Katalog

14 YANSIMALAR ŞeŞk KAHRAMANKAPTAN seŞ[email protected] / www.kahramankaptan.com 20 Ocak 2012 Cuma 394 BirCDvebirkitap Bir Ev Dinletisinin Çağrıştırdıkları... piyanosu, amatörce de olsa yaylı saz çalan birileri bulunur. Bizde de İstanbul ve Ankara’da zaman zaman ev dinletileri bazen sanatçılar, bazen de organizatör veya derneklerce düzenleniyor. Geçenlerde E. Büyükelçi Şule Soysal’dan, “Evimde bir şan dinletisi olacak, bekliyorum” davetini alıp solistleri de öğrenince kalkıp gitmek farz oldu. İyi soprano Reyhan Görbil (d.1970) ile genç tenor Emrah Sözer (d.1984), usta piyanist Johan Botka eşliğinde acaba nasıl bir izlence yapmışlardı? Emrah, daha bilinen ve popüler şarkılara ağırlık verirken, Reyhan Görbil az bilinen Rus ve Alman şarkılarını seslendirip, şandaki ustalığını da PucciniGianni Schicchi’den Lauretta’nın o hârika aryası “O mio babbino caro...”yla sergiledi. V DIİNLETİLERI, özellikle oda müziğinin E doğup geliştiği Avrupa’da neredeyse müzik yaşamının doğal bir parçasıdır. Çoğu evde bir duvar TRT ve Belediye Ankara’yı unuttu Güven Dinçer Eski Anayasa Mahkemesi Başkanvekili ve eski Ankaralılar Vakfı Başkanı TRT’de taşra kadar yeri yok Ankara halk müziği, bu kadar zengin, güçlü ve elde hazır işlenmiş kaynağa ve arşive sahip olmasına karşın TRT kurumunca halk türküleri CD’lerinin yayınında Ankara’nın küçük bir taşra ili kadar yer almaması şaşırtıcı. Bu seneden Erzurum ili için 5 CD’lik bir albüm yayınlanmış olması da imtiyazlı bir uygulamayı gösteriyor. TRT bir kamu kuruluşu. Yalnız bir yayıncı kuruluş değil. Devletin sesi, ulusun sesi ve arşivi. Ulusal kültürün koruyucusu, halkla ulusal değerler arasında bir köprü. Kurumun tercihlerinin, kişisel ve yerel istemler yönünde değil, objektif, işin gereğine göre yapılması beklenir. Görbil’in özellikle Slav şarkılarındaki duygululuğu, başarılı tekniğiyle gerçekleştirdiği hafif söyleyişle ortaya çıkarması övgüye değerdi. Güçlü ses Emrah Sözer’in Ankara Operası’nda çeşitli operalarda küçük de olsa solo rollerde şans bulmasına karşın, başrol oyuncusu Reyhan Görbil’e sadece, hayli başarılı olduğu birkaç Tosca temsilinde fırsat verildi. Bu sezonu boş, çünkü kendisine rol yazılmadı. Bilmem, çok güzel söylediği Chopin, Çaykovski, Rahmaninof şarkılarıyla başka dinleti olanağı bulacak mı? Ankara Opera Müdürü Erdoğan Davran, birlikte çalıştığı üst kadrosunda bir değişikliğe gitti. Yönetsel konular, kastlar ve akışlarla görevli “Başrejisör”lüğe bas Mithat Karakelle (d.1965), “Sanat danışmanlığı”na da bariton Eralp Kıyıcı (d.1967) geldi. Genel müdürlüğün her müdürlüğe pilot iller belirlemesinden sonra Ankara Müdürlüğü, her ay Sivas ve Kayseri’de de birer opera veya bale temsili yapacak. Şubat ve mart aylarına Don Giovanni ve Rusalka operaları, nisana V. Murat balesi hazırlanıyor, işler yoğun... Operada, gençlerin daha olanaklı rolleri zorlaması, iyi solistlerin başrolleri alabilmesi, Batı’da daha çok etkinliğe bağlıdır. Genel müzik direktörü, rejisörün de görüşünü alarak tüm kastların hazırlıklarını izler ve ilk gece kimin söyleyeceğine karar verir. Bizde başka etkenler de işin içine girer, özellikle de “kıdem”e öncelik verilir! Böyle olunca da, hem yöneticiler zorluk çeker, hem nitelikli solistlerin hakkı yenebilir, hem de dedikodu bitmez! Bakalım hazırlanan operalarda kimleri göreceğiz? Not: Evinde dinleti düzenlemek isteyenler için başvuru: [email protected] I TRT, kendi müzik arşivinde kayıtlı türkülerimizi “İl il Türkülerimiz” adı altında CD’ler halinde yayınlıyor. Ankara türkülerinden 15 tanesi de bu seri içinde Ankara adıyla yayınlandı. Buna karşın Erzurum türkülerinden 94 adeti Erzurum adıyla 5 CD’lik bir albüm halinde çıktı. II Ankara Büyükşehir Belediyesi’nce 2011 yılında (Türkiye/Anadolu/Vatan ve Şehirlerle İlgili Türküler, Şarkılar) isimli bir kitap yayınlandı. Kitabı hazırlayan ve derleyen, daha önce bu tür çalışmalara imzasını atan ve konuyu bilen bir uzman: Salih Turhan. Kitapta, yurdumuzun dört bir yanından derlenmiş ve büyük çoğunluğu türkü türünde olmak üzere 250 eserin güfte ve notaları yer alıyor. Kitapta yer alan türkülerin bazı illere göre sayısı şöyle: “Ankara: 2, Sivas: 3, Elazığ: 16, Urfa: 11, Erzurum: 13, Karaman: 8, Muş: 6, Ardahan Kars: 8” III Ankara ve çevresi folklor yönünden Türkiyemizin en zengin yörelerinden biridir. Bu konuda Aankara ile yarışabilecek pek az yöre var. Ankara, tarihsel mirası, gelenekleri, yaşam biçimi ve folkloru ile çok geniş ve derin bir halk kültürüne sahiptir. Ankara halk müziği de bu kültürel yapının temel taşıdır. Necmettin Palacı tarafından gerçekleştirildi. Bu çalışmada sayıları 254’ü bulan Ankara türküsü ve oyun havası yeniden notalandırıldı. Ankara türküleri her gün yüzlerce yerel ve ulusal radyoda çalınıyor. Ünlü Ankara türkülerinin melodileri radyolarda sinyal müziği ve ara müzik olarak kullanılıyor. Ankara oyunları Türkiye’nin dört bir yerinde düğünlerin baştacı ediliyor. Belediye de sahip çıkmıyor Aynı şekilde Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yayınladığı ve 250 türkünün yer aldığı bir kitapta yalnızca 2 Ankara türküsünün bulunuyor olması da yalnız şaşırtıcı ve düşündürücü değil. Başka konuları bizlere hatırlatır nitelikte. Ankara Büyükşehir Belediyesi, sanata ve estetik değerlere uzak, yabancı. Ankara’nın kültürel değerlerine ve kimliğine sahip olma misyonunu unutmuş. Ankara Büyükşehir Belediyesi, Türk halk müziği ile ilgili bir yayın yapmıyorsa, herhalde yalnız Ankara halk müziğini öne çıkartarak tarafgirlik yapabilir. Onun yeri ve tarafı Ankara’dır. Tam tersine Ankara Büyükşehir Belediyesi, ulusal ortamda yapılan bir sunumda ve yayında Ankara halk müziğini neredeyse yok sayıyor. Ankara’yı başkentlikten çıkarıp, ikinci sınıf bir il haline düşürmek isteyen İstanbul kaynaklı malum politikaların çizgisinde uygulamalar yapıyor. Ankara Türküleri CSO’ya bile girdi Ankara türkülerinin Ankaralılar Vakfı’nın siparişi üzerine ünlü bestecimiz Muammer Sun tarafından seçilerek ve günümüz bestecileri tarafından, melodilerine sadık kalınarak çağdaş ve çoksesli bir anlayışla bestelendi. Çağdaş Türk müziği içinde yerini aldı. Bu eserler, Ankara’da Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nca (CSO), bariton Mesut İktu’nun solist olarak katıldığı iki konserde seslendirildi. Bu çalışma, benzerleri için örnek oldu. Şimdilerde, Mersin Opera ve Balesi’nce aynı yönde çalışmalar yapılıyor. Ankara’nın 500 Türküsü var Ankara halk müziği dağarında 500’ün üzerinde halk türküsü olduğu biliniyor. Bu türkülerden 144 adedi TRT arşivinden yararlanılarak folklorcu Nail Tan ve Salih Turhan tarafından derlendi. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nce 1998 yılında yayınlandı. Ankara halk türküleri ile ilgili ikinci önemli çalışma Hüseyin Şimşek ve