Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Ankara 304/30 Nisan 2010 Shakespeare’ninölümsüzeseri‘Macbeth’, 48yılaradansonrayenidenbaşkentsahnelerinde NKARA (Cumhuriyet Bürosu) William Shakespeare’in ölümsüz eserinden, Giuseppe Verdi’nin bestesiyle opera sahnesine aktarılan “Macbeth”, 48 yıl aradan sonra yeniden başkentli izleyicinin beğenisine sunuluyor. Eserde, iktidar hırsının neden olduğu ihanet konu ediliyor. Shakespeare’in 1606 yılında kaleme aldığı yapıt, Ankara Devlet Opera ve Balesi’nin (ADOB) bu sezondaki en iddialı yapımları arasında yer alıyor. Eserin rejisi, 2006 yılında da aynı eseri İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nde sahneye koyan Yekta Kara’nın imzasını taşıyor. Orkestrayı dönüşümlü olarak Antonio Pirolli ile Artyom Makarov’un yöneteceği eserde, “Macbeth” rolünde Çetin Kıranbay, Eralp Kıyıcı ve Serkan Kocadere, “Lady Macbeth” rolünde Nilgün Akkerman, Sayra Seyhan Geçim ve Şule Köken, “Banco” rolünde Özgür Savaş Gençtürk, Bülent Ateşoğlu ve Mithat Karakelle rol alıyor. Dama’yı Burcu Yılmazkurt ve Zeynep Pınar Çakıt’ın, Macduff’u Aykut Çınar, Murat Karahan ve Şenol Talınlı’nın, Malcolm’u Haser Tek, Oğuz Sırmalı ve Tankut Eşber’in dönüşümlü olarak canlandıracağı eserde, Alaaddin Ataseven, Umut Kosman, Eray Kocatürk, Emre Uluocak, Alaaddin Ataseven, Volkan Şen, Burcu Soysev, Sabri Doğan Çapanoğlu ve Umut Kosman da başlıca rolleri paylaşıyorlar. Shakespeare’in trajedileri arasında en kısası olan, ancak en önemlileri arasında yer alan yapıt, bugüne değin dünyadaki tüm önemli tiyatro sahneleri ve operalarında izleyiciyle buluştu. Sayısız filme de konu olan eserin bir kısmı Raphael Holinshed’in ve İskoç filozof Hector Boece’nin, İskoç Kralı Mac Bethad (Macbeth) hakkında yazdıklarına dayanıyor. “Macbeth”in hi kâyesi, genellikle güç düşkünlüğü ve arkadaşlara ihanet konularında örnek bir öykü olarak gösteriliyor. Eserin konusu şöyle gelişiyor: “Kral Duncan’ın ordusunda başarılı birer general olan Macbeth ve Banco, terk edilmiş bir alanda ilerlerken cadılarla karşılaşır. Cadılar Macbeth’e önce Cawdor Baronu, sonra da İskoçya Kralı olacağını, Banco’nun da kralların babası olacağını söyleyerek kaybolur. Kralın habercileri, Macbeth’i yeni Cawdor Baronu olarak selamladığında o, cadıların diğer kehanetlerinin de gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini merak etmeye başlar. Lady Macbeth ise Macbeth’in hırsını körüklemek için her türlü yolu denemeye kararlıdır. Kral Duncan ile maiyeti Macbeth’in şatosuna geldiğinde Lady Macbeth kocasına cesur olup onu hemen öldürmesini söyler ve Macbeth kralı öldürür. Taç sahibi olan Macbeth, Banco’nun soyunun kral olacağını unutamamaktadır. Banco ve oğlunun öldürülmesi için kiralık katil tutar. Banco öldürülür fakat oğlu kaçar. Banco’nun hayaletini görmeye başlayan Macbeth, korkuya kapılıp yeniden cadılara gittiğinde, cadılar Macduff’a dikkat etmesini ve Banco’nun ailesinin hükümdar olacağını söyler. Lady Macbeth, kocasına Macduff’un ailesi ile Banco’nun oğlunu öldürmesi için baskı yapar. İktidarı korumak için işlenen tüm bu cinayetlerden dolayı Lady Macbeth dehşete kapılır. Uyurgezer halde dolaşırken işledikleri bütün cinayetleri sayıklar. Macbeth, karısının ölüm haberini alır. Pişman olmaya başlayan Macbeth ile ilgili kehanetler doğrulanır. Macduff’un Macbeth’i öldürmesiyle Macbethlerin hükümdarlığı sona erer.” Macbeth Hırs,intikamveihanetinöyküsü: A Verdi’nin‘Macbeth’sevgisi ADOB, esere ilişkin hazırladığı bültende, Verdi’nin “Macbeth”e özel önem verdiğine dikkat çekiyor. Bültende Verdi’nin esere ilişkin ilgisi şu sözlerle anlatılıyor: “Macbeth’e o güne kadar yazdığı operalardan daha fazla ve özel değer veren Verdi’nin bu, Shakespeare’e ilk yaklaşımıydı. Verdi, eserin çıkış aşamasında ilgili tüm kişilere sayısız mektup yazar. Bu mektuplardan da anlaşılacağı üzere diğer hiçbir eser, ‘Macbeth’ten daha büyük bir sevgi ve ilgi görmemişti. Eserde yer alan sanatçılar, bir türlü tatmin olmayan ve 1000’in üzerinde piyano ve orkestra provası yapan kibirli ve soğuk tavırlı Giuseppe Verdi’den hiç hoşlanmamıştı. Onun için eserin en önemli iki yeri, uyurgezer sahnesi ile Lady MacbethMacbeth düetiydi. Sadece uyurgezer sahnesi için üç ay çalışan sanatçılar, düet sahnesi için ise 150’den fazla prova aldı. Bu titiz hazırlık aşaması sonucunda ortaya çıkan eser o kadar beğenildi ki, 14 Mart 1847 tarihindeki ilk temsilde seyirciler, Giuseppe Verdi’yi 38 kez sahneye çağıracak kadar tezahürat yaptı.” İki bölümden oluşan opera, 3 Mayıs’ta başkentli sanatseverlerin beğenisine sunulacak. Sahne önü ve arkasında toplam 250 kişilik kadroya sahip eser, 101 kişilik kalabalık korosuyla da dikkatleri üzerine çekiyor. ADOB yönetimi “Macbeth”i izleyiciye, “Opera sahnesinde çoğunlukla aşık olunur ve acı çekilir. Aşksız bir operaya rastlamak neredeyse imkânsızdır. Pek çok operanın ana eksenini oluşturan bu olguya karşın ‘Macbeth’te aşk değil; tutku, cinayet ve kan vardır. İktidar hırsının kölesi olan ve amaçlarına ulaşabilmek için” sözleriyle de tanıtıyor. 16