Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BÜYÜYÜNCE GEÇER ? Bilge ERDAL berdal@tai.com.tr ünyada yaklaşık iki milyon kronik böbrek yetmezliği olan kişi bulunmaktadır. Türkiye’de ise bu sayı 40 bin kişi civarında olup, her yıl bir milyon kişide yüz kişi artmaktadır. Böbrek yetmezliği, böbreklerin fonksiyonlarını yitirerek, vücudun atık ve zararlı maddeleri idrar yoluyla atamamasıdır. Akut (ani ve genellikle geçici fonksiyon bozukluğu) ya da kronik (geri dönülmez şekilde böbrek fonksiyon bozukluğu) şekilde gelişebilir. Vücudumuzda genellikle iki böbreğimiz vardır ama sağlıklı tek bir böbrek de gerekli görevleri yerine getirmeye yeterlidir. İki tedavi şekli vardır: Diyaliz ve transplantasyon. Diyaliz; hemodiyaliz, yani bir makine aracılığıyla kanın temizlenmesi veya periton diyaliz diye adlandırılan karın zarına yerleştirilen bir kateter aracılığıyla kanın temizlenmesi şeklinde gerçekleşir. Transplantasyon ise cerrahi bir operasyonla vücuda yeni bir böbrek takılmasıdır. Erken teşhis ve doğru tedavi kronik böbrek yetmezliğini engellemekte çok önemlidir. D Engel değil, yaşamın parçası Bu haftaki “Engelsiz Yaşam” köşesinde babam Önder Erdal’ın, bir kronik böbrek hastası olarak yaşama bakışını paylaşmak istedim. Bir engelin kişinin yaşamını nasıl etkilediği konusunda, uzmanlar dahil herkes fikir sahibidir ama o kişinin kendisi kadar kimse bilgi sahibi olamaz. Babam bu hastalığı, hayatında bir engel olarak değil, hayatının bir parçası olarak kabullenip kaliteli bir yaşam sürdürebilmiştir. Tüm engel grupları gibi böbrek yetmezliği olan hastalar da yaşadığımız toplumun engellilere yönelik olumsuz yaklaşımlarından payını almaktadır. Böbrek hastaları teşhis konulduğu andan itibaren “engelli” bir yaşama mahkum edilmektedir. Böbrek hastalarının belirli zamanlarda kanlarının temizlenmesi için girdikleri diyaliz makinesinde geçen saatler, maalesef birçok işveren için olumsuz karşılanan bir durumdur. Bu nedenle çoğu zaman işe girmek istediklerinde yeterli performansı gösteremeyecekleri düşünülerek işe alınmazlar. Ancak, bizler babam sayesindeki anladık ki, böbrek yetmezliği ile de bir insan herkes gibi bir yaşam sürebilir. Babam, hayata bakışı nedeni ile şanslı biriydi, şansını kendi yarattı. Çünkü ne iş ne de sosyal hayatında yukarıdaki gibi olumsuzluklardan etkilenmedi. O, mesleğine ve ailesine tutkun, öğrencilik yıllarında cemiyet başkanlığı yapmış, siyaset ve sporla aktif olarak ilgilenmiş, mesleği nedeniyle ülke genelinde jeolojik araştırmalarda bulunmuş, hayat dolu ve lider yapılı bir insandı. Geçteşhisedilmiş,“basitbiridraryoluenfeksiyonu”olarakdeğerlendirilmişveyanlıştedavi sonucukronikböbrekyetmezliğinedönenhastalığı,hayatınındevamınışekillendirdi.1975yılındailkteşhiste,doktorlarıkronikböbrekyetmezliğiylebeşyıllıkbirömürbiçtiler.O,hemodiyalizsayesinde32yılböbrekyetmezliğiileyaşadı.Buengelininyaşantısınıdeğiştirmesine izinvermedi.Onungözündehemodiyalizbir “antrenman”dı.Buengeliilebirlikteyaşadığı yıllarboyuncakendikendiniböbrekyetmezliği konusundadaeğittiveuzmanlaştı.Öylekiartık diğerhemodiyalizhastalarınafikirverir,bu alandahertürlüsorularıyanıtlarhalegeldi. Mesleğinihaftadaüçkereverdiği“antrenman” aralarıylayürüttü.30yıltutkuylaçalıştıve57 yaşındaemekliyeayrıldı.Engelinedeniylefarklı muamelelerdenhepkaçındı.Aslayaşamasevincinikaybetmedivehayatladalgageçmeyi debildi.38yaşındayaşantısınaeklenenböbrek yetmezliğiile70yaşınakadardoludoluyaşadı. 21Aralık2007’deonukaybettiğimizde,geriye herkesegururlaanlattığımızengelsizyaşam anılarıbırakmıştı. 32 yıl boyunca böbrek yetmezliği ile yaşadı Obiroyunkurucuydu.Kendikendinindoktoruol! Sınırlarınıbil!YAŞA…!Zorluklar“Büyüyüncegeçer..!” Bu sayfa Ankara Fotoğraf Sanatçıları Derneği (AFSAD) tarafından hazırlanmıştır. BozkurtKuruç,meslekte50.yılınıkutladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Tiyatro yönetmeni, oyuncu ve öğretim üyesi Prof. Bozkurt Kuruç’un 50. sanat yılı, Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı’nca, “50. Sanat Yılına Saygıyla” başlığı altında düzenlenen etkinlikle kutlandı. Hacettepe Senfoni Orkestrası’nın şef Erol Erdinç yönetiminde konser verdiği etkinlikte, Kuruç’un tiyatro sanatına ilişkin anıları da anlatıldı. Tiyatro yönetmeni, oyuncu ve öğretim üyesi Bozkurt Kuruç, 1960 yılında Devlet Konservatuvarı Tiyatro Yüksek Bölümü’nden mezun oldu. Devlet Tiyatroları’nda oyuncu olarak göreve başladı. 19621965 yılları arasında İngiltere’de rejisörlük eğitimi aldı. Daha sonra İngiltere, Almanya, Yunanistan, Fransa, Yugoslavya, Kıbrıs, Çin, ABD ve Sovyet Rusya’da incelemelerde bulundu, konferans ve seminerlere katıldı. 100’den fazla oyunda yönetmen ve oyuncu olarak yer aldı. 1987 yılında İstanbul Devlet Tiyatrosu Müdürlüğü’ne, 1988 yılında da Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’ne atanmasının ardından, 1989’da Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü’ne getirildi. Kuruç’un 50. sanat yılı dün, Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı’nca “50. Sanat Yılına Saygıyla” başlığı altında düzenlenen etkinlikle kutlandı. Etkinlikte, Hacettepe Üniversitesi Senfoni Orkestrası, şef Erol Erdinç yönetiminde, Kuruç’un 50. sanat yılına özel bir konser verdi. Ayrıca Tiyatro Anasanat Dalı Başkanlığı tarafından, tiyatro bölümü öğrencilerinin rol aldığı T. Williams’ın yazdığı, İpek Çeken’in yönettiği “Düşler Yolu” adlı oyun sahnelendi. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Uğur Erdener de Kuruç’a “50 Yılda 50 Sayfa” adlı albümü sundu. Tüm bunların yanında etkinlik kapsamında, “Prof. Bozkurt Kuruç’un Sanatçı Yönü İle İnsan, Oyuncu, Rejisör, İdareci, Öğretim Üyesi, Arkadaş ve Ebeveyn Olarak” paneli gerçekleştirildi. 12