Katalog

SAYFA CUMHURİYET 03 MAYIS 2012 PERŞEMBE A2 ANKARA Kültür Sanat Eğitim RüzgâRİstasyonu A. Adnan AZAR aazar56@gmail.com ‘Özgürlük Emek İster’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Uluslararası İşçi Film Festivali İstanbul, Ankara, İzmir ve Diyarbakır’da 17 Mayıs tarihleri arasında eşzamanlı olarak “Özgürlük Emek İster” konusuyla gerçekleşiyor. Türkiye’den ve dünyanın dört bir yanından, emekçilerin yaşamlarını ve mücadele deneyimlerini izleyicilerle buluşturmayı ve Türkiye’de işçi filmi üretimini özendirmeyi amaçlayan festival, SineSen (DİSK), Dev Sağlıkİş (DİSK), Birleşik Metalİş (DİSK), Havaİş (TÜRKİŞ), Petrolİş (TÜRKİŞ), Koopİş (TÜRKİŞ), Ses (KESK), Türk Tabipleri Birliği, Halkevleri ve Sendika.Org tarafından düzenleniyor. Festivalde bu yıl 20’si uluslararası, 37’si yerli, toplam 57 film gösterilecek. Film programında hem uzun, hem kısa metraj, hem de belgesel yapımlar yer alıyor. Festivalde göze çarpan bazı yerli yapımlar şunlar: 1992 yılında Zonguldak’ta yaşanan ve 263 işçinin öldüğü maden faciasını anlatan “Derin Çığlık” Erzurum’un Bağlar köyü’ndeki HES karşıtı mücadeleyi aktara “İşte Böyle” İstanbul Davutpaşa’daki işçi kıyımını anlatan “Davutpaşa’nın Külleri”; 1999’da Ulucanlar Cezaevi’nde gerçekleştirilen operasyonu anlatan “Ölü Canlar”. Festivalin bu yılki yabancı konuğu adı emek filmleriyle anılan İngiliz yönetmen Ken Loach. Filmler Ankara’da Kızılay Büyülü Fener Sineması, Alman Kültür Merkezi, Ankara Nâzım Hikmet Kültür Merkezi, ODTÜ Vişnelik Tesisleri, Çağdaş Sanatlar Merkezi Kolektif Kültür Merkezi’nde ücretsiz olarak gösterime sunulacak. İzLEnCE Şefik KAHRAMANKAPTAN sefik@kahramankaptan.com Sincan’da Bir İstasyon çoktandır, edebiyat mutfağımızın önemli değerlerinden. Bir “şiir adam” olan Abdülkadir Budak’ın çabalarıyla kotarılan Sincan İstasyonu, şiirimizi hemen her yönden kuşatan, neredeyse bütün kuşakların verimlerini ortak bir nitelik düzeyinde buluşturan bir “istasyon”. Son sayıda Muzaffer İlhan Erdost’la birlikte Nihat Ziyalan’ı, Tugrul Keskin’i, ‘uzak kardeşim’ Hüseyin Ferhad’ı bir arada görmek sevindirici. Sincan İstasyonu, dergicilik geleneğimizde de yaslanan, yenilikçi bir çizgi izliyor; bunda, hiç kuşkusuz Abdülkadir Budak’ın önyargısız edebiyat görgüsünün payı büyük. Işık Kansu’nun söylediği gibi “yolcusu şiir olan” Sincan İstasyonu, yalnızca şiire değil, şaire de bakıyor; kimilerinin gömlek yakasını düzeltip, kimilerinin saçlarını dağıtıyor; yaşayan ustaların önünde özenle eğiliyor. Dergisiyle birçok yeni şair kazandıran Budak, bir süredir Yazılı Kağıt yayınlarıyla da edebiyatımıza katkısını sürdürüyor. Yusuf Alper ve Ramazan Teknikel gibi ustalarla Şahin Taş, Seyhan Kurt, Cevahir Bedel’in oluşturduğu, kendini kanıtlamış genç kalemler, birlikte, yeni bir gök kuşağı daha oluşturuyorlar. İlk şiirleri Sincan İstasyonu’nda yayımlanmış Cevahir Bedel, şimdi ikinci kitabı Gece Yanığı ile Yazılı Kağıt’lar arasında boy gösteriyor. Neredeyse bebekliğini bildiğim Emel Güz’ün, kapak fotoğrafından başlayarak sevdiğim, samimi bir cesaretle ortaya koyduğu “deneysel” çalışması Onlar Şair Değildiler!’in ise üzerinde özenle durulması gereken bir ürün olduğunu söylemeliyim. Belki yeni bir baskıyla, görsel açıdan zenginleştirilmesinin yararlı olabileceğini düşündüğüm Onlar Şair Değildiler!, öznelliğin güzelliğine açık bir örnek. Yazılı Kağıt, umarım, benzer bazı dergi kardeşi “yan” yayınevlerinin çoktandır içinde oldukları bunalımı yaşamaz. Aydınlar, okurlar ve yazarlar, ortak anıların yanında yürüyen öğrenciler, yayınevleri, köklü üniversiteler, akademi, kültür merkezleri, kitabevleri, eski sinemalar, tiyatro salonları, dergiler, sanat galerileri, bulvarlar, sokaklar, görmüş geçirmiş bazı duvarlarla ağaçlar ve sarmaşıklar... Ankara ayrılamaz Ankara’dan! sayısına benim de bir şiirle katıldığım Sincan İsİlk tasyonu dergisi geride bıraktığı elli yedi sayı ile, Gençlere Bravo, Jüriye Sitem... aştan hatırlatalım. Amacımız “bağcı dövmek” değil, “üzüm yeBmek” ... Ankara Devlet Konservatuarlılar Derneği tarafından büyük çellist Nusret Kayar (19182012) anısına düzenlenen viyolonsel yarışmasına 9 genç çellist katıldı. Jüri Başkanı İtalyan çellist Prof. Rocco Filippini, üyeler DOB Orkestrası Başkemancısı Tayfun Bozok, Orkestra Akademik Başkent şefi Ertuğ Korkmaz, CSO “çello solisti” Oğuzhan Kavruk, Borusan Dörtlüsü çellisti Çağ Erçağ, AÜS çellisti Sinan Dizmen’di. İki gün elemelerde ter döken gençlerden dördü finalde yeniden yarıştı. Finaldeki dört genci dinledim. Sonuç açıklanırken, finalistlerin tüm yarışma boyunca etkinlikleri dikkate alınarak derecelendirme yapıldığı belirtilerek, kimseye birincilik verilmediği açıklandı. Münih’te master yapmakta olan Rabia Aydın (d.1990) ikinci, Almanya’da masterini tamamlayıp Fransa’da ikincisine başlamaya hazırlanan Nil Kocamangil (d.1989) üçüncü ilan edildi. Öteki iki finalist Bilkent lise son öğrencisi daha yeni Avusturya’da Liesen Yarışması’nda Nil ikinci olan Doğuş Ergin (d. Elif 1993) ile geçen yaz Loorin Doğuş Maasel tarafından bizzat seçiRabia lerek bir ay Amerika’da ünlü şefin orkestrasında çalan Elif Buğu Ünlüsoy (d. 1994) finale kalmakla yetindirildiler. Sonuçlar açıklandıktan hemen sonra, çoğu genç arkadaşlarım olan jüri üyeleriyle konuştum, “içlerinde CSO ile çalacak düzeyde” çellist olmadığı gerekçesiyle birincilik için oy vermediklerini söylediler. Oysa Jüri Başkanı Rocco Filippini ile Tayfun Bozok, Rabia Aydın’ı birincilik, Nil Kocamangil’i ikincilik, Elif Buğu Ünlüsoy’u da üçüncülük için layık görmüşlerdi. Yarışma şartnamesinde de “CSO ile çalacak düzeyde olmak” diye bir madde yoktu, sadece CSO’dan “yönetim kurulu uygun gördüğü taktirde konser verileceği” yönünde vaat alınmıştı. Üstelik bu gençlerin hepsi, daha önce İstanbul, Bursa, Antalya, İzmir, Bilkent senfoni orkestralarıyla bir veya birden çok kez çalmışlardı! Örneğin Rabia Aydın Antalya’da Rengim Gökmen, Matias Vegel ve Cem Mansur’un batonu altında konçertolar seslendirmiş, Doğuş Çocuk başta olmak üzere gençlik orkestralarında da görev almıştı! Bu gençler, bu tür yarışmalara ödül olarak konulan birkaç bin lira için değil, kendilerine yeni konser olanağı yaratabilmek için katılıyorlar. Çünkü onların gelişimleri, biraz da orkestra eşlikli konser verebilmelerine bağlı. Üstelik “uluslararası” değil, ulusal boyutta 1727 yaş arası tek kategoride bir yarışmaydı bu. Onların şevklerini kırmamak, özendirici, motive edici olmak gerek. Bunun için de “kuyumcu terazisi”yle ölçer gibi yapmaya gerek yok. Dolayısıyla Prof. Filippini ve Bozok’a teşekkür, dört finaliste bravo, jürinin öteki değerli üyelerine de biraz “sitem”... Ödül töreni ve konseri; 8 Mayıs 2012 Salı günü saat 20.00’da Devlet Resim Heykel Müzesi Konser Salonu’nda şef Ertuğ Korkmaz yönetimindeki OAB eşliğinde Rabia Aydın’ın solistliğinde yapılacak. Giriş ücretsiz, haberiniz olsun... Beyaz Saray gibi proje ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Mimarlar Odası’nın yorum ve görüşleri şöyle: Başbakanlık Binası: AOÇ geçen hafta kentsel dönüşüm alanı ilan edildi. Bu Afet Yasası’nın ilk uygulamasıdır. Yapılmak istenen Başbakanlık konutu değil, Beyaz Saday gibi bir yerdir. Ankara’da başka yer yokmuş gibi Cumhuriyet dönemine ait bir yere yeni bir inşa planlanıyor. Bu aynı zamanda başkentin nefesini kesmeye yöneliktir. Bize ideolojik diyorlardı ama bu yaptıkları asıl kendilerinin ideolojik olduğunu gösteriyor. Olgunlar Sokak: Konur 2 ve Karanfil 2 sokaklarının da yayalaştırılması gerektiğini düşünüyoruz. Yayalaşma, bir kent için inanılmaz büyük bir zenginlik. Ancak Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek bunun tam tersini yapıyor. Yayalaşma yerine Olgunlar’ı da trafiğe açmak istiyor. Anakent Belediyesi’nin görevi başkenti başkent durumuna getirmektir. Kızılay’daki yapıların cephelerinin giydirilmesi: Kızılay’a yapılacak olan yalnızca Ankara’yı değil, tüm Türkiye’yi ilgilendiren bir konudur. Havaalanı Yolunda yapıldığı gibi kişiliksiz bir yenilenme olmamalıdır. Mimarların telif hakları dikkate alınmalıdır. Bu projenin meslektaşlarımızla birlikte çalışılmasını öneriyoruz. Üstgeçitler: Hepsi yok hükmünde olmasına karşın yerinde duruyor. Üstgeçitleri yıkmak için çağrı yapıyoruz. NEREDE NE VAR SERGİ ¦ Nimet Keser resim 4 Ma yıs’a dek Aysel Gözübüyük Sanat Evi’nde. (241 06 95) ¦ Abdurrahman Kaplan desen 4 Mayıs’a dek Krişna Sanat Merkezi’nde. (418 02 53) ¦ Adnan Turani resim 5 Mayıs’a dek Nurol Sanat Galerisi’nde. (468 86 70) ¦ 100’de Yüz karma fotoğraf 7 Mayıs’a dek Galeri Kara’da. (433 12 35) ¦ Orhan Benli resim 7 Mayıs’a dek Doku Sanat Galerisi’nde. (439 78 80) ¦ Nevzat Akoral resim 8 Mayıs’a dek Armoni Sanat Galerisi’nde. (440 43 24) ¦ Ali Boğa & Neriman Küçükbeycan resim 12 Mayıs’a dek Milli Piyango Talih Kuşu Sanat Galerisi’nde. (418 11 29) ¦ Akün Sahnesi’nde, Akün Sahnesi’nde “Antigone/İstanbul DT”, Altındağ Tiyatrosu’nda “Sinek Kadar Kocam Olsun, Başımda Bulunsun”, Çayyolu Cüneyt Gökçer Sah nesi’nde “Fosforlu Cevriye”, Küçük Tiyatro’da “Venedik Taciri”, İrfan Şahinbaş Atölye Sahnesi’nde “Yastık Adam”, Şinasi Sahnesi’nde “Tek Kişilik Şehir” adlı oyunlar saat 20.00’de sahnelenecek. Oda Tiyatrosu’ndaki “Yosunlar” adlı oyun ise saat 18.30’da izleyicilerin beğenisine sunulacak. (310 19 45) OPERA ¦ Opera Sahnesi’nde, “V. Murad” adlı bale eseri bugün saat 20.00’de. (324 68 01) KONSER ¦ If Performance Hall’de, TİYATRO Erkin Koray’ın vereceği konser bugün saat 00.00’da. (418 95 06) ¦ CSO Konser Salonu’nda, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın (CSO) şef Rodek Wojciech yönetiminde vereceği Elina Vahala’ın (keman) solist olarak yer alacağı konser bugün saat 20.00’de. (309 13 43) SATILIK KONUT SAHİBİNDEN Maltepe’de 3+1 5.katta yapılı daire 210.000 TL 0532 238 01 39 KORSAN KİTAP KÖTÜ BASILIR. OKUMA ALIŞKANLIĞINI YOK EDER. BESAM Sahibi : Cumhuriyet Vakfı adına Orhan ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni : İbrahim YILDIZ Ankara Temsilcisi : Utku ÇAKIRÖZER Sorumlu Müdür : Miyase İLKNUR 03 Mayıs 2012 Perşembe Editör Sayfa Editörü Reklam Müdürü Satış Koordinasyon : Murat KIŞLALI : Okan AKYÜREK : Kerim TAŞKAN : Osman ÖZER Yazışma Adresi Telefon Eposta : Cumhuriyet Gazetesi Ankara Bürosu,Ahmet Rasim Sokak No:14 06550 Çankaya : 0312 442 30 50 : ankcum@cumhuriyet.com.tr Yayımlayan : Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Basıldığı Yer : DPC Doğan Medya Tesisleri Dağıtım : YAYSAT Yerel ve süreli yayın C M Y B C M Y B