Katalog

30 Eylül 2011 Cuma 378 17 OKURKEN Türey KÖSE Çocuk edebiyatı yazarları Ankara çıkarması NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Üniversitesi Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÇOGEM), yeni kuşaklarda okuma kültürünün nasıl oluşturulacağı ele alınacak. Düzenlenecek sempozyumda sorunlar ve çözüm önerileri tartışılacak. 3. Ulusal Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumu 57 Ekim tarihlerinde Ankara Üniversitesi’nde gerçekleştirilecek. Sempozyumda, bilimsel gelişmeler ışığında, çocuk ve gençlere seslenen edebiyat yapıtlarının, Türkiye’deki durumunun saptanması, sorunlarının belirlenmesi ve belirlenen sorunlara çözüm önerilerinin oluşturulmasını amaçlanıyor. Et A Okumayısevdirmeninyolu kinlikte, okuma kültürü edindirmenin, düşünenduyarlı birey yetiştirmenin temel birer aracı olarak çocuk ve gençlik edebiyatı yapıtları birçok değişken ışığında incelenecek. Düzenleme kurulu başkanı Prof. Dr. Sedat Sever, sempozyumda okuma kültürü, öğrencikitap etkileşimi, kütüphane kullanımı gibi konularda 178 bildiri sunulacağını belirterek, 55 atölye çalışması ve sanatçı söyleşisi, açık oturumlar, yazar ve çizerler tarafından imza saatleri düzenleneceğini bildirdi. Değişik yaş gruplarındaki öğrencilere yönelik bilgilendirici ve eğitici etkinlikler düzenleneceğini anlatan Sever, şunları kaydetti: “Sempozyumda çocukların ve gençlerin okuma kültürü edinebilmesi, okumayı bir yaşam biçimine dönüştürebilmesi için aileye, okula ve kurumlara düşen so Alain Botton’dan Ateistler İçin Din ondra’da yaşayan İsviçreli yazar Alain De Botton, gündelik yaşamın felsefesini yaptığı kitaplarıyla ülkemizde de çok okunan yazarlardan biri oldu. Öyle ki, son kitabı Ateistler İçin DinBir İnanmayanın Din Kullanım Kılavuzu, İngiltere’den önce Türkiye’de yayımlanmış. Yazar, kitapta Hristiyanlık, Yahudilik ve Budizmi “seküler yaşamda yararlı olabilecek” unsurlar açısından inceliyor. Yahudilerin Kefaret Günü’nde hayal kırıklığına uğrattıkları, ihanet ettikleri, kırdıkları insanları bulup, pişmanlıklarını dile getirdiğini aktaran Alain De Botton, seküler düzende de bu günün benzerini üç ayda bir kutlamayı öneriyor. Hırisyanlıkta Ortaçağda gerçekleştirilen çılgınlık şölenlerinin anlatıldığı bölüm çok ilginçti. Yılbaşında 4 gün boyunca rahipler sunağın üzerinde zar atar, “amin” demek yerine eşek gibi anırırlarmış, kilisenin ortasında içki içme yarışmaları düzenlenir, “onları kabul eden her cinsiyetten” kişiyle seks yaparlarmış. Yazar, “kendi doğamızı iyi tanımak için günümüzde de yılda bir kez çılgınlık törenleri düzenlenmesi, yetişkinlerin mantıklı ve sadık olma zorunluluğundan kurtulabileceği fırsatların yaratılmasını” öneriyor. Seküler eğitim düzenini eleştiren yazar, Anna Karenina ile Madame Bovary’nın 19. yüzyıl edebiyatı anlatı tekniklerini inceleyen bir derste değil evliliğin gerilimlerini anlamaya çalışan bir derste okutulmasını, Epikür ve Seneca’nın de felsefe tarihinde değil, ölümle ilgili bir derste okutulmasını öneriyor. Alain De Botton, kitabını “Dinler, yalnızca inananlara bırakılmayacak kadar yararlı, etkili ve zeki olan bir bakış açısını dönem dönem de olsa sunmayı her zaman başarmışlardır” cümlesiyle bitiriyor. Botton’u okurken Mehmet Eroğlu’nun son romanıyla ilgili söyleşindeki bir cümleye takıldım: “Solcu olarak yoksulların olmadığı, kadınların ezilmediği bir dünyaya bir adım yaklaşmak için Tanrı’nın kutsallığına katlanabilirim.” Seküler dünyanın, solun dinlere bakışıyla ilgili tartışılacak çok konu var. Alain de Button, daha önce okurlarını “felsefe” ile teselli etmiş, Proust ile “yaşamımızı nasıl değiştireceğimizi” anlatmıştı. Şimdi dinlerle yol gösteriyor. (Belki de yazarımız yaşlanıyor!) Kitapta tartışmaya açık çok konu var. Örneğin; dinlerin vazettiği iyilik, yardımseverlik gibi değerleri seküler dünyanın yeniden yorumlaması gereği yok mu? Birilerini üste çıkarıp, birilerini daha aşağı iten bu değerler yerine, “dayanışma” gibi daha eşitlikçi çağdaş değerleri öne çıkarmak gerekmiyor mu? Alain De Botton, Ateistler için Din, Sel Yayıncılık, 302 sayfa L rumlulukların açıklanması, öte yandan onların düşünen, duyarlı bireyler olarak yetiştirilmesinde önemli işlevleri olan edebiyat, müzik, resim, tiyatro gibi sanatsal uyaranların bilimsel düzlemde incelenmesi temel birer amaç olarak belirlenmiştir.” Sempozyumasanatçıakını Etkinliğe çocuk ve gençlik edebiyatı alanında eseri bulunan 48 sanatçı katılacak. Yazarlar, okuma alışkanlığının ve edebayatın yeni kuşaklara savdirilmesine ilişkin düşüncelerini aktaracakları sempozyumda, kitaplarını da imzalayacak. Sempozyuma katılacak yazarlar şöyle: Muzaffer İzgü, Gülten Dayıoğlu, Yalvaç Ural, Sevim Ak, Aytül Akal, Selahattin Arslan, Ferit Avcı, Adnan Binyazar, Erol Büyükmeriç, Şahsene Camız, Gülsüm Cengiz, İncila Çalışkan, Ayla Çınaroğlu, Fidan Çobanoğlu Kaptan, Mustafa Delioğlu, Cihan Demirci, Emel Dinsever, Fatih Erdoğan, Levent Gönül, Burhan Günel, Mehmet Güler, Melike Günyüz, Aydın Ilgaz, Nilgün Ilgaz, Nur İçözü, Zehra İpşiroğlu, Hidayet Karakuş, Cemil Kavukçu, Aysel Korkut, Hamdullah Köseoğlu, Seza Kutlar Aksoy, Ayla Kutlu, Necdet Neydim, Ülkü Ovat, Ümit Öğmel, Çetin Öner, Çiğdem Özalsancak Ataş, Emin Özdemir, Adnan Özer, Miyase Sertbarut, Mustafa Ruhi Şirin, Nuran Turan, Serpil Ural, Ayşe Yamaç, Vedat Yazıcı, Mavisel Yener, Hüseyin Yurttaş, Nilay Yılmaz. Altınoksanatseverlerlebuluşuyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ressam İsmail Altınok’un resimleri Ankaralı sanatseverlerle buluşuyor. Dışişleri Bakanlığı Suna Çokgür Ilıcak Sanat Galerisi’nde gerçekleşecek serginin açılışı 29 Eylül Perşembe günü 18.30’da yapılacak. Ressam, yazar ve öğretmen İsmail Altınok’un resimleri, 29 Eylül’de yapılacak açılış kokteyli ile Ankaralı sanateverlere buluşacak. Dışişleri Bakanlığı Suna Çokgür Ilıcak Sanat Galerisi’ndeki sergi 18 Ekim’e dek mesai saatlerinde görülebilecek. Ressam, sanat emekçisi ve öğretmen İsmail Altınok, 1920 yılında Burdur’da doğdu. 1943’ten itibaren Devlet Resim Sergileri’ne katıldı. İlk kişisel sergisini Ankara Devrim İlkokulu’nda 1948’de, yaşadığı dönemde son sergisini ise Ankara’da İş Bankası Sanat Galerisi’nde 2001 yılında açtı. Resim sanatı üzerine yazdığı kitapların yanı sıra, çeşitli konferanslar verdi