Katalog

03 MAYIS 2012 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA Kent ANKARA A3 ANKARANT Murat KIŞLALI [email protected] İşçi bayramında milletvekilleri tatil olmasına karşın, işçiler çalışmaya devam etti Kent Değil Rant Konseyi nkara Kent Konseyi 27 Nisan Cuma günkü toplantısında bir karar aldı. Kent Konseyi mali açıdan Anakent Belediyesi’ne bağlı. “Oluşturduğu görüşler değerlendirilmek üzere” Anakent Belediyesi Meclisi’ne gönderiliyor. Yani bağlayıcılığı yok. Konseyin cuma günü aldığı karar, Belediye Meclisi’nde, Başkan Melih Gökçek’in önüne gelecek. Merak ediyorum acaba nasıl karşılanacak? Bir (parantez içinde) egzersiz yapayım dedim: “Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampusü girişinden Eskişehir yoluna paralel devam eden ve (arada bir kısmını Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ağaçlandırdığı alandaki mevcut ve olası yeşillikleri katlederek) ODTÜ Teknokent kavşağına bağlanan Angora Caddesi’nin gerekirse ODTÜ’nün altından bir tünelle geçerek (ki bu şekilde yapılacak yaklaşık 2 kilometrelik üçer şeritli bir tünelin bedeli yine yaklaşık 100 milyon TL olacağından, ya böylelikle yaratılan rant paylaşılıp ya da daha da iyisi daha önce hep ifade ettiğimiz gibi buradan, tünelden yaklaşık 2 kat daha pahalı olacak bir viyadükle, kazalarda çocukların üstüne 120 km ile giden bir arabanın düşeceği ihtimalini de görmezden gelerek, ODTÜ’nün üstünden doğrudan geçip) Anadolu Bulvarı’na bağlanarak oradan Konya Yolu’ndan Dikmen istikametine giden ve yeni yapılan bulvara bağlanması, (ki bu şekilde de, batı aksı ile kent arasında üstelik de metro hattının gelecek seçimlerden önce biteceği sözü verilmesine rağmen daha fazla araç trafiğini teşvik ederek ODTÜ ile Konya yolu arasında kalan Eskişehir yolu ve çevresi ile Çukurambar’da son yıllardaki imar değişiklikleriyle yaratılan yeni rant merkezlerinin rantlarını katlatıp) devamında Dikmen Pazarı’nın altından (ki bu da, daha fazla maliyet ve daha fazla kaynak aktarımı demek olacak) mümkünse (ki mümkün, çünkü zaten alttan başka türlü geçemeyeceğimiz için) bir tünelle (hani şu son dönemde yıkmakta olduğumuz ve bu yüzden direnişle karşılaştığımız) Dikmen Vadisi 4. ve 5. etaplardan uygun olan bir yerden (diğer bir deyişle, bize oy vermedikleri için en uzun sürede yapılıp, en pahalı olarak gözükecek ki rant yaratalım yerden) çıkartılıp Turan Güneş Bulvarı’na (ki böylelikle, her yere yaptığımız altgeçitlerden TRT kavşağına yapmadığımız için zaten bugünkü durumda Oran ve İncek’in yükünü taşıyamayan bu bize oy çıkmayan bölgeyi daha trafiğe boğarak, hem de iş yapıyor görünerek) bağlanması.” Meclis durdu, işçi durmadı FIRAT KOZOK A TBMM yerleşkesi içerisinde bir süredir yapımı süren ek hizmet binaları inşaatında resmi tatil olan 1 Mayıs’ta mesai durmadı. Tandoğan ve Sıhhiye’deki iki ayrı kutlamaya neredeyse eşit mesafede, 2 kilometrelik uzaklıkta bulunan yerleşke içerisindeki devasa inşaatta görevli işçiler her zamanki mesailerini bayramda da sürdürdü. İşçilerden kimi, beton pompalarıyla inşaata çimento döktü, kimisi tuğla taşıdı. Emekçiler, aileleri Ankara’da olmadığından ve biraz daha fazla para kazanabilmek için bayram gününü iş gününü çevirdiler. 1 Mayıs’ı resmi tatil ilan eden TBMM’deki bu görüntü bir başka 1 Mayıs öyküsü oldu. İnşaatın müteahhitliğini üstlenen Haşemoğlu İnşaat ise, işçilerin 1 Mayıs mesaisi nedeniyle fazla mesai ücreti aldığını açıkladı. Şirketin İnşaat Müdürü Devlet Altunakar, “Biz Cumhuriyet Bayramı dışında tüm bayramlarda çalışıyoruz. Projenin bitiş tarihine işi yetiştirmeyi hedefliyoruz” dedi. İşçilerin kendi istekleriyle mesai yaptıklarını vurgulayan Altunakar, “Bu durum onların da işlerine geliyor. Ankaralı olmadıkları için, burada yatmaktansa çalışmayı tercih ediyorlar. Zaten biz bu konuda onlardan muvafakat da alıyoruz” dedi. C Ankara 1 Mayıs’ta İşçi Bayramı’nı kutlayan işçilere kulak verdi: ‘Sürekli iş arayanlar’ MERT TAŞÇILAR 15 yıllık işçi olduğunu belirten Kenan Akın miting alanının bu yıl “gayet güzel” olduğunu söylüyor ama örgütlülük anlamında eksiklik olduğuna dikkat çekerek “Yapmamız gereken bilimsel olarak örgütlenmektir” diye konuşuyor. Akın, iktidarın işçi yanlısı gözükerek sendiklaşmayı bitirmeye yönelik uygulamalarda bulunduğunu düşünüyor. “AKP takiye yapmakta” diyor. Ertuğrul Kıymaz Çankaya Belediyesi’nde çalışıyor. Başka yerlerde de çalıştığını belirten Kıymaz “Şimdi rahat çalışıyorum ama daha önceden işe alınırken okuduğum gazetelere kadar soruyorlardı” diyor. Ayrıca miting alanının da güzel ve eğlenceli olduğunu de sözlerine ekliyor. 38 yaşındaki Kürşat Doğru 5 senedir sözleşmeli olarak çalıştığını söylüyor. Sözleşmeli olmanın en büyük sıkıntısının kışın işsiz dolaşıp, yazın çalışmak olduğunu anlatan doğru “Sürekli iş arar bir halde dolaşıyorsun” diyor. Mitinge oğlu ile birlikte katılan Giresunlu işçi Mustafa Kasapoğlu ise “Açlık sınırının 900 lira, asgari ücretin 700 lira olduğu bir ülkede yaşanabilir mi?” diyerek işçi ücretlerinin arttırılmasının gerekli olduğuna dikkat çekiyor. 17 mahallede yaşanan otobüs sıkıntısı ideolojik mi? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Otobüs saatleri düzensiz olan, sağlıklı ulaşım hizmeti alamayan toplam 17 mahallenin halkı isyan etti. Mimar Sinan Mahallesi Muhtarı Ali Karakul, “Konya’dan 2 saatte, Kırıkkale’den 1 saatte gelen otobüsler bizim mahallelere Ulus’tan 2 saatte gelmektedir” dedi. Çankaya ilçesine bağlı Mimar Sinan, Zafertepe, Göktürk, Metin Oktay, Muhsin Ertuğrul, Bayraktar, Umut, Murat, Bağcılar, 100. Yıl, Büyük Esat, Küçük Esat, Esatoğlu, Doğuş, Tınaztepe, İncesu, Kültür mahallelerine düzenli otobüs hizmeti verilmemesi nedeniyle mahalle halkları Mimar Sinan Mahallesi Muhtarlığı önünde dün basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada, 160 nolu belediye otobüsünün bu mahallelerin hepsini dolaştığı ve hepsine de uzun aralıklarla geldiği belirtildi. Mimar Sinan Mahallesi Muhtarı Ali Karakul, “Konya’dan 2 saatte Kırıkkale’den 1 saatte gelen otobüsler bizim mahallelere Ulus’tan 2 saatte gelmektedir” dedi. Açıklamaya CHP Ankara İlçe Başkanı Mehmet Perçin de destek verdi. Perçin sağlıklı ulaşım hizmeti verilmemesi konusunda “Bu bölge siyaseten cezalandırılıyor” yorumunu yaptı. GÖRÜŞ Şükrü KARAMAN Nazlıaka,TBMM Genel Kurulu’nda GaziYerleşkesi’ni gündeme getirdi: Ankara’da Türkİş Var mı? nkara ve Taksim’deki 1 Mayıs’ı izlerken, A alanlardaki kutlamalarda sürekli öncü konfederasyon olarak yer alan Türkİş’in, bu yıl buralarda olmaması tabanını ve emekçi kesimi üzdü. Yapısında bulunan 35 sendika ve yüz binlerce üyesi ile Türkiye’nin en büyük işçi sendikaları konfederasyonu Türkİş’in çalışma yaşamındaki diğer konulardaki çekinceli yaklaşımlarda bulunması gibi, bu yılki 1 Mayıs’ı Ankara ve Taksim yerine, Bursa’da kutlaması son derece düşündürücüdür. Çünkü Taksim Meydanı ile Ankara’daki Sıhhıye Meydanı 1 Mayıs ile bütünleşmiştir. Elbette ki, DİSK, Hakİş, MemurSen, KESK ve diğer sivil toplum örgütlerinin 1 Mayıs’a sahip çıkarak, kutlamaları Ankara ve Taksim’de gerçekleştirmeleri sevindirici. Ancak itirazımız, bugüne değin, bu kutlamalara öncülük eden Türkİş’in buralarda yer almamasınadır. 1952 yılında kurulan ve emekçi kesiminin belleğine kazınan“Ankara’da Hükümet Var. Ankara’da Türkİş Var’’ sözlerinin sahibi Seyfi Demirsoy, Bülent Ecevit hükümeti ile imzaladığı “Toplumsal Anlaşma” ile anımsanan Halil Tunç, İbrahim Denizcier, Şevket Yılmaz gibi efsane sendikacıları yanı sıra, Bayram Meral, Salih Kılıç gibi sendikacıların başkanlığını, unutulmayan madenci yürüyüşünün lideri Şemsi Denizer’in Genel Sekreterlik yaptığı Türkİş’in o günlerden bu günlere gelmesi gerçekten üzüntü verici. Ulusal İstihdam Stratejisi ile kıdem tazminatının kaldırılarak fona dönüştürülmesi, esnek çalışma modelleri, özel istihdam büroları ve bölgesel asgari ücret gibi düzenlemelerin getirileceğinin belirtildiği bu günlerde Türkİş’e önemli görevler düşeceği aşikârdır. Kıdem tazminatını işçinin namusu sayan ve kaldırılmasını “genel grev” gerekçisi olarak gören Türkİş’in bu düzenlemeler karşısında takınacağı tavır da doğrusu merak konusu. İzlediği politika karşısında sendikal çevrelerde “Ankara’da Türkİş Var mı?” sorusunu gündeme getiren Türkİş yönetiminin genel kuruldaki muhalif sendikaları kucaklayarak, efsane başkan Seyfi Demirsoy’un “Ankara’da Türkİş Vardır” sözünü yeniden yaşama geçirmesi, üzerindeki ölü toprağını silkeleyerek etkin hale gelmesi çalışanların en büyük beklentisidir. Çünkü Türkiye’nin Türkİş’e her zaman gereksinimi vardır. Haksız mıyım Sayın Mustafa Kumlu, Sayın Pevrul Kavlak, Sayın Ergun Atalay, Sayın Ramazan Ağar ve Sayın Nazmi Irgat? ‘Emanete hıyânet olmaz’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, Gazi Yerleşkesi’nin Bakanlar Kurulu kararıyla kentsel dönüşüm alanı ilan edilmesi ve Başbakanlık Konutu yapılması kararına ilişkin, “Gazi Yerleşkesi Atatürk’ün emanetidir. Emânete hıyânet olmaz” dedi. CHP Ankara Milletvekili Nazlıaka, dün gerçekleştirilen TBMM Genel Kurulu’nda “Gazi Yerleşkesi”ne ilişkin söz aldı. Nazlıaka, AKP iktidarı döneminde yerleşkenin 1 derece sit alanından 3. dereceye düşürüldüğünü anımsatarak, bu değişimi “Böylelikle yerleşke, konut kullanımına da açılabilecek bir alana dönüştürülmüştür” diye yorumladı. Bu değişikliğin ardından Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun “Gazi Yerleşkesi’nde iddia edildiği şekilde yapılaşmaya gidilmeyeceğini” söylediğini ve bakanın “Benim sözüm senettir” şeklinde ifadeleri bulunduğunu dile getiren Nazlıaka, “Dönüşüm hangi amaçla gerçekleştirilmiştir?” diye sordu. Nazlıaka’dan bakana fidan AKP’yi “Geçmişe saygı duymayan geleceğe değil, ranta yatırım yapan zihniyet” olarak tanımlayan Nazlıaka, “Gazi Yerleşkesi’ne Ak Konut yapılması planlanıyor” dedi. Nazlıaka şunları kaydetti: “‘Burası Atatürk’ün mirasıdır, vasiyetidir’ dedik. Sizler mirasyedi olarak ‘Gazi Yerleşkesi’ni paylaşalım, ranta açalım’ diye anladınız. O zaman şöyle anlatalım: Burası Atatürk’ün mirası değil, emanetidir. Ormancılığın simgesi meşe fidanını Sayın Bakan’a hediye ediyor ve diyorum ki: Gazi Yerleşkesi Atatürk’ün emanetidir. Emanete hıyânet olmaz.” BİZE YAZIN Görüşlerinizi, eleştirilerinizi, karşılaştıklarınızı yazın: [email protected], (Tel: 442 30 50) C M Y B C M Y B