Katalog

Sayfa 24 Kasım 2012 Cumartesi a4 Kent Doktorunu bulamayan hastadan mektup! SİNAN TARTANOĞLU Etlik’te “Dev Kent Hastanesi”nin kurulabilmesi için kapatılan Etlik İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin iki böbrek nakli hastası Türk Tabipleri Birliği’ne (TTB) şikâyet mektubu yazdı. Hastalar mektuplarında, “kendilerini düzenli olarak takip eden ve ilaçlarını ayarlayan doktorlarını bulamamaktan, hangi hastanede tedavi olmaları gerektiğini bilmediklerinden, böbreklerini kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya olduklarından” yakındı. Ankara’nın en büyük hastanelerinden Etlik İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, aynı alan üzerinde kamuözel ortaklığı yolu ile yapılacak Etlik Entegre Sağlık Kampusu’nun inşaatına başlanacağı gerekçesiyle 29 Haziran 2012 tarihinde yıkılmak üzere kapatıldı. Doktorlar ve hastane çalışanları da Ankara’nın çeşitli hastanelerine geçici görevlendirme ile gönderildi. TTB’nin açtığı davada Danıştay 13. Dairesi, Elazığ ve Ankara Bilkent projeleri ile birlikte Etlik Kent Hastanesi ihalesinin de yürütmesini durdurdu. Ancak Sağlık Bakanlığı, TTB’nin açtığı davanın sonuçlanmasını beklemeden, boşaltma kararını uyguladığı için Etlik İhtisas boş kaldı, doktorlar dağıtılmış oldu. Yeni kent hastanesinin inşaatına da başlanamadı. Bu arada hastanenin düzenli hastaları mağdur oldu. Organ nakilleri gerçekleşmiş iki böbrek hastasının TTB’ye yazdığı mektup, hastane kapatmanın sonuçlarını gözler önüne serdi. ‘Böbreğimi kaybedebilirim’ Saliha Haşimoğlu, TTB’ye yazdığı mektubunda, 15 Nisan 2009 tarihinde böbrek naklinin Etlik İhtisas Hastanesi’nde gerçekleştirildiğini belirterek, “Düzenli kontrollerimi aynı hastanede yaptırıyordum. Hastanenin kapatılması ile mağdur olup kontrollerimi yaptıramadım. Beni takip eden doktorlar, ilaçlarımı düzenli olarak ayarlıyorlardı. Benim gibi pek çok hasta da aynı mağduriyeti yaşadı. Doktorlarımın nerede olduğunu ve hangi hastanede tedavi olacağımı bilmiyorum. Tedavi olamıyorum. Gittiğim doktorlar ilaçlarımı ayarlayamadıkları için böbreğimi kaybetme tehlikesi ile karşı karşıyayım” ifadelerini kullandı. 17 yıllık böbrek nakli hastası Gülay Dalagan da hastanenin kapatılmasıyla mağdur olduğunu vurguladığı mektubunda, “Beni takip eden doktorlarım ilaç düzeyimi ayarlıyordu. Hangi hastaneye gideceğimizi bilmiyoruz. Doktorlarımızı bulamıyoruz. Fiilen devam ettiğini bildiğimiz Etlik İhtisas Hastanesi’nin yeniden açılması için gereğinin yapılmasını arz ederim” dedi. Vali Yüksel herkesi eleştirdi Ankara Valisi Alâaddin Yüksel, başkentin yıllardır yapay, kente hiçbir şey kazandırmayacak konularla uğraştığını belirterek, “Herkesin dilinde Expo var. Bu kentin gündeminde hiç Expo yer aldı mı?” diye sordu. Vali Yüksel, TÜGİAD Ankara’nın konuğu oldu. Genç işadamlarıyla kentin sorunlarını ve bu sorunların çözüm yollarına ilişkin düşüncelerini paylaşan Yüksel, “Ankara Valisi olarak sizin emrinizdeyim. Size güveniyorum. Ankara’yı birlikte yönlendirelim; stratejik başlıkları biz belirleyelim” dedi. TÜGİAD’ın, Ankara’nın sorunlarının takibinde daha etkin görev almasını isteyen Yüksel, Ankara’nın ortak akılda buluşamadığını ifade etti. Yüksel, başkentte yaşayan yurttaşların Ankara’yı kabul etmediğini belirtirken, “Şehrin havasını soluyan, ekmeğini yiyen herkesin üzerine düşen görevi yapması gerekir. Bir şehir yıllarca eski konular arasında sıkışıp kalabilir mi? 8 yıldır Ankara’nın gündemini Eskişehir yolundaki demir kafes oluşturuyor. Gazeteler 3 günde bir bunu yazıyor. Kış geliyor haftalarca kabak lastiklerle gezmeyin tartışmaları başlıyor. Dünya kenti olmayı, marka şehir olmayı hedefleyen bir kent bunlarla mı uğraşmalı?” ifadelerini kullandı. ‘Kafalar köylerde’ Dünya gündemindeki hiçbir konunun Ankara’da tartışılmadığını vurgulayan Yüksel şunları söyledi: “Tartışın kardeşim diyebilirsiniz. Kimle tartışacağız? Ankara’da 1400 hemşeri derneği olduğunu biliyor musunuz? 5 milyon insanın kafası doğduğu köyünde, memleketinde. Cüzdanınız neyi taşıyorsa taşısın, ister Karslı, ister Artvinli, ister Tekirdağlı, iste Edirneli, neresini taşırsa taşısın bu kentte yaşıyorsunuz. Ankara’ya aidiyet duygusu ile bağlıysanız, cebinizdeki cüzdanın nereye ait olduğu beni ilgilendirmez. Şehri fark etme değişim ve dönüşüm lazım olduğunda asla bunun yanında olma, aidiyet duygusu hissetme. Oturup ‘Vali çalışmıyor, belediye başkanı bilmem ne, hükümeti bankaları da alıp götürdü’ diye eleştir, böyle şey olmaz.” Dünyadaki bütün büyük kentlerin Expo’yu tartıştığını vurgulayan Yüksel, “Herkesin dilinde Expo var. Hiç bu kentin gündeminde Expo yer aldı mı? Çin’de, İspanya’da yapılan Expo’ları inceleyin. Ortalama 100 milyon insan kentinize geliyor. Herkes para kazanıyor. Bunu konuşmadığımız gibi Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti hâlâ fuarlarını çadırlarda yapıyor” diyerek tepki gösterdi. ‘Papua Yeni Gine yerlilerini gördüm, Ankaralıları görmedim’ Öte yandan Yüksel, Ankaralı sanayici ve işadamlarının fuarları yeterince önemsemediklerini de kaydetti. Vali Yüksel, Ankaralı sanayicilere seslenerek, “Yıllardır yurtdışı fuarlarına katılırım, Papua Yeni Gine yerlilerini gördüm, Ankaralıları görmedim bu fuarlarda” ifadelerini kullandı. Performanstan önce aşure nakent Belediye Meclisi’nin önA ceki gün yapılan toplantısında Anakent Belediyesi ve bağlı kurumlar EGO ile ASKİ’nin, “Bütçe Yılı Performans Programları” kabul edildi. Gökçek toplantıda üyelere, eşinin yaptığı aşureden ikram etti. Belediye Meclisi’nin önceki gün yapılan toplantıda, Anakent Belediyesi ile bağlı kuruluşlar EGO ve ASKİ’nin Bütçe Yılı Performans Programları görüşüldü. Toplantının açılışından önce üyelerin oturdukları masalara birer kase aşure ve kaşıkpeçete konulduğu gözlendi. Toplantıyı yöneten Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek, “Masalarda aşureler görüyorum arkadaşlar... Bunu bizim hanım yaptı, afiyet olsun” dedi ve ardından kendisi de aşure yedi. Toplantıda, performans programları üzerine lehte veya aleyhte konuşma yapılmadan oylanarak kabul edildi. Gökçek, bütçe için sunum yapacağını, bu nedenle şimdi konuşmayacağını söyledi. CHP ve MHP grupları da görüşlerini bütçe görüşmeleri sırasında açıklayacaklarını dile getirdiler. C MY B