim” anlayışının derinleşeceği kesin görünüyor... Amerika’da, Arkansas Little Rock’ta, önümden hızla geçen okul otobüslerini dün gibi hatırlarım. Little Rock, gizli ırkçılığın yaşandığı tuhaf bir yerdir. Siyahlarla beyazların ayrı sınıflardaki eğitimi 1957’de kalkmıştır. Bir iki kuşak öncesinin ıstırapları akıllarında ellenmeden durur. Peki değişen ne? Arkadaşım Milton söylemişti: Siyahlar eyalet okullarına, beyazlar ise özel okullara gidiyorlar. Kapitalizm böyle bir şeydir. Kendisi büyük zahmetlere girmeden ayrımı incelikle ayarlar! Peki idealist öğretmenlere ne demeli? Mahmut Makal’ın “Bizim Köy”ünü düşününce… “Orada bir köy var uzakta” şarkısını, “Burada bir köy var uzakta” diyerek değiştiren köy öğretmenlerini… Kendi öğrencisinin canı için hayatını hiçe sayan Orhan Asena’nın “Ayla Öğretmen”ini… Onlar yollarına devam ediyorlar. Robin Williams’ın muhafazakâr yapıyı delmeye çalışan öğretmeni canlandırdığı “Ölü Ozanlar Derneği” filmini olmadık koşullarda, yoksulluğun ortasında, aldıkları üç kuruş parayla yaşamaya çalışarak yaşıyorlar. Ve ben hâlâ o filmdeki, Ölü Ozanlar Derneği’ndeki, şiiri ezberleyerek değil, hissederek öğretmeye çalışan öğretmenlerin izini sürüyorum. Öğrencilerin Amerikan şiirinin büyük ustası Walt Whitman için yaptığı yorumları hatırlıyorum. Çünkü Whitman, benim biriktirdiğim parayla aldığım ilk kitabın, “Çimen Yaprakları”nın şairidir. Oysa eğitimi darmaduman etmek isteyenlerin sorusu bellidir: Whitman mı? O da kim? ‘Zardanadam’ başkente konuk oluyor Sadece kendi şarkılarını seslendirmek üzere 2001 yılında kurulan Türk rock grubu “Zardanadam”, başkentli rockseverlerle bir araya gelecek. Grup, başkentin yeni eğlence mekânlarından dePPo Performance Park’ta, konser verecek. “Zardanadam”, diğer tüm müzik gruplarından farklı. Albümlerini resmi internet sitesinden indirme olanağı sağlıyor. Yani grup, şarkılarını satmıyor, doğrudan ve ücretsiz olarak paylaşıyor. Bu özelliğinden ötürü de “Türkiye’de müzik piyasasında alternatif yol açan öncü grup” olarak biliniyor. İstanbul Beşiktaş’ta küçük bir yer tutup, 2001 yılında “sadece kendi müziklerini seslendirmek” üzere kurulan grup, Mart 2002’de “Tamamböceği”, Aralık 2002’de “Korsan” adlı selfalbümlerini, Mayıs 2003’te “Süreyya” ve Ocak 2004’te “Sevgililer Günü” selfsingle albümlerini piyasaya sürdü. 2004’te yine “Dibini Gör” albümlerini yayınlayan grup, 2002 yılında “KemancıZine” tarafından “Yılın En İyi SelfAlbümü” ve “İkinci En Yeni Topluluğu” ödüllerini aldılar. Müzikten kazandıkları tüm geliri de yine müziğe aktaran “Zardanadam” dostlarının da katkısıyla “Tamamböceği” albümlerinin 5 bin, “Korsan” albümlerini de yaklaşık 7 bin 500 kopyasını sevenlerine ulaştırdılar. “Dibini Gör” adlı albümlerinin yayınlandığı dönemde de grup üyeleri arkadaşları Serkan Aktaş’ı geçirdiği bir hastalık nedeniyle yitirdiler. Bu olay, “Zardanadam” grubunun sancılı bir süreç geçirmesine neden oldu. Grup üyeleri her konserlerinde Aktaş’ı anıyor ve “O her daim bizimle” vurgusunu yapıyor. Bu dönemi güçlükle atlatan grup, Temmuz 2006’da da “Kalbim Yok” adlı albümlerini çıkardılar ve bu albümü de sevenlerine ücretsiz olarak dağıttılar. Grup, katıldıkları festivaller ve programlarla da geniş bir dinleyici kitlesine sahip. Çoğu İTÜ’lü Grubun vokalistliğini Erbatur Çavuşoğlu yapıyor. Çavuşoğlu yükseköğretimini Mimar Sinan Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nde tamamlamış bir isim. Ancak müzikle çok daha ilgili olduğundan kendi mesleği yerine müziği tercih etmiş. 17 yıl gibi bir sürece 120’den fazla şarkı sözü yazdı. 1995 yılında Erol Uras’tan şan dersleri de alan Çavuşoğlu, 19961997 yıllarında da İngiltere’ye gitti. Burada yine vokalist ve gitarist olarak “Railway Folk” adlı rock’n roll cover grubuyla çeşitli konserler verdi. Utku Doğruak da grubun bir diğer vokalisti, aynı zamanda ritm gitaristi. Ancak Doğruak, geri vokalde. O da Çavuşoğlu gibi yükseköğretimini müzik üzerine yapmadı. İTÜ Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Bölümü mezunu. Ancak o da arkadaşı Çavuşoğlu gibi lise yıllarından bu yana gitar çalıyor. Grup için besteler de yapıyor. Grubun solo gitaristliğini ise Tolga Kaya yapıyor. O da İTÜ Endüstri Mühendisliği Bölümü mezunu. Üniversitedeyken İstanbul’da çeşitli gruplarda çalışan ve konserler veren bir isim. “Zardanadam”ın kuruluşundan itibaren de grupta yer alıyor. Grubun davulcusu ise Cem Polat. 1999’da, Hiphop’ta Arıkan Sırakaya ve Selami Sevinç’ten davul dersleri aldı. Bas gitarda ise Paşa Altın yer alıyor. Paşa Altın da Doğruak ve Kaya gibi İTÜ mezunu. Grubun tek güzel sanatlar mezunu ismi ise Utku Kırca. Kırca da Paşa Altın gibi grubun bas gitarcısı. Kocaeli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Kontrabas Bölümü mezunu. Halen de Yeditepe Üniversitesi Müzik Öğretmenliği Bölümü’nde yüksek lisans yapıyor. Grup, 15 Eylül’de, başkentin yeni eğlence mekânlarından Kızılay’daki dePPo Performance Park’a konuk olacak. Bu kez kendi şarkılarını başkentliler için seslendirecek. Başkentli çocuklar Eskişehir’e davetli Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in ve geçtiğimiz günlerde yaşamını yitiren Ankaralı tiyatro sanatçısı ve rejisör Ergin Orbey’in desteğiyle kurulan Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu (EBBŞT) bu sezon başkentli çocukları Eskişehir’e davet ediyor. EBBŞT, 20122013 tiyatro sezonunda sahneleyeceği yeni çocuk oyunu “İlk Aşk” ekim ayında minik izleyicilerle buluşacak. Provaları devam eden ve yeni sezonda sahnelenmeye başlayacak olan “İlk Aşk” adlı çocuk oyununa başkentli çocuklar da davetli. Oyununun proje tasarımını ve yönetmenliğini, daha önce de “Merhaba Gölgem” ve “Küçük Kara Balık” adlı oyunların yönetmeni Ali Eyidoğan üstleniyor. Oyun, günümüz dünyasında rekabete ve birbirleriyle yarışmaya zorlanarak, kollektif hareket etmekten uzaklaştırılan çocuklara daha duygusal, daha keyifli ve paylaşıma dayalı bir dünya sunuyor. Bir erkek ve bir kız çocuğunun birlikte yarattıkları bu dünya, masum duygularla ve sevmenin hakkını vererek büyümeyi önerirken, yetişkinlere de derinlerde kalmış ilk aşklarını anımsatıyor. Müzikleri, Ali Eyidoğan, Onur Ermez ve Benan Ayvaz’dan oluşan “Luna Bando” grubu tarafından gerçekleştirilen müzikli çocuk oyununda, İlke Özkaya ve Gözde Şencan rol alıyor. Fatih Erkoç, Kerem Görsev’le aynı sahnede “Ellerim Bomboş”, “Gitme”, “Bırakma” gibi şarkıların sevilen ismi Fatih Erkoç, caz müziğinin ünlü isimlerinden Kerem Görsev ile başkentte aynı sahneyi paylaşacak. Erkoç ile Görsev, 21 Eylül’de, saat 21.30’da, Atılım Üniversitesi’nin İncek’teki yerleşkesinde canlı performans gösterecekler. Görsev ile Erkoç konserde, birçok caz eseri seslendirecekler. KORSAN KİTAP KÖTÜ BASILIR. OKUMA ALIŞKANLIĞINI YOK EDER. BESAM Telefon Eposta 31 Ağustos 2012 Cuma C M Y B C M Y B : Cumhuriyet Vakfı adına Orhan ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni : İbrahim YILDIZ Ankara Temsilcisi : Utku ÇAKIRÖZER Sorumlu Müdür : Miyase İLKNUR Sahibi Sayfa Editörü Reklam Müdürü Satış Koordinasyon : Okan AKYÜREK : Kerim TAŞKAN : Osman ÖZER Yazışma Adresi : Cumhuriyet Gazetesi Ankara Bürosu,Ahmet Rasim Sokak No:14 06550 Çankaya : 0312 442 30 50 : ankcum@cumhuriyet.com.tr Yayımlayan : Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Basıldığı Yer : DPC Doğan Medya Tesisleri Dağıtım : YAYSAT Yerel ve süreli yayın