Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
04 20 Ocak 2012 Cuma 394 Niki Restoran: Tarzıyla vazgeçilmez uğrak yeri Klasik Akdeniz mutfağına modern yorumlar LEZZETLi ANKARA ELİF EROL http://lezzetliankara.blogspot.com iki’yi yıllar önce Ankara’da Piknik Birahanesi’ni açan daha sonra RV Restoran’ı kuran iki kardeşten Reşat Onat’ın kızı ve damadı GülenMehmet Köse çifti işletiyorlar. Ankara’da İran Caddesi’nde açtıkları restoranı yedi yıl işlettikten sonra dört yıl önce Divan’ın içine taşındılar. Mehmet Köse’nin her detayıyla bizzat ilgilendiği ve değişik pişirme teknikleriyle donattığı mönü Akdeniz mutfağına emanet. Çok kısa sürede bir kez gidenin bir daha, bir daha gitmek istediği bir yer haline gelen Niki Restoran, Divan Oteli’nin giriş katında kendi restoranı ile klasik lezzetlere modern yorumlar katarak hizmet veriyor. N İyi müzik, iyi yemek Güniz Sokak’tan da girişi olan mekâna yoldan birkaç merdiven yukarı çıkarak varılıyor. 80 kişi kapasiteli mekânın çevre düzenlemesi ve dekorasyonu modern ve şık. Misafirlerini geniş iç mekânı ve ön tarafın daki mini kış bahçesiyle ağırlıyor. Fiyatlar, bunca malzeme, güzel ortam, iyi ve kaliteli sunumlara rağmen uygun. Niki’nin başarısının sırrı, verilen emek, kullanılan orijinal ve katkısız malzemeler, çalışanların mutluluğu ve pozitif enerjisinde... Tutuculara bonfile, hayalperestlere levrek Mönüde “Klasik tatlardan vazgeçmem” diyenlerdenseniz size önerim, biberli bonfile. Doğru lezzet ve doğru tatlar ile ha zırlanmış. “Yok, ben yeni tatlar keşfetmek istiyorum ve buna açığım” diyorsanız Nar ekşili levreği mutlaka denemenizi tavsiye ederim. Bu muhteşem lezzet pişirme tekniği ve malzeme çeşitliliği ile sizi yeni tatlar keşfine müptela edecek. Ya da ördek! Çok yalın ve bir o kadar güzel. Kendi yağında kızartılan ördek butu, patates ve salata ile servis ediliyor. Tatlı seçeneğinde ise krem brule ve sıcak çikolatalı puding de oldukça iddialılar. “Esasında ben yemek pek tercih etmiyorum; şarabımı içmek ve uzun uzun oturup sohbet etmek istiyorum” diyorsanız, o zaman da bir peynir tabağı eşliğinde şarabınızı yudumlamanızı tavsiye ederim. Kavaklıdere Güniz Sok. No: 42 Çankaya Tel: (0312) 466 00 48 Tadım Notları Prof. Dr. Ertan ANLI http://tadimnotlari.blogspot.com Bu Yıl Ne Şarap Alsam langıçta çok övülmüş, çok abartılmıştı. Sonrası tam anlamıyla fos çıktı. Şarabı iyi koklayanlar, spekülasyonu zamanında anladılar ve gereksiz yatırımdan kaçındılar. Şarap dünyasını yönlendiren bazı yazarlar ve dergiler de var. Örneğin Robert Parker’ın “Wine Advocat” ve Jansis Robinson’un “Wine Spectator” dergileri bu konudaki önemli dergiler. Şarap tüccarlarını büyük ölçüde yönlendiriyorlar. 2010 yılı “Bordeaux” için birçok yorumda önemli kabul edilen bir yıl, buna karşın 2011 için aynı yorumu yapmak zor, birçok bölgede kaybedilmiş bir yıl. Robert Parker, 2010 yılında büyük şatolardan “Ausone”, “Hautbrion” , “Latour”, “Lafite Roschild”, “La Mission Hautbrion” ve “Petrus” gibi şarapları 98100 aralığında notladı. Bu aralıkta not alan şarapların öngörülen kasa fiyatları da sırasıyla 10 00015 000 £, 7 00010 000 £, 7 00012 000 £, 9 50013 500 £ , 5 4007 500 £ ve 20 00030 000 £ (1 £=2,86 TL) olarak belirlendi. Belki size pahalı gelecek ama doğru şarap almak için çok iyi bir yıldı. İnanın, birkaç yıl içinde bu şarapların şişesine kesinlikle el değmeyecek. Ancak, bu kadar gözünüzü korkutmayayım. 2010 yılının çok daha makul, alınabilir fiyata şarapları da var. Zaten, bu şarapların birçoğu büyük distribütörler tarafından kapatıldı. Rezervlerde çok az miktarı kaldı. Şarap üreticilerinin bu kısmı mutlu azınlık. Şaraplarını satmak gibi bir dertleri yok. Bu markalar, şarabın klasikleri. Beethoven, Motzart, Schubert gibi. Yine de, biz mütevazı insanlar için doğru tercih yapmak kaydıyla para kazanma veya yeni doğmuş kızın, oğlunun düğününde büyük şarap içme şansı var. Bunu doğru değerlendirmek lazım. Ancak, mutlaka bilen biri size yol göstermeli. Unutmayalım ki, o yılın büyük şarabını koltuğunuzun altına sarıp, eve götüremiyorsunuz. Sizin adınıza üretici veya distribütör şarabı mahzeninde doğru koşulda saklayıp, size şarabı, örneğin üç yıl sonra, doğru ve sağlıklı bir şekilde veriyor. Siz isteseniz de, zamanından önce alamıyorsunuz. Komisyonunu almak kaydıyla, sizin adınıza şarabı başkasına da satabiliyor. Örneğin, paraya kıyan ve zamanında 2005 yılı şaraplarını doğru zamanda alan bazı dostlar, ellerindeki stok birkaç şişe ile sınırlı da olsa şişe başı kârlarını 45 kata çıkardılar. Ne dersiniz? Altına, borsaya mı, dövize mi? Yoksa şaraba mı yatırmalı? Buradan çıkarılacak bir diğer önemli sonuç ise; vasat şarabı saklamamak ve boşuna para ve yer harcamamak. Ben size ayrıca, meraklısıysanız “Pavie”, “Pichon Baron”, “Pontet Canet”, “Montrose” ve “Leoville Las Cases” gibi markaları da izlemenizi öneriyorum. arap sadece keyif değil, aynı zamanda bir yatırım. Dolayısıyla, doğru zamanda doğru şarap almak size para da kazandırabilir... Ancak bu iş öyle sanıldığı gibi kolay değil. Yılları çok iyi takip etmek, her yılın yorumunu izlemek ve sonuçta iyi şarabı makul fiyattan almak önemli. Bilinçli olmak yanında, şanslı olmak da gerekiyor. Ayrıca, alınan şarapları da doğru koşulda saklamalı. Büyük şarap simsarları şarabı izlerken adeta yol haritası çıkarırlar. Şarabın, örneğin önce ABD’ye gidip, sonra Avrupa’ya dönmesi, yolculuk sırasında olumsuz koşullar yaşaması, adeta bir felaketle sonuçlanıp, 3 bin euroluk bir “Chateau Petrus”ü bitirebilir. Her yıl Bordeaux’da nisanmayıs aylarında genç şarapların tadımı yapılır. Bu tadımda, yılın genç şarapları görücüye çıkar.Uzmanlar, şarap dergileri, yazarlar yıl üzerine yorumlar yaparlar. Bunlar, şaraplar hakkındaki ilk izlenimler olup, şarap meraklılarına önemli fikir verirler. Unutmayalım ki, şarabı gençken doğru değerlendirmek iyi bir birikime sahip olmayı gerektirir. Ancak, her zaman doğru sonuç da alınmaz. Örneğin, 2007 yılı Bordeaux’da baş Ş