Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 TEMMUZ 2012 CUMA CUMHURİYET SAYFA Kent ANKARA Ankara İl Milli Eğitim Müdürü Aydoğan: A3 Prof. Dr. Kasapoğlu, metro çalışmaları sırasında yaşanan göçüğe ilişkin CAnkara’ya konuştu: ‘Anakent sabıkalı’ İKLİM ÖNGEL ‘Okullar eylüle kadar değişebilir’ SİNAN TARTANOĞLU ‘Al birini vur ötekine’ Kasapoğlu, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın “Normal, dünyanın her yerinde olur” şeklindeki açıklamalarını, “pişkin bir tavır” olarak değerlendirdi. Pavyonlar hâlâ kapanacak... SİNAN TARTANOĞLU Talatpaşa Bulvarı üzerinde ikâmet eden 160 yurttaş, 2010 yılında, “kamu düzenini bozduğu ve insanların sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını engellediği” gerekçesiyle, bulvardaki eğlence merkezlerinin ve otogalerilerinin kaldırılması istemiyle TBMM Dilekçe Komisyonu’na başvurmuştu. Yurttaşlar dilekçelelerinde, şunları kaydetmişti: “Bu işyerlerinden kay naklanan çevre ve asayiş sorunları nedeniyle konutlarda oturanların güvenliği ve huzuru ihlal ediliyor. Sarhoş kişiler, mahalle sakinlerini rahatsız ediyor, sık sık ölümlü olaylara varan kavgalar yaşanıyor, fuhuş yapılıyor, uyuşturucu pazarlanıyor, gürültü kirliliği yaşanıyor, insanlar tehdit ve taciz ediliyor. Silah sesleri eksik olmuyor. Bu bölge oturanların salt burada oturmaktan dolayı saygınlığı zedeleniyor.” Bulvar sakinleri, dilekçelerinde ayrıca, “defaat le yetkili idari makamlara şikâyet ve talep başvurusunda bulunmalarına karşın, ilgili idarelerin sorunlarını çözemediklerini, asayış ve kamu düzeninin sağlanamadığını” kaydetmişlerdi. Dilekçe Komisyonu Genel Kurulu ise şikâyetler üzerine, 29 Haziran 2010 tarihinde, “Ankara Anakent, Çankaya ve Altındağ belediyelerinden bulvar üzerindeki eğlence mekânlarının uygun bir bölgeye veya merkeze taşınmasına ilişkin planlama ve altyapı çalışma 300 Spartalı’dan sonra 300 Yozgatlı Ankara’da yaşayan Yozgatlılar, Altınsu Köyü Derneği öncülüğünde düzenlenen piknikte buluştular. Başkentin farklı semtlerinde yaşayan hemşeriler, Pursaklar’ın mesire alanında gerçekleştirilen piknikte bir araya gelerek, hasret giderdiler. Çocuk, genç, yaşlı, kadın, erkek her kesimden 300’e yakın Yozgatlının katıldığı programda semaver başında koyu sohbetler edildi, mangallar yakıldı. Davul zurna eşliğinde halaylar çeken köylüler, birlik ve beraberliklerine yeni halkalar eklediler. 800 kilometre yol katederek köylülerini Ankara’da yalnız bırakmayan Altınsu Köyü Muhtarı Mehmet Kocataş, “Köyümüz, sosyoekonomik nedenlerden dolayı hızla göç verdi. Bu göçlerin en yoğun olduğu olduğu şehirler arasında Ankara geliyor. Köylülerimiz burada hiç gurbet hayatı yaşamıyor” dedi. larının başlatılmasını” istedi. Kurul ayrıca, “Ankara Valiliği; Çevre, Bayındırlık ve İskan, Sağlık ve Emniyet il müdürlüklerinden oluşturulacak bir komisyonun eğlence mekânlarının imar, sağlık, çevre ve kamu düzeni bakımından gerekli şartları taşıyıp taşımadıklarını denetlemesini”, kolluk denetiminin sıkılaştırılmasını, “bulvara MOBESE güvenlik sisteminin kurulmasını” talep etti. Ancak Dilekçe Komisyonu’nun talepleri yerine getirilmedi. Çünkü, son olarak 155 yurttaş daha, “Bulvarda kamu düzeninin bozulduğu iddiasıyla, eğlence sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin ve bölgede oto alım satımı yapan işletmelerin başka bir yere taşınmasını” için komisyona başvurdu. Komisyon, 3 Temmuz’da, 2010 yılında aldığı kararda, sorunun çözülmesi için yetkililerden istenenleri yineledi ve “dilekçe hakkında başka bir işlemin yapılmasına yer olmadığına” karar verdi. Cadde üzerinde çok büyük kavgaların yaşandığını belirten bulvar sakinleri, “Pavyonların bazıları kapanıyor ama yerine yenisi açılıyor. Onların bulvardan taşınması gerekiyor ancak, korktuğumuz için biz taşınıyoruz” dedi. Fotoğraf: Necati SAVAŞ Kızılay Çayyolu hattı metro çalışmaları sırasında Hava Kuvvetleri Komutanlığı yanında meydana gelen ve bir yurttaşın yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan göçük olayına, konunun uzmanlarından tepki gelmeye devam ediyor. Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Jeoloji Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Erçin Kasapoğlu, çalışmaların Ankara’nın jeolojik yapısı dikkate alınmadan yapıldığını belirterek, konuya ilişkin üniversitelerden uzmanlarla görüşülmesi gerekteğini kaydetti. Kasapoğlu, Ankara’nın yeraltında güneyden kuzeye doğru inen örtülü dereler olduğunu söyledi. Derelerin üzerinde 15 metreye yakın bir toprak örtüsü bulunduğu için gömülü olduğunu dile getiren Kasapoğlu, “Bu dereler kireç taşlarıyla besleniyor. Dolayısıyla yeraltında, yüzeydeki gibi kuvvetli olmasa da sızıntı şeklinde akan dereler var” dedi. Metro inşaatlarının ise doğubatı yönünde yapıldığını belirten Kasapoğlu, “Bu akan derelerin önüne, akış yönüne dik metro inşa ederseniz bu baraj inşa etmekle aynı anlama gelir” dedi. Kasapoğlu, gelen suyun tünel duvarının arkasında birikeceğini ve biriktikçe basıncın artıp duvara yükleneceğini ve sonuşta çatlama hatta yıkım dahi olabileceğini kaydetti. Bunun engellenmesinin çok basit olduğunu söyleyen Kasapoğlu, “Oradaki suyun ya yönü değiştirilecek ya da su pompayla alınacak ve başka yere boşaltılacak” diye konuştu. Bakanlıkların olduğu bölgede de metronun doğubatı aksında inşa edildiğini dile getiren Kasapoğlu, göçüğün gerçekleşmesine ilişkin, “Tünelin derinliği 20 metreymiş. Gömülü dere yatakları da 1518 metre civarında, yani tünelin üzerinde. Tünel açıldığında gelen sular dere yatağındaki çakıl, kum, kil gibi malzemeleri açılan tünelin içerisine atıyor. Dolayısıyla dere yatağında 2 metreye yakın bir boşluk oluşuyor. Altta boşluk olunca üstteki malzeme de göçüyor. Onun içine de masum bir yurttaşımız düşüyor. Olay budur” açıklamasını yaptı. “Dünyanın neresinde böyle bir şey görülmüş?” diye soran Kasapoğlu, “Bilinmedik durumlarla karşılaşılabilir. Anlaşılamayan, gözden kaçan bir durum yaşanabilir ama Ankara’da ya şanan sürpriz değildi, bilinen bir durumdu” dedi. Bakanlığın ve belediyenin konuya ilişkin tavrının belli olduğunu söyleyen Kasapoğlu, “Al birini vur ötekine. Hem bilgisizler, hem cahiller, hem de sorumsuzlar. Benim tepkim buna. Yaptıkları her iş böyle. Kafalarına nasıl eserse öyle yapıyorlar. İhaleleri ‘bilgili, bilgisi, tecrübeli, tecrübesiz’ demeden yandaş firmalara veriyorlar. Bu işin başlangıcı Anakent Belediyesi’dir” diye konuştu. Fizibilite çalışmasının yapılabileceğini, bunun için çok geç olmadığını söyleyen Kasapoğlu, “Bu tür acı olayların tekrar yaşanmaması için bölgenin jeolojik özelliklerinin belirlenerek, bir fizibilite raporu hazırlanıp ondan sonra uygulamaya geçilebilir. Ancak Anakent Belediyesi bu aşamayı pek çok çalışmada göz ardı ediyor. Zararın neresinden dönülürse kârdır. Fizibilite çalışması yapmazlarsa sorunlarla karşılaşmaya devam edecekler. Ancak manteliteleri ‘Ben aklıma estiği gibi yaparım. Sorun olursa düzeltirim’ olduğu sürece bu iş çok zor” diye konuştu. Şebeke suyunda skandal! MERT TAŞÇILAR Kimya Mühendisleri Odası’nın dün gerçekleştirdiği basın toplantısında Ankara’nın şebeke suyunun zehirli olduğu açıklandı. Başkan İbrahim Akyürek ve ikinci başkan Erkin Etike’nin yaptığı açıklamada Ankara İl Sağlık Laboratuvarları tarafından yapılan incelemelerde Çankaya, Yenimahalle, Mamak ve Etimesgut’ta bulunan 4 noktadan alınan numunlerin normalden 4 kat daha fazla alüminyum içerdiği tespit edildi. Yaklaşık 2 milyon 400 bin kişinin yaşadığı 4 noktada kirliliğin 1 aydır sürdüğünü belirten Erkin Etike, ellerindeki raporun 22 Haziran tarihinde yazıldığını belirtti. Devletin resmi raporlarının bunu belirlediğine dikkat çeken Etike, amaçlarının birilerini suçlamak olmadığını söyledi. Ancak Anakent Belediyesi’nin ve Sağlık Bakanlığı’nın durumun tespit edilmesine rağmen bir ay boyunca açıklama yapmamasına anlam veremediklerini belirtti. Odanın açıklamasına göre normal oranın 200 mikrogram bölü litre olması gerekirken, Sağlık Bakanlığı’na bağlı Ankara İl Sağlık Laboratuvarı’nın tespit ettiği rakamlar ise şöyle: rındaki sorunu ilerletebileceği ve kemik hastalıklarına neden olacağına dikkat çekti. Çetin’den soru önergesi CHP Ankara Milletvekili İzzet Çetin, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in yanıtlaması istemiyle Meclis’e bir soru önergesi verdi. Önergede, Kimya Mühendisleri Odası’nın açıklamalarına ve Sağlık Bakanlığı’nın tespitlerine atıfta bulunularak şu sorulara yer verildi: ¦ Halk sağlığında ciddi tehlike yaratan bu durumla ilgili olarak Ankara Anakent Belediyesi neden bir uyarı yapmamıştır? ¦ Ankara halkının şebeke suyunu endişesiz bir şekilde kullanabilmesi için hangi çalışmalar yapılmaktadır? ¦ Halk sağlığının korunması konusunda sorumsuzca davranan Ankara Anakent Belediyesi yetkilileri hakkında bir soruşturma ve inceleme yapılacak mıdır? ¦ Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi’nin (ASKİ) nin internet sitesinde Haziran ayında neden Ankara halkı kandırılarak gerçekte sınır değerler aşılmış olduğu halde normal değerler yayınlanmıştır? Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü, okulların 4+4+4 Yasası gereği dönüştürülmesine ilişkin çalışmalarını 19 Haziran gününde tamamladı. Listenin yayınlanması, velilerin itirazlarını da beraberinde getirdi. Son olarak Batıkent İlköğretim Okulu, Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün aldığı karar ile ortaokula dönüştürüldü. Okulda, ilkokul seviyesinde öğrencileri olan veliler ise Ankara Valiliği önünde eylem yaptı. Okullarının ilkokul ortaokul birlikte düzenlenmesini isteyen veliler adına açıklama yapan Süheyla Taştan, “Çocuklarımız birer eşya gibi bir yerden bir yere naklediliyor, kardeşler birbirinden ayrılıyor. Okullarımız bölünerek çocuklarımız uzak mesafelerdeki okullara gönderilmiyor, bizler de servislere mahkum ediliyoruz. Öğretmenini yitiren çocuğun yaşayacağı travmayı beklemek ve görmek istemiyoruz” dedi. Yoğun itiraz olursa... Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in 5 Haziran 2012 tarihli genelgesinde, “20112012 eğitim öğretim yılında 1, 2 ve 3. sınıfta olup 2012 Eylül ayı itibarıyla 2, 3 ve 4. sınıfı okuyacak öğrenciler bakımından, okumakta olduğu okul ortaokula dönüştürülmüş ve ilkokul olarak bilinen okulun mesafesi fazla değilse ve velilerin de yoğun itirazı bulunuyorsa, ilkokul olarak belirlenen okullara nakilleri yapılacak, aksi halde bulundukları okullarda öğrenim görmeye devam edeceklerdir” ifadeleri yer aldı. Dönüşüme itiraz eden Batıkent İlköğretim Okulu velileri, Eğitimden Sorumlu Vali Yardımcısı Mustafa Tapsız’dan da, “Okulların belirlenmesi ile ilgili olarak uygulamada zaman zaman hatalar yapıldığını, ancak tüm taleplerin incelenmesinin ardından gerekli düzenlemelerin gerçekleştirileceğini” yanıtını aldı. ‘İtirazlar değerlendirilir’ Ankara İl Milli Eğitim Müdürü Kamil Aydoğan ise, Batıkent İlköğretim Okulu velilerinin itirazına ilişkin, “ilkokul olarak düzenlenen okul, çocukların eski okullarına çok yakın, en fazla 500 metre” bilgisini verdi. Ankara’daki bütün okulların bu esasa göre dönüştürüldüğünü belirten Aydoğan, “Ama yine de Sayın Bakan’ın genelgede de belirttiği gibi, bireysel istekler dışında yoğun itiraz olursa biz değerlendiriyoruz. Yayınlanan okul dönüşüm listesi nihai, kesin liste değil. İtirazlar değerlendiriliyor. Dönüşüm listesi eylül ayına kadar değişebilir” dedi. ¦ Çankaya: 838 mikrogram / litre ¦ Yenimahalle: 518 mikrogram / litre ¦ Mamak: 884 mikrogram / litre ¦ Etimesgut: 611 mikrogram / litre Hastalık yaratabilir Suda yüksek oranda alüminyum oranı bulunmasının uzun vadede birçok hastalığa neden olacağını açıklayan ikinci başkan Erkin Etike, bu konunun sağlık odaları tarafından ayrıca araştırılması gerektiğini belirtti. Etike, ilk araştırmalara göre vücutta alüminyum birikmesinin, sinir sistemini bozabileceği, çocuklarda hafıza kaybı yaratabileceği, kronik böbrek hastala Fotoğraf: Necati SAVAŞ C M Y B C M Y B