Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Ankara’dan İstanbul’a giden caz yolcularının dikkatine... ? Özlem OKTAR VAROĞLU Y. Şehir Plancısı KENT KÜLTÜRÜ Cumhuriyet Ankara 313/2 Temmuz 2010 estival dün gece başladı, 20 Temmuz’a dek sürecek. Festivalin önümüzdeki hafta programında benim “kaçmaz” dediğim 2 büyük konser var: Biri 7 Temmuz’da piyanoda Chick Corea, saksofonda Kenny Garrett, basta Christian McBride ve davulda Roy Haynes’den oluşan efsanevi ekibin konseri. 8 Temmuz’da da İstanbul Arkeoloji Müzeleri avlusunda elektrik ve akustik basta Stanley Clarke, piyanoda muhteşem Hiromi, tuşlu çalgılarda Ruslan Sirota ve davulda Ronald Bruner Jr. Konserin kaçırılmaması gerek. Hiromi’yi Ankara’ya getirebilmek için çok uğraşmış, ancak sponsor bulamamıştık maalesef. Gidilip izlenmeye kesinlikle değecek bir konser. Hafta içerisinde festivalde yer alacak diğer etkinliklerden de söz etmek istiyorum. “Festival içinde festival” diye tanımladıkları Tünel Şenliği, “şehrin doğal dinamizmiyle kültür, sanat ve eğlencenin buluştuğu özel bir gece” diye tanıtılıyor. Oldukça kapsamlı ve keyifli bir etkinlik olacağa benziyor. F son ve cha cha ritimlerinden oluşan melodilerini, kendi aranjmanlarıyla dinleyicilere sunuyor.” Yeni bir isim: Karsu Dönmez Henüz kendisiyle tanışmadığım için bir yorum yapamayacağım ancak tanıtımlarda şöyle ifade ediliyor. “Amsterdam’da yaşayan Türk kökenli Karsu Dönmez, müthiş vokaliyle dinleyenlere R&B’nin altın çağlarından fırlamış hissi verse de, aslında yalnızca 19 yaşında. İlk piyano dersini yedi yaşında alan Dönmez, ailesinin lokantasında şarkı söylemeye başladığı on dört yaşından bu yana sahnelere aşina. Aynı zamanda yetenekli bir piyanist olan Karsu Dönmez, besteleri ve düzenlemelerindeki başarıyla da dikkat çekiyor. ABD Büyükelçiliği’nin bursuyla Rhode Island Üniversitesi’nde okumaya başlayan Karsu Dönmez, bir kez Concertgebouw’da, iki kez de Carnegie Hall’da konser verdi. Caz, Türk halk ezgileri ve klasik müzik etkilerinin el ele verdiği eklektik performansıyla Dönmez, şimdi de Tünel Şenliği’nde!” özel haritadan takip edilebilecek. Efsanevi Maffy Falay 5 yıl önce Ankaralı cazseverleri sahnedeki enerjisine ve performansına hayran bırakan Maffy Muaffak Falay, bu yıl 80’inci yaşını kutluyor. Türkiye’nin en büyük cazcılarından trompetçi Maffy çok tatlı bir insan olmasının yanı sıra izlememiş olanlarca da kaçırılmaması gereken bir isim. “1956 yılında Türkiye’de tanıştığı Dizzy Gillespie ile dostluğu uzun yıllar süren ve trompet çalış tarzı da ustanın izlerini taşıyan Maffy Falay, 2005 yılında İstanbul Caz Festivali’nin Yaşam Boyu Başarı Ödülü’nü almıştı. Bugüne dek Quincy Jones, Stan Getz ve Dexter Gordon gibi müzisyenlerle çalışan sanatçı, altılısıyla Tünel Şenliği için bir bebop ziyafeti hazırlıyor.” Tünel Şenliği Konsept ve anlayışını çok başarılı bulduğum bir etkinilk gibi görünüyor Tünel Şenliği. Yolunuz düşerse uğramamazlık etmeyin. Akşamüstü başlayarak gecenin ilerleyen saatlerine kadar sürecek olan etkinlikte Galata ve Tünel’de kurulacak iki ana sahnedeki ücretsiz konserlerle bütün bölgede bir festival atmosferi yaşanacak. Genç Caz gruplarının da konser vereceği şenlikte seyirciler biletleriyle alacakları bilekliklerle gece boyunca değişik mekânlar ve sahneler arasında mekik dokuyarak, birbirinden farklı etkinliklere katılacak. Şenliğe bölgedeki restoran, kafe, bar, mağaza ve kültürsanat kurumları da geliştirdikleri özel içeriklerle katılacak ve Tünel bölgesinin birbirinden renkli mekânlarında gece boyunca sürecek etkinliğin programı hazırlanan Timuçin Şahin Yine birçok konserini Ankara Caz Festivali kapsamında veren değerli genç bir usta, Timuçin Şahin yer alıyor festivalde. Timu çin Şahin, Amsterdam Konservatuvarı’nda caz gitar üzerine yüksek lisans yaptı ve yine Amsterdam Konservatuvarı ve Manhattan School of Music’te klasik kompozisyon eğitimi aldı. “Timuçin Şahin bugüne kadar hem besteci hem de gitarist olarak birçok ödül kazandı. Tyshawn Sorey, Thomas Morgan ve John O’ Gallagher’ın yer aldığı Timuçin Şahin Quartet ile çıkardığı BAFA adlı albümüyle tüm dünyada büyük yankı uyandıran sanatçı, benzersiz gitar stili ve bestelerinin özgünlüğüyle günümüz müziğine yeni bir boyut getiriyor.” Diğer Projeler Eylül Biçer, Volkan Topakoğlu ve Onur Pekin’den oluşan EVO Trio, festivalin genç konuklarından. Yahya Dai’nin nefesli enstrumanları yanı sıra benim hiç hazetmediğim elektrik nefesli ewi’si ile X restoranda sahne alacak. Tünel Kave’de ise Kürşad Deniz, kontrbasta Volkan Topakoğlu ile caz standartlarını yorumlayacak. Soul Stuff, yine Ankaralı bir rock grubu, caz festivaline katılmalarını saygıyla karşılıyorum. Elvis Costello katıldıktan sonra neden olmasın? Saksofonda Maarten Ornstein, basta Tony Overwater ve davulda Wim Kegel, son projeleri Jungle Boldie ile Tünel Şenliği’nde Hollanda konsolosluğu’nun bahçesinde. Nardis’te güzel bir proje var; bir iki parçasını duyup beğendiğim piyanist ve vokalist Michiko Ogawa. İlginç projelerden biri de Larry Graham. Farklı bas tekniği ve bariton vokaliyle Dance to the Music gibi hitlere imzasını atan Larry Graham, 90’ların başında yeniden bir araya getirdiği Graham Central Station ile uzun yıllar Prince’le birlikte dünyayı turladı. Yine bilmediğim ama ilginç gelen bir proje de “postbop tarzında parçalardan oluşan bir repertuvar sunacak Jari Perkiomaki Quartet’e, ‘gırtlaktan söyleme’ olarak adlandırılan geleneksel vokal tekniğini ustaca kullanan Sirkka Kosonen katılacak ve geceye folklorik esintiler getirecek.” Kentin sesi cazdır. Cazsız bir büyük kent düşünemiyorum. Yaşasın festivaller... Not: Fotoğraflar için Lütfi Varoğlu’na teşekkür ediyorum. Emir Ersoy Cuban Project 4 yıl önce 1. Sokak Festivali’nin açılışını çok değerli müzisyenimiz Metin Ersoy ile Sheraton SHOPS’un önünde gerçekleştirmiştik. Çok keyifli bir geceydi, hepimiz latinler eşliğinde Calipso Kralı’nı alkışlamıştık. O konserde dikkat edenlerin gözünden yetenekli Emir Ersoy kaçmamıştır. Babası gibi Latin kıyılarında müzik izi süren Emir, yetenekli ve çok da efendi bir sanatçı. Bu sene yine Ankara Caz Festivali kapsamında izleme olanağı bulduğumuz Emir Ersoy, Cuban Project ile kısa ama güzel bir konser vermişlerdi ve özellikle nefesli sazlardaki ustalar göz doldurmuştu. “1998 yılından itibaren Kübalı müzisyenlerle beraber çeşitli gruplar kurup birçok konser verdi. Bir salsa orkestrası olan Emir Ersoy&Projecto Cubano, Celia Cruz, Tito Puente, Ruben Gonzales, Hector Lavoe, Willy Chirino, Gloria Estefan ve Oscar De Leon gibi dünyaca ünlü isimlerin salsa, merengue, bolero, bachata, cumbia, rhumba, AFSAD’DAN KARELER 10 Fotoğraf: Olcay ÖZGEN