Katalog

“ KİTAP OKUDUĞUNUZU BİLİYORUZ %30 İNDİRİMLİ* 8. YIL SAYI: 429 (Cumhuriyet’in ücretsiz ekidir.) “ 8 MART 2012 PERŞEMBE *Ankara’daki İndirimli Satış Noktamız: Ahmet Rasim Sokak No: 14 Çankaya Telefon: 0 312 442 30 50 Operadan yemeğe, izlenceden kitaba, Kadınlar Günü’nün getirdikleri CAnkara’da Kadınların başkenti Kadınlar Günü’nde Cumhuriyet Fırını James Oppenheim’ın Dünya Emekçi Kadınlar Günü için yazdığı şiirin başlığıdır Ekmek ve Gül. 1910 yılının Ağustosunda Kopenhag kentinde 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü olarak anılması önerisini getirmiş ve kabul edilmişti. Bugün 102. yıldönümünü kutluyor, kadın erkek kol kola meydanları ve salonları dolduruyoruz. Hadi gelin bu arada ekmekten hareketle, tarihi bir fırına, hiçbir yerde şubesi bulunmayan Cumhuriyet Fırını’na konuk olalım. SERDAR ŞAHİNKAYA’nın köşesi A4’te Sevgi Soysal’ın kadın tutukluları 12 Mart’ta, sol sözcüğüne yakın her insan, baskının ve zorbalığın öznesi kılındı. Türk düşünce ve sanat hayatı, tarihinde görülmemiş biçimde saldırıya uğramıştı. Aydınlar, yazarlar, öğrenciler, işçiler, öğretmenler gözaltına alınmış; yargılanmıştı. 12 Mart, Sevgi Soysal’ın hayatı ve yazarlığı üzerinde de derin izler bırakacaktı. “Zulmet Sevinci” öyküsünde kırk kadar kızkadın siyasi tutuklunun bulunduğu koğuşta bir tutuklunun karar için mahkemeye götürülüşünü anlatır. Sevgi Soysal Ankara’da yaşadı, Ankara’yı yazdı; okundu, eleştirildi ve ödüllendirildi. 40 yaşında yaşama veda eden yazar, ardında derin bir iz bıraktı… ORHAN TÜLEYLİOĞLU’nun köşesi A2’de Kadınlar gününün kadın müzikçileri Bilkent’te sanat yönetmeni Işın Metin, “özel” bir izlence hazırlamış. Estonyalı kadın şef Anu Tali’yi (d.1972) üçüncü kez Ankara’da göreceğiz. Halen Amerika’da öğreticilik yapan Bilkentli Füsun Köksal’ın (d.1973) iki piyano ve topluluk için “Moire” adlı yapıtını dinleyeceğiz. Poulnec’in iki piyano için konçertosuyla, Prokofyef’in Romeo Jüliet süiti de izlencede. Piyano ikilisi ise, çalışmalarını Viyana merkezli olarak sürdüren ikiz piyanistler FerhanFerzan Önder (d.1965)... 10 Mart Cumartesi akşamı Bilkent’teki “Kadınlar Günü Konseri”, “özbiçim ilişkisi”ni gayet güzel yansıtacak. ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN’ın köşesi, A2’de Diğer etkinlikleriyle kadınlar günü Ankara Devlet Opera ve Balesi Gioacchino Rossini’nin “Evlilik Senedi” adlı tek perdelik komik operasını, Operet Sahnesi’nde sahnelemeye başladı. Eserin konusu, babası tarafından “başlık parası” karşılığı Slook adlı zengin bir Amerikalı ile evlendirilmeye çalışılan Fanny adlı bir kızın öyküsü. Eseri sahneleyen genç kadın rejisör Figen Ayhan Kocakaya ADOB Müdürü Erdoğan Davran’ın genç rejisörlerin yetişmesi amacıyla başlattığı girişim çerçevesinde ilk rejisini yapıyor. PıNAR AYDıN O’DwYER’in köşesi A2’de. Kadınlar Günü’ndeki diğer etkinlikler de “Kadınlar Günü Etkinlikleri” haberinde, A3’te. ‘Bakan Suat Kılıç’ın evi var mı?’ İKLİM ÖNGEL Şehir Plancıları Odası Başkanı Necati Uyar yargı kararını açıkladı Dikmen Vadisi durduruldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TMMOB Şehir Plancıları Odası Genel Başkanı Necati Uyar, Dikmen Vadisi Kentsel Dönüşüm Projesine ait imar planlarının açtıkları dava sonucunda yürütmesinin durdurulduğunu bildirdi. Uyar yazılı açıklamasında, Dikmen Vadisi Kentsel Dönüşüm Projesine ait imar planlarının, kentsel mekanın iyileştirilmesi, afetler açısından risk taşıyan yapılarda yaşayan halkın güvenli yapılara kavuşturulması amacından uzak olduğunu, bölgede yaşayan yoksul halkın barınma hakkını görmezden geldiğini bildirdi. Ankara 8. İdare Mahkemesi tarafından 9 Şubat 2012 tarihinde alınmış olan kararla; 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarının onaylanmasına ilişkin Ankara Anakent Belediye Meclisi’nin 13 Ağustos 2010 gün ve 2496 sayılı kararının yanı sıra, bölgede belirli firmalara rant aktarmaya yönelik plan notu değişikliğine ilişkin 30 Kasım 2010 gün ve 3392 sayılı kararın da yürütmesinin durdurulmasına karar verildiğini ifade eden Uyar, şunları kaydetti: “Dikmen Vadisi Projesi’nden etkilenen ve haklarını almak için mücadele veren halkı görmezden gelen Ankara Anakent Belediyesi’nin, geçmişten bugüne kentin planlarında korunması gerekli alanlar arasında yer alan yeşil kuşakta, vadilerde, tarım alanlarında, rekreasyon alanlarında sürdürdüğü talan girişimlerinin bir parçası daha yargı müdahalesi ile engellenmiştir. Bu kapsamda Ankara Anakent Belediyesi yönetimini bir kez daha benzeri girişimlerden, kente kalıcı zarar veren uygulamalardan vazgeçmeye çağırırken, Ankara kentine ve kentin korunacak değerlerine ve planlarına yönelik müdahalelerde hukuka, kamu yararına uygun hareket etmeye davet ediyoruz.” Altındağ Belediyesi’nin “sağlıklaştırma” projesi adı altında Hamamönü’de yürüttüğü çalışmayı CHP Ankara Milletvekili ve İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Üyesi Levent Gök, Meclis gündemine taşıdı. Gök önergesinde, AKP’li siyasetçi ve bürokratların bölgeden ev aldığının ileri sürüldüğünü belirterek, “Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç tarafından devralınmış herhangi bir gayrimenkul bulunmakta mıdır?” sorusuna yanıt istedi. Altındağ Belediyesi’nin “Talatpaşa Bulvarı Karacabey Hamamı ve Çevresi 2. Etap Sağlıklaştırma Çalışması” kapsamında istimlak ettiği ve ev sahiplerine yıkım tebligatı gönderdiğini Cumhuriyet Ankara kamuoyuna duyurmuştu. Kendisine yıkım tebligatı gönderilen ev sahibi Muharrem Baysal, bölgede AKP’li siyasetçi ve bürokratların ev aldığını dile getirerek, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın satın aldığı evi Cumhuriyet Ankara’ya göster CHP’li Gök, Altındağ Belediyesi’nin Hamamönü’nde yürüttüğü ‘sağlıklaştırma’ projesi çerçevesinde haksız kazanç sağlanmasını Meclis gündemine taşıdı. mişti. Altındağ Belediyesi CHP Meclis Üyesi Ali Ergin de yurttaşların iddialarının gerçekliğine inandığını ifade ederek, “Hatta evinin altından su çıktığı için satmayı istediğini de duyuyoruz” demişti. Cumhuriyet Ankara’da dün yayımlanan haberin ardından vekil Gök, bölgedeki mağduruiyeti ve iddiaları Meclis gündemine taşıdı. Gök, Baş bakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi verdi. Önergede belediye çalışmalarının başlamasıyla işin içine rantın girdiği ve değiş tokuş önerilerinin yapıldığı yolunda şikâyetlerin yoğunlaştığı bildirildi. Önergede şu sorular yer aldı: ¦ Bölgedeki yıkıma konu yapıların tamamının iskân ve ruhsat durumları nedir? ¦ 2007 yılından sonra söz konusu bölgede Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç tarafından devir alınmış herhangi bir gayrimenkul bulunmakta mıdır? ¦ 2007 yılından sonra bölgede yapılan tapu devir hareketliliği, hayatın olağan akışına uygun bir sayıda mıdır? Tapu devirlerinde saptadığınız bir sayısal anormallik izleniminiz var mıdır? ¦ Yoksul ve dar gelirli yurttaşların bir biçimde ikna edilerek tapu devrine razı edilmelerini ve bu yolla haksız kazanç sağlanmasını etik buluyor musunuz? Levent Gök Suat Kılıç Alperen Ocakları’nda BDP’yi yakma planı ALİCAN ULUDAĞ Diyarbakır’in Silvan ilçesinde 13 askerin şehit olduğu günün gecesinde, BDP Ankara İl Başkanlığı’na atılan molotofların BBP’ye bağlı Alperen Ocakları Ankara Şubesi’nde hazırlandığı ortaya çıktı. Olayı gerçekleştiren üç Alperen üyesi, yargılandıkları mahkemede yaptıklarını itiraf ederek “Eylemi 13 askerin şehit edilmesine tepki olarak gerçekleştirdik” dedi. Özel yetkili Ankara Savcılığı’nın yürüttüğü “suç işlemek amacıyla kurulan silahlı suç örgütü” soruşturması kapsamında açılan davanın görülmesine Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde önceki gün başlandı. İlk duruşmaya arasında eski Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Şahap Gürsoy’un da bulunduğu 9’u tutuklu, 6’sı ise tutuksuz olmak üzere 15 sanık katıldı. Duruşma sonunda mahkeme heyeti, 7 sanığın tahliyesine karar verirken, Aziz Mencet ve Nurullah Coşkun’un tutukluluğunun devamına karar verdi. ‘Şehit arkadaşıyım, hassasım, pişmanım’ Sanık Nurullah Coşgun, BDP’ye molotof atılması olayını hiçbir kişiden talimat almadan, bireysel olarak gerçekleştirdiğini kaydetti. Coşgun, olayı şöyle anlattı: “Olay günü televizyonlarda Silvan’da 13 askerin şehit olduğu haberleri vardı. Ben de Güneydoğu’da askerliğini yapmış ve bir arkadaşımı şehit vermiş birisiyim. Milliyetçi duygulara sahip biri olduğum için bu konularda hassasım. Şehit haberleri gelince kendime hakim olamadım. Konuyu Aziz Mencet’e açtım. Aziz de İmran Koyuncu’dan benzin tedarik etti. Molofları bizzat ben hazırladım ve BDP binasına attım. İki tanesini camdan içeri attım, yangın çıktı. Bir patlama olunca üçüncüyü atamadan paniğe kapıldım ve kaçtık. Pişmanım.” İddianamede molotof atılması olayını azmettirmekle suçlanan tutuklu sanık Kenan Berkay Şipal, suçlamayı reddederek, “Ben bu olayı, gerçekleştikten sonra öğrendim. Olayı gerçekleştiren Nurullah Coşgun ve Aziz Mencet’i Ankara Alperen Ocakları’ndan ta ‘Arabasının benzininin bittiğini söyledi’ Ankara Alperen Ocakları’na gidip geldiğini belirten sanık Aziz Mencet de olayı 13 askerin şehit olması nedeniyle gerçekleştirdiklerini belirterek, “Molotofları Nurullah Coşgun, Ankara Alperen Ocakları binasında hazırladı. BDP binasına geldiğimizde biz İmran ile uzakta bekledik, Nurullah molofları attı” diye konuştu. İmran Koyuncu ise “Olay günü Aziz beni aradı ve arabasının benzininin bittiğini belirterek benden yardım istedi. Ben de taksiye atlayarak kendisine benzin getirdim. O sırada molotof atılacağından haberim yoktu” dedi. Benzini getirdiğinde Mencet’in kendisini ocak binasına çay içmeye davet ettiğini, sonra yola çıktıkları belirten Koyuncu, “Molotof atılacağını yolda giderken öğrendim. Tamamen iyi niyetim sonucu bu olay başıma gelmiştir” ifadesini kullandı. se yetecek diyom, derin bağlantılar içerisindeyim bu sıralar” şeklindeki sözlerini sordu. Şipal, bu sözleri için “Gerçekten gereksiz bir konuşma olmuş” dedi. Başkan İnce ise “Bu ifadeler seni Ergenekon’a kadar götürür” esprisini yaptı. nırım. Diğer sanık İmran Koyuncu’yu ise Ülkücü camiadan bilirim” dedi. Mahkeme Başkanı Süleyman İnce, sanık Şipal’e eski Alperen Ocakları Ankara Başkanı Resul Gökhan Koruç ile yaptığı bir telefon görüşmesinde geçen, “Gücümüz herke C M Y B C M Y B